YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın kaba üst yoklaması yapılmadan evvel avucunda tuttuğu uyuşturucuyu polise teslim etmesi halinde, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

2. Kabule göre de; 06.07.2014 tarihli olay tutanağına göre; şüphe üzerine durdurulan sanığın kaba üst yoklaması yapılacakken üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda sağ avucunda sakladığı uyuşturucu maddeyi polislere teslim ettiği olayda, dosya içerisinde hiçbir arama kararının bulunmadığı dikkate alınarak; 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 9 uncu maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte "önleme araması kararı" veya 5271 sayılı Kanun'un 116 ıncı, 117 inci ve 119 uncu maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" ya da "yazılı arama emri" bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve sanık ... hakkında bu olaydan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,

Nedenleriyle hukuka aykırı görülmüştür.

Karar

YARGITAY

 

10. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2020/17655

 

Karar Numarası: 2023/636

 

Karar Tarihi: 26.01.2023

 

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

A. Sanık hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 11.03.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.

 

B. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrası (a) bendi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

 

C. İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/400 Esas, 2015/757 Karar sayılı kararı ile sanığın 5271 sayılı Kanun'un 223 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

 

D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle;

 

"Sanığın alınan savunmasında uyuşturucu madde kullandığını yakalanan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ve teslimine rızası olduğunu beyan etmesi karşısında, sanığın mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı " olduğuna ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

"Suça konu uyuşturucu madde suç tarihinde sanık şüphe üzerine durdurularak, üzerinde yapılan aramada ele geçirilmiştir.Her ne kadar sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek ve bulundurmak suçundan kamu davası açılmış ise de; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği" gerekçesi ile sanığın beraatine karar verilmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

 

1. Tensiple duruşmanın 18.01.2016 tarihine bırakılarak, sanığa duruşma gününün bildirilmesine karar verilmesine karşın “Somut olayda aramada elde edilen uyuşturucu dışında sanıklar aleyhine başka bir delil de bulunmamaktadır. Anlatılan bu oluş karşısında sanıkların üzerlerine atılı eylemin sabit olmadığı kabul edilmelidir. Usulsüz arama sonucu elde edilen uyuşturucu dışında dosyada sanıklar aleyhine başka bir delil bulunmadığından, somut olayda derhal beraat kararı verilebilecek bir durumun bulunması nedeniyle sanıkların savunmalarının alınmasının zorunlu olmadığı kabul edilmelidir. Her ne kadar duruşma 18.01.2016 gününe bırakılmış ise de; yıl sonu devri için dosyaların incelendiği, yapılan inceleme sırasında, dosyanın karar aşamasında olduğu anlaşıldığından” şeklindeki dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile asıl duruşma günü beklenmeden ve sanığın savunması alınmadan re'sen duruşma açmak suretiyle, sanığın beraatine karar verilmesi,

 

2. Kabule göre de; 06.07.2014 tarihli olay tutanağına göre; şüphe üzerine durdurulan sanığın kaba üst yoklaması yapılacakken üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda sağ avucunda sakladığı uyuşturucu maddeyi polislere teslim ettiği olayda, dosya içerisinde hiçbir arama kararının bulunmadığı dikkate alınarak; 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 9 uncu maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte "önleme araması kararı" veya 5271 sayılı Kanun'un 116 ıncı, 117 inci ve 119 uncu maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" ya da "yazılı arama emri" bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve sanık ... hakkında bu olaydan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,

 

Nedenleriyle hukuka aykırı görülmüştür.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/400 Esas, 2015/757 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

26.01.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 125 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor