Kambiyo senedi niteliğinde olmayan belgelerdeki (adi senetlerdeki) hakkın ciro yolu ile devri mümkün olmayıp, böyle bir hak, ancak alacağın temliki suretiyle devredilebilir. 6098 sayılı TBK'nun 184. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılmış bir temlik bulunmaması halinde, kambiyo senedi niteliği taşımayan senedi ciro ile alan kişinin, yetkili hamil sıfatının bulunmadığının, dolayısıyla takip hakkının da olmadığının kabulü gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı olan 10.9.2017 keşide tarihli çekte, süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğine ilişkin ibraz kaşesi bulunmadığı görülmektedir. Süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çek kambiyo vasfını haiz olmayıp adi yazılı senet niteliğindedir. Borçlu Nüans … Ltd. Şti. tarafından ... lehine düzenlenen çekin, adı geçen lehtar cirosu ile alacaklıya devredildiği, ancak TBK'nun 184. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılmış bir temlike dosya kapsamında rastlanmadığından, senetteki hakkın takip alacaklısı....’ye (dolayısıyla alacağı temlik alan ...’a) geçmediği, bu durumda adı geçen kişinin yetkili hamil olmadığı ve dolayısıyla takip hakkının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/3689
Karar Numarası: 2020/10835
Karar Tarihi: 16.12.2020
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazlarının reddi ile;
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin süresinde borca itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla, alacaklının itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talebin kabulüyle itirazın kaldırılmasına karar verildiği, kararın borçlularca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce ilk derece mahkemesi kaldırılarak farklı bir gerekçeyle istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
6102 sayılı TTK'nun 808/1-b maddesi gereğince; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği (ibraz günü de gösterilmek suretiyle), çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Yine aynı Kanun’un 809/1. maddesi gereğince de; çekin, ibraz müddeti içinde muhatap bankaya ibrazı, protesto veya buna denk işlemle belirlendiği takdirde, yasal şekilde ibraz edildiğinin kabulü gerekir.
Kambiyo senedi niteliğinde olmayan belgelerdeki (adi senetlerdeki) hakkın ciro yolu ile devri mümkün olmayıp, böyle bir hak, ancak alacağın temliki suretiyle devredilebilir. 6098 sayılı TBK'nun 184. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılmış bir temlik bulunmaması halinde, kambiyo senedi niteliği taşımayan senedi ciro ile alan kişinin, yetkili hamil sıfatının bulunmadığının, dolayısıyla takip hakkının da olmadığının kabulü gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı olan 10.9.2017 keşide tarihli çekte, süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğine ilişkin ibraz kaşesi bulunmadığı görülmektedir. Süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çek kambiyo vasfını haiz olmayıp adi yazılı senet niteliğindedir. Borçlu Nüans … Ltd. Şti. tarafından ... lehine düzenlenen çekin, adı geçen lehtar cirosu ile alacaklıya devredildiği, ancak TBK'nun 184. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılmış bir temlike dosya kapsamında rastlanmadığından, senetteki hakkın takip alacaklısı....’ye (dolayısıyla alacağı temlik alan ...’a) geçmediği, bu durumda adı geçen kişinin yetkili hamil olmadığı ve dolayısıyla takip hakkının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce; takip dayanağı senet yönünden yetkili hamil sıfatı bulunmayan alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 14.11.2019 tarih ve 2018/1850 E. - 2019/2657 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 16/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.