II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Tüm dosya içeriğine göre; sanığın tüm aşamalarda suçu kabul etmediği gibi, zararın giderilmesi hususunda herhangi bir katkısının olmadığı, dolayısıyla TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma imkanı bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Ceza Dairesi 2022/7164 E. , 2022/18593 K.
•
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde:
YCGK’nun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötüniyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Somut olayda sanığın müştekinin çalıştığı işyerinden çaldığı suça konu gıda malzemelerini satın alan ... hakkında TCK’nun 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan işlem yapılıp-yapılmadığının anlaşılamaması nedeniyle iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduğunun tespit edilemediği ancak satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötüniyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir.
Yukarıda izah edilen şekilde gerekli araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak sanığın cezasından indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Tüm dosya içeriğine göre; sanığın tüm aşamalarda suçu kabul etmediği gibi, zararın giderilmesi hususunda herhangi bir katkısının olmadığı, dolayısıyla TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma imkanı bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- Sanık hakkında CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakka konu olan cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası olduğu ve infazın bu miktar üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kazanılmış hak oluşturduğundan bahisle sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Bozma ilamından önce verilen ceza sebebiyle kazanılmış hak gözetilirken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Sanık hakkında yapılan ilk yargılamada sanığın neticeten 2 YIL 1 AY HAPİS CEZASINA mahkumiyetine karar verildiği, kararın yalnızca sanık müdafince temyizi gerçekleştirildiğinden aylehe bozma yasağı göz önüne alınarak sanığın neticeten 2 YIL 1 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA," cümlesinin çıkarılarak yerine "1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis cezasının 2 yıl 1 ay hapis cezası üzerinden infazına” ibaresinin yazılması, suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Bozma öncesi hükümde sanık hakkında tekerrür hükmü uygulanmadığı ve kararın sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, bozma sonrası kurulan hükümde sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmadığı ve bu hususta aleyhe temyiz de bulunmadığı anlaşılmakla, anılan husus bozma sebebi yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- YCGK’nun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötüniyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Somut olayda sanığın müştekinin çalıştığı işyerinden çaldığı suça konu gıda malzemelerini satın alan ... hakkında TCK’nun 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan işlem yapılıp-yapılmadığının anlaşılamaması nedeniyle iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduğunun tespit edilemediği ancak satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötüniyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir.
Yukarıda izah edilen şekilde gerekli araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakka konu olan cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası olduğu ve infazın bu miktar üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kazanılmış hak oluşturduğundan bahisle sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
3- Bozma ilamından önce verilen ceza sebebiyle kazanılmış hak gözetilirken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.