YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Nitelikli kasten öldürme – taksirle öldürme arasındaki farka ilişkin örnek olay içeren açıklayıcı Kr.

Karar

 

 

1. Ceza Dairesi         2022/8090 E.  ,  2023/828 K.

 

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

 

SUÇ : Kardeşi kasten öldürme

 

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

 

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

 

Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.02.2022 tarihli ve 2021/80 Esas, 2022/31 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kardeşe karşı kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 63 üncü uyarınca ağrılaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsuba ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

 

2.Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.03.2022 tarihli ve 2022/1095 Esas, 2022/1117 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

 

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 18.07.2022 tarihinde tanzim olunan ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri

1.Suç taksirle işlendiğinden suç vasfının hatalı belirlendiğine,

2.Sanık hakkında eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine,

3. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlal edildiğine,

4. Hüküm kurulurken haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiğine,

5. Meşru savunma veya meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının varlığına

İlişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

1. Sanık ...'ın ... ilinde ikamet ettiği, maktul ile kardeş olduğu, suç tarihinden kısa süre evvel ...'dan Iğdır ili Aralık ilçesine gelerek maktulün üst katındaki dairede tek başına yaşamaya başladığı, olay sabahı diğer kardeşi dava dışı ... ile, ...'in üzerine kayıtlı olan ancak sanığın mirastan fiili taksim yapıldığından bahisle pay sahibi olduğunu iddia ettiği tarım arazinde yonca ekimi yapmak istediği için münakaşa yaşadığı, ...'in tartışmaya konu arazinin kendisine ait olduğundan bahisle sanığın isteğini reddettiği ve araziden kolluk marifeti ile sanığın çıkarılmasını sağladığı, sanığın ... ile yaşadığı münakaşadan sonra doğrudan maktulün ikametine giderek önceye dayalı husumeti bulunmayan maktule suçta kullandığı tabancayla ile ateş edip ''kafa kaide kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti'' nedeniyle ölümüne sebep olduğu belirlenmiştir.

 

2. Sanık üzerine atılı suçlamayı ikrar etmiştir.

 

3. Tanık beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.

 

4. Adli Tıp Kurumu Iğdır Adlî Tıp Kurumu Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 02.12.2020 tarihli ''kişinin ölümünün kafa kaide kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiği''

Görüşünü içerir otopsi raporu dava dosyasında mevcuttur.

 

5. Emniyet Genel Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünün 17.11. 2020 ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 04.01.2021ve 27.11.2020 tarihli uzmanlık raporları dava dosyasına eklenmiştir.

 

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

 

IV. GEREKÇE

1. Suç Vasfı

Sanığın sorumluğunun belirlenmesi ve eyleminin vasıflandırılması bakımından konuya ilişkin yasal düzenlemeler irdelendiğinde; kural olarak suçlar, ancak kasten işlenebilir. Ancak, yasada açıkça gösterilen hallerde suçlar taksirle de işlenebilir. 5237 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi ikinci fıkrasında taksir; “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir” şeklinde tanımlanmıştır. Taksirli suçlarda gerçekleştirilen haksızlıklarda da fail iradi davranmaktadır. Ancak, fail hukuken önem taşımayan bir neticeyi öngörürken, hukuken önem taşıyan bir netice meydana gelmekte, buna da failin objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranışı neden olmaktadır. Buna göre, taksirli suçun haksızlık unsurunu, dikkat ve özen yükümlüğünün ihlali oluşturmaktadır. 5237 sayılı Kanun'un 22 inci maddesinin 3. fıkrasında ise bilinçli taksir düzenlenmiştir. Buna göre; “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.” Öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesinin istenmemesine rağmen objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilmek suretiyle sonucun meydana gelmesinin engellenemediği ahvalde bilinçli taksir, öngörülebilir neticenin objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilmiş olması nedeniyle öngörülmediği hallerde ise basit taksir söz konusu olacaktır.

 

 

Bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; sanığın ikrarı, suçta kullandığı aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgeleri birlikte nazara alındığında kastının öldürmeye yönelik olduğu hususunda Mahkemece yapılan tespit, dosya içeriğine göre isabetli görülmekle sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

 

2. Eksik İnceleme ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesinin İhlali

 

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dava dosyasının tekemmül ettirildiği anlaşıldığından Mahkemece sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilmesinde isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

3. Haksız Tahrik

 

Somut olayda tüm dosya kapsamına göre katılandan kaynaklanan ve sanık lehine tahrik oluşturabilecek söz ve davranışın mevcut olmadığı anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

4. Meşru Savunma ve Meşru Savunmada Sınırın Aşılması

Sanık müdafilerinin meşru savunmaya yönelen temyiz sebepleri yönünden öncelikle, 5237 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer verilen meşru savunma müessesesinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Meşru savunma, 5237 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.” şeklinde bir hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir. Bahse konu hüküm gereği meşru savunma kurumunun uygulanabilirliği için saldırının, korunmaya değer nitelikteki herhangi bir hakka yönelmiş olması yeterlidir.

 

Gerek öğretide gerekse yargısal kararlarda vurgulandığı üzere 5237 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve hukuka uygunluk nedenlerinden birini oluşturan meşru savunma, hukuka aykırılığı ortadan kaldırmakta ve bu nedenle eylemi suç olmaktan çıkarmaktadır. Bir olayda meşru savunmanın oluştuğunun kabul edilebilmesi için saldırıya ve savunmaya ilişkin şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

 

Olayın meşru savunma içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için saldırıya ilişkin şartların yanında savunmaya ilişkin de şartların oluşması gerekmektedir. Savunmada zorunluluk bulunsa da savunmanın saldırı ile orantılı olması gerekir. Bu orantılılık belirlenirken saldırının yer ve zamanı, saldıran kişinin o anki durumu savunmada bulunan buna uygun bir tepki verip vermediği değerlendirilmelidir.

 

Savunmanın, meşru savunma şartlarının bulunduğu sırada başladığı, ancak orantılılık ilkesinin ihlal edilmesi nedeniyle meşru savunmanın gerçekleştiğinin kabul edilmediği durumlarda, "Sınırın aşılması" söz konusu olabilmektedir.

 

Sanığın eyleminin, bu yönüyle de değerlendirilmesi gerekirse somut olayda; sanığın suç tarihinde evine konuşmak maksatlı gittiği maktulü ateşli silahla yakın mesafeden yaralayarak ölümüne sebep olduğu, sanığın eyleminin meşru savunma veyahut da meşru savunmada sınırın aşılması koşullarını taşımadığı anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.03.2022 tarihli ve 2022/1095 Esas, 2022/1117 Karar sayılı kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

 

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

06.03.2023 tarihinde karar verildi.

 


Bu sayfa 303 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor