Hükmolunan cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2. Ceza Dairesi 2022/4973 E. , 2022/17734 K.
•
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından, suça sürüklenen çocuk hakkında ise hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, müştekiye ait kapıyı açamamaları nedeniyle hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kalması ve TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza tayin edilirken gözetilmesi gereken kriterler arasında bulunmayan sanığın mükerrir olduğu gerekçesi ile orantısız şekilde alt sınırdan uzaklaşılması ve aynı suçun müşterek faili olup adli sicil kaydı bulunan ve aynı gerekçelere dayanarak suça sürüklenen çocuk ... hakkında alt sınırdan makul oranda uzaklaşılarak ceza tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi, TCK'nın 35. maddesi uyarınca indirim oranı belirlenirken zararın ve tehlikenin ağırlığı da nazara alınarak 3/4 oranına yakın ve makul bir oranda indirim yapılması gerekirken, sınırda teşebbüse yakın olaylara uygulanmaya özgü şekilde en alt sınırdan indirim yapılması, adli sicil kaydına göre ikinci kez mükerrir olduğu anlaşılan sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasının doğru olmakla beraber, tekerrüre esas alınan ilamın yanlış gösterildiğine ilişkin olduğu, sanık müdafiinin temyiz isteminin ise, her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin delil bulunmadığı, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Kurulan hükümde aşağıda belirtilen dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yapılan inceleme ile dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Muş 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2018 tarihli ve 2016/456 Esas, 2018/150 Karar sayılı ilamında da tekerrür hükümlerinin uygulanmış olduğunun anlaşılması karşısında, yerel mahkemenin sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin verilen karar doğru olmakla birlikte ikinci kez mükerrirliğe esas ilam olarak İstanbul Anadolu 14.Asliye Ceza Mahkemesinin ilamının gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 303/1. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından ‘sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde yer alan mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin kısımlarından "2. KEZ" ibarelerinin ve "Sanığın ikinci kez mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK'nın 58 ve 5275 sayılı Yasa'nın 108/3. maddeleri gereğince bu cezanın infazında koşullu salverilme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına" ibarelerinin tamamen çıkarılması’ ibarelerinin çıkarılarak yerine “Muş 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2018 tarihli ve 2016/456 Esas, 2018/150 Karar sayılı ilamı ile kamu malına zarar verme suçundan verilen 10 ay hapis cezasına dair mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle, 5271 sayılı CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.