YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kira sözleşmesinde “ 3. yıldan sonra şartlar göz önünde bulundurularak kira bedeli tespit edilecektir” şeklinde yer alan hükme dayanarak kira artışı talep edilebilir mi?

Karar Özeti

Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.06.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 750 Euro, yıllık 9000 Euro olduğu yıllık peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup hususi şartlar kısmının 3.maddesinde ise yıllık kira bedelinin ikinci yıl 9500 Euro, üçüncü yıl 10000 Euro olarak ödeneceği, sonraki yıllarda emsal kira bedellerindeki artışlar göz önünde tutularak rayiç bedellerine göre yeniden tespit edileceği, taraflar yeni kira bedelleri konusunda anlaşamadıkları takdirde yasal yolların açık olduğu belirtilmiştir. Davacı alacaklı bu kira sözleşmesine dayanarak 04.10.2016 tarihinde başlattığı icra takibinde, 2016 yılı kira bedeli olarak 13000 Euro’nun 3,36 TL’den karşılığı olan 43680 TL’nin 40320 TL’sinin tahsilini istemiş, davalılar tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği belirtilerek takibe süresi içinde itiraz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu 2016-2017 dönemi kira bedeli sözleşmede açıkça belirtilmemiş olup davacı vekili sözleşmenin hususi şartlar üçüncü maddesi son cümlesi kapsamında artış yapılarak 2016-2017 dönemi yıllık kira bedelinin 13000 Euro olarak kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Sözleşmenin üçüncü maddesi son cümlesi herhangi bir artış oranı içermediğinden geçerli bir artış şartı olarak kabul edilemez. Kira bedelini ispat yükü davacı-kiraya veren üzerinde olup bu hususun da miktar itibarıyla ancak yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Davacı yazılı belge ile kira bedelini ispatlayamadığına göre sözleşmede kararlaştırılan son dönem kira bedeli olan yıllık 10000 Euro esas alınarak sonuca gidilmelidir. Bu durumda 2016-2017 yıllık kira bedeli, takip tarihi itibarıyla takipte kabul edilen 3,36 TL’den, 10000 Euro karşılığı 33600 TL’dir. Davalı-kiracı tarafından 01.07.2016 tarihinde ödenen 1915 TL’nin mahsubu sonucunda 2016-2017 dönemi bakiye kira bedelinin 31685 TL olduğu tespit edilmektedir. Her ne kadar davalı vekili 2015-2016 döneminde yapılan bir kısım Ödemelerin davacının ihtiyacı nedeniyle erken ödenen 2016-2017 dönem kirasına ilişkin olduğunu savunmakta ise de kira ödemelerinin düzenli olmadığı, davalı vekilinin ibraz ettiği ödeme belgelerine göre 2015 yılında yapılan tüm ödemelerin 2015 yılı kirasını dahi karşılamadığı, ödemelerde açıklama da bulunmaması karşısında 2015 yılında yapılan ödemelerin bir kısmının 2016 kirasına mahsuben ödendiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Karar

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

15. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2018/315

 

Karar Numarası: 2018/1474

 

Karar Tarihi: 27.06.2018

 

Sulh Hukuk Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

 

Davacı vekili, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların haksız yere itiraz ettiğini, kira sözleşmesinin hususi şartlar 3.maddesi uyarınca ilk 3 yılın kira bedelinin sözleşmede kararlaştırıldığını, uzayan dönemlerde de bu maddeye göre artış yapıldığını, 2015 yılına kadar kira bedellerinin ödendiğini, 2016 yılı kira döneminde yıllık kira bedelinin 13000 Euro olarak belirlendiğini, ancak ödenmediğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı kiracı K. K. kira bedelinin tüm dönemlerde yıllık 9000 Euro olduğunu, davacının kira bedeline artış yapmadığını, 2015 yılına kadar kira bedellerinin ödendiğini davacının da dava dilekçesinde belirttiğini, davacının ihtiyacı nedeniyle 2016 yılı kira bedelinin bir kısmının dönem başlamadan önceki tarihlerde ödendiğini, bu şekilde 9000 Euro olan kira bedelinin büyük oranda ödendiğini belirterek davanın reddine, kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

 

Diğer davalı kefil F. K. dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğine rağmen cevap vermemiş duruşmaya da gelmemiştir.Mahkemece, kefil F. hakkında açılan davanın reddine, kiracı K. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 33085 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden % 20 inkar tazminatına, davalının kötüniyet tazminatı talebini ispatlayamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

 

Davalı vekili, kira bedelinin sürekli olarak 9000 Euro olarak kaldığını, artış yapılmadığını, 2016-2017 dönemine ait kira bedellerinin büyük çoğunluğunun davacının ihtiyacı nedeniyle kira döneminin başlangıcından önce davacıya gönderildiğini, kira dönemi öncesi yapılan ödemelerin mahsup edilmemesinin usulsüz olduğunu, alacağın likit olmadığını yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

 

Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.06.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 750 Euro, yıllık 9000 Euro olduğu yıllık peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup hususi şartlar kısmının 3.maddesinde ise yıllık kira bedelinin ikinci yıl 9500 Euro, üçüncü yıl 10000 Euro olarak ödeneceği, sonraki yıllarda emsal kira bedellerindeki artışlar göz önünde tutularak rayiç bedellerine göre yeniden tespit edileceği, taraflar yeni kira bedelleri konusunda anlaşamadıkları takdirde yasal yolların açık olduğu belirtilmiştir. Davacı alacaklı bu kira sözleşmesine dayanarak 04.10.2016 tarihinde başlattığı icra takibinde, 2016 yılı kira bedeli olarak 13000 Euro’nun 3,36 TL’den karşılığı olan 43680 TL’nin 40320 TL’sinin tahsilini istemiş, davalılar tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği belirtilerek takibe süresi içinde itiraz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu 2016-2017 dönemi kira bedeli sözleşmede açıkça belirtilmemiş olup davacı vekili sözleşmenin hususi şartlar üçüncü maddesi son cümlesi kapsamında artış yapılarak 2016-2017 dönemi yıllık kira bedelinin 13000 Euro olarak kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Sözleşmenin üçüncü maddesi son cümlesi herhangi bir artış oranı içermediğinden geçerli bir artış şartı olarak kabul edilemez. Kira bedelini ispat yükü davacı-kiraya veren üzerinde olup bu hususun da miktar itibarıyla ancak yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Davacı yazılı belge ile kira bedelini ispatlayamadığına göre sözleşmede kararlaştırılan son dönem kira bedeli olan yıllık 10000 Euro esas alınarak sonuca gidilmelidir. Bu durumda 2016-2017 yıllık kira bedeli, takip tarihi itibarıyla takipte kabul edilen 3,36 TL’den, 10000 Euro karşılığı 33600 TL’dir. Davalı-kiracı tarafından 01.07.2016 tarihinde ödenen 1915 TL’nin mahsubu sonucunda 2016-2017 dönemi bakiye kira bedelinin 31685 TL olduğu tespit edilmektedir. Her ne kadar davalı vekili 2015-2016 döneminde yapılan bir kısım Ödemelerin davacının ihtiyacı nedeniyle erken ödenen 2016-2017 dönem kirasına ilişkin olduğunu savunmakta ise de kira ödemelerinin düzenli olmadığı, davalı vekilinin ibraz ettiği ödeme belgelerine göre 2015 yılında yapılan tüm ödemelerin 2015 yılı kirasını dahi karşılamadığı, ödemelerde açıklama da bulunmaması karşısında 2015 yılında yapılan ödemelerin bir kısmının 2016 kirasına mahsuben ödendiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

 

İcra inkar tazminatına gelince; takibe konulan miktar belirgin ve muayyen olmayıp yargılama sonucunda tespit edildiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi de hatalıdır.

 

Sonuç olarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/2265 Esas - 2017/1751 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,

 

1-Davalı F. K. aleyhine açılan davanın REDDİNE,

 

2-Davalı K. K. aleyhine açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,

 

3-Davalı-borçlu K. K.'nun Kayseri 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/12784 Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 31.685,00-TL asıl alacak üzerinden devamına,

 

4-Fazlaya ilişkin takibin talebin reddine,

 

5-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,

 

6-Davalı-borçlu K. K.'nun talep ettiği kötü niyet tazminat talebinin ispat edilememiş olması nedeniyle REDDİNE,

 

7-Alınması gerekli olan 2.164,40-TL nispi karar ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 688,57-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.475,83-TL harem davalı K.

K.'dan tahsili ile Hazineye irad kaydedilmesine,

 

8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.802,20.-TL vekalet

ücretinin davalı K. K.’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,

 

9-Davalı K. K. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükle bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 930,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı K. K.’ya verilmesine,

 

10-Davacı tarafından, davalı F. K.'ya ilişkin yapmış olduğu 3 adet tebligat gideri masrafı olan 34,50-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına,

 

11-Davacı tarafça yapılan toplam 1.345,67-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.057,47 TL'nin davalı K. K.'dan alınarak, davacı tarafa verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

 

12-Kullanılmayan gider avansının istek halinde ilgilisine iadesine,

Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde istinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafa iadesine,

 

Davalı tarafından yapılan 49,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı K.’e verilmesine,

 

HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,

 

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 27/06/2018 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 110 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor