YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Adi kiralara ilişkin icra takiplerinde borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine tahliyeye kararı verilebileceği hk

Karar Özeti

 

İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesi, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir” hükmünü içermektedir.

Karar

 

 

ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

6. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2019/1336

 

Karar Numarası: 2019/1162

 

Karar Tarihi: 30.10.2019

 

Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/268 E. - 2019/581 K. sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının, Zeytinköy Mahallesi 5120 Sokak No: 13 adresinde bulunan taşınmazda, 24/09/2010 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, 2014 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları, 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları, 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları, 2017 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları, 2018 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları, 2019 yılı Ocak ayı kira bedeline ilişkin ihtarlı ödeme emrinin, 07/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, süresi içerisinde itiraz edilmediğini, borcun da ödenmediğini, borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

CEVAP: Davalı vekili duruşmaya katılmış, ödeme belgeleri bulunduğunu, sunmak üzere süre verilmesini istediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiş,

dosyaya sunduğu 09/07/2019 havale tarihli dilekçesinde, "kira bedellerinin yatırıldığı Akbank İstasyon Şubesi'nin 290067 hesabına yapılan ödemeler ile ilgili bir kısım makbuz suretlerini ibraz ederek tüm hesap hareketlerinin mahkemece celbini" istemiştir.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "ödeme emrinin, borçlu-davalıya, 07/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinde 30 günlük ödeme, 7 günlük itiraz sürelerinin yazılı olduğu, takip talebinde haciz ve tahliyenin talep edildiği, borçlu-davalının takibe itirazda bulunmadığı, kira sözleşmesini ve sözleşmedeki imzasını kesin ve açık olarak reddetmediği, davanın ödeme emrinin tebliği tarihi olan 07/02/2019 tarihinden itibaren 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra, 6 aylık yasal (hak düşürücü) süresi içinde 08/05/2019 tarihinde açıldığı, davalının ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunmadığı" belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili dosyaya sunduğu 29/07/2019 tarihli dilekçesinde özetle; 09.07.2019 tarihinde bir kısım ödeme makbuzları ibraz ettiklerini ve benzer ödemelerin tespiti için ilgili banka şubesinden hesap hareketlerinin celbini talep ettiklerini, bu taleplerinin davanın esasına ilişkin olarak ödeme defi niteliğinde olmasına ve ödeme defi davanın her aşamasında ileri sürülebilecek bir defi olmasına rağmen bu hususta araştırma yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin, 2015/36345 E. 2018/2345 K. 22.02.2018 tarihli kararında da benzer bir hususun ele alındığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

 

DELİLLER: Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2019/782 esas sayılı takip dosyası, ödeme makbuzu suretleri ve tüm dosya kapsamı.

 

GEREKÇE: Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi üzerine kiracının tahliyesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan

yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesi üzerine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.

 

2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin 269. maddesi gereğince; "takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanunu'nun 260. ve 288. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 315 ve 362) maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği kuralını ihtiva eder.

 

Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62'nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır..."

 

İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesi, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir” hükmünü içermektedir.

 

İ.İ.K.’nun 269/c maddesine göre; Borçlu akdi reddetmeyip, kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek, itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeye mecburdur.

 

Somut olayımıza gelince; takibe itiraz edilmediğinden taraflar arasında sözlü kira ilişkisi bulunduğu çekişmesiz olup davacı kiraya veren tarafından sözleşme gereğince kira alacaklarının tahsili ve kiralananın tahliyesi için icra takibi başlatılmıştır.

 

Davalı vekili 09/07/2019 tarihli dilekçesi ile ödemeye ilişkin bir kısım banka dekont suretlerini dosyaya sunmuş ise de suretlerin okunaksız olduğu müşahede edilmiş, bu dekont suretlerinin neye ilişkin olduğunun dahi anlaşılamamıştır. Ayrıca davalı vekili bir bankanın hesap nosunu bildirmiş ise de bu hesaba yatırıldığı iddia edilen kira bedellerine ilişkin de İİK'nun 269/c maddesinde öngörülen şekilde bir belge, davanın niteliği ve belirtilen kanuni düzenlemeye göre ne yargılama aşamasında ne de istinaf aşamasında kendilerince sunulmamıştır.

 

Yasanın açık hükmü karşısında davalı borçlunun kira bedellerini ödediğini İİK'nun 269/c maddesi düzenlemesine uygun bir belge ile ispatlama mecburiyeti bulunmaktadır. Davalı vekilinin ibraz ettiği suretlerin bu nitelikte belge özelliği taşımadığı, bu yönde herhangi bir belge de sunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1) Davalı vekilinin Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10/07/2019 tarih ve 2019/268 Esas, 2019/581 sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun REDDİNE,

 

2) Peşin alınan harç yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

 

3) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

 

4) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

 

Dair, 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 bendi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK'nun 364. maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 140 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor