İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin 2020/1565 Esas, 2020/1202 Karar sayılı kararı ile, uyuşmazlık konusu davacı eşin rızası alınmadan TMK 184.maddesine aykırı olarak aile konutu üzerine davalı banka lehine müteveffa eş tarafından konulan ipoteğin geçersizliği nedeniyle kaldırılması davası olarak belirlenmiş, 1 Eylül 2020 tarihli BAM iş bölümü gereği Dairenin görevsizliğine, 10.Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dava, aile konutundan kaynaklı ipoteğin kaldırılması davasıdır. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme yapmak mahkemeye aittir. Bu haliyle, dava dilekçesi konusu ve içeriği dikkate alındığında müteveffa eşin aile konutu iddia edilen dava konusu gayrimenkulü üzerine eşinin açık rızasını almadan gayrimenkul üzerinde sınırlandırmaya neden olacak şekilde TMK 194.maddeye aykırı olarak davalı banka lehine 3.şahıs şirketin borcundan dolayı ipotek konulması nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasıdır. Bu haliyle, 4721 sayılı TMK'nın aile hukuku başlıklı 2.kitabında yer alan hükümlerden kaynaklı davalara bakmak görevi aile mahkemelerinindir. İlk derece mahkemesince dava türü yanlış belirlenerek davanın görev alanında kaldığı zannıyla karar verilmiştir. Görev kamu düzenindendir. Davanın her aşamasında dikkate alınması kuraldır. İlk derece mahkemesi tarafından görevsiz olduğu düşünülmeksizin karar verilmekle davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/1496
Karar Numarası: 2020/1433
Karar Tarihi: 24.11.2020
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2020
NUMARASI: 2020/10 Esas, 2020/119 Karar
DAVANIN KONUSU: İPOTEĞİN KALDIRILMASI (FEKKİ)
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde: Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının müteveffa ...'nun eşi ve yasal mirasçısı olduğunu, müteveffanın 13.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, dava konusu ... Mah. ... ada, ... prasel ... arsa paylı ... Kat ... nolu taşınmazın mülkiyetinin murise ait iken 27.04.2016 tarihinde mirasçılarına intikalinin yaptırıldığını, müteveffanın sağlığında 04.06.2008 tarihinde davalı bankadan kredi kullanan ... Ltd Şti için ipotek tesis edildiğini, bu ipotek tesis edilirken davacıdan eş sıfatıyla muvafakat alınmadığını, söz konusu gayrimenkulün davacı müteveffa eşi ve çocuklarının yıllardır kullandıkları aile konutu olduğunu, TMK 194.maddesi gereği eşin açık rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, gayrimenkulün aile konutu niteliği taşıması nedeniyle ipoteğin iptalinin gerektiğini belirterek dava konusu gayrimenkul üzerine eşin açık rızası alınmadan ve yasal koşullara haiz olmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/476 Esas, 2019/383 Karar sayılı ilamıyla aynı gayrimenkule tedbir istenen aynı mahkemenin 2019/31 D.İş sayılı dosyasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin davanın ticari dava olduğundan ve ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair verdiği karar gözetilerek görevsizlik kararı verilmiş, karar 02.01.2020 tarihinde kesinleşmiş, aynı tarihli gönderme talebi üzerine dosya asliye ticaret mahkemesine gönderilmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, dava ticari menfi tespit davası olarak değerlendirilmiş, arabuluculuğa başvurulmaması gerekçesiyle "davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki dava şartı yokluğundan ve HMK 115/2 maddeleri gereği usulden reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, verilen kararın kanun metninin yanlış yorumlanması nedeniyle hatalı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, söz konusu davanın arabuluculuğa tabi olmadığını, bu nedenle dava şartında yanlış yapıldığını belirterek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinafa cevap dilekçesinde, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin 2020/1565 Esas, 2020/1202 Karar sayılı kararı ile, uyuşmazlık konusu davacı eşin rızası alınmadan TMK 184.maddesine aykırı olarak aile konutu üzerine davalı banka lehine müteveffa eş tarafından konulan ipoteğin geçersizliği nedeniyle kaldırılması davası olarak belirlenmiş, 1 Eylül 2020 tarihli BAM iş bölümü gereği Dairenin görevsizliğine, 10.Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dava, aile konutundan kaynaklı ipoteğin kaldırılması davasıdır. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme yapmak mahkemeye aittir. Bu haliyle, dava dilekçesi konusu ve içeriği dikkate alındığında müteveffa eşin aile konutu iddia edilen dava konusu gayrimenkulü üzerine eşinin açık rızasını almadan gayrimenkul üzerinde sınırlandırmaya neden olacak şekilde TMK 194.maddeye aykırı olarak davalı banka lehine 3.şahıs şirketin borcundan dolayı ipotek konulması nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasıdır. Bu haliyle, 4721 sayılı TMK'nın aile hukuku başlıklı 2.kitabında yer alan hükümlerden kaynaklı davalara bakmak görevi aile mahkemelerinindir. İlk derece mahkemesince dava türü yanlış belirlenerek davanın görev alanında kaldığı zannıyla karar verilmiştir. Görev kamu düzenindendir. Davanın her aşamasında dikkate alınması kuraldır. İlk derece mahkemesi tarafından görevsiz olduğu düşünülmeksizin karar verilmekle davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-İstinaf peşin harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluklarında oy birliği ile kesin olarak ( HMK 353/1-a-3 mad.) karar verildi. 24/11/2020