Dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı, zira suç tarihi itibariyle 5271 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine aynı Kanun'un "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140 ıncı maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve 5271 sayılı Kanun'un 140 ıncı maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığının anlaşılması karşısında bu şekilde elde edilen deliller hukuka aykırı olup hükme esas alınamaz.
10. Ceza Dairesi 2023/5696 E. , 2023/5507 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/207 E., 2022/183 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2014 tarihli 2013/500 Esas 2014/92 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
B. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.04.2021 tarihli ve 2017/5978 Esas, 2021/ 4429 Karar sayılı kararı ile;
"Alıcı görevlilerin adli kolluk görevlisi olduğunun tespit edilmesi durumunda görevliler, "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden görüntüler dışında ele geçirilen diğer deliller hukuka aykırı kabul edilemeyeceğinden, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılmasından sonra adli kolluk görevlisi olduklarının tespiti halinde, tanık olarak dinlenilip olay tutanağı içeriği okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli 2021/207 Esas, 2022/183 Karar sayılı sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 5 yıl 15 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Deliller ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde somut bir delil bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
19.03.2013, 20.03.2013 ve 21.03.2013 tarihlerinde, sanığın gizli soruşturmacılara eroin sattığı dosya içindeki mevcut fotoğraf ve tutanaklar ile tutanak içeriklerini doğrulayan tutanak tanıklarının beyanlarından anlaşıldığından, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı, zira suç tarihi itibariyle 5271 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine aynı Kanun'un "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140 ıncı maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve 5271 sayılı Kanun'un 140 ıncı maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığının anlaşılması karşısında bu şekilde elde edilen deliller hukuka aykırı olup hükme esas alınamaz.
Dosyada mevcut olan 23.08.2013 tarihli tutanaklara göre hukuka aykırı olarak alınan görüntü kaydına dayanılarak sanığın kimlik tespitinin yapıldığı ve tanıklıktan çekinme hakkı olan sanığın annesine bu görüntüler kollukça gösterilerek sanığın teşhis ettirildiği, bu şekilde elde edilen delilin de hukuka aykırı olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilmeden sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ve 2021/207 Esas, 2022/183 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2023 tarihinde karar verildi.