YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kolluğun yeminli tanık dinleme yetkisi bulunmadığından, tanığın bilgi alma tutanaklarındaki beyanı nedeniyle yalan tanıklık suçunun oluşmasının mümkün olmadığı hk.

Karar Özeti

1. 5237 sayılı Kanun'un 272 nci maddesinde düzenlenen yalan tanıklık suçunun oluşması için tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde ya da mahkeme veya yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapılmasının zorunlu bulunması ve bir suç soruşturması kapsamında 5271 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kolluğun yeminli tanık dinleme yetkisinin bulunmaması karşısında, sanıkların kovuşturma aşamasında mahkemede yalan beyanda bulunmadıkları ve tanık dinleme yetkisi bulunmayan kolluk tarafından düzenlenen bilgi alma tutanaklarındaki beyanları nedeniyle yalan tanıklık suçunun unsurlarının oluşmadığı gibi, katılanın HTS kayıtları karşısında, sanıkların soruşturma aşamasında verdikleri ifadelerin gerçeğe aykırı olmadığı belirlenmekle Mahkemenin beraat kararları vermesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Karar

 

8. Ceza Dairesi         2021/1708 E.  ,  2023/84 K.         

 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

 

 

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 05.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında yalan tanıklık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.

 

2. Mersin 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2016 tarihli kararı ile yalan tanıklık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Katılanın temyiz istemi, suçun unsurlarının oluştuğuna, mahkumiyet kararları verilmesi gerektiğine ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

1. Dava konusu olay, sanıkların bilgi sahibi sıfatıyla kolluktaki 21.10.2014 tarihli beyanlarında 2014 yılı Nisan ayının başlarında dava dışı A.Ş. ile birlikte tarladan köye dönüş yaptıkları sırada müştekinin, karşılarına çıkarak A.Ş'ye "Dursana lan, o... çocuğu" şeklinde hakaret ettiğini beyan ettikleri iddiasına ilişkindir.

 

2. Mersin Devlet Hastanesi'nin 22.10.2014 tarihli belgesinde, doktor olarak görev yapan katılanın olayın vuku bulduğu tarih ve saatte poliklinik hizmetinde bulunduğu belirtilmiştir.

 

3. Katılan aleyhine hakaret suçundan başlatılan soruşturmada Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.12.2014 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Kararı verilmiştir

 

4. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na ait 07.04.2016 tarihli yazıda olayın gerçekleştiği tarih ve saatte katılana ait telefonun olay yeri olan Mersin ili Akdeniz ilçesi Iğdır mahallesi Dardağan mevkiinde sinyal verdiği belirtilmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

1. 5237 sayılı Kanun'un 272 nci maddesinde düzenlenen yalan tanıklık suçunun oluşması için tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde ya da mahkeme veya yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapılmasının zorunlu bulunması ve bir suç soruşturması kapsamında 5271 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kolluğun yeminli tanık dinleme yetkisinin bulunmaması karşısında, sanıkların kovuşturma aşamasında mahkemede yalan beyanda bulunmadıkları ve tanık dinleme yetkisi bulunmayan kolluk tarafından düzenlenen bilgi alma tutanaklarındaki beyanları nedeniyle yalan tanıklık suçunun unsurlarının oluşmadığı gibi, katılanın HTS kayıtları karşısında, sanıkların soruşturma aşamasında verdikleri ifadelerin gerçeğe aykırı olmadığı belirlenmekle Mahkemenin beraat kararları vermesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddi ile hükümlerin onamasına karar verilmesi gerekmiştir.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Mersin 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2016 tarihli kararında katılan vekili tarafından ileri sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.01.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 87 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor