IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hüküm,
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen ve olay tutanağı, ifade tutanakları ve dosya içeriğine göre; ele geçirilen uyuşturucu madde ile irtibatı kesin suretle tespit edilemeyen, daha önce kullandığını söylediği maddelerin de ele geçmemesi nedeniyle bu nitelikte olup olmadığı tespit edilemeyen, suç tarihinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı teknik yöntemlerle de saptanamayan sanığın ve temyiz dışı sanık .....'ın soyut beyanı dışında, atılı suçu işlediğini somut bir olgu olarak ortaya koyan, her türlü şüpheden uzak, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/19172
Karar Numarası: 2023/2634
Karar Tarihi: 23.03.2023
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 27.05.2014 tarihli ve 2014/30276 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci, ikinci ve beşinci fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. İstanbul Anadolu 54. Asliye Ceza Mahkemesi, 10.06.2015 tarihli ve 2014/540 Esas, 2015/472 Karar sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca verilen 10 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanması, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (6545 sayılı Kanun) 85 inci maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7 nci maddenin ikinci fıkrası yollaması ile 5271 sayılı Kanun 231 inci maddesi gereğince geri bırakılmış, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına, 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince takdiren 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ve karar 09.07.2015 tarihinde kesinleştirilmiştir.
C. Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.04.2016 tarihli ve 2016/102 Esas, 2016/290 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve sanığın suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca 5 ay süre ile kamuda çalıştırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, kararın temyizen bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yerel mahkemece, sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurduğu gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hüküm,
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen ve olay tutanağı, ifade tutanakları ve dosya içeriğine göre; ele geçirilen uyuşturucu madde ile irtibatı kesin suretle tespit edilemeyen, daha önce kullandığını söylediği maddelerin de ele geçmemesi nedeniyle bu nitelikte olup olmadığı tespit edilemeyen, suç tarihinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı teknik yöntemlerle de saptanamayan sanığın ve temyiz dışı sanık .....'ın soyut beyanı dışında, atılı suçu işlediğini somut bir olgu olarak ortaya koyan, her türlü şüpheden uzak, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.04.2016 tarihli ve 2016/102 Esas, 2016/290 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.03.2023 tarihinde karar verildi.