YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Fazla mesai alacağının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hk.

Karar Özeti

Fazla mesai alacağı yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş olup ıslahla arttırılan fazla mesai alacağı talebine yönelik olarak ıslah tarihi olan 31/01/2017 tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıl öncesine ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığı ve Dairemizce davacının fazla mesai alacağı talebi yönünden yeniden yapılan hesaplama sonucu;

Karar

 

 

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

26. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/1699

 

Karar Numarası: 2018/337

 

Karar Tarihi: 23.02.2018

 

Mahalli Mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya üzerinde yapılan

inceleme sonunda;

 

Gereği düşünüldü:

 

Dava; Bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkindir.

 

İddia: Davacı vekili, müvekkili davacının 07/05/2005-23/09/2015 tarihleri arasında davalı işverenlik nezdinde çalıştığını, ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini, tazminat ve sair işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek; kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Savunma: Davalı vekili, davacının müvekkili işverenlik nezdinde çalışmakta iken maaşlarının düzenli olarak ödendiğini, son zamanlarda müvekkili işverenliğin mali sıkıntı içine girdiğini, davacının da dahil olduğu çalışanlardan bir kısmının 1,5 aylık maaşlarının ödenmediği gerekçesi ile 14/08/2015 tarihinde toplu olarak iş bıraktıklarını, şirkette ayaklanma başlatarak yasa dışı bir şekilde şirketi işgal etiklerini, işyerinin faaliyetlerine engel olduklarını, geçerli bir mazereti olmaksızın çalışmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

 

Mahkemece; Davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; yerel mahkemece savunma hakları kısıtlanmak suretiyle hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, bildirmiş oldukları tanıklarından sadece ikisinin dinlendiğini, üçüncü tanıklarını dinletmek istediklerini ancak bu taleplerinin reddedildiğini, davacının dava dilekçesinde örnek olarak gösterdiği İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesinin 2015/6 ve 5. İş Mahkemesinin 2015/6 D. İş sayılı dosyalarının celbini talep etmelerine rağmen bu taleplerinin de reddedildiğini, yerel mahkemece tüm delilleri toplanmadan aldırılan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak rapora karşı itirazları bakımından taleplerinin reddedilerek denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, davacının da içinde olduğu bir grup işçinin kendi aralarında örgütlenerek işyerinde ayaklanma başlattıklarını ve fabrika giriş-çıkışını engellediklerini ayrıca mazeretleri olmaksızın çalışmadıklarını, buna ilişkin delil ve fotoğraf sunduklarını ancak bu beyan ve delillerinin de dikkate alınmadığını, kıdem tazminatına gerekçe olarak gösterilen davacının fazla mesai ücreti alacağı ile ilgili yargılama süresince yapmış oldukları itirazlarının hiçbir surette değerlendirmeye alınmadığını, bizzat davacı tanıklarının fazla mesai çalışmalarının ödendiğini beyan ettiklerini, ücret ödemelerinin işyerinde tutulan puantaj kayıtları esas alınarak tanzim edilen bordrolara göre yapıldığını, tüm bunlara karşın aksi yönde kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağının tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunduklarını, zamanaşımı itirazları da diğer itirazları gibi hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmamış olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olduğunu, davacının talep ettiği fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığını, bu alacak kalemlerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir.

 

Gerekçe: HMK'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

 

4857 sayılı İşK.'nun 24/II-e maddesinde işveren tarafından işçinin ücreti (geniş anlamda ücret) kanun hükümleri veya iş sözleşmesi şartları gereğince hesap edilmez veya ödenmezse, işçiye iş akdini haklı nedenlerle fesih imkanı vermektedir. Yine anılan yasanın 37. maddesinde işveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerle işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır. Ücretin ödendiğinin ispatı davalı işverenlikte olup bunun yöntemince ispat edilemediği, karar içeriğinde de açıklandığı üzere davacının hak etmiş olduğu bir kısım alacaklarının ödenmediği anlaşıldığından sırf bu sebeplerle dahi davacı tarafça iş akdinin haklı sebeplerle feshedildiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, davalı vekilinin bu yöne temas eden istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ve yine kullandırılmayan yıllık izinlerin ücretlerinin ödendiğini de yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Davalı işveren tarafından dosyaya sunulan bir kısım izin talep formlarının davacının imzasını içermediği işçi imzasını içermeyen izin belgelerinin yerleşik Yargıtay kararlarına göre işveren tarafından sonradan her zaman düzenlenebilir belge niteliğinde olduğu, davacı işçinin izin talebinde bulunduğunu ve talep olunan iznin işçiye kullandırıldığını ispatlar nitelikte olmadığı, davacının hak ettiği ve karşılığı ücretinin de ödenmediği toplam 161 günlük yıllık izin alacağının olduğu, davalı vekilinin bu yöne temas eden istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Fazla mesai yapıldığının ispatı işçiye, ücretinin ödendiğinin ispat yükü ise davalı işverene aittir. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordrolarda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalı ile yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

 

Duruşmada dinlenen tanıklar, işyerinde fazla mesai yapıldığını belirterek davacı iddiasını doğrular nitelikte beyanda bulunmuş olmaları karşısında davalı işverence işbu çalışma ücretlerinin ödendiğinin yazılı delille ispat edilemediği, tanık beyanları dikkate alınarak davacının haftalık 45 saati aşan fazla mesaisinin bulunduğu ve hükme esas bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların dosya içeriğine uygun olduğu, rapordaki hesaplamalar uyarınca ıslah edilen fazla mesai alacağı miktarına ilişkin olarak davalı vekilince süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu halde ilk derece mahkemesince bu itirazın dikkate alınmadığı anlaşılmakla; davalı tarafça ibraz edilen davacı ıslahına karşı zamanaşımı defi ve itirazlarını içeren 14/02/2017 tarihli dilekçe Uyaptan çıkartılarak dosya içerisine alınmıştır.

 

Fazla mesai alacağı yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş olup ıslahla arttırılan fazla mesai alacağı talebine yönelik olarak ıslah tarihi olan 31/01/2017 tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıl öncesine ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığı ve Dairemizce davacının fazla mesai alacağı talebi yönünden yeniden yapılan hesaplama sonucu;

 

FAZLA MESAİ ÜCRETİ ALACAĞI:

 

Haftalık Toplam Aylık Brüt % 50 Zamlı Toplam

 

Dönemler Hafta F.Ç. Saati F.Ç. Saati Ücret Saat Ücreti

 

01.02.2012-30.06.2012 21 5 105 1.208,97 8,06 846,30 TL

 

01.07.2012-31.12.2012 26 5 130 1.282,61 8,55 1.111,60 TL

 

01.01.2013-30.06.2014 78 5 390 1.163,18 7,75 3.024,27 TL

 

01.07.2014-31.10.2014 17 5 85 1.493,90 9,96 846,54 TL

 

01.11.2014-31.12.2014 9 5 45 1.588,32 10,59 476,50 TL

 

01.01.2015-31.07.2015 30 5 150 1.636,99 10,91 1.636,99 TL

 

01.08.2015-31.08.2015 4 5 20 1.688,47 11,26 225,13 TL

 

01.09.2015-23.09.2015 1 5 5 1.736,74 11,58 57,89 TL

 

8.225,22 TL

 

Dava dilekçesi ile talep edilen: 100,00 TL

 

Brüt Fazla Çalışma Alacağı 8.325,22 TL

 

SGK Prim Kesintisi (% 15) 1.248,78 TL

 

Gelir Vergisi(% 15) 1.061,46 TL

 

Damga Vergisi(% 0,759) 63,18 TL

 

Net Fazla Çalışma Alacağı 5.951,80 TL

 

olacağı anlaşılmıştır. Hastalık, izin mazeret, rapor nedeniyle çalışılamayacak günlerin olması nazara alındığında davacının hesap edilen net 5.951,80 TL fazla mesai alacağından % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak bulunan net 4.166,26 TL fazla mesai alacağına hak kazandığı, davalı vekilinin zamanaşımına yönelik istinaf itirazlarının yerinde olduğu anlaşılmıştır.

 

Davalı tarafın iddia ettiği şekilde fesih sebebinin delil listesinde bildirdikleri ihtiyati haciz dosyasında farklı bu dosyada farklı ileri sürülmesinin davacının hak kazandığı tazminatlar yönünden sonuca etkili olmadığı gibi, davalı tanıklarınca dahi ücretlerin geç ödendiği bildirilmiş olmakla, yine çalışma saatlerinin de yine davalı tanıklarınca davacı lehine açıklanmakla davalı tarafın diğer tanıklarının dinlenmesinin sonuca etkili olmadığı, dosya kapsamında toplanan deliller ve kabule göre davacının kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağı ile diğer alacakları hak ettiği yönünde ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirme yerinde olmakla bu itirazlar yönünden istinaf sebepleri dikkate alınmamıştır.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen yerinde olduğu buna göre ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak dosyada delillerin toplanmış olmasına göre karardaki hata ve eksikliklerin yerel mahkemesine gönderilmeksizin dosya üzerinden Dairemizce değerlendirilebileceği sonucuna varıldığından mahkeme kararının ortadan kaldırılarak yukarda yapılan açıklamalar doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasının doğru olacağına dair inceleyen üye hakimin görüşü heyetçe de benimsenerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-Davalı vekilinin istinaf sebepleri kısmen yerinde olup, mahkeme kararının da kısmen usul ve yasaya aykırı bulunduğu, ancak mevcut delil durumuna göre yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahalline iadesine gerek olmadığı anlaşıldığından, HMK 'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi'nin 24/02/2017 tarih ve 2015/768 Esas, 2017/273 Karar sayılı kararının Kaldırılmasına,

 

2-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine,

 

-Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, net 21.479,03 TL'nin iş akdinin fesih tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

 

-Yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net 6.673,93 TL'nin, 100 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

 

-Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net 2.457,32 TL'nin 100 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

 

-Net 5.951,80 TL fazla mesai alacağından işçinin raporlu, mazeretli, izinli olduğu günler ile çalışılmayan günler gözönünde bulundurularak Borçlar Kanunun 43 ve 44 maddeleri gereğince takdiren % 30 indirim yapıldıktan sonra fazla mesai ücret alacağına ilişkin talebin kısmen KABULÜ İLE, net 4.166,26 TL'nin 100 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine,

 

-Alınması gerekli 2.375,58 TL karar ve ilam harcından davalı tarafça istinaf aşamasında yatırılan 522,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.852,68 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

 

-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ye göre 4.173,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

 

-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ye göre 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

 

-Davacı tarafından mahkeme safahatında yapılan 55,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 48,10 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,

 

-Dosya adli yardımlı olduğundan suçüstü ödeneğinden karşılanan 466,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

 

-Davalı tarafından mahkeme ve istinaf safahatında yapılan 153,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 19,24 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanının davalı üzerinde bırakılmasına,

 

-Varsa arta kalan gider avanslarının talepleri halinde taraflara iadesine,

 

3-İstinaf incelemesi duruşma açılmaksızın dosya üzerinden neticelendirildiğinden davalı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

 

-Kararın tebliği ile harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

 

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6763 SK. 'nun 42. maddesi ile değişik 6100 s. HMK 'nun 362/1-a ve aynı Kanunun 5. maddesi ile değişik 5521 s. İMK'nun 8/1. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 23.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 116 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor