YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Eşin sadakatsiz davranışı nedeniyle boşanmaya karar verildiği takdirde, çocuğun velayeti sadakatsiz eşe verilebilir mi?

Karar Özeti

Eşin sadakatsiz davranışı nedeniyle boşanmaya karar verilse bile çocuğun velayetinin sadakatsiz eşe verilebileceği hk.

Karar

 

YARGITAY

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2016/18282

 

Karar Numarası: 2018/6427

 

Karar Tarihi: 21.05.2018

 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; velayet düzenlemesi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Mahkemece, velayet konusunda görüşlerine başvurulan tarafların ortak çocukları 15.10.2006 doğumlu ... ile 13.09.2009 doğumlu ... anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri halde, "annenin evli olduğu halde eşine karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediği, müstehcen fotoğraflarını 3. bir kişiye telefon yoluyla gönderdiği, bu şekilde ki yaşam tarzı ve davranışları ile çocukların anne ile kalmalarının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği" gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin davalı-davacı babaya bırakılmasına karar verilmiştir

 

Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m, 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m, 1; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumlan gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir.

 

Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.

 

Dava 27.11.2015 tarihinde açılmış, tarafların fiili ayrılık tarihinden mahkemece 28.01.2016 tarihli ara kararla ortak çocukların tedbiren velayetlerinin davalı-davacı babaya bırakılmasına kadar çocuklar fiilen anne ile birlikte yaşamışlardır. Mahkemece velayetleri konusunda görüşlerine başvurulan ortak çocuklar 26.04.2016 tarihli duruşmada anne ile birlikte yaşamak islediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporlarında; annenin kendi ailesi ile birlikte yaşadığı ve düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, velayet görevini yerine getirebilecek sosyal ve ekonomik şartlara sahip olduğu, babanın ise kendi ailesi ile altlı-üstlü oturduğu, mahkemenin tedbiren velayet düzenlemesi sonrasında çocukların fiilen büyükbaba ve babaanne ile birlikte yaşadıkları, bulundukları evde çocukların odalarının bulunmadığı ve anneyi özlediklerini ifade ettikleri rapor edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-davalı annenin çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmadığı, velayet görevini yerine getirebileceği, görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen çocukların da anne ile yaşamak istediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre ortak çocukların velayetlerinin davacı-davalı anneye bırakılmasına karar vermek gerekirken, annenin boşanmaya sebep olan kusurlu davranışı dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir

 

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.05.2018(Pzt.)


Bu sayfa 133 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor