YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kiralanan işyerinin bir kısmının imara aykırı olması nedeni ile kullanılamaması halinde, kira sözleşmesine son verilebilir mi?

Karar Özeti

 

Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesinde kiralanan şeyin cinsi iş yeri olarak gösterilmiş ve restaurant olarak kullanılacağı kararlaştırılmış olup kiralananın fiilen kullanılıp kullanılmaması hususunun, sözleşmenin ifasının imkansız olup olmadığı ile ilgisi bulunmamaktadır. Kiralananın eklentisi niteliğinde olan ve yapı tatil zaptında belirtilen hususlar sözleşmenin ifasını imkansız hale getirecek nitelikte değildir. Kiralanan tamamen yanmamış, yıkılmamış ve yok olmamıştır. Bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmenin imkansız hale geldiğinden söz edilemeyeceği gibi bu durum kiralayana sözleşmeyi fesih ve tahliye davası açma hakkı da vermez.

Karar

 

ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

6. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/609

 

Karar Numarası: 2017/851

 

Karar Tarihi: 09.10.2017

 

Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/732 Esas - 2017/257 Karar sayılı dosyası üzerinden verilen hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:

 

Gereği düşünüldü:

 

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin Antalya İli Muratpaşa İlçesi, Gençlik Mah 64 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 1/3 oranında paydaş ve malik olduklarını, taşınmazın denize sıfır konumda ve 1. derece doğal sit alanında olduğunu, söz konusu taşınmazın kiraya verilmesi hususunda, taraflar arasında 14/04/2014 tarihli ön protokol yapıldığını, aynı anda 01/09/2014 tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesine (1) ve (2) nolu hususi şartlar bölümünün eklendiğini, taraflar arasında düzenlenen 14/04/2014 tarihli ön protokolde kira konusu yerin restaurant niteliğinde olduğu, kiracının 01/09/2014 tarihine kadar sözleşmenin olmazsa olmaz şartı olan teminat mektubunu vereceği, teminat mektubu verildikten sonra ayrıntılı bir kira sözleşmesi yapılacağının kararlaştırıldığını, taşınmazın 1. derece doğal sit alanında kaldığından kiracının, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Antalya Bölge Kurulu tarafından onaylanan projeye uygun olarak tamirat ve tadilat işlemlerini yapabileceğini, tesisin sigortasının 30/04/2014 tarihine kadar kiracı tarafından yaptırılacağının kararlaştırıldığını, taraflar arasında 14/04/2014 tarihli ön protokol ile aynı anda yapılan 01/09/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de kira konusu taşınmazın restaurant olarak kullanılacağı, kiracı tarafından yapılacak onarımların anıtlar kurulunca onaylı projelere uygun olarak yapılacağı, aylık kira bedelinin 24.000,00 TL olduğu, kira ödemelerinin 01/09/2014 - 01/09/2015 tarihleri arasında aylık ödemeler halinde yapılacağı, bir defaya mahsus olmak üzere 2014 Ağustos ayı için 15/07/2014 tarihinde kira ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kira sözleşmesine ekli hususi şartlar 1 bölümünde; Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulunca onaylı projelerin dışında hiçbir imalat yapılamayacağı, yapılacak tadilatların Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu onayına haiz projelerin uygulanarak yapılacağı, tadilat süresinin 01/09/2014 tarihine kadar olduğunun belirtildiğini, kira konusu taşınmaz ile ilgili olarak 17/06/2014 tarihli yapı tatil zaptı düzenlendiğini, Antalya Muratpaşa Belediye Encümeninin 24/06/2014 tarih ve 764 sayılı kararı ile ruhsatlı projesine aykırı ve kaçak yapı nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesi uyarınca davacı mal sahiplerine para cezası verildiğini ve tahsil edildiğini, davacıların Muratpaşa Belediyesine yaptığı başvurulara, bütün çaba ve uğraşlarına rağmen kira konusu taşınmaza belediyeden ruhsat alınamadığını, davalı kiracının protokol, kira sözleşmesi ve kira sözleşmesi eklerine uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, teminat senedi vermediğini, ödemesi gereken ödemeleri yapmadığını, ortaya çıkan bu hukuki imkansızlık karşısında kira sözleşmesinin feshi ile davalı kiracının taşınmazdan tahliye edilmesi zorunluluğu doğduğunu, ancak, davalı kiracının, davacılar tarafından sözleşmenin feshi için kendisine gönderilen ihtarnamelere olumlu cevap vermediğini, kira konusu taşınmazı tahliye etmediğini ve kullanmaya devam ettiğini, bu nedenle sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeni ile feshine ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmeye ilişkin yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirdiğini, sözleşme tayin edilirken kiraya verenlerin hileli davranışlarda bulunduklarını, ruhsatsız ve ruhsat alınmasının mümkün olmayacağını bildikleri halde tapuda tescilli olmayan binayı restoran olarak kiraya verdiklerini, sözleşmeyi akdederken binanın ruhsatının olduğunu herhangi bir probleminin olmadığını belirttiklerini, sözleşme akdedildikten sonra bahçe ve peyzaj düzenleme aşamasında belediye yetkililerinin 17.06.2014 tarihinde kira konusu taşınmaza gelip mühürleme yapmasıyla taşınmazda hiç bir işlem yapamadığını, kira konusu taşınmazda hiçbir faaliyette bulunamadığını, davacıların belediyeden tadilat inşaat işletme ruhsatı ile diğer ilgili kurumlardan gerekli izinleri alacaklarını söyleyerek kendisinden istedikleri 550.000,00-TL ve yıllık kira bedelini peşin ödemesine rağmen kiralanandan faydalanamadığını, davacılar ayıpsız olarak teslim ettiklerini bildirmelerine rağmen taşınmaza bir senedir çivi bile çakılmadığını, zarara uğradığını, verilmediği iddia edilen teminat senedini davacılara verdiğini, sözleşmeye göre ruhsat alındığında teminat mektubu verileceğinden ruhsat alınmadığından teminat mektubunu da vermediğini, ama yine de iyiniyetini göstermek için 1.500.000 TL teminat senedini imzalayarak davacılara verdiğini, bütün edimlerini yerine getirmesine rağmen mağduriyet yaşadığını, sözleşmedeki mimar mühendisler sigorta prim bedelleri ve ücretleri kısmının sözleşmeye sonradan haberi olmaksızın doldurularak mahkemeye sunulduğunu, yine 1 Eylül 2014 tarihinde sözleşme akdiyle maliyeye ödenecektir ibaresinin de sonradan doldurulduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Kiralananın, davacılar tarafından, davalıya restorant olarak kullanılmak üzere kiralandığı, ancak kiralananın, 1. derece doğal sit alanı içerisinde olması ve Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu Antalya Bölge Müdürlüğünce onaylanan projeye aykırı yapılaşma nedeniyle mühürlendiği, bu sebeple de davalının taşınmazı kiralama amacına uygun olarak kullanamadığı, taşınmazın 1. derecede sit alanı içerisinde olması ve yapılaşmaya izin verilmemesi sebebiyle, kiralama amacına uygun şekilde kullanılamayacağı anlaşıldığından Türk Borçlar Kanun'unun 136. maddesi gereği ifa engeli bulunduğu, belirtilerek davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 14/04/2014 tarihli protokol ve 01/09/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ifa imkansızlığı nedeniyle feshine, davalının Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Gençlik Mah. 64 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan tahliyesine, karar verilmiştir.

