Somut olayda, dava konusu çekin 11/01/2017 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız olduğu öğrenildiği halde 3 aylık süre ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra 21/03/2018 tarihinde şikâyette bulunulduğu cihetle, 2004 sayılı Kanun'un 347. maddesi gereğince "şikayet hakkının düşürülmesine" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
7. Ceza Dairesi 2022/3576 E. , 2022/15708 K.
•
"İçtihat Metni"
Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan sanık ...'ın, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri uyarınca 28.710,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İSTANBUL 6. İcra Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/136 esas, 2019/490 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10/03/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2022 tarihli ve KYB. 2022/38326 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
5941 sayılı Çek Kanunu'nun "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5. maddesinde "Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur...Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır..." şeklindeki ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesinde de "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, yargılamaya konu suç açısından şikâyet süresi 3 ay olup, bu sürenin öğrenme ile başlayacağı,
Somut olayda, dava konusu çekin 11/01/2017 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız olduğu öğrenildiği halde 3 aylık süre ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra 21/03/2018 tarihinde şikâyette bulunulduğu cihetle, 2004 sayılı Kanun'un 347. maddesi gereğince "şikayet hakkının düşürülmesine" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, İSTANBUL 6. İcra Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarih, 2018/136 Esas – 2019/490 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, gerekçeli kararın HÜKÜM kısmı tamamen ortadan kaldırılıp yerine, "...Sanık hakkında karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan açılan davada; şikayetçinin 2004 sayılı İİK'nin 347. maddesinde öngörülen şikayet süresinden sonra şikayette bulunduğu anlaşılmakla, ŞİKAYET HAKKININ DÜŞÜRÜLMESİNE, sanık hakkında suça konu çek açısından verilen adli para cezası ile sanık hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanma hükümlerinin de bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün TESİSİNE, 07/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.