6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346. maddesinde kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe Etkili Olma başlıklı 2. maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı Kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7. maddesinde de Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK'nın 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/11424
Karar Numarası: 2021/11117
Karar Tarihi: 07.12.2021
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait örnek 13 ilamsız takipte, borçluların süresinde icra müdürlüğüne sundukları dilekçelerle borca itiraz ettikleri, alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece,davanın kısmen kabulüne, borçluların itirazlarının kaldırılmasına, takibin devamına, kefil yönünden tahliye borcu söz konusu olmayacağı için tahliye isteminin reddine, diğer borçlunun tahliyesine ve borçlular aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
1-) Borçlu ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müşterek kefaleti düzenleyen TBK'nın 586. maddesi ile kefalette şekil şartını düzenleyen TBK'nın 583. maddesi hükümlerine göre kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet geçerli olmaz.
Somut olayda taraflar arasında 10.12.2012 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak sözleşmede borçlu ...’ın kefil olarak imzası yer almakta ise de kefaletin kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 583. maddesi şartlarına uygun olmadığı görülmekle mahkemece itirazın kaldırılmasına yönelik karar doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
2-) Borçlu ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346. maddesinde kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe Etkili Olma başlıklı 2. maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı Kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7. maddesinde de Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK'nın 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53. maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Somut olayda, kira sözleşmesinin Özel Şartlar başlıklı bölümünün 19. maddesinde ''Bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiraların muaccel olacağı" kararlaştırılmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 346.maddesinin ikinci cümlesi, kira sözleşmelerine konulan muacceliyet şartlarını geçersiz kılmış ise de, ... bu davada kiralanan işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiş olup, kiracının tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak tacir olması halinde hakkında TBK'nın 346. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağının gözetilmesi, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise yeni yasal düzenleme karşısında muaccelliyet koşulunun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirme yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile tesis edilen hüküm isabetsiz olup bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.