YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Konutun yazlık olarak kullanılabileceği gerekçesi ile tahliyesi talep edilebilir mi?

Karar Özeti

Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.10.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kira sözleşmesine dayanarak iktisap ve ihtiyaç sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davanın T.B.K. 350/1. maddesi hükmüne göre eski malikle yapılan kira sözleşmesine göre süresinde açıldığının kabulü gerekir T.B.K. kiraya verene kiralananı kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut ihtiyacı için tahliye isteme hakkı tanımıştır. Yasada öngörülen ihtiyaç devamlılık arz eden bir ihtiyaç olup, geçici ihtiyaç tahliye nedeni olarak kabul edilmemiştir. Ancak uygulamada yazlık ihtiyacı yaşam biçimi olarak sürekli konut ihtiyacının bir devamı olarak nitelendirilmiştir. Bu ilkeden hareketle davacı yazlık ihtiyacına yönelik delillerinin ibraz etmiş bu konuda tanıklar dinlenmiştir. Dinlenilen davalı tanıkları davacının iddiasını doğrular mahiyettedir. Öte yandan tahliye davasında kiralananın muvazaalı iktisap edildiğine dair savunmaya itibar edilemez. Açıklanan bu sebeplerle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

Karar

 

YARGITAY

 

6. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2014/13336

 

Karar Numarası: 2015/39

 

Karar Tarihi: 12.01.2015

 

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşüldü:

 

KARAR : Dava, iktisap ve yazlık ihtiyacı için kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Davacı vekili dava dilekçesinde taşınmazı 9.7.2013 tarihinde iktisap ettiğini önceki malikle davalı arasında 1.10.2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli sözleşme bulunduğunu, taşınmaza, ihtiyacı bulunduğunu ve sözleşmeyi yenilemeyeceklerini ihtarla bildirdiklerini, kendisi ve eşinin İstanbul da çalıştıklarını 3 çocuklarının bulunduğunu. İstanbul'un çalışma stresinden kurtulmak ve çocuklarının dinlenmeleri için hafta sonları ve yaz aylarında yaşamak için taşınmazı satın aldıklarını, zaten kiralananın davalı tarafından da yazlık olarak kiralandığını belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili ise davacının davasında samimi olmadığını, davacının taşınmazı krediyle satın aldığı için kış döneminde de öğrencilere aylık 1.000 TL den kiraya vereceğini ifade ettiğini, ihtarın bir aylık sürede tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

 

Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.10.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kira sözleşmesine dayanarak iktisap ve ihtiyaç sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davanın T.B.K. 350/1. maddesi hükmüne göre eski malikle yapılan kira sözleşmesine göre süresinde açıldığının kabulü gerekir T.B.K. kiraya verene kiralananı kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut ihtiyacı için tahliye isteme hakkı tanımıştır. Yasada öngörülen ihtiyaç devamlılık arz eden bir ihtiyaç olup, geçici ihtiyaç tahliye nedeni olarak kabul edilmemiştir. Ancak uygulamada yazlık ihtiyacı yaşam biçimi olarak sürekli konut ihtiyacının bir devamı olarak nitelendirilmiştir. Bu ilkeden hareketle davacı yazlık ihtiyacına yönelik delillerinin ibraz etmiş bu konuda tanıklar dinlenmiştir. Dinlenilen davalı tanıkları davacının iddiasını doğrular mahiyettedir. Öte yandan tahliye davasında kiralananın muvazaalı iktisap edildiğine dair savunmaya itibar edilemez. Açıklanan bu sebeplerle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı H.M.K.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek H.U.M.K.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 106 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor