YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tanıkların aynı işverene karşı davalarının olmasının başlı başına tanıklığı geçersiz kılmayacağı gibi bunun tanık anlatımlarını değerden düşürücü bir sebep olarak sayılamayacağı hk.

Karar Özeti

Öncelikle belirtmek gerekir ki aynı işverene karşı davalarının olmasının başlı başına tanıklığı geçersiz kılmayacağı gibi bunun tanık anlatımlarını değerden düşürücü bir sebepte sayılamayacağı, 6100 sayılı HMK 'nun 255. maddesi uyarınca aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabulü gerekecektir.(HGK 2010/2-751 es, 2012/2-387 es) Davacı tanıkları hakkında gerçek dışı beyanda bulunduğu yönünde ciddi ve inandırıcı delil ileriye sürülüp ispatlanmamış olmakla davacı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği yönündeki davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Karar

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

26. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/1093

 

Karar Numarası: 2018/657

 

Karar Tarihi: 11.04.2018

 

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dava; Bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkindir.

 

İddia; Davacı vekili, müvekkili davacının davalı firmanın Kazakistan’da bulunan Şetpe-Beynau yol projesinde 12.04.2014 tarihinde tırmıkçı olarak 1.600 USD maaş ile çalışmaya başladığını, 15.09.2014 tarihinde çalışanların yerel halk tarafından darp edilmesi ve güvenliklerinin sağlanamaması sebebiyle istifa etmek suretiyle işten ayrılmak zorunda kaldığını, haftada 7 gün süreyle çalıştığını, normal mesaileri dışında fazla çalışma yaptığı, ubgt günlerinde de çalıştığı halde yasal haklarının kendisine ödenmediğini belirterek, ödenmeyen dava konusu fazla mesai, ubgt ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Savunma; Davalı vekili, davacının 03/04/2014-14/09/2014 tarihleri arasında müvekkili davalının Kazakistan-Şetpe şantiyesinde çalıştığını, istifa ederek işten ayrıldığını, davacının daha fazla ücretle çalıştığı iddialarının kabul edilemez olduğunu, yurt dışı hizmet sözleşmesi ile aylık 703 USD'ye çalıştığının sabit olduğunu, davacının yaptığı tüm mesai hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin eksiksiz olarak banka aracılığıyla ödendiğini, bordrolarda da karşılıklarının tahakkuk olarak gösterildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

 

Mahkemece; Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; davacının ücretinin İş-Kur onaylı yazılı iş sözleşmesiyle sabit olup davacının ücretinin yazılı bu sözleşme belgesiyle ispatlanmış olduğunu, bunun karşısında emsal işçi ücreti araştırmasına dayalı olarak yapılan hesaplamalar ve bu hesaplamalara itibarla yerel mahkemece davacı lehine alacaklara hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacının yaptığı fazla mesailer ve hafta sonu çalışmalarının hesaplanarak bordrolarda da tahakkuk gösterilmek suretiyle banka aracılığıyla hesabına yatırılmış olduğunu bunun puantaj kayıtlarından da anlaşıldığını, davacıya yapılan fazla mesai ve hafta sonu ücreti ödemelerinin sembolik de olmayıp gerçek süre ve karşılıklarının fiili çalışmalarına uygun şekilde bordrolara yansıtıldığını tüm bunlara rağmen yerel mahkemece aksi kanaatle davacı lehine bu alacaklara hükmedilmesinin doğru olmadığını, ubgt günleri için de durumun aynı olduğunu, beyanlarına itibar olunan davacı tanıklarının davacı ve menfaat birliği içerisinde olup beyanlarının dikkate alınamayacağını, buna rağmen ve puantaj, tahakkuku dekont, banka kaydı vs yazılı delillerin aksine, iş bu davacı tanıklarının beyanlarıyla dava konusu alacaklara hükmedilmesinin de doğru olmadığını, yine itibar olunan bilirkişi raporunda davacının izinli olduğu sürelerin yapılan hesaplamalarda dikkate alınmadığı gibi bordrolarda fazla mesai tahakkuklarının da düşülmemiş olduğunu yine davalı tanıklarınca davacının ayda 2 Pazar çalıştığı ispat edildiği halde ayın her Pazar günü çalıştığı kabul edilerek hesaplamalar yapılmış olduğunu, şantiyede bulunan Kazak işçilerin ülkenin dini ve milli bayramlarında çalışma yapmaması nedeniyle Türk işçilerin de bugünlerde çalışma yapmadığını, dolayısıyla genel tatil ücretine hükmedilmesinin bu anlamda da yerinde olmadığını belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.

 

Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir.

 

Gerekçe;

 

HMK'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki aynı işverene karşı davalarının olmasının başlı başına tanıklığı geçersiz kılmayacağı gibi bunun tanık anlatımlarını değerden düşürücü bir sebepte sayılamayacağı, 6100 sayılı HMK 'nun 255. maddesi uyarınca aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabulü gerekecektir.(HGK 2010/2-751 es, 2012/2-387 es) Davacı tanıkları hakkında gerçek dışı beyanda bulunduğu yönünde ciddi ve inandırıcı delil ileriye sürülüp ispatlanmamış olmakla davacı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği yönündeki davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Yargılama konusu dava geniş anlamda ücret nevinden olan alacakların tahsili istemiyle açılmış olup kıdem tazminatı talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı vekilinin istifa nedeniyle kıdem tazminatı verilemeyeceğine ilişkin savunma ve istinaf itirazları hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmasına gerek duyulmamıştır. Davaya konu edilen geniş anlamda ücret nevinden alacaklar yönüyle ise iş akdinin feshinin haklı/haksız, geçerli/geçersiz, istifa vs surette sonlandırılmasının hukuken esasa bir etkisinin olmaması nedeniyle davalı vekilince bu alacaklara ilişkin ortaya konulan davacı istifasına ilişkin de herhangi bir istinaf değerlendirmesine gidilmemiştir.

 

Dosyadaki bordrolar vs işyeri kayıtlarından davacının davalıya ait Kazakistan ülkesinde yol projesi işinde tırmıkçı olarak çalıştığı, buradaki çalışma süresinin de SGK kayıtlarıyla 03/04/2014-14/09/2014 tarihleri arası olduğu, dosyada mevcut okunaklı bordrolara göre Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos/2014 aylarındaki ücret tahakkuklarının 1401 USD olduğu gibi işten ayrıldığı Eylül/2014 bordrosunda dahi tahakkuk ettirilen 655US'lik tutarın 14 çalışma gününe bölümüyle elde edilen günlük ücretin 30 ile çarpımı sonucu ulaşılan rakamın da yine 1403,57USD'yi verdiği, ayrıca bordrolardan anlaşıldığı üzere her ay maktu saatlerle %50-%100 normal mesai saatinin eklendiği, bu haliyle dahi bu eklemelerin aylık ücretin bir parçası olduğunu gösterdiği şöyle ki bordrolarda fazla mesai saatlerinin de bunlar harici ayrı sütunlarda ayriyeten gösterildiği, bu hususlar ile davacı davalı tanık beyanlarında zikredilen ücretlerin toplamının 3'e bölümüyle ulaşılan tutarın da yine 1400USD olduğu, Türkiye'de dahi asgari ücretin çok üzerinde maaşla iş bulabilecek birinin yurt dışında davalı tarafça savunulan ücretle çalışacağının kabulünün mümkün olmaması yanında Devrimci Yapı Sendikası'nca bildirilen emsal ücret ile yine yurt dışında yapılan söz konusu işin mahiyet ve niteliği, hayata dair yaşayım deneyimleri hep birlikte değerlendirildiğinde davacının aylık 1401USD maaşla çalıştığının dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, dolayısıyla itibar olunan bilirkişi raporundaki hesaplamaların bu ücret üzerinden yapılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, davalı vekilinin bunun aksi istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

 

Davalı tarafça itiraz olarak ileriye sürülmüş ise de davalı tarafça dosyaya sunulan bordrolarda aynı miktarda gösterilen ve yukarıda açıklandığı üzere ücretin parçasıolarak değerlendirilen fazla çalışma tutarları haricinde ayrıca gösterilen fazla mesai tahakkuklarının bulunması nedeniyle bilirkişice fazla mesai hesaplamalarında tanık beyanlarının nazara alınmadığı, puantaj kayıtları bulunan aylar yönüyle iş bu puantajlara göre çalışma saatlerinin bulunarak kabul edilen 1401 USD gerçek ücret üzerinden hesaplamalar yapılarak bulunan miktarlardan tahakkuklarda gösterilen tutarların düşülmesi suretiyle sonuca gidildiği yine davalı tarafça savunulan 703 USD üzerinden tahakkuk yapılan Nisan, Mayıs, Ağustos/2014 aylarına ilişkin ise iş bu bordrolarda gösterilen fazla çalışma saatleri esas alınarak kabul edilen 1401 USD gerçek ücret üzerinden hesaplamalar yapılmak suretiyle bu hesaplamalardan bordrolardaki tahakkukların düşümü suretiyle davacının ödenmeyen fazla mesai ücreti alacaklarının tespit edildiği, söz konusu tespitlerin yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun olduğu ve bunların da davalı tarafça ödendiği yazılı delillerle yöntemince ispat edilememiş olması karşısında davalı vekilinin fazla mesai ücreti yönüyle istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Davalı tarafça dosyaya sunulan hafta tatili ücreti ile ilgili herhangi bir tahakkukun bulunmadığı ancak yine davalı tarafça sunulan puantaj kayıtlarında ay içerisinde davacının 2 kez hafta tatili kullanmış olduğu anlaşılmıştır. Her iki davalı tanığı da ayda 2 Pazar günü çalışma yaptıklarını doğrulamış olup bilirkişice de hafta tatili çalışma ücretleri, puantaj ve kendi tanıklarınca da doğrulanan ayda 2 hafta tatilinde çalışma olgusu üzerinden yapılmış olmakla bu alacak kalemi yönüyle davalı vekilinin istinaf itirazlarının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Her ne kadar davalı vekilince şantiyede çalışan işçilerin yarısının Kazak'lardan oluştuğu ve ülkenin dini ve milli bayramlarında iş bu Kazak işçiler çalışmadığından davacı gibi Türk işçilerin de çalışma yapmadığı beyan edilmiş ise de; davaya konu edilen ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2.maddesinde sayılan resmi ve dini bayram günleriyle yıl başı günü için 4857 sayılı İşK.nun 47.maddesi uyarınca ödenmesi gereken alacaklar olmakla ve yine davacı davalı taraf da Türk olup konunun Türk mevzuatına göre halli gerekeceğinden Kazakistan ülkesinin genel tatil günlerinin yargılama konusu dosya yönüyle uygulama yeri olmadığı, davacı ve davalı tanıklarınca da dini bayramların 1.günü hariç diğer ubgt günlerinde çalışıldığı ifade edilmiş olmasından ve dosyaya sunulan bordrolarda bu alacak yönüyle de herhangi bir tahakkuk bulunmamasına göre davacının bu kaleme ilişkin alacak iddialarının dosya yönüyle ispat edilmiş olması karşısında bunlar karşılığının ödendiği davalı tarafça yazılı surette yöntemince ispat edilememiş olduğundan davalı vekilinin bu alacak kalemine ilişkin istinaf itirazlarının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiğine dair dosyayı inceleyen üye hakimin görüşü dairemizce de benimsenerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

 

2-Alınması gerekli 727,90 TL istinaf karar harcından peşin yatırdıkları 181,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 545,95 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

 

3-Davalı tarafınca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

4-İstinaf incelemesi duruşma açılmaksızın dosya üzerinden neticelendirildiğinden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

 

5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

 

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6763 SK. 'nun 42. maddesi ile değişik 6100 s. HMK 'nun 362/1-a ve aynı Kanunun 5. maddesi ile değişik 5521 s. İMK'nun 8/1. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 11/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 113 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor