Bozmaya uyularak, her iki boşanma davası birleştirilerek görülmüştür. Davalı (koca) tarafından 04.06.2012 tarihinde açılan boşanma davasında, boşanma sebebi olarak "zinaya" (TMK.m.161) dayanılmıştır. Davacı-davalı (kadın) ile ..... isimli şahsın 24.05.2012 günü gecesi, koca işte iken müşterek konutta birlikte yakalandıkları, aynı gün davacı-davalı (kadın)'ın ....Emniyetinde alınan ifadesinde, "bir yıldır .... ile ilişkisinin olduğunu" ifade ettiği, yine aynı gün beyanı alınan ....'nin de, "davacı ...'yi sevdiğini" söylediği anlaşılmaktadır. Davacı-davalı (kadın)'ın kolluktaki ifadesinin baskı altında alındığına ve olayın koca ve yakınları tarafından tertiplendiğine ilişkin dosyada bir delil ve olgu bulunmamaktadır. Kadının, kocası gece vardiyasında iken saat 24:00 sıralarında ortak konutta bir başka erkekle yakalanmış olması, bu olay sonrasında alınan ifadeler de dikkate alındığında zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektiren bir ahval niteliğinde olup, bu durum zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan kadının zinası ispatlanmıştır. O halde, davalı (koca) tarafından açılan birleştirilen boşanma davasının kabulü ile zina (TMK. m. 161) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile birleştirilen davanın reddi doğru bulunmamıştır.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/7518
Karar Numarası: 2015/8189
Karar Tarihi: 21.04.2015
Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve boşanmanın fer'ileri (kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar) yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Bozmaya uyularak, her iki boşanma davası birleştirilerek görülmüştür. Davalı (koca) tarafından 04.06.2012 tarihinde açılan boşanma davasında, boşanma sebebi olarak "zinaya" (TMK.m.161) dayanılmıştır. Davacı-davalı (kadın) ile ..... isimli şahsın 24.05.2012 günü gecesi, koca işte iken müşterek konutta birlikte yakalandıkları, aynı gün davacı-davalı (kadın)'ın ....Emniyetinde alınan ifadesinde, "bir yıldır .... ile ilişkisinin olduğunu" ifade ettiği, yine aynı gün beyanı alınan ....'nin de, "davacı ...'yi sevdiğini" söylediği anlaşılmaktadır. Davacı-davalı (kadın)'ın kolluktaki ifadesinin baskı altında alındığına ve olayın koca ve yakınları tarafından tertiplendiğine ilişkin dosyada bir delil ve olgu bulunmamaktadır. Kadının, kocası gece vardiyasında iken saat 24:00 sıralarında ortak konutta bir başka erkekle yakalanmış olması, bu olay sonrasında alınan ifadeler de dikkate alındığında zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektiren bir ahval niteliğinde olup, bu durum zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan kadının zinası ispatlanmıştır. O halde, davalı (koca) tarafından açılan birleştirilen boşanma davasının kabulü ile zina (TMK. m. 161) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile birleştirilen davanın reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, kadının boşanma davası ve bu davadaki fer'i talepler hakkında bozma gerekçesi nazara alınarak yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden, bu yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.04.2015(Salı)