 

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Sözleşme gereğince yıllık kira bedelinin davacılara ödendiğini, ayrıca ruhsat alımı adına müvekkilinden para aldıklarını, bunu ikinci yılın kira bedeline mahsup edeceklerini bildirdiklerini, davacıların Antalya 2. İdare Mahkemesi'nin 2013/1161 Esas ve Antalya 3. İdare Mahkemesi'nin 2009/1594 Esas sayılı dosyalarında görülen davalar devam ederken bu davalar hakkında müvekkiline bilgi vermediklerini, ruhsatı hemen alacaklarını belirterek taşınmazı kiraladıklarını, kira başlangıcından önce 17.06.2014 tarihinde belediye imar ve şehircilik müdürlüğü tarafından söz konusu taşınmazın 1. derece doğal sit alanı olduğu, mevcuttaki yapılaşmanın yeşil alan ve çay bahçesi olarak 1. derece doğal sit alanında yapılan projesine aykırı olduğu 2008 yılında buraya proje tadilatı yapıldığı, yapılan projeye izin veya ruhsat alınmadan uygulama yapıldığı belirtilerek belediye tarafından yapı tatil zaptı ile mühürlendiği ve hala mühürlü olduğunu, yapı tatil zaptı incelendiğinde projeye aykırı ve kaçak yapının restoran olarak kullanımı olarak yapılan taşınmaz olduğunun görüleceğini, bu nedenle kiralananın kullanılmasının mümkün olmadığını, davacıların idare mahkemesindeki davalarda kiracının mağdur olduğunu belirterek yıkımı durdurduklarını, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnamelerle taşınmazın ayıpsız olarak kullanıma hazır hale getirilmesi hususunda ihtarda bulunduğunu, davacılarca bu hususun yerine getirilmediğini, ayıplı malı bilerek ve hileli şekilde teslim eden davacıların bir de bunun üzerine tahliye davası açtıklarını, söz konusu ana taşınmazın halen yerinde mevcut olduğunu, sadece camların yıkılması ve havuzun yapılması gerektiğini, bu hususlar tamamlandığı takdirde ruhsat verilebileceğini, eksik hususlar tamamlanmadan ifa imkansızlığından bahsedilemeyeceğini, ifa imkansızlığının davacıların edimlerinden kaynaklandığını hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını, idari para cezasının davacıların kendi kusurundan kaynaklandığını o tarihte henüz taşınmazın müvekkiline teslim edilmediğini, ayrıca ifa imkansızlığı kabul edilecek olursa davacılara verilen teminat senetleri peşin ödenen yıllık kira parası ve 550.000 TL nin iadesi gerektiğini, ayrıca mahrum kaldığı alacak ve yapmış olduğu masraflar ile ilgili dava açabileceğine karar verilmesi gerektiğini, bu konularda hüküm kurulmadığını, ruhsat alınması için yıkılması gereken yerler kiraya verenin kira sözleşmesinden önce yaptığı eklentiler olduğunu, ayrıca 3. İdare Mahkemesi'nin 2016/698 Esas sayılı dosyadaki bilirkişi raporunun bu dosyaya sunulduğunu, raporda söz konusu taşınmazın restoran olarak devam edebileceği tespitine yer verildiğini, belirterek kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalının kira bedeli, masraf bedeli, teminat senedi vermediğini, bunun bu davanın konusu olmadığını, davalı kiracının ifa imkansızlığını kabul ettiği halde bir kuruş ödemeden davacıların mülkünü kira sözleşmesinin arkasına sığınıp işgal ettiğini, davalının diğer talepleri yönünden mahkemenin açılmamış bir dava hakkında karar veremeyeceğini, dava açması için mahkemenin bir belirleme yapmasına gerek olmadığını, davalı kiracının R. G. ile yaptığı ön protokol gereği R. G.'dan 30.000 TL aldığını, 550.000 TL masraf yapmış ise neden 30.000 TL ye razı olduğunu, davacının tahliye sözü verdiği için R. G.'un 30.000 TL ödediğini, davalının sözünde durmadığını dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, protokolde davalının ruhsat problemini çözmeyi üstlendiğini, ruhsat temini halinde 30.000 TL nin iade edileceğinin belirtildiğini, belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

DELİLLER:

 

Taraflar arasında düzenlenen 14.04.2014 tarihli ön protokol ile davalının Gençlik Mahallesi Tevfik Işık Caddesi No:2 deki restoran vb.. nitelikli binayı kiralamak istediği, teminat mektubunu 01.09.2014 tarihinde verebileceğini belirttiğinden kendisine 4 aylık süre tanındığını, bu süre zarfında kiralamak isteyenin binadaki kullanıma ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Antalya Bölge Kurulunca onaylı projelerine uyacak ve bunlara uygun tamirat ve tadilat işlemlerini yapabileceğini, ancak 01.09.2014 tarihinde akdin asıl şartı olan olmazsa olmaz teminat mektubu ibraz edildiğinde geniş kapsamlı bir sözleşme imzalanacağı, belirtilen teminat mektubu verilmediği takdirde karşılıklı vaadlerin tamamen fesih edilmiş sayılacağı, kiralamak isteyenin yaptığı masraflar için hiç bir talepte bulunamayacağı, taşınmaz maliklerinin başka kişilere kiralamakta serbest oldukları ve sair hususlar kararlaştırılmıştır.

 

Taraflar arasında düzenlenen 01.09.2014 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesine göre; Gençlik Mahallesi Tevfik Işık Caddesi No:2 adresindeki taşınmazın restoran olarak kullanılmak üzere aylık 24.000 TL bedelle kiraya verildiği, kira bedelinin aylık peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede kiraya verenlerin davacılar R. G., F. N. D., S. M. G., kiracının ise R. Ü. olduğu, hususi şartlar 1 bölümünün 6. maddesinde 30.05.2008 tarih ve 2458 sayılı Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu onaylı projesinin uygulanması ile ilgili masraf olarak 90.000 TL de mutabık kalındığı, masrafın kiracı tarafından yapılacağı, bunun her yılın kira bedelinden 18.000 TL olarak düşüleceği, 8. maddesinde ise Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu onaylı projesi dışında hiç bir imalat vb.. teklif dahi edilemeyeceği ve yapılamayacağı, ancak taşınmaz üzerindeki tesislerin her türlü onarım, vernik boya vb.. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ya da Antalya Büyükşehir Belediyesinden izin almak suretiyle yapılacağı, 12. maddesinde ise tadilat süresinin 01.09.2014 tarihine kadar olduğu düzenlenmiştir.

 

Muratpaşa Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce düzenlenen 17.06.2014 tarihli yapı tatil zaptında 1. derece doğal sit alanındaki 64 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 06.02.1991 tarih ve 03/32 nolu ruhsat projesine aykırı olarak (1) ahşap dikme ve ahşap sıralı mekan oluşturulduğu, (2) iki adet sekizken üstü kapalı yanları açık mekanların yerinde cam ile kapatılarak kapalı mekan oluşturulduğu, (3) 3*3 ebadındaki havuzun iptal edildiğinin tespit edilerek Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu'nun 30.05.2008 tarih ve 2458 sayılı kararı ile onanan ancak ruhsatlandırılmayan projesi baz alındığında (1) ve (3) maddede belirtilen hususların uygun olduğu ancak ruhsat alınmadığı, (2) de belirtilen uygulamanın ise katlanır olmaması nedeni ile uygun olmadığı tespit edilerek yapı tatil zaptı düzenlenmiş, bilahare taşınmaz maliklerine idari para cezası kesilmiştir.

 

Davacılar tarafından Antalya 2. İdare Mahkemesinin 2013/1161 sayılı dosyasında açtıkları dava ile tadilat ruhsatı için yaptıkları başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine dair işlemin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, mahkemece verilen 10.10.2014 tarih ve 2013/1161 Esas ve 2014/1322 Karar sayılı kararla davalı Muratpaşa Belediye Başkanlığı'nın tadilat ruhsatı başvurusuna cevap vermemek suretiyle zımnen reddine ilişkin kararda hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Davacı kiralayanlardan F. N. D. tarafından davalı kiracıya gönderilen 23.09.2014 ve 26.03.2015 tarihli ihtarname ile ön protokol ve ön kira sözleşmesi gereğince teminat mektubu verilmediğinden sözleşmenin feshedildiği belirtilerek kiralananın tahliye ve teslimi talep edilmiştir. Davalı tarafından davacı kiralayanlardan F. N. D.'a gönderilen 08.10.2014 tarihli ihtarnamede feshin hukuka aykırı olduğu, taşınmazın ayıplı olduğu, ayıbın 10 gün içerisinde giderilmesi ihtar edilmiş, 13.08.2014 tarihli ihtarname ile kiralananın imara ve mevzuata aykırılıklar nedeni ile mühürlendiği belirtilerek sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve zararının ödenmesini talep edilmiş, 03.04.2015 tarihli ihtarname ile kiralananın ayıpsız kullanıma hazır bir şekilde teslim edilmesi, bu yükümlülüğün ihlalinden kaynaklanan zararın ödenmesini talep ettiği, anlaşılmıştır.

 

Muratpaşa Belediyesi Zabıta Müdürlüğü 19.08.2014 tarihli yazısında; Gençlik Mahallesi, Tevfik Işık Caddesi No:2 adresinde Derinsu Gıda A.Ş adına içkili restorant kafe bar faaliyet konulu işyeri açma ve çalışma ruhsatının mevcut olduğu ve halen faal durumda bulunduğu, işletmenin devri halinde faaliyet konusu değişmeyecek şekilde ruhsat devri yapılabileceğinin bildirildiği anlaşılmış, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin, Muratpaşa Belediyesi Başkanlığınca düzenlenen işyeri açma ve çalışma ruhsatı da dosya içerisine sunulmuş, belediye ruhsat ve denetim müdürlüğü'nün 09.12.2015 tarihli yazısında işyerinin kapalı ve boş olması sebebiyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının iptal edildiği anlaşılmıştır.

 

Muratpaşa Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün 17.10.2016 tarihli yazısında davaya konu taşınmazda yapı ruhsatı eki mimari projesine aykırı ve kaçak olarak yapılan uygulamalar nedeni ile encümen kararları alındığı, aykırılıkların giderilmesinin ardından geçerli imar durum belgesinin sunulması durumunda 30.05.2008 tarih ve 2458 sayılı Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca onaylanmış mimari projesine istinaden yapı ruhsatı düzenlenebileceği bildirilmiştir.

 

Davalı vekili tarafından kiralananla ilgili olduğu belirtilen fotoğraflar dosyaya sunulmuştur.

 

GEREKÇE: Dava ifa imkansızlığı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalının taşınmazı kiralama amacına uygun olarak kullanamadığı ifa engeli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

 

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen tanıma göre; "kira sözleşmesi kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmaktadır. Buna göre kiracının borcu kira sözleşmesi karşılığı bir bedel ödemek, kiraya verenin borcu da belli bir süre için kiralananı kiracının emrinde hazır bulundurmaktır. TBK. nun 1. maddesi uyarınca sözleşme tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması açık veya örtülü olabilir. Kira sözleşmesinin tamamlanması için kira konusu malın teslimi şart değildir (6 Hukuk Dairesinin 16.12.1965 gün 1723-5624 E.K. Sayılı kararı). Kira sözleşmeleri kullandırma akitlerinden olup, kiralanan bu ilişkiyi doğuran kira sözleşmesinde ne şekilde kullanılacak ise, kiracı kiraladığı taşınmazı akitle kasdedilen şekilde ve hem de özenle kullanmakla yükümlüdür. Sözleşmeyle kararlaştırılan koşullara aykırı bir kullanma biçimi akte aykırılık teşkil eder ve sözleşmenin feshi sonucunu doğurur. TBK. nun 301. maddesine göre kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. TBK. nun 316. maddesi uyarınca; Kiracı, kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Sözleşmenin kurulması için kira konusu malın teslimi şart değil ise de; sözleşmenin kurulmasıyla birlikte kiracının, kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak borcu doğmuştur. Bu durumda kiracı kiralananı teslim alarak özenle kullanma borcunu yerine getirmekle yükümlüdür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda tahliye sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup yasada gösterilen haller dışında tahliye kararı verilemez.

 

Kira sözleşmelerinde, sözleşmenin konusunu oluşturan şeyin (kiralananın) tamamen yıkılması, yok olması veya ortadan kalkması kiraya veren yönünden ifa imkansızlığı sonucunu doğurur. İfa imkansızlığının söz konusu olduğu hallerde borcun aynen yerine getirilmesi imkanı ortadan kalktığından kira ilişkisinin devam ettiğinden söz edilemez. Kiraya verenin kusurlu davranışları sonucu oluşan imkansızlık hallerinde kiracı bu yüzden uğradığı zararın tazminini isteyebilir.

 

Olayımıza gelince; Kiralayanlar tarafından açılan eldeki dava ile kira konusu taşınmaza belediyeden ruhsat alınamadığı belirtilerek ifa imkansızlığı nedeni ile akdin feshi ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi istenmektedir. Dosya kapsamında tarafların beyanları ve davalı vekili tarafından dosyaya sunulan fotoğraflar incelendiğinde, kiralananın tamamen yıkılarak ortadan kalkmadığı sadece Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Kararına kısmen aykırı olarak yapılan ancak ruhsatlandırılmayan ve yapı tatil zaptında da belirtilen 8 adet ahşap dikme, iptal edilen havuz ve katlanır olmayan camekan imalatlar sebebiyle yapı tatil zaptı düzenlendiği, yapı tatil zaptından ve dosya arasındaki fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere taşınmaz üzerindeki iki adet sekizgen üstü kapalı mekanın mevcut olduğu, kiralanan yerde daha önce Derinsu Gıda A.Ş'nin faaliyet gösterdiği, bu şirket adına içkili restorant kafe bar faaliyet konulu işyeri açma ve çalışma ruhsatının mevcut olduğu ancak daha sonra işyerinin kapalı ve boş olması sebebiyle ruhsatın iptal edildiği, anlaşılmıştır.

 

Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesinde kiralanan şeyin cinsi iş yeri olarak gösterilmiş ve restaurant olarak kullanılacağı kararlaştırılmış olup kiralananın fiilen kullanılıp kullanılmaması hususunun, sözleşmenin ifasının imkansız olup olmadığı ile ilgisi bulunmamaktadır. Kiralananın eklentisi niteliğinde olan ve yapı tatil zaptında belirtilen hususlar sözleşmenin ifasını imkansız hale getirecek nitelikte değildir. Kiralanan tamamen yanmamış, yıkılmamış ve yok olmamıştır. Bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmenin imkansız hale geldiğinden söz edilemeyeceği gibi bu durum kiralayana sözleşmeyi fesih ve tahliye davası açma hakkı da vermez.

 

Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1-) Davalı vekilinin ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜNE, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 06.03.2017 tarih ve 2015/732 Esas 2017/257 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

 

2-) Davanın REDDİNE,

 

3-) Başlangıçta peşin olarak yatırılan 4.918,32-TL harçtan alınması gereken maktu 31,40-TL red harcının mahsubu ile bakiyesinin istek halinde davacı tarafa iadesine,

 

4-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına

 

5-) Davalı tarafından yapılan toplam 30,00-TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,

 

6-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 23.230,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,

 

7-) Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,

 

8-) İstek halinde davalı tarafça peşin olarak yatırılan istinaf harcının davalıya iadesine,

 

9-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

 

10-) Davalı tarafından yapılan toplam 113,10-TL istinaf yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,

 

11-) Kullanılmayan gider avansının istek halinde yatıran tarafa iadesine

 

6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince duruşmasız olarak yine HMK 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09.10.2017


Bu sayfa 133 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor