Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilamlarda da hüküm altına alınan tazminatlara Anayasanın 46/son maddesinde düzenlenen kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında uygulanan T.C. Anayasası'nın 4709 sayılı Yasa'nın 18. maddesi ile değişik 46/son maddesinde yer alan kamulaştırma bedelleri ile mahkemece kesin hükme bağlanan arttırma bedellerine, son fıkraya göre kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanacağı hükmünün nazara alınması gerektiği, icra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş ise ancak bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağının aynı dosya üzerinden istenebileceği (Yargıtay 12. HD., 2021/3164 E., 2021/7910 K.), takip dayanağı ilamın Yargıtay'ca karar düzeltme talebinin reddi kararı üzerine 16.05.2019 tarihinde kesinleştiği, takibe 27.09.2017 tarihinde başlandığı ve takipte %9 yasal faiz ve değişen oranlarda faiz talep edildiği, icra takibine konu ilam takip tarihinden sonra kesinleştiğine göre alacaklının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre bakiye faiz alacağını bu takipte isteyebileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2022/10956 E., 2023/4528 K.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İcra Müdürlüğü işlemini şikayet nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, İcra Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmiştir.
Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ŞİKAYET
Alacaklı şikayet dilekçesinde; icra takibinin kesinleşmesi üzerine İcra Müdürlüğüne başvurarak dosya hesabının çıkartılıp, ilamın kesinleşmesinden sonraki alacağa Anayasa 46 ncı maddesi gereğince kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması ve bakiye alacak için borçluya muhtıra gönderilmesi talebinde bulunduklarını, ancak icra dairesince talebin reddine karar verildiğini, Anayasa'nın 46. maddesi uyarınca kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini, icra dairesinin ret kararının yerinde olmadığını ileri sürerek 26.03.2021 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; 2942 sayılı Kanunun 10, 22, 23 Geçici 6, 10 ve 13 üncü maddeleri uyarınca uygulanması gereken faizin kanuni faiz oranı olduğunu, İcra Müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Anayasa'nın 46 ncı maddesinde öngörülen kamulaştırma, Anayasa'nın 35 inci maddesinde güvence
altına alınmış olan mülkiyet hakkına getirilmiş anayasal bir sınırlama olmakla, içtihat değişikliğine gidilerek, özü ve vardığı hukuki sonuç itibariyle aynı nitelikleri taşıyan kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilamlarda hüküm altına alınan tazminatlara da Anayasa'nın 46/son maddesinde düzenlenmiş olan kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, kamulaştırmasız elatma ilamlarında da ilamın kesinleştiği 16.05.2019 tarihine kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile 26.03.2021 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptaline, 16.05.2019 kesinleşme tarihinden itibaren Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf dilekçesinde; 2942 sayılı Kanunun “Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve Taşınmaz Malın İdare Adına Tescili” başlıklı 10 uncu maddesinin
“Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir” şeklinde olduğunu, aynı Kanunun 22, 23, Geçici 6, 10, 13 üncü maddelerinin de kamulaştırma işlemlerinde uygulanacak faiz türü olarak kanuni faizin esas alındığını, en yüksek faiz türünün uygulanacağı tek durumun aynı Kanunun 3 üncü maddesindeki “taksitlere bölünmüş kamulaştırma bedellerinin” ödenmesi hali için olduğunu, bu kamulaştırma haricinde kamulaştırmanın hem idari hem de hukuki boyutunda uygulanacak faiz türünün “kanuni” faiz oranı olduğunu, 2942 sayılı Kanunun 1983 tarihli bir Yasa olup, neredeyse her maddesinin Anayasal denetimden geçtiğini, bu nedenle Anayasanın 46 ncı maddesine istinaden en yüksek faiz talebinin hukuki olmadığını, icra müdürü işleminin hukuka uygun olduğunu, şikayetçi alacaklının davasının reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilamlarda da hüküm altına alınan tazminatlara Anayasanın 46/son maddesinde düzenlenen kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında uygulanan T.C. Anayasası'nın 4709 sayılı Yasa'nın 18. maddesi ile değişik 46/son maddesinde yer alan kamulaştırma bedelleri ile mahkemece kesin hükme bağlanan arttırma bedellerine, son fıkraya göre kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanacağı hükmünün nazara alınması gerektiği, icra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş ise ancak bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağının aynı dosya üzerinden istenebileceği (Yargıtay 12. HD., 2021/3164 E., 2021/7910 K.), takip dayanağı ilamın Yargıtay'ca karar düzeltme talebinin reddi kararı üzerine 16.05.2019 tarihinde kesinleştiği, takibe 27.09.2017 tarihinde başlandığı ve takipte %9 yasal faiz ve değişen oranlarda faiz talep edildiği, icra takibine konu ilam takip tarihinden sonra kesinleştiğine göre alacaklının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre bakiye faiz alacağını bu takipte isteyebileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlu, istinaf dilekçesindeki hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İcra Müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Anayasa' nın 46 ncı, İİK' nın 16 ncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.