İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714-Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes). Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2017/641
Karar Numarası: 2017/375
Karar Tarihi: 26.04.2017
Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı-karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde;
Gereği düşünüldü:
Taraflar arasında görülen mal rejiminden kaynaklı davada, davacı vekili 22/02/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemeye sunulan 24/01/2017 tarihli beyan dilekçesi ile davalı-karşı davacının dava tarihi itibariyle .. İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret Anonim Şirketinin 1/2 hissesinin sahibi olduğunu, ancak davanın açılmasının ardından söz konusu hisselerini devrettiğini ve bu devir karşılığında İstanbul ili, Şişli ilçesi, .. Mah. .. Mevkii 535 ada, 33 parsel 12 cilt 1493 sayfa no da bulunan hastane ve arsa niteliğindeki taşınmazı iktisap ettiğini, söz konusu taşınmazın edinilmiş mal rejimine tabi olan bir mal varlığının elden çıkarılması suretiyle elde edilen gelir ile alındığını ve davalının bu devir ile dava konusu mal varlığını elden çıkartmak suretiyle mevcudunu azalttığını, bu azaltmaya bağlı olarak davanın lehe sonuçlanması halinde hükmedilecek alacak bedellerinin karşılıksız kalacağından bahisle taşınmaza tedbir konulmasını talep ettiklerini, yerel mahkemenin talebi 26/01/2017 tarihinde harçlandırılan dava konusu miktar, mahkemenin 23/12/2016 tarihli ara kararı ile konulan ihtiyati tedbire konu taşınmazların adet ve değerleri ve ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmazın dava tarihinden sonra alınması ve dava konusu olmamasının gerekçe gösterilerek reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenen taşınmazın dava konusu olduğunu, tarafların 27/11/1975 tarihinde evlendiklerini, 13/02/2015 tarihli karar ile boşandıklarını, davalı karşı davacının .. İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret Anonim Şirketindeki 1/2 hissesini 26/04/2007 tarihinde iktisap ettiğini, evlilik birliği içinde iktisap edildiği için edinilmiş mal olduğunu, davalı karşı davacının açılan davanın ardından mal kaçırmak kastı ile .. İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret Anonim Şirketinin %50 hissesini 19/01/2017 tarihinde devrettiğini, bu devirden elde ettiği parasal karşılıkla 19/01/2017 tarihinde tedbir konulmasını talep ettikleri taşınmazı iktisap ettiğini, buna göre taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, tedbir konulması talep edilen taşınmazın edinilmiş mal ile iktisap edilmiş olması ve dava değerinin %90'ını teşkil etmesi ve dava konusu değerinde düzenlenecek rapor ile artacak olması nedeniyle tedbir talebinin reddine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine doğabilecek olası zararın önlenmesi için mahkemenin 26/01/2017 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve İstanbul ili, Şişli ilçesi, .. Mah. .. Mevkii 535 ada, 33 parsel 12 cilt 1493 sayfa no da bulunan taşınmaz üzerine konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı- karşı davacı vekili istinaf dilekçesine karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle, kararın doğru ve isabetli olduğunu, mahkemenin ret kararına yönelik süresinde itiraz yoluna gitmeleri gerekirken yasal süre içinde itirazı yapmadıkları için süre geçtikten sonra süre kazanmak için müvekkiline ait taşınmaza taşınmazın dava konusu ile alakalı olmayan bir şirket hisselerini gündeme getirerek yeniden tedbir talep ettiklerini, bu taleplerini de aynı gerekçelerle reddedilince itiraz yoluna gittiklerini, davacı karşı davalı vekilinin mahkemeye sunduğu 21/01/2017 tarihli tedbir talepli dilekçeleri ile 13/02/2017 tarihli tedbir talepli dilekçenin konularının aynı olduğunu, 21/01/2017 tarihli tedbir talepli dilekçelerine istinaden 26/01/2017 tarihinde mahkemenin ret kararı verdiğini, kararın isabetli olduğunu, davacı karşı davalının müvekkilinin hisselerinden yola çıkarak taşınmaza tedbir talep etmelerinin müvekkilinin haiz olduğu bu şirket hisselerine dava açtıklarında tedbir talep etmediklerini, bu aşamada şirket hisselerine dayanarak müvekkilinin sahip olduğu taşınmaza tedbir talep etmenin açıklamasının olmadığını, itiraz da ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin şirket hisselerini devrederek davaya konu taşınmazı aldığı yolundaki iddianın doğru olmadığını, müvekkilinin bu taşınmazı .. A.Ş ve bu şirketteki ortağı .. ile olan mevcut dava ve icra dosyalarının bir protokol ile sona erdirilmesi üzerine iktisap ettiğini, bahsedilen şirketteki hisselerin devri veya satımı veyahut karşılığında edinilen bir parasal karşılığı olmadığını, dolayısıyla davacı- karşı davalının açtığı mal rejimi davası konusu ile yakından uzaktan ilgisinin olmadığını beyanla itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUMK.nun 341. maddesi ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurma kanun yoluna gidilebileceği ve bu isteğin inceleneceği hususunda duraksama yoktur.
Davacı vekili tarafların 27/11/1975 tarihinde evlendiklerini, 13/02/2015 tarihli karar ile boşandıklarını, davalı karşı davacının .. İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret Anonim Şirketindeki 1/2 hissesini 26/04/2007 tarihinde iktisap ettiğini, evlilik birliği içinde iktisap edildiği için edinilmiş mal olduğunu, davalı karşı davacının açılan davanın ardından mal kaçırmak kastı ile .. İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret Anonim Şirketinin %50 hissesini 19/01/2017 tarihinde devrettiğini, bu devirden elde ettiği parasal karşılıkla 19/01/2017 tarihinde tedbir konulmasını talep ettikleri taşınmazı iktisap ettiğini, buna göre taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, tedbir konulması talep edilen taşınmazın edinilmiş mal ile iktisap edilmiş olması ve dava değerinin %90'ını teşkil etmesi ve dava konusu değerinde düzenlenecek rapor ile artacak olması nedeniyle, İstanbul ili, Şişli ilçesi, .. Mah. .. Mevkii 535 ada, 33 parsel 12 cilt 1493 sayfa no da bulunan hastane ve arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine tedbir konulmasını istemiştir.
Mahkemenin 23/12/2016 tarihli ara kararı ile Balıkesir ili, Gönen ilçesi, .. Mahallesi, .. Mevkii, 187 Ada, 1 Parsel, 28 Cilt, 2733 Sayfa nolu, arsa vasıflı gayrimenkul, Balıkesir ili, Gönen ilçesi, .. Mahallesi, .. Mevkii, 188 Ada, 2 Parsel, 28 Cilt, 2754 Sayfa nolu, arsa vasıflı gayrimenkul, Balıkesir ili, Gönen ilçesi, .. Mahallesi, .. Mevkii, 188 Ada, 3 Parsel, 28 Cilt, 2755 Sayfa nolu, arsa vasıflı gayrimenkul, Balıkesir ili, Gönen ilçesi, .. Mahallesi, .. Mevkii, 188 Ada, 4 Parsel, 28 Cilt, 2756 Sayfa nolu, arsa vasıflı gayrimenkul ve İstanbul ili, Fatih ilçesi, .. Mahallesi, Pafta 1457, 10 Parselde, 9 cilt, arsa vasıflı gayrimenkul ile .. İnşaat Turizm Sanayi ve Limited Şirketinde davalı adına kayıtlı hissesine, davalı .. adına kayıtlı ise başkalarına devrinin önlenmesi için tapu ve ticaret sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, diğer taşınmazlar yönünden taşınmazların taraflara ait olmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, banka hesabına ihtiyati tedbir konulması talebinin bankaya yazılan müzekkere cevabı geldikten sonra değerlendirilmesine, 26/01/2017 tarihli ara kararı ile, harçlandırılan dava konusu miktar, mahkemenin 23/12/2016 tarihli ara kararıyla konulan ihtiyati tedbirle bu taşınmaz adet ve değerleri talep edilen taşınmazın dava tarihinden sonra alınması ve dava konusu olmaması nedeniyle davacı vekilinin "İstanbul ili, Şişli İlçesi, .. Mahallesi, .. Mevkii, 535 Ada, 33 Parsel, 12 Cilt, 1493 sahife nolu "hastane ve arsa niteliğinde olan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714-Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes). Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
Nitekim 6100 sayılı HMK.nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında "geçici hukuki korumalar" olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Kural olarak, ihtiyati tedbir kararı, davacının yaklaşık olarak alabileceği katkı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı ve faiz gibi fer'ilerinin toplam miktarı gözetilerek verilir.
Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının ise amacına uygun olacağı söylenemez.
Buna göre, davacının talebine konu alacaklar bakımından davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazların büyük kısmı üzerine ve .. İnşaat Turizm Sanayi ve Limited Şirketinde davalı adına kayıtlı hissesi üzerine, tedbir kararı verilmiş olup, davacının varsa katkı payı alacağı ile katılma alacağının tahsili garanti altına alınmış olmakla, HMK 389. maddedeki davacının hakkını tehlikeye düşürecek bir durumdan söz etmek mümkün olmadığından aksi düşüncenin davalının ekonomik durumunu tehlikeye düşürecek ve telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracak olması ihtimali bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile kesin olarak karar verildi. 26.04.2017