YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, bu durumun bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu hk.

Karar Özeti

T.C. Anayasasının "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Aile ve çocukların korunması hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amaç ve temel ilkelerinin belirlenmesine ilişkin birinci maddesinden anlaşılacağı üzere bu kanun anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çıkarılmış bir kanundur. Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği belirtilmiştir. Tüm bu kanuni düzenlemeler dikkate alındığında Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda CMK'nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmamasına rağmen koşulları oluşmadığı halde katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,

Karar

 

9. Ceza Dairesi         2021/23669 E.  ,  2022/7407 K.

 

•            

 

"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

 

SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı

 

HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair İstanbul 2. Ağır ceza mahkemesinden verilen 10/03/2021 gün ve 2019/366 esas, 2021/126 karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

 

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarına göre duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

 

Ancak;

 

T.C. Anayasasının "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Aile ve çocukların korunması hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amaç ve temel ilkelerinin belirlenmesine ilişkin birinci maddesinden anlaşılacağı üzere bu kanun anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çıkarılmış bir kanundur. Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği belirtilmiştir. Tüm bu kanuni düzenlemeler dikkate alındığında Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda CMK'nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmamasına rağmen koşulları oluşmadığı halde katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,

 

Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 08.06.2021 gün ve 2021/926 Esas, 2021/1303 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, istinaf ilamında yer alan katılan Bakanlık için vekalet ücreti verilmesine dair bölümün karardan çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 04.07.2022 tarihinde Başkan Vekili ... ...'in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

 

KARŞI OY

 

Olay tarihinde dört yaşında olup mahkemece dinlenilemeyen mağdurenin, çocuk izlem merkezinde verdiği ifadesinde, sanığın elindeki şişi ön ve arka bölgelerine soktuğu yönündeki iddisının 19.06.2019 tarihli raporla desteklenmemesi, müşteki beyanları, sanık beyanları, olayın intikal şekli ve zamanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.


Bu sayfa 106 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor