YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İhbar - tazminatı ve genel tatil ücretlerine hangi faiz oranının uygulanacağına ilişkin açıklayıcı Kr.

Karar Özeti

Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, alacaklara en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüşse de; ihbar tazminatı alacağını yasal faiz uygulandığı ve kıdem tazminatı ve genel tatil ücret alacağına da banka mevduat faizi uygulanmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Karar

 

 

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

26. HUKUK DAİRESİ

 

 

Esas Numarası: 2017/1384

 

Karar Numarası: 2018/699

Karar Tarihi: 25.04.2018

 

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı Bakanlık ve .............. Hizm. Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Kemizlik Tur. San. ve Tic. A.Ş. vekilince istinaf yasa yoluna

başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dava; işçilik alacaklarının tahsiline ilişkindir.

 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı işçinin veri giriş personeli olarak 01.07.2011 tarihinden 01.12.2014 tarihine kadar .............. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştığını, davacının son ücretinin net 1.060-TL olduğunu, ihaleyi alan yeni firmanın eski personel ile çalışmak istememesi sebebi ile iş akdinin işverence haksız feshedildiğini, davacının işçilik alacaklarının ödenmediğini, işyerinde hafta içi 08:00-17:00 arası çalışma olduğunu ancak işlerin yoğun olduğu dönemlerde fazla mesai yapıldığını ve ücretinin ödenmediğini, dini ve resmi bayramlarda çalışma olduğunu ancak ücretinin ödenmediğini, fazlaya ilişkin ve dava haklan saka kalmak üzere şimdilik 1.000,00-TL kıdem tazminatı, 1.000,00-TL ihbar tazminatı alacağınım, 200,00-TL fazla mesai ücreti alacağının, 100,00-TL dini ve resmi bayram tatil ücreti alacağının faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı ile hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, davacının çalıştığı hastaneye ilişkin Kamu İhale Kanunu kapsamında çeşitli hizmetlerin satın alındığını, ihale yoluyla işin farklı firmalara verildiğini, davacının ihaleyi üstlenen firmaların çalışanı olduğunu, ücret ve diğer ödemelerin bu firmalarca yapıldığını, Sağlık Bakanlığının asıl işveren konumunda olmadığını, Yüksek Mahkemenin de bu yönde kararlar verdiğini ayrıca ihaleyi alan firmalarla akdedilen sözleşmeler gereğince işçilerin işçilik alacaklarından bu firmaların sorumlu olduğunu, zira çalışanların ücretleri de ilave edilerek ihaleyi alan firmalara hakedişler ödendiğini, Bakanlığın üst işveren sayılması durumunda ise mükerrer ödeme yapmak zorunda kalacağını, davacının usule uygun biçimde iş akdini sonlandırmadığını, zamanaşımı definde bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı .............. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile ihale dönemi ile sınırlı olarak 01.01.2014-31.12.2014 arasında belirli süreli sözleşme yapıldığım, diğer dönemler bakımından husumet itirazında bulunduklarını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının diğer dönemde çalıştığı şirketlere davanın ihbar edilmesini, davacının asgari ücret ile çalıştığını, davalının ihaleyi kaybetmesi sebebi ile devir hükümlerine göre davacının çıkışını yaptığını ancak ihaleyi alan firmanın davacının girişini yapmadığını, davalı işyerinde fazla mesai yapılmadığını ve resmi ve dini tatillerde çalışma olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

 

Diğer davalı .............. Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.

 

Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

 

Mahkeme kararına karşı süresinde davalı Bakanlık ve .............. Hizm. Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Kemizlik Tur. San. ve Tic. A.Ş. vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

 

Davalı Sağlık Bakanlığı vekili istinaf sebepleri olarak; müvekkili kurumun veri giriş hizmeti sunan mevcut firmalarla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı; Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu kapsamında hizmet satın aldığını, Yargıtay'ın bu tip davalarda özellikle ve öncelikle hukuki ilişkinin niteliği üzerinde durduğunu, müvekkili Bakanlığa bağlı hastanenin, 506 sayılı kanunun 87. maddesi anlamında ası işveren olmayıp, ihale makamı konumunda olduğunu, ihaleyi kazanan firmaların teknik şartnamelerde belirtilen sayı ve nitelikte personel istihdam ederek hizmet ürettiklerini, tabii olarak istihdam edilen personellerin her türlü işçilik vs. alacakları ile sigorta primleri yüklenici firma tarafından ödendiğini, neticeten müvekkili idarenin işveren sıfatı taşımadığını, bu nedenle de husumetin kendilerine yöneltilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hastane tarafından veri giriş hizmeti işinin yüklenici firmalara ihale edildiğini, hastanenin burada ihaleye veren konumunda olduğunu, yüklenici tarafından temin edilen ve çalıştırılan temizlik elemanları ile akdi veya kanuni bağ ya da sorumluluk ilişkisi bulunmadığını, hastanenin üst işveren olarak nitelenmesinin ve sorumluluğuna gidilmesinin yerinde olmayacağını, ihale neticesinde elemanlı hizmet veren tüm firmaların hak edişleri her ay düzenli olarak çalışmalarının menfaati göz önünde bulundurularak beklemeksizin ödendiğini, iddia edilen alacağın hastaneden talep edilmesinin hastanenin daha önce ödemiş bulunduğu kişi alacaklarını tekrar ödemesine sebep olarak kamu zararına yol açtığını, bu nedenlerle ve davalı idarenin işveren sıfatının bulunmaması nedeniyle davalı İdare yönünden İş Kanunun uygulanması olanağı bulunmadığını, yerel mahkemece rapora ilişkin itirazları değerlendirilmeden davacı lehine kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, bayram ve genel tatil ücret alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemece alacaklara en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini belirterek tüm davacı taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı .............. Hizmetleri Şirketi vekili istinaf sebebi olarak; davacının müvekkili şirkette Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan sözleşmeler çerçevesinde kısa süre ile .............. Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde Veri Personeli olarak kısa bir süre ile çalıştığını, müvekkilinin 31.12.2014 tarihinden itibaren ihaleyi kaybettiğini ve tüm personelleri ihaleyi yeni kazanan firma nezdinde işe başlattığını, müvekkilinin davacıyı ihalenin kaybedilmesi sebebiyle çıkardığını, hastanede mevcut yüzlerce personel iş yerini devralan firmaya geçmişken yalnızca davacının işten çıkışının çelişkili olduğunu, davacının davalı Sağlık Bakanlığının personeli sayılıp alt işverenliğin muvazaalı sayılması gerekirken müvekkili şirketin Sağlık Bakanlığı ile müteselsilen sorumlu tutulmasının kanuna ve Yargıtay’ın yerleşik içtihadlarına aykırı olduğunu, asıl işveren ile yapılan ihale sözleşmesi çerçevesinde davacının çalıştığı diğer şirketlerin davaya dahil edilmesinin; dahil edilen şirketlerin ellerinde bulunan ödeme, izin, mesai çizelgesi gibi özlüğe ilişkin belgelerini celbi gerekirken müvekkilinin elinde bulunan ilişkin bilgi ve belgelerle karar verilmesinin hukuka ve esasa aykırı olduğunu, davacının müvekkili şirket nezdinde belirli sürelerle yapılan ihaleler kapsamında çalıştırıldığını, müvekkilinin emir ve talimatında bulunan bir işçisi olmadığını, husumetin yalnızca T.C. Sağlık Bakanlığına yöneltilmesinin kendileri yönünden ise davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken müvekkilin işçilik alacaklarından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, somut olay itibarıyla ve özellikle davacının kıdem tazminatı alacağı talebi bakımından; davacının çalışma süresi belli olduğu gibi, davacının almış olduğu son ücreti brüt ücretinin de belli olduğunu, bu nedenle talep edilecek kıdem tazminat miktarının taraflar arasında açıkça belirli olduğunu ve kısmi dava açılamayacağını belirterek; tüm davacı taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir.

 

Gerekçe;

 

HMK'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından davalı Bakanlık ve davalı .............. Hizm. Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Kemizlik Tur. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

 

Dosya kapsamı ile, davacının 01/07/2011-31/12/2011, 01/01/2012-31/03/2012 ve 01/04/2012-31/12/2013 tarihleri arasında dava dışı Marmara Temizlik şirketi ve 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arasında ise davalı .............. A.Ş. İşyerinde çalışmalarının kayıtlı olduğu, işyeri adresinin .............. Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi olarak belirtildiği ve 31/12/2014 tarihli işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış nedeninin kod 18 ile işin sona ermesi olarak bildirildiği görülmüştür.

 

Tanık anlatımlarında; davacının .............. Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde davacının 2011 yılından itibaren veri giriş elemanı olarak çalıştığı, taşeron firmaların sık sık değiştiği, en son davacının sözleşmesinin yenilenmediği ifade edilmiştir.

 

Davalı taraflarca husumet itirazında bulunulmuştur.

 

4857 Sayılı İş Kanunu 2/6 maddesi uyarınca bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile işe aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren -alt işveren ilişkisi deneceği ve bu ilişkide asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu düzenlenmiştir.

 

Dosya kapsamında, davacının davalı Sağlık Bakanlığına bağlı .............. Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde SGK kayıtlarında da belirtildiği üzere bilgi sistemi kurulum kullanım bakım destek hizmeti veren taşeron firmalarda ve en son diğer davalı .............. Bilgi İşlem A.Ş. Şirketinde veri giriş elemanı olarak çalıştığı bu kapsamda davalılar arasında asıl işveren, alt işveren ilişkisinin bulunduğu ve 4857 sayılı İş Kanun'nun 2/6 maddesi de dikkate alındığında davalı Sağlık Bakanlığının asıl işveren ve diğer davalı .............. A.Ş. firmasının alt işveren sıfatı ile ödenmeyen ücret alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

 

Yargıtay’ın yerleşik kararları gereğince de, işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Böyle hallerde değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi ya da alt işveren tarafından bir feshi bildirimi yapılmadığı sürece iş sözleşmeleri değişen alt işverenlerle devam eder.

 

Davalı .............. A.Ş vekili, davacının çalıştığı iddia ettiği sürenin tamamına yönelik alacak kalemlerinin müvekkil şirketten tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüşse de, İhalesi sona eren alt işverenin işyerinde ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmediği ve alt işveren işçilerin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmasını sürdürmeleri halinde alt işverenler arasında 4857 sayılı iş yasasının 6. Maddesi anlamında bir işyeri devri kuralının kabulü zorunlu olduğu ve devralan işverenin devam eden hizmet akitlerini devralmış sayılacağından, böyle hallerde son işveren konumundaki şirketin işçinin kıdem, ihbar tazminatı ve ödenmeyen ücret alacaklarından sorumlu olduğu ve davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Dosya kapsamı ile davacının iş akdinin son alt işveren davalı .............. A.Ş. tarafından sözleşmenin sona ermesi nedeni ile feshedildiği ve bu durumdu davacının iş akdinin davalı firmanın başka işyerlerinde çalıştırılma olasılığı değerlendirilmeden ve feshin son çare olmalı ilkesi gözetilmeden haklı ve geçerli bir neden olmadan feshedildiği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ve davacının tanık beyanlarına göre tüm resmi tatillerde çalıştığı, mesai ücretlerinin ödenmediği ve davalı Sağlık Bakanlığının asıl işveren ve davalı .............. firmasının son alt işveren olarak ödenmeyen ücret alacaklarından sorumlu olduğu, mahkemenin bu yöndeki tespit ve değerlendirmelerinin dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılmıştır.

 

Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, alacaklara en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüşse de; ihbar tazminatı alacağını yasal faiz uygulandığı ve kıdem tazminatı ve genel tatil ücret alacağına da banka mevduat faizi uygulanmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinafa başvuran davalılar vekillerinin istinaf başvurusu taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşıldığından davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi gerektiğine dair dosyayı inceleyen üye hakimin görüşü dairemizce de benimsenerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan istinaf talep eden davalılar vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,

 

2-Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

 

3-Alınması gerekli 621,10 TL istinaf karar harcından peşin yatırdıkları 280,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 340,73 TL eksik harcın davalı .............. Hizm. Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Kemizlik Tur. San. ve Tic. A.Ş.'den alınarak hazineye irad kaydına,

 

4-Davalı Sağlık Bakanlığı ve davalı .............. Hizm. Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Kemizlik Tur. San. ve Tic. A.Ş.'nce yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,

 

5-İstinaf incelemesi duruşma açılmaksızın dosya üzerinden neticelendirildiğinden taraflar lehine istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

 

6-Kararın tebliğ işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

 

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6763 SK. 'nun 42. maddesi ile değişik 6100 s. HMK 'nun 362/1-a ve aynı Kanunun 5. maddesi ile değişik 5521 s. İMK'nun 8/1. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 25/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 387 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor