3- (1) nolu bozma nedenine göre, 5271 sayılı CMK'nın 196/2. maddesinde yer alan “Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin cezanın alt sınırının 5 yıl olması karşısında, sanık ...’nın yakalama sureti ile sanık ...’in talimat ile başka mahkeme tarafından sorguya çekilemeyeceği gözetilmeden savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devamla, mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 01.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. Ceza Dairesi 2021/3927 E. , 2022/18022 K.
•
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’nın 22.01.2016 tarihli yakalama üzerine Adana 20. Asliye Ceza Mahkemesinde alınan savunmasında, duruşmalardan bağışık tutulmayı talep ettiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlandığına dair bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanıkların, olay günü gece vakti, kendilerinin de işçi olarak çalıştığı ... Şantiyesindeki, depo olarak kullanılan konteynırdan prekast montaj malzemelerini çalmaları şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 141/1. maddesi gereğince uygulama yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2- (1) nolu bozma nedenine göre, sanıklar hakkında TCK’nın 142/2-h, 143/1. maddelerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanıklara yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiğinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
3- (1) nolu bozma nedenine göre, 5271 sayılı CMK'nın 196/2. maddesinde yer alan “Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin cezanın alt sınırının 5 yıl olması karşısında, sanık ...’nın yakalama sureti ile sanık ...’in talimat ile başka mahkeme tarafından sorguya çekilemeyeceği gözetilmeden savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devamla, mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 01.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.