YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Fazla mesai ve genel tatil talebinin belirsiz alacak davasına ve kısmen eda davası ile birlikte külli tespit davasına konu edilebileceği hk. (BAM)

Karar Özeti

HMK 107. maddesinin gerekçesine göre, belirsiz alacak davasının, kısmen eda davası ile birlikte külli tespit davası olarak da açılabilmesi imkan dahilindedir. O halde belirsiz alacak davasında bir miktarın tahsili yanında, kalan tutarın tespiti istenebilecek ve yargılama sırasında belirlendiğinde kalan miktar da talep edilebilecektir. Fazla mesai, genel tatil talebinin davalı kayıtları ve hesaplamaya dayalı olması nedeni ile belirsiz alacak davasına ve kısmi davaya konu edilebileceği ve davalı şirket vekilinin kısmi dava açılamayacağı yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Karar

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

26. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/446

 

Karar Numarası: 2017/951

 

Karar Tarihi: 19.10.2017

 

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla;

 

Gereği düşünüldü:

 

Dava; Bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkindir.

 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Nisan 2003 - 01/09/2014 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı'na bağlı Bakırköy Dr. Sadi Konu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hasta bakıcılık, temizlik, yemek dağıtımı, hemşire yardımcılığı vb.işler yapmak suretiyle farklı alt işverenler bünyesinde hizmetini yürüttüğünü, 01/09/2014 tarihinde emekli aylığı bağlanmasına hak kazanması nedeniyle iş akdini feshettiğini, kıdem tazminatının ödenmediğini, fazla mesai ve genel tatil karşılığının da ödenmediğini, asıl işveren konumunda bulunan Sağlık Bakanlığı ile işyeri devri nedeniyle diğer alt işverenin alacaklardan müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının almış olduğu ücret konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, hastanede bir öğün yemek ve ayrıca aylık 100,00 TL yol parası verildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu işçilik alacaklarının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı G… Kuşağı Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yönünden itirazlarının olduğunu, 6552 Sayılı İş K.'nu ile bazı kanun ve kanun hükmündeki kararnamelerde yapılan değişiklik yapılması ile bazı alacakların yapılandırılmasına dair kanun gereği ödenmemiş ücretlerin ve kıdem tazminatlarının artık asıl işveren olan kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, fazla mesai yapıldığı ve genel tatillerde çalışıldığı taktirde bordrolarda gösterilerek ödeme yapıldığını belirterek; davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

 

Mahkeme kararına karşı süresinde davalı şirket ve davalı Bakanlık vekili istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

 

Davalı Gö.. Kuşağı Sosyal Hizmetler A.Ş. vekili istinaf sebepleri olarak; davacının başından beri davalı Sağlık Bakanlığı personeli sayılıp alt işverenliğin muvazaalı sayılması gerekirken müvekkili şirketin Sağlık Bakanlığı ile müteselsilen sorumlu tutulmasının kanuna ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu,

 

Asıl işveren ile yapılan ihale sözleşmesi çerçevesinde davacının çalıştığı diğer şirketlerin davaya dahil edilmesi ve dahil edilen şirketlerin ellerinde bulunan ödeme, izin, mesai çizelgesi gibi özlüğe ilişkin belgelerinin celbi gerekirken müvekkili şirket elinde bulunan bilgi ve belgelerle karar verilmesinin hukuka ve esasa aykırı olduğunu,

 

Davacının müvekkili şirket nezdinde belirli sürelerde yapılan ihaleler kapsamında çalıştırıldığını, emir ve talimatlarım hastane yönetimi tarafından verildiğini, bu nedenle davacının başından beri Sağlık Bakanlığı personeli sayılması gerektiğini,

 

Davacının talep ettiği alacakların niteliği itibariyle kısmi dava açmasının mümkün olmadığını belirterek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

 

Davalı Bakanlık vekili istinaf sebepleri olarak; Bakanlığa bağlı hastanenin 506 Sayılı Yasanın 87.maddesi anlamında asıl işveren olmayıp ihale makamı konumunda olduğunu, müvekkili idarenin işveren sıfatı taşımadığını bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, iddia edilen alacağın hastaneden talep edilmesinin hastanenin daha önce ödemiş bulunduğu kişi alacaklarını tekrar ödemesine sebep olarak kamu zararına yol açtığını,

 

Davacının kıdem ve ubgt ücret alacaklarının bulunmadığını, bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını belirterek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

 

Gerekçe;

 

HMK'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından her iki taraf vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

 

Dosya kapsamında, SGK kayıtlarında davacının belirlenen 08/04/2003-01/09/2014 tarihleri arasında Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde temizlik hizmeti veren farklı taşeron firmalarda ve en son davalı Gö.. Sosyal Hizmetler A.Ş. işyerinde çalıştığı, emekli aylığı bağlanmasına hak kazanması nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, tanık anlatımlarından da davacının taşeron firmalarda temizlik işinde çalıştığı ve bu kapsamda davalılar arasında asıl işveren, alt işveren ilişkisinin bulunduğu ve 4857 sayılı İş Kanun'nun 2/6 maddesi de dikkate alındığında davalı Bakanlığın asıl işveren ve diğer davalı şirketin son alt işveren sıfatıyla ödenmeyen kıdem tazminatı ve ücret alacaklarından birlikte sorumlu olduğu, mahkemenin bu yöndeki tespitinin dosya içeriğine uygun olduğu ve bu yönüyle davalı Bakanlık ve davalı şirket vekilinin husumete yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı Şirket vekili muvazaa iddiasında bulunmuşsa da, temizlik işinin hizmet alımı ile alt işverene verilebileceği ve bu yönüyle de itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

HMK 107. maddesinin gerekçesine göre, belirsiz alacak davasının, kısmen eda davası ile birlikte külli tespit davası olarak da açılabilmesi imkan dahilindedir. O halde belirsiz alacak davasında bir miktarın tahsili yanında, kalan tutarın tespiti istenebilecek ve yargılama sırasında belirlendiğinde kalan miktar da talep edilebilecektir. Fazla mesai, genel tatil talebinin davalı kayıtları ve hesaplamaya dayalı olması nedeni ile belirsiz alacak davasına ve kısmi davaya konu edilebileceği ve davalı şirket vekilinin kısmi dava açılamayacağı yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Davalı şirket vekili davacının çalıştığı diğer şirketlerin davaya dahil edilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, davacının diğer çalıştığı firmalar ile davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı ve davaya dahil edilmelerinin gerekmediği ve bu yöndeki istinaf itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Davalı Bakanlık vekili, davacının bayram ve genel tatillerde çalışmadığını ileri sürmüşse de, dosyaya işyeri kaydı sunulmadığı ve tanık anlatımları ve davacının yaptığı iş ve hastanede çalışmış olması da dikkate alındığında, genel tatil günlerinde çalıştığı ve hükme esas bilirkişi raporunda dosyaya sunulan bordrolarda genel tatil ücreti tahakkuku bulunan aylar dışlanarak yapılan hesaplamanın da dosya kapsamına uygun olduğu ve davalı Bakanlık vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı ve mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşıldığından davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddi gerektiğine dair dosyayı inceleyen üye hakimin görüşü dairemizce de benimsenerek davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-Bakırköy 28.İş Mahkemesi'nin 29/12/2016 tarih ve 2015/420 Esas 2016/643 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar

vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,

 

2-Harçtan muaf olduklarından davalı Sağlık Bakanlığı'ndan istinaf harcı tahsiline yer olmadığına,

 

3-İstinaf başvurusu reddedildiğinden taraflarından alınması gerekli 1.250,80 TL istinaf karar harcından peşin yatırdıkları 312,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 938,09 TL eksik harcın davalı Gö..Sosyal Hizmetler A.Ş.'den alınarak hazineye irad kaydına,

 

4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

 

5-İstinaf başvuruları reddedildiğinden davalı taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,

 

6-Kararın tebliğ işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

 

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6763 SK. 'nun 42. maddesi ile değişik 6100 s. HMK 'nun 362/1-a ve aynı Kanunun 5. maddesi ile değişik 5521 s. İMK'nun 8/1. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 19.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 171 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor