YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kiralanan işyerinin kullanım alanın küçülmesi nedeni ile açılan kira bedelinin düşürülmesine yönelik davada, ödenecek kira bedelleri için tedbir kararı alınabilir mi?

Karar Özeti

Davacı tarafından kiralananın ayıplı hale geldiği iddia edilerek kira bedelinin tespiti ile mevcut ödenen kiranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi isteminde bulunulmuş ise de; kira bedelinin tespiti davalarında mahkemece belirlenecek kira bedeline ilişkin hükmün kesinleşmeden infazı mümkün değildir. Öte yandan kira ilişkisi ya tarafların ortak iradesi ile ya mahkeme kararıyla yada kiralananın ortadan kalkmasıyla son bulur. Taraflar arasındaki kira ilişkisi son bulmadığına, mahkemece kira bedelinin tespitine ilişkin verilmiş ve kesinleşmiş bir karar da bulunmadığına göre mevcut kira bedelinin davalı kiraya verene ödenmemesine ilişkin verilecek tedbir kararı işin esasını çözecek mahiyette olduğundan yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Karar

 

ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

6. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2018/509

 

Karar Numarası: 2018/459

 

Karar Tarihi: 20.04.2018

 

Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1966 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemize gönderilen dosya incelendi;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

DAVA: Davacı vekili dilekçesinde, davacı şirketin davalı ile 03.11.2014 tarihli kira sözleşmesi ile davaya konu taşınmazları kiraladığını ancak diğer kat maliklerinin açtığı dava sonucu işyerinin önünde bulunan bir kısım alanlarının kullanımının engellendiğini, davalıdan kira bedelinin indirilmesi talep edilmiş ise de kabul edilmediğini, ayrıca davalının kira alacağının ödenmesi için banka hesap numarası da vermediğini belirterek kira bedelinin tespitine, tevdi mahalli tayinine, ödenen kiraların davalıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

SAVUNMA: Davalı vekili, sulh hukuk mahkemesinin kararına konu alanların kira bedeline dahil olmadığını ayrıca belirtilen mahkeme kararının da kesinleşmediğini belirterek istemin ve davanın reddini savunmuştur.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ''Talep dilekçesi, ekindeki belgeler ve tüm dosya kapsamına göre, Borçlar Kanunu'nun 111. maddesi gereğince; ''Borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.'', yine Borçlar Kanunun 187. maddesine göre; ''Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusun, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hakim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur.'' hükümleri dikkate alınmakla talep konusu kira bedellerinin ödenmesi hususunda tereddüt oluştuğu, dosyaya ibraz edilen sözleşmeden kira bedellerinin nakit ödeneceğinin anlaşıldığı, ancak gerek alacağın ispatına ilişkin HMK hükümleri gerekse kira ilişkisinden kaynaklanan vergi mükellefiyetliği nazar alınarak söz konusu bedellerin elden ödenmesinin yasal düzenlemeler gereği uygun görülmediği, cevap dilekçesinde davacıya kira bedellerinin ödenmesi için banka hesap numarası verildiği yönünde aksi bir savunma da bulunmadığı, söz konusu durumda tevdi mahalli tayini şartlarının oluştuğu anlaşılmakla tevdi mahalli tayini talebin kabulüne, dava konusu uyuşmazlığı esastan çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden kira bedellerinin alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine'' karar verilmiştir.

 

DELİLLER: Dava, cevap, kira sözleşmesi, tüm dosya kapsamı.

 

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, kira bedellerinin alacaklıya ödenmesi halinde davayı esastan çözecek bir husus olmadığını, davanın esasına yönelik bir karar da olmayacağını, davanın red edilmesi halinde dahi davalının herhangi bir zararının da olmayacağını, ancak mahkemece lehlerine karar verildiğinde bu kez alacaklarını almanın imkansız hale geleceğini, bahçe kullanılmadığı zaman kiranın otomatik olarak ineceğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

 

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kira bedelinin tespitine ilişkin davada mevcut ödenen kira bedellerinin kiraya verene ödenmesinin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf kanun yoluna getirilmiştir.

 

Taraflar arasında 03.11.2014 tarihli, 10 yıl süreli, aylık 2.300 Euro bedelli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

 

Davacı tarafından kiralananın ayıplı hale geldiği iddia edilerek kira bedelinin tespiti ile mevcut ödenen kiranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi isteminde bulunulmuş ise de; kira bedelinin tespiti davalarında mahkemece belirlenecek kira bedeline ilişkin hükmün kesinleşmeden infazı mümkün değildir. Öte yandan kira ilişkisi ya tarafların ortak iradesi ile ya mahkeme kararıyla yada kiralananın ortadan kalkmasıyla son bulur. Taraflar arasındaki kira ilişkisi son bulmadığına, mahkemece kira bedelinin tespitine ilişkin verilmiş ve kesinleşmiş bir karar da bulunmadığına göre mevcut kira bedelinin davalı kiraya verene ödenmemesine ilişkin verilecek tedbir kararı işin esasını çözecek mahiyette olduğundan yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

Davacı vekilinin Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1966 esas sayılı dosyasında İhtiyati tedbir isteminin reddine dair 15.02.2018 tarihli ara kararının kaldırılmasına ilişkin yaptığı başvurunun esastan REDDİNE,

 

Peşin alınan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

 

İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

 

İstinafa ilişkin yapılan giderlerin bu yola başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,

 

Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına dair,

 

HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereği duruşmasız olarak ve kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 20.04.2018


Bu sayfa 295 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor