YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın, katlanın hareketsiz kaldığını görüp olay yerini terk etmesi eyleminde, gönüllü vazgeçme söz konusu mudur?

Karar Özeti

F. Sanık ... Müdafiinin Gönüllü Vazgeçmeye Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden,

Kasten öldürmeye teşebbüs suçunun icra hareketlerine başlayan sanık ...' ın icra hareketlerini isteyerek terk etmesinin söz konusu olmadığı , suçun tamamlanmasını engelleyici bir hareketinin de bulunmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun' un 36 ıncı maddesindeki gönüllü vazgeçme hükümlerinin sanık lehine gerçekleştiğinin kabulü mümkün bulunmadığından, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Karar

YARGITAY

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/6989

 

Karar Numarası: 2023/62

 

Karar Tarihi: 10.01.2023

 

HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararları

 

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

 

Katılan vekili ve sanıklar ... ve... müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.10.2019 tarihli ve 2018/215 Esas, 2019/164 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun ) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delâletiyle aynı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 inci fıkrasının birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

2. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/137 Esas, 2020/1062 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

A. Katılan ... Vekilinin Temyiz Sebepleri

 

1. Sanıklar hakkında takdiri indirim nedenleri uygulanmak suretiyle cezanın eksik tayin edildiğine,

 

2. Suç vasfının tasarlayarak kasten öldürme suçunu oluşturduğuna,

 

3. Temyiz dışı sanık ... hakkında suçun sübuta erdiğine,

 

ilişkindir.

 

B. Sanık ... Müdafiilerinin Temyiz Sebepleri

 

1.Suç vasfının hatalı belirlendiğine,

 

2.Hakkında gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

 

ilişkindir.

 

C. Sanık ... Müdafiinin Temyiz Sebepleri

 

1. İştirak iradesinin olmadığına,

 

2. Atılı suçun sübuta ermediğine,

 

ilişkindir.

 

D. Sanık ... Karabulut Müdafiinin Temyiz Sebepleri;

 

Atılı suçun sübuta ermediğine ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

Temyizin kapsamına göre;

 

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

 

1. Sanıkların aileleri ve katılanın ailesi arasında arazi anlaşmazlığına dayalı husumet bulunduğu, olay tarihinden kısa bir zaman önce katılanın amcasının oğlu ...'ın sanıkların amcası ...'ın evine ateş etmesi nedeni ile ayrıca soruşturma yürütüldüğü, olay tarihinde sanıkların ... plakalı araç ile yola çıktıkları, aracın sanık ... tarafından kullanıldığı, ön koltukta sanık ...'nin arka koltukta sanık ...'ın av tüfeği ile oturduğu, bu şekilde gün içerisinde ilçede gezindikleri ve katılanın aracını yakın takibe aldıkları, katılanın Kınık ilçesi ... petrol isimli benzin istasyonuna gelmesi üzerine sanıkların da aynı benzin istasyonuna geldikleri, aracın arka koltuğunda oturan sanık ...'ın av tüfeği ile indiği , diğer sanıklar ...ve ...' nin de olay yerinden ilerlediği, sanık ...' ın av tüfeği ile katılanı hedef gözeterek ateş ettiği, katılanın kaçması üzerine sanık ...' ın katılanı kovalayarak ateş etmeye devam ettiği, yaralanan katılanın benzin istasyonu arkasındaki tel örgülerden atladıktan sonra hareketsiz kalması ve yere düşmesi üzerine sanık ...'ın benzin istasyonuna döndüğü ve araçla tekrar istasyona gelen diğer sanıklar ...ve ... ile birlikte araca binerek olay yerinden ayrıldığı, katılan yere düştükten sonra hareketsiz kalması üzerine sanık ...'ın olay yerini terk ettiği ve hemen akabinde diğer sanıklar ...ve ...'nin bulunduğu araçla benzin istasyonundan ayrıldığı göz önünde bulundurulduğunda, sanık ...'ın eyleminin katılanı öldürmeye yönelik olduğu, sanıklar ...ve ...'nin de içinde av tüfeği bulunan araçla katılanın aracını takip ederek benzin istasyonuna kadar gelip sanık ...'ı burada indirip...'ın katılanı vurmasından sonra da tekrar araca alıp olay yerinden ayrılmaları nedeni ile gerçekleştirilen eylemde fiili hakimiyetlerinin bulunduğu, bu nedenle her üç sanığın da fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanı öldürmeye teşebbüs ettikleri bu şekilde sanıkların kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işledikleri kabul edilerek buna göre uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.

 

25.01.2018 tarihli Kamera İzleme Tutanağı ve bu tutanakla benzer yönde olan 13.03.2019 tarihli Ulusal Kriminal Video Analizi Bilirkişi Raporu incelendiğinde, katılanın benzin istasyonuna gelmesinden hemen sonra birkaç dakika içinde sanıkların kullanımında olan aracın da benzin istasyonuna girdiği, sanık ...'ın araç istasyona girer girmez elinde tüfekle araçtan indiği ve katılanı hedef alarak ona doğru yürümek suretiyle ateş ettiği, neredeyse katılan ... ile aynı anda benzin istasyonuna giren sanıkların katılanı yakın takibe aldıklarının anlaşıldığı, bu nedenle sanıkların, katılanı takip etmedikleri, tost yemek için istasyona geldikleri ve sanık ...'ın katılanı görünce hemen anlık karar vererek sırf korkutmak için araçtan tüfeği alıp inerek ateş ettiği şeklindeki savunmalarının, yine sanıklar ... ve...'ın, gün boyu aracın arka kısmında bulunan ve sanık ...'ın araçtan inerken eline aldığı av tüfeğini hem araçta hem de araçtan indiği sırada sanık ...'ın elinde hiç görmedikleri şeklindeki savunmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı nazara alınarak, sanıkların aşamalarda birbiriyle kendi içlerinde çelişkili, suçtan kurtulmaya yönelik olan savunmalarına itibar edilmediği belirlenmiştir.

 

Sanıkların geçmişleri ve dosyaya yansıyan kişilikleri itibariyle iyi halli oldukları kanaatine varıldığından sanıklar hakkında takdiri indirim sebebi uygulandığı tespit edilmiştir.

 

2. Sanıkların üzerilerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettikleri belirlenmiştir.

 

3. Tanıklar Ç.Ç., T.S., A.R.D., M.A.Ş., R.İ. 'nin beyanları dava dosyasında mevcuttur.

 

4. Olay yeri inceleme raporu ve olay yeri krokisi dava dosyasında mevcut olup olay yerinde 5 adet boş kartuş ele geçirildiği tespit edilmiştir.

 

5. Ulusal Kriminal Video Analizi Bilirkişi raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

 

6. Sanığın eylemi neticesinde katılan ... de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Karşıyaka Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 15.10.2018 tarihli;

 

" Soma Devlet Hastanesinin 24/01/2018 gün 226 sayılı Dr.... tarafından düzenlenmiş raporda, sağ uyluk proksimal medialinde giriş, posterolateralde çıkış, sağ uyluk 1/2 distal medialde giriş, postoremedialinde çıkış delikleri olan ateşli silah yaraları olduğu, sağ alt ekstremitede damar yaralanması olmadığı, sağ ön kol distalde ulnar bölge vollar yüzde giriş deliği, ön kol dirsek alt dorsalde aralarında 2-3 cm mesafe olan 2 adet 1 cm çaplı yaralanma görüldüğü, vasküler patoloji olmadığı, şüpheli sinir yaralanması bulunduğu kayıtlıdır.

 

Aynı hastanenin 24/01/2018 yatış tarihili epikrizinde, ulna 1/3 distalinde parçalı kırık tespit edildiği kayıtlıdır. Ortopedi servisi çıkış özetinde, sağ uyluk proksimalde medialde giriş yeri prosteriora lateralinde çıkış deliği olan sağ uyluk 1/2 düzeyinde medialde giriş yeri olan aynı seviyede posterio medialinde çıkış deliği olan ateşli silah yaralanması olduğu, sağ alt extrmitede nörovasküler yaralanma olmadığı, sağ ön kol distalinde ulnar volarde giriş yeri olan ateşli silah yaralanması olduğu, ön kol distalinde dorsalde aralarında 2-3 cm mesafe olan 2 adet 1 cm çapında kırılan ulnanın parçaları tarafından oluşturulmuş yaralar olduğu, damar yaralanması olmadığı, ulna sinir yaralanması mevcut, sağ el ulnar tarafta ve 5. Parmlak ulnada duyu kaybı mevcut şeklinde rapor düzenlendiği.

 

Şahsın yapılan muayenesinde, sağ ön kol 1/3 distal dış yüz lateralde el bileğine 7 cm mesafede, 1 cm çaplı scar dokusu, alt yüz 1/3 distal lateralinde, el bileğine 6 cm mesafede 1 cm çaplı scar dokusu, lateral yüzde el bileğinden yukarıya doğru 10,5 cm uzunluğunda lineer scar dokusu, sağ femoral üst iç yüzde 1 cm çaplı bunun 15 cm alt arka kısımda 1,5 cm çaplı scar dokuları bulunduğu, sağ el bileği hareketlerinde pronasyon ve ekstansiyon hareketlerinde kısıtlılık meydana geldiği görüldü.

 

SONUÇ: Mevcut kırığın,

 

1-Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum OLMADIĞINI,

 

2-Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞINI,

 

3-Vücuttaki kemik kırıkların hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3), ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını ORTA(3) derecede etkileyecek nitelikte OLDUĞUNU,

 

4-Duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde OLDUĞUNU"

 

Görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

 

7. Sanığın teslim olduğu sırada, DRAGON LX ibareleri taşıyan, suçta kullanılan tüfeğin sanığın rızası ile muhafaza altına alındığı belirlenmiştir.

 

8. Temyiz dışı sanık ... hakkında Kınık Cumhuriyet Başsavcılığınca 31.05.2018 tarihli katılan ...' e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar dava dosyasında bulunmaktadır.

 

9. ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan 08.02.2018 tarihli raporda; inceleme konusu tek namlulu, fişek hazneli, haznesi yedi adet fişek kapasiteli, yarı otomatik, yivsiz- setsiz tüfeğin, atışa engel herhangi bir mekanik arızasının bulunmadığının ve olay yerinden elde edilen 5 adet boş kartuşun , bu tüfekten atıldıkları belirtilmiştir.

 

10. Sanıklara ait güncel adlî sicil kaydı dava dosyasına eklenmiştir.

 

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

 

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

 

IV. GEREKÇE

 

A. Katılan Vekilinin Sanıklar Hakkındaki Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hükümlere İlişkin Suçların Vasfına Yönelik Temyiz Sebebi yönünden

 

1. Kasten öldürme suçu 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiş,

 

"Nitelikli hâller" başlıklı 82 nci maddesinde;

 

"(1) Kasten öldürme suçunun;

 

a) Tasarlayarak,

 

...

 

İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır."

 

Şeklindeki düzenleme ile tasarlayarak öldürme, kasten öldürme suçunun nitelikli hâlleri arasında sayılmıştır.

 

2. Gerek madde metninde, gerekse gerekçesinde tasarlama kavramının tanımına yer verilmemiş, bu konunun açıklığa kavuşturulması, öğreti ve yargısal kararlara bırakılmıştır. Öğretide tasarlamayı açıklama bakımından "soğukkanlılık" ve "planlama teorisi" olarak iki görüş ileri sürülmüştür. Soğukkanlılık teorisine göre, tasarlayarak öldüren şahısta bir soğukkanlılık gözlenmektedir. Bu kişinin başkasını öldürürken hiç heyecan duymamış olması, ondaki ruhsal kötülüğü göstermektedir. Ayrıca fail, öldürme kararını önceden almış olmasına, araya zaman girmiş olmasına karşın, soğukkanlılığını korumuş ve bu karardan vazgeçmemiştir. Planlama teorisine göre ise tasarlama ile işlenen öldürme suçlarında, suç, önceden kararlaştırılmış, hazırlanmış ve planlanmıştır. Bu hazırlık, pusu kurmak, mağduru ya da maktulü bulmak, hile ile öldüreceği yere getirmek şeklinde olabilecektir. Burada fail, önceden aldığı suç işleme kararını gerçekleştirmek için suçta kullanacağı araçları seçip, temin etmekte ve bu suçu nasıl işleyeceği konusunda plan yapmaktadır.

 

3. 765 sayılı Türk Ceza Kanun’nun (765 sayılı Kanun) yürürlükte olduğu dönemde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 09.07.2002 tarihli ve 2002/138 Esas, 2002/301 Karar sayılı kararı ile 03.12.2002 tarihli ve 2002/247 Esas, 2002/414 sayılı kararlarında; "Failin bir kimseye karşı bir suçu işlemeye sebatla ve koşulsuz olarak karar vermesi, suçu işlemeden önce soğukkanlı bir şekilde düşündükten sonra ulaştığı ruhsal sükûnete rağmen kararından vazgeçmeyip ısrarla ve bu akış içerisinde fiilini icraya başlaması hâlinde tasarlamadan söz edilebilir. Tasarlama hâlinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte, ancak tasarladığı suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi fakat bir başka nedenle ve ani bir kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının ne zaman alındığı ve eylemin ne zaman işlendiği mevcut kanıtlarla saptanmalı, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı araştırılmalıdır." sonucuna ulaşılmıştır.

 

4. Yerleşik yargısal kararlarda kabul edildiği ve tereddütsüz bir şekilde uygulandığı üzere, tasarlamadan söz edilebilmesi için failin, bir kimsenin vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiş olması, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması ve gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 16.04.2013 tarihli ve 2013/3 Esas, 2013/144 Karar sayılı kararı, 26.06.2012 tarihli ve 2012/67 Esas, 2012/258 Karar sayılı kararı, 12.06.2012 tarihli ve 2012/560 Esas, 2012/227 Karar sayılı kararı, 25.01.2011 tarihli ve 2011/122 Esas, 2011/7 Karar sayılı kararı, 16.02.2010 tarihli ve 2010/251 Esas, 2010/25 Karar sayılı kararı, 02.02.2010 tarihli ve 2010/239 Esas, 2010/14 Karar sayılı kararı, 15.12.2009 tarihli ve 2009/200 Esas, 2009/290 Karar sayılı kararı, 03.10.2006 tarihli ve 2006/30 Esas, 2006/210 Karar sayılı kararı, 13.11.2001 tarihli ve 2001/239 Esas, 2001/247 Karar sayılı kararı ile 28.04.1998 tarihli ve 1998/117 Esas, 1998/155 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır.

 

5. Tasarlama hâlinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında sükûnetle düşünebilmeye yetecek kadar bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte ve suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi ve fakat bir başka nedenle ve bir başka ani kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının hangi düzeydeki eylem için ve ne zaman alındığı ile eylemin şarta bağlı olmayan bu kararlılıktan ne kadar zaman geçtikten sonra işlendiği mevcut delillerle belirlenmeli, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı değerlendirme konusu yapılmalıdır.

 

6. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanıkların katılanı öldürme kararını önceden verdiklerine, bu kararı verdikten sonra aradan soğukkanlılığa kavuşacak kadar makul bir süre geçmesine rağmen öldürme kararlarında sebat ettiklerine ilişkin dava dosyasına yansıyan bir durumun bulunmadığı, sanıkların savunmalarından olayın ani bir kastla geliştiği sonucuna varılmakla, olay yerine gitmeden önce plan yaptıklarına ve içinde bulundukları ruh hâllerine dair herhangi bir delilin dava dosyasında bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

B. Katılan Vekilinin Temyiz Dışı Sanık ...' a Yönelik Temyiz İstemi Yönünden

 

Temyiz dışı sanık ... hakkında Olay ve Olgular başlığı altında (8) numaralı bentte belirtilen yer verilen ek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, ... hakkında kurulmuş bir hüküm olmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

 

C. Katılanlar Vekilinin Takdiri İndirime Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanması Mahkemenin takdirinde olup Mahkemece; " dosyaya yansıyan iyi halli kişilikleri " şeklindeki gerekçeye istinaden sanıklar lehine takdiri indirim sebebi uygulanmasına karar verilmesi karşısında güncel adli sicil kayıtlarından tekerrüre esas sabıkaları bulunmadığı anlaşılan sanıkların savunmalarında suçlarını tevil yoluyla ikrar etmeleri, yargılama sürecindeki tutum ve davranışları karşısında Mahkemenin takdirinin dava dosyası kapsamına uygun şekillendiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

D. Sanık ... Müdafinin Suç Vasfına Yönelik Temyiz İstemi Yönünden,

 

Sanık ...'ın av tüfeği ile katılana hedef gözetmek suretiyle ateş ettiği peşinden koştuğu katılanın yaralanıp yere düşmesi sonrasında diğer sanıkların bulunduğu araca binerek olay yerinden ayrıldığı, katılanın OIay ve Olgular başlığı altında (6) numaralı bentte ayrıntılarına yer verilen adlî muayene raporunda belirtildiği şekilde yaraladığı anlaşıldığından, suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alındığında sanıkların eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kasıtlarının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığından , Mahkemece sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

E. Sanıklar ... Ve ...Müdafiilerinin İştirak İradesi Ve Sübut Yönünden

 

Olay ve Olgular başlığı altında (5) numaralı bentte ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporu, katılan ...'in aşamalardaki beyanları ile sanıklar ... , ...ve...'ın bulunduğu araç ile katılanın bulunduğu aracın kısa süre aralıkları ile Petrol istasyonuna geldikleri, sanık ...'ın araç içinden av tüfeği ile indiği, sanıklar ... ve...'ın bulunduğu aracın istasyondan ayrıldığı, sanık ...'ın katılana hedef gözetmek suretiyle ateş ettiği, katılanı kovalayarak ateş etmeye devam ettiği katılanın yaralanıp yere düşmesi sonrasında sanık ...'ın geriye döndüğü, bu esnada diğer sanıkların bulunduğu aracın istasyonun önüne geldiği, sanık ...'ın diğer sanıkların bulunduğu araca binerek olay yerinden ayrıldıkları anlaşılmakla, sanıklar ... ve...'ın ortak suç işleme kararına bağlı olarak fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle katıldıklarına dair somut bir delil bulunmadığı ancak sanık ...'ı olayın gerçekleştiği Petrol istasyonuna getirmek ve olay bittikten sonra almak suretiyle gerçekleşen eylemlerinin, sanık ...'ın katılan ...'e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlemesine manevi destek ve suçun işlenmesine yardımda bulunmak suretiyle suç işleme kararını kuvvetlendirdikleri bu şekilde kasten öldürmeye teşebbüs eylemine 5237 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin ikinci fıkrası (a) ve (c) bendleri kapsamında yardım eden sıfatıyla katıldıkları nazara alınarak sanıklar ... ve... hakkında hükümler kurulması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

 

F. Sanık ... Müdafiinin Gönüllü Vazgeçmeye Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden,

 

Kasten öldürmeye teşebbüs suçunun icra hareketlerine başlayan sanık ...' ın icra hareketlerini isteyerek terk etmesinin söz konusu olmadığı , suçun tamamlanmasını engelleyici bir hareketinin de bulunmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun' un 36 ıncı maddesindeki gönüllü vazgeçme hükümlerinin sanık lehine gerçekleştiğinin kabulü mümkün bulunmadığından, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

V. KARAR

 

A. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden,

 

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,

 

B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden,

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/137 Esas, 2020/1062 Karar sayılı kararında sanık ... müdafilerince ve katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

 

C. Sanıklar ... ve ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden,

 

Gerekçe bölümünde (E) bendinde açıklanan nedenle sanıklar ... ve ...müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/137 Esas, 2020/1062 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bergama Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

10.01.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 234 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor