Hüküm tarihinde ... D Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olarak bulunan suça sürüklenen çocuk duruşmaya getirtilmeden ya da SEGBİS sistemi aracılığıyla duruşmada hazır edilmeksizin hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Ludi/İsviçre, B. No: 12433/86, 15/06/1992 P. 49/50; Artico/İtalya, B. No: 6694/74, 13/5/1980 P. 33; Sejdovic/İtalya, B. No: 56581/00, 1/3/2006 P. 81) kararlarında belirtildiği üzere savunma hakkı kısıtlanarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 196. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/9193
Karar Numarası: 2022/9999
Karar Tarihi: 15.12.2022
HÜKÜMLER : 1) Suça sürüklenen çocuğun, mağdur ...'ı basit kasten yaralama suçundan, TCK'nin 86/2, 86/3-e, 31/3, 52/2, 52/4 maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezasına mahkumiyetine,
2) Suça sürüklenen çocuğun, şikayetçi ...'yi kasten yaralama suçundan, TCK'nin 86/1, 86/3-e, 31/3 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin 02.06.2016 tarih ve 2015/32234 Esas, 2016/13202 Karar sayılı onama ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28.09.2022 tarih, KD - 2022/104857 sayılı itiraznamesi ile;
" İtiraza konu uyuşmazlık, hükmün açıklandığı 08/11/2013 tarihli son oturumda suça sürüklenen çocuk hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığına ilişkindir.
5271 sayılı CMK'nin "Sanığın duruşmada hazır bulunmaması" kenar başlıklı 193. maddesinde;
"(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.
(2) (Ek: 25/5/2005 - 5353/28 md.) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir."
Aynı Kanun'un "Sanığın yokluğunda duruşma" kenar başlıklı 195. maddesinde;
"Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır."
Aynı Kanunun "Sanığın duruşmadan bağışık tutulması" kenar başlıklı 196/1. maddesinde ise;
"Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir."
Hükümlerine yer verilmiştir.
Kovuşturma evresinde suça sürüklenen çocuğun mahkemesinde hazır edilerek 14/05/2013 tarihinde açılan duruşmada müdafinin huzurunda savunmasının alındığı, sonraki duruşmalarda suça sürüklenen çocuğun hazır olmadığı, müdafinin duruşmalara geldiği, 08/11/2013 tarihli duruşmada ise suça sürüklenen çocuk müdafiinin hazır olduğu ve kararın suça sürüklenen çocuğun gıyabında ancak müdafiisinin yüzüne karşı verildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, suça sürüklenen çocuğun 14/05/2013 tarihinde sorgusu yapılıp serbest bırakıldıktan sonra başka suçtan tutukluluğu nedeni ile cezaevine alındığı ve UYAP kayıtlarına göre de 21/10/2013 tarihinden itibaren aynı yer ... D Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak bulunduğu görülmektedir.
Somut olay ve belirtilen yasal dayanaklar ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, aynı yargı çevresinde bulunan cezaevinde başka suçtan tutuklu olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi de olmayan suça sürüklenen çocuğun, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK'nin 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiş " şeklindeki gerekçe gösterilerek dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2) Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin 02.06.2016 tarih ve 2015/32234 Esas, 2016/13202 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA,
Hüküm tarihinde ... D Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olarak bulunan suça sürüklenen çocuk duruşmaya getirtilmeden ya da SEGBİS sistemi aracılığıyla duruşmada hazır edilmeksizin hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Ludi/İsviçre, B. No: 12433/86, 15/06/1992 P. 49/50; Artico/İtalya, B. No: 6694/74, 13/5/1980 P. 33; Sejdovic/İtalya, B. No: 56581/00, 1/3/2006 P. 81) kararlarında belirtildiği üzere savunma hakkı kısıtlanarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 196. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.