YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanıklar katılana yönelik fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurduklarından sanıkların eyleme müşterek fail sıfatıyla katıldıklarının kabul edileceği hk.

Karar Özeti

Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmının içeriği karşısında, mezkûr ilâma uyma kararı veren Mahkemece iştirakin derecesinin belirlenmesinde, sanık ... suça sürüklenen çocuğun katılana yönelik fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurarak eyleme müşterek fail sıfatıyla katıldıklarının kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde iştirak derecesi yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Karar

YARGITAY

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/9720

 

Karar Numarası: 2023/864

 

Karar Tarihi: 07.03.2023

 

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

 

Suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, suça sürüklenen çocuklar yönünden yasal süresi içerisinde talep edilmediğinden ve ceza miktarı bakımından şartları oluşmadığından, sanık ... bakımından ise yasal süresi içerisinde talep edilmediğinden, 1412 sayılı Kanun' un 318 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.02.2019 Tarihli ve 2018/577 Esas, 2019/63 Karar Sayılı Kararı İle,

 

a. Sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

 

b. Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

c. Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Karar verilmiştir.

 

2. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.02.2019 Tarihli ve 2018/577 Esas, 2019/63 Karar Sayılı Kararı Katılan Kurum Vekili, Suça Sürüklenen Çocuklar ve Sanık Müdafiileri Tarafından Temyizi Üzerine

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.10.2020 Tarihli ve 2020/1083 Esas, 2020/2196 Karar Sayılı İlâmı ile Özetle;

 

Mağdurun suç tarihinde 16 yıl 5 ay 24 günlük olması nedeniyle, sanık ..., suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’un eylemlerinin 5237 sayılı Kanun'un 82 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

 

3. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2021 Tarihli ve 2020/253 Esas, 2021/175 Karar Sayılı Kararı ile,

 

a. Sanık ... hakkında nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

 

b. Suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

c. Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

1. Katılan Kurum vekilinin temyiz isteği;

 

Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında takdirî indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,

 

2. Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... müdafiinin, vasfa, iştirak derecesine, sübuta, haksız tahrik derecesine, aleyhe hüküm kurma yasağına, Katılan Kurum ... hakkında katılma kararı verilmesine,

 

3. Suça sürüklenen çocuk ... müdafinin, vasfa, aleyhe hüküm kurma yasağına, katılan Kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hakkında katılma kararı verilmesine,

 

İlişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

1. Mağdur ...'in olay günü saat 10:00 sıralarında arkadaşı tanık ... ile birlikte Kızılay'dan Mamak otobüsüne bindikleri, yol üzerinde otobüse suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanık ...'un de bindiği, otobüs içerisinde suça sürüklenen çocuk ...'in mağdur ...'e "neden bana bakıyorsun" diye söylemesi üzerine mağdurun da "ben sana bakmıyorum" diye cevap verdiği, otobüsün içerisinde tartıştıkları sonrasında mağdurun otobüsten arkadaşı tanık ... ile birlikte indiği, aynı durakta suça sürüklenen çocuklar ile sanık ...'ün de indiği, suça sürüklenen çocuk ... ile mağdur ...'in konuşmaya başladıkları, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanık ...'ün mağdur ile kavga etmeye başladıkları, birbirlerine tekme tokat ile vurdukları, suça sürüklenen çocuk ...'in sanık ...'den aldığı bıçak ile mağduru altı yerinden bıçakladığı mağdurun yere düştüğü, olayı gören tanık Nebahat'in "ne yapıyorsunuz" diye bağırması üzerine suça sürüklenen çocuklar ile sanık ...'ün olay yerinden kaçtıkları anlaşılan olayda suça sürüklenen çocuklar ve sanığın mağdura yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işledikleri ve buna göre uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.

 

Olayın hangi tarafın eylemi sonucu gerçekleştiğinin anlaşılamaması nedeni ile suça sürüklenen çocuklar ve sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı tespit edilmiştir.

 

Suça sürüklenen çocuklar ve sanık hakkında, duruşmada gözlemlenen olumlu hal ve tutumları lehlerine takdirî indirim nedeni kabul edilerek buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.

 

2. Sanığın ve suça sürüklenen çocukların ikrar içeren savunmaları, katılan beyanı, tanık beyanları, olay yeri inceleme raporu, olay yeri krokisi, Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 10.07.2014 tarihli adlî muayene raporu, sanığa ait güncel adlî sicil kaydı dava dosyasında bulunmaktadır.

 

3. Mahkemece Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.10.2020 tarihli ve 2020/1083 Esas, 2020/2196 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

A. Katılan Kurum Vekilinin Takdiri İndirime Yönelen Temyiz İstemi Yönünden

 

5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanması Mahkemenin takdirinde olup Mahkemece; "duruşmada gözlemlenen olumlu hal ve tutumları" şeklindeki gerekçeye istinaden suça sürüklenen çocuklar ve sanık lehine takdiri indirim sebebi uygulanmasına karar verilmesi karşısında suça sürüklenen çocukların ve sanığın savunmalarında suçlarını ikrar etmeleri, yargılama sürecindeki tutum ve davranışları karşısında Mahkemenin takdirinin dava dosyası kapsamına uygun şekillendiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

B. Sanık ... ve Suça Sürüklenen Çocuk ... Müdafiilerinin Sübuta Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmının içeriği karşısında, mezkûr ilâma uyma kararı veren Mahkemece sanık ... suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutunun belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

C. Sanık ... ve Suça Sürüklenen Çocuk ... Müdafiilerinin İştirak Derecesine Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmının içeriği karşısında, mezkûr ilâma uyma kararı veren Mahkemece iştirakin derecesinin belirlenmesinde, sanık ... suça sürüklenen çocuğun katılana yönelik fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurarak eyleme müşterek fail sıfatıyla katıldıklarının kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde iştirak derecesi yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

D. Sanık ... ve Suça Sürüklenen Çocuklar ... ve ... Müdafiilerinin Vasfa Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmının içeriği karşısında, suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alındığında suça sürüklenen çocukların ve sanığın eylemlerine bağlı olarak ortaya çıkan kasıtlarının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığından, Mahkemece suça sürüklenen çocukların ve sanığın eylemlerinin vasfının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

E. Sanık ... ve Suça Sürüklenen Çocuk ... Müdafiilerinin Haksız Tahrike Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı tespit edilemediği anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar ve sanık lehine uygulanan haksız tahrik indirim oranında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

F. Sanık ... ve Suça Sürüklenen Çocuklar ... ve ... Müdafiilerinin Katılan Kurumun Davaya Katılmasına Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 2 nci ve 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunan ... hakkında suçtan zarar gören sıfatıyla katılan kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

G. Suça Sürüklenen Çocuklar ... ve ... Müdafiilerinin Aleyhe Hüküm Kurma Yasağına Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden

 

Suça sürüklenen çocuklar hakkında ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.02.2019 tarihli ve 2018/577 Esas, 2019/63 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hükmolunan netice cezanın 5 yıl hapis cezası olarak belirlendiği, mezkûr hükmün katılan Kurum vekili ve suça sürüklenen çocuklar müdafiileri tarafından temyiz edildiği, suça sürüklenen çocuklar lehine kazanılmış hakkın oluşmadığı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.10.2020 tarihli ve 2020/1083 Esas, 2020/2196 Karar sayılı bozma ilâmı üzerine yapılan yargılama neticesinde suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan hükümlerde aleyhe hüküm kurma yasağı yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

H. Sanık ... Müdafiinin Aleyhe Hüküm Kurma Yasağına Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden

 

Sanık ... hakkında ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.02.2019 tarihli ve 2018/577 Esas, 2019/63 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hükmolunan netice cezanın 7 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlendiği, mezkûr hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, katılan Kurumun sanık yönünden aleyhe temyiz isteminin bulunmadığı ve bu durumda sanık hakkında kazanılmış hakkın oluştuğu, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.10.2020 tarihli ve 2020/1083 Esas, 2020/2196 Karar sayılı bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle infazın 7 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde "10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına" karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

 

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuklar ve sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosyaiçindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Katılan Kurum vekilinin, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

 

V. KARAR

 

A. Suça Sürüklenen Çocuklar ... ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2021 tarihli ve 2020/253 Esas, 2021/175 Karar sayılı kararında katılan Kurum vekilinin ve suça sürüklenen çocuklar müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Kurum vekilinin ve suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

 

B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

 

Gerekçe bölümünde (H) numaralı paragrafta açıklanan nedenle ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2021 tarihli ve 2020/253 Esas, 2021/175 Karar sayılı kararına yönelik sanık ... müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği sanık ... hakkında kurulan hüküm fıkrasının son kısmına "1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca hükmün 7 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden infazına" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

07.03.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 155 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor