YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İşçinin fazla yapılan gelir vergisi kesintisi alacağının, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hk.

Karar Özeti

3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunuyla gelir vergisi İSTİSNASI DÜZENLENMİŞTİR. Buna göre, gelir vergisi istisnası uygulanmaması nedeniyle daha önce kesilen gelir vergisi tutarlarının vergi yükümlüsüne iade EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Vergi yükümlüsü işçi olup işçinin fazla ödenen vergiyi talep etme HAKKI VARDIR. İşverence kesilerek vergi dairesine yatırılan gelir vergisi yönünden işverenin SORUMLULUĞU BULUNMAMAKTADIR. Ancak, vergi dairesine yatırılmayan açıkçası tecil ve terkin edilen gelir vergisi kesintileri yönünden işverenin sorumluluğu bulunmakta olup işçi ücretlerinden kesilen gelir vergisi tutarının istisna kapsamında olması durumunda işçilere geri ödenmesi GEREKTİĞİ ANLAŞILMIŞTIR. Davacının gelir vergisi kesintisi alacağı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmakla davalı şirketin 01/10/2011 tarihinde Serbest Bölgede faaliyet göstermeye başladığı, 2011,2012 ve 2013 yıllarında gelir vergisi istisna şartlarını taşıdığı, işbu davanın 10/03/2016 tarihinde ikame edilmiş olmasına göre talep edilecek gelir vergisi kesintisi alacağının zamanaşımına uğramadığı, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde OLMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR. Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair inceleyen üye hakimin görüşü heyetçe de benimsenerek Dairemizce aşağıdaki şekilde HÜKÜM KURULMUŞTUR.

Karar

 

 

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

26. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/309

 

Karar Numarası: 2017/345

 

Karar Tarihi: 06.04.2017

 

Mahalli Mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya Dairemize gönderilmiş olmakla; dosya üzerinde yapılan inceleme

sonunda;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Kocaeli 4. İş Mahkemesi'nin 09/12/2016 tarih ve 2016/270 E, 2016/1138 K, sayılı kararına karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere DAİREMİZE GÖNDERİLMİŞTİR.

 

Dava;Gelir vergisi kesintisinin iadesi İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.

 

İddia;Davacı vekili, müvekkili davacının Kocaeli Serbest Bölgede bulunan davalıya ait işyerinde 03/07/2012-31/03/2014 tarihleri arasında belirsiz süreli iş sözleşmesiyle kesintisiz olarak çalıştığını, tüm çalışma süresi boyunca gelir vergisi kesintisi yaptıklarını, aynı talep ve gerekçelerle davalı şirket aleyhine Kocaeli 5. İş Mahkemesi'nin 2013/200 Esas ve 2014/201 karar sayılı dosyasında açılan davada talepleri yerinde görülerek davanın kabulüne karar verildiği ve kararın YARGITAY denetiminden geçerek onandığını, kendisine ödenmeyen gelir vergisi kesintisinden aile geçim indirimi düşülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydı şimdilik 1000 TL 'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve DAVA ETMİŞTİR.

 

Savunma;Davalı vekili, husumet ve görev itirazında bulunarak davacının gelir vergisi kesintilerinin kendisine iadesi taleplerinde görevli mahkemenin iş mahkemeleri olmadığını vergi mahkemesi olduğunu, davacının Kocaeli Serbest Bölgesindeki müvekkil işyerinde çalıştığı dönemlerde ücretlerinden yapılan vergi kesintilerinin 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu uyarınca davacıya iade edilmesi davası olduğunu, Belirlenebilir bir alacak olması nedeniyle belirsiz alacak davası ikamesi mümkün olmayacağını, müvekkil şirket 01.10.2011 tarihinden bu yana Kocaeli Serbest Bölgesi’ nde faaliyet göstermekte olduğunu, ilgili kanunlar gereği terkin işlemini yapan Maliye Bakanlığı'na husumetin yöneltilmesi gerektiğini, davacı işçilik alacağı olmayan talebini İş Mahkemesinde ikame etmiş olup, vergi kesintisi iadesi talebinde Vergi Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın husumet, görev ve esastan reddine karar VERİLMESİNİ SAVUNMUŞTUR.

 

Mahkemece; Davanın kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.

 

Davalı vekili istinaf sebepleri olarak;

 

Dava konusu gelir vergisi kesintisi alacaklarına dair uyuşmazlık vergi mevzuatından ve Serbest Bölgeler Mevzuatından kaynaklanan tipik bir vergi ihtilafı olduğundan görev itirazında bulunduklarını, davanın Başbakanlık, Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığına ihbarın talep etmelerine rağmen mahkemece ihbar taleplerinin yerine getirilmediğini, davacının dava tarihi itibariyle ancak geriye doğru 2 yıllık süre zarfında ücretlerinden kesilen gelir vergisi kesintilerinin kendisine iadesini talep edebileceğini bundan önceki taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Serbest Bölge Teşvikleri yatırımcılara ve ihracatçılara tanınmış bir hak olup işçilere yönelik düzenleme olmadığını, YEREL MAHKEMECE hükme esas teşkil edilen bilirkişi raporunda davacının iş sözleşmesinde ücretinin brüt olarak kararlaştırılmış olmasından bahisle Serbest Bölgeler Kanunu kapsamında istisna edilen gelir vergisinin işçiye ödenmesi gerektiği yönündeki değerlendirmeyle hukuk eliyle eşitsizlik oluşturulduğunu, işçinin ücreti net ise teşvik işverenin, brüt ise teşvik işçinin şeklinde bir mantık kurulmasının mümkün olmadığını, işçiden kesilen gelir vergisinin işçiye ödenmesi gerektiği yolundaki tespit ve değerlendirmelerin yerinde olmadığını, davanın kabulü yönünde verilen kararın hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.

 

Deliller: Taraf beyanları, davacının işyeri şahsi dosyası, SGK hizmet döküm cetveli, işe giriş işten ayrılış bildirgeleri, maaş bordroları, tanık beyanları, bilirkişi raporu vs. delil Gerekçe: HMK 355 inci maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dosyanın incelenmesinde, davacının kurum kayıtlarına göre 03/07/2012-31/03/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde ÇALIŞTIĞI ANLAŞILMAKTADIR.

 

Uyuşmazlık, işçi ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı NOKTASINDA TOPLANMAKTADIR. 5810 Sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nun geçici 3/2 nci maddesi gereğince, serbest bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler, Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar gelir vergisinden İSTİSNA EDİLMİŞTİR.

 

Yasal düzenlemeye göre serbest bölgelerde faaliyet gösteren işletmeler, istisna kapsamında değerlendirilen ücretler üzerinden hesaplanan gelir vergisini, muhtasar beyannameyle genel hükümlere uygun olarak BEYAN EDECEKLERDİR. Bu şekilde tarh ve tahakkuk ettirilen vergi TECİL EDİLECEKTİR. İstisna uygulamasından yararlanan mükelleflerin kendi ürünlerine ilişkin ihracat tutarının aynı ürünlerin toplam satış tutarına oranı, %85 veya üzerinde gerçekleştiğinin tespiti halinde, vergi dairesince tecil edilen vergi TERKİN EDİLECEKTİR.

 

Bununla beraber şartların yerine getirilememesi durumunda terkin edilen vergi, gecikme zammıyla birlikte mükelleften TAHSİL EDİLECEKTİR. Ancak, daha sonra asgari %85 ihracat şartının gerçekleştiği yılda gerekli koşulların yerine getirilmesi halinde ilgili vergi dairesi tarafından söz konusu işçi ücretlerine ilişkin vergi, V.U.K. Hükümlerine göre düzeltme işlemi yapılarak mükellefe red ve İADE EDİLECEKTİR.

 

Serbest bölgede üretim faaliyetinde bulunan işletmelerde çalıştırılan ve yıl içinde gelir vergisi tevkifatı yapılmış olan işçi ücretleri de, işverenin yılsonu itibarıyla ürettikleri ürünlerin %85'ini yurt dışına ihraç etme şartını gerçekleştirmesi halinde, gelir vergisi istisnasından yararlanabilmektedirler.

 

Ücretin “net” veya “brüt” olarak kararlaştırılmış olması, gelir vergisi yükümlülüğünü bertaraf etmez. Bu nedenle davalı işveren, işçinin ücretinden kesmekle beraber vergi dairesine ödemeyip kendine mal ettiği gelir vergisi kesintisi tutarlarını, işçiye iade ETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR. Kaldı ki dosyada mevcut iş sözleşmesinde davacı işçiye ödenen ücretin brüt ücret olduğu AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR.

 

3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunuyla gelir vergisi İSTİSNASI DÜZENLENMİŞTİR. Buna göre, gelir vergisi istisnası uygulanmaması nedeniyle daha önce kesilen gelir vergisi tutarlarının vergi yükümlüsüne iade EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Vergi yükümlüsü işçi olup işçinin fazla ödenen vergiyi talep etme HAKKI VARDIR. İşverence kesilerek vergi dairesine yatırılan gelir vergisi yönünden işverenin SORUMLULUĞU BULUNMAMAKTADIR. Ancak, vergi dairesine yatırılmayan açıkçası tecil ve terkin edilen gelir vergisi kesintileri yönünden işverenin sorumluluğu bulunmakta olup işçi ücretlerinden kesilen gelir vergisi tutarının istisna kapsamında olması durumunda işçilere geri ödenmesi GEREKTİĞİ ANLAŞILMIŞTIR. Davacının gelir vergisi kesintisi alacağı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmakla davalı şirketin 01/10/2011 tarihinde Serbest Bölgede faaliyet göstermeye başladığı, 2011,2012 ve 2013 yıllarında gelir vergisi istisna şartlarını taşıdığı, işbu davanın 10/03/2016 tarihinde ikame edilmiş olmasına göre talep edilecek gelir vergisi kesintisi alacağının zamanaşımına uğramadığı, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde OLMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR. Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair inceleyen üye hakimin görüşü heyetçe de benimsenerek Dairemizce aşağıdaki şekilde HÜKÜM KURULMUŞTUR.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-Kocaeli 4. İş Mahkemesi'nin 09/12/2016 tarih ve 2016/270 E, 2016/1138 K, sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

 

2-Alınması gerekli 533,16 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 133,29 TL harcın mahsubuyla bakiye 399,87 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

 

3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,

 

4-İstinaf incelemesi duruşma açılmaksızın dosya üzerinden neticelendirildiğinden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

 

5-Kararın tebliğiyle harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6763 s. kanunu 42 nci maddesiyle değişik 6100 sayılı HMK'nun 362/1-a ve aynı kanunun 5 inci maddesiyle değişik 5521 s. kanunun 8/1 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile 06.04.2017 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 120 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor