YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın savunmasında, uyuşturucu maddeyi ve hassas teraziyi başka birinden aldığını söylemesi üzerine, o kişi hakkında açılacak dava sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlığa ilişkin karar verilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

IV. GEREKÇE

Sanığın uyuşturucu maddeyi satmak için aldığına dair ikrarda bulunduğu, sanığın ikametinde usulüne uygun olarak yapılan aramada metamfetamin ve metamfetamin bulaşıklı hassas terazi ele geçirildiği anlaşıldığından, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık görülmemiş, ancak;

Sanığın aşamalardaki savunmasında, ele geçirilen uyuşturucu maddeyi ve hassas teraziyi adres bilgilerini verdiği ..... lakaplı.....'tan aldığını belirtmesi karşısında, .... lakaplı...... isimli kişi hakkında suç duyurusunda bulunularak makul bir süre beklenilmesi, dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesi sağlanarak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması yerine, hükümle birlikte bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması kanuna aykırı görülmüştür.

Karar

YARGITAY

 

10. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/4567

 

Karar Numarası: 2023/523

 

Karar Tarihi: 24.01.2023

 

İstinaf başvurusunun esastan reddi

 

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKİ SÜREÇ

 

A. Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2020 tarihli ve 2020/217 Esas, 2020/384 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi, 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

 

B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 11.02.2021 tarihli ve 2021/202 Esas, 2021/378 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar eleştirilerek ve düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun'un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

 

C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi kararının hukuka uygun bulunması nedeniyle temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

A. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

 

1. Sanığın suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığına,

 

2. Sanığın ikrarda bulunmasının mahkûmiyet için yeterli olmadığına,

 

3. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

 

4. Tanıkların soruşturma ve kovuşturma evresindeki ifadelerinin farklı olduğuna ilişkindir.

 

B. Sanığın temyiz sebepleri özetle;

 

Adli para cezasının yüksek olduğuna ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

Temyizin kapsamına göre;

 

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

 

Kolluk görevlilerince sanığın Didim İlçesine yüklü miktarda uyuşturucu madde getirdiği ve uyuşturucu maddeleri ilçedeki bir evde sakladığı şeklinde bilgiler edinilmesi üzerine evin takip edildiği, olay tarihinde sanığın (09 ...... ) plakalı araçla üç kişiyle birlikte evden hareket ettiği, sonrasında aracın durdurulduğu, sanığın araçtan iner inmez yere iki fişek uyuşturucu madde attığı, usulüne uygun arama kararına istinaden araçta yapılan aramada iki parça uyuşturucu madde ele geçtiği, araçta bulunan tanıklar T. ve E. sanıktan daha önce uyuşturucu madde satın aldıklarını ve yere atılan uyuşturucunun sanığa ait olduğunu beyan ettiği, evde yapılan aramada ise, hassas terazi ve uyuşturucu madde ele geçirildiği, sanığın mahkemede uyuşturucu maddeyi satmak için aldığını ikrar ettiği dikkate alındığında, uyuşturucu madde ticareti yaptığı gerekçesiyle mahkûmiyetine; sabıkalı olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

 

B. İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesiyle yapılan değişikliklerin gözetilmemesi hususu eleştirilip, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarının yer almaması ve adli emanetin numarasının yanlış yazılması ile ilgili hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

Sanığın uyuşturucu maddeyi satmak için aldığına dair ikrarda bulunduğu, sanığın ikametinde usulüne uygun olarak yapılan aramada metamfetamin ve metamfetamin bulaşıklı hassas terazi ele geçirildiği anlaşıldığından, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık görülmemiş, ancak;

 

Sanığın aşamalardaki savunmasında, ele geçirilen uyuşturucu maddeyi ve hassas teraziyi adres bilgilerini verdiği ..... lakaplı.....'tan aldığını belirtmesi karşısında, .... lakaplı...... isimli kişi hakkında suç duyurusunda bulunularak makul bir süre beklenilmesi, dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesi sağlanarak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması yerine, hükümle birlikte bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması kanuna aykırı görülmüştür.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden

 

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 11.02.2021 tarihli ve 2021/202 Esas, 2021/378 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Bozmanın niteliği ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

 

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

24.01.2023 tarihinde karar verildi.

 


Bu sayfa 119 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor