Nitelikli cinsel saldırı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle mağdureniniradesiyle hareket etme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurenin hareket etme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği gözetildiğinde ilk derece mahkemesince sanıkların kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması karşısında, anılan kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
9. Ceza Dairesi 2021/23960 E. , 2022/5837 K.
•
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetlerine dair İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.10.2020 gün ve 2019/672 Esas, 2020/224 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden esastan, nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümler yönünden ise düzeltilerek esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanıklar haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, tanık anlatımları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesince sanıkların, olay gecesi reşit mağdureyle birlikte sanık ...’ın akrabasına ait eve gitmelerinin ardından cebir ve tehditle direncini kırarak üzerinde hakimiyet kurdukları mağdureye sırasıyla nitelikli cinsel saldırıda bulunmaları şeklinde gerçekleşen eylemde, sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında müşterek fail sıfatıyla hareket ettikleri gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 102/2 ve 102/3-d maddeleri gereğince cezalandırılmaları gerekirken ayrıca birbirlerinin fillerine iştirak ettikleri gerekçesiyle zincirleme suça ilişkin aynı Kanunun 43/1. maddesi ile cezaların artırılması karşısında, söz konusu kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
Nitelikli cinsel saldırı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle mağdureniniradesiyle hareket etme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurenin hareket etme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği gözetildiğinde ilk derece mahkemesince sanıkların kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması karşısında, anılan kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 28.04.2021 gün ve 2021/477 Esas, 2021/710 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden esastan ve nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümler yönünden ise düzeltilerek esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmesine, 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.