Tarafların kira sözleşmesini karşılıklı anlaşma ile sonlandırmaları halinde haksız fesih söz konusu olmayacağından kiracının, kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle yükümlü olmayacağı hk.

Karar

 

 

ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/705

 

Karar Numarası: 2022/977

 

Karar Tarihi: 01.06.2022

 

Taraflar arasındaki davanın yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi.

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile, erken tahliye nedeniyle 45.800,00 TL'nin, tahliye tarihine kadar olan ödenmeyen kira alacağı 29.100,00 TL, tahliye tarihine kadar olan ortak gider alacağına ilişkin 1.560,00 TL'nin, erken tahliye nedeniyle ortak gider alacağı olan 1.720,00 TL olmak üzere toplamda 78.180,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı tarafın 01.01.2018 tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın 5 yıl süreliğine müvekkili şirkete kiralanması hususunda anlaştıklarını, iki yıl kadar kiralanan taşınmazda oturan müvekkili şirketin 2020 yılı ocak ayında kiralanan taşınmazdan ayrılması hususunun davacı taraf ile konuşularak karara bağlandığını, tarafların; müvekkili şirketin 15 Şubat 2020 tarihinde kiralanan taşınmazdan ayrılması hususunda anlaşarak  bu anlaşmaya göre hareket ettiklerini, bazı aksaklıklar nedeniyle müvekkili şirketin anahtar teslim tarihinin 05.03.2020 olduğunu, bahsi geçen dava konusu taşınmazın konum itibariyle kolaylıkla kiraya verilebilecek nitelikte olduğunu, özenli ve dikkatli bir kiracı olan müvekkilinin taşınmazı tahliye edeceği konusunda kiraya veren davacıyla iletişime geçerek görüştüğünü, tarafların 15.02.2020 tarihinde taşınmazın tahliyesi hususunda anlaştıklarına tanıklık eden kişilerin dosyaya sunulmuş olmasına rağmen mahkemenin tanıkları dinlemediğini ve adil yargılanma ilkesine aykırı olarak karar verdiğini     ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

 

Dava, kiralananın erken tahliyesi nedeniyle makul süre tazminatı ile ödenmemiş kira ve yan gider alacağının  tahsili istemine ilişkindir.

 

6100 sayılı HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak kamu düzenine aykırılıkların re'sen gözetileceği düzenlenmiştir.

 

Kira sözleşmesinde belirtilen süre tamamlanmadan tek taraflı olarak kiralananı tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmadığı hallerde kiracının, kiraya verenin bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, süre bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır. Bu gibi durumlarda kiracı kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle yükümlüdür.

 

Kira sözleşmesi yargı kararıyla, kiralananın ortadan kalkmasıyla sona erebileceği gibi sözleşmenin tarafların rızasıyla sona erdirilmesinin önünde hukuki bir engel yoktur. Böylesi bir sona erdirme, hukuki işlem mahiyetinde olup yıllık kira tutarı HMK’nın 200. maddesinde öngörülen tanıkla ispat sınırını geçtiği takdirde, söz konusu işlemin tanıkla ispatı mümkün değildir. Tarafların karşılıklı anlaşma ile sözleşmeyi sonlandırmaları halinde haksız (erken) fesih söz konusu olmayacağından kiracının kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğu söylenemez.

 

Somut olaya gelince, davalı kiracı; kira sözleşmesinin karşılıklı mutabakatla feshedildiğini iddia etmiştir. Erken tahliye nedeniyle hükmedilen tazminat alacağı yönünden bu iddiasını ispat yükü davalı kiracıya ait olup yazılı delillerle kanıtlanamamıştır. Ne var ki, davalı cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığına göre, mahkemece kira sözleşmesinin davalının iddia ettiği gibi karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirildiğinin ispatı için davalıya, diğer tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak, yemin sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair  yazılı şekilde hüküm verilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2020/404 E.-2021/825 K. sayılı hükmünün HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

 

2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

 

3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde iadesine,

 

4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,,

 

5-HMK'nın 359/4 maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

 

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-a ve 362/1-g maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bu sayfa 107 kez görüntülendi.