Failin örgüt yöneticisi olup olmadığı, örgütün organizasyon yapısı, hiyerarşisi ve kişilere verilen görevlerin önemi esas alınmak suretiyle belirlenecektir (Baltacı Vahit Terör Suçları ve Yargılaması sh.183). Bu tespitte belirleyici olan, failin örgüt hiyerarşisi içindeki sıfatı değil ve fakat yönetip yönlendirdiği faaliyetlerin, örgütün amaç ve etkinliği bakımından önemidir. Bu nedenle failin hiyerarşik konumu, üstlendiği görevler esas alındığında dahi belli bir hiyerarşik seviyenin üstünde bulunan kişilerin yönetici olarak kabulünde zaruret vardır. Zira gerek kanun koyucunun aynı cezai yaptırımı öngörerek örgüt yöneticiliğini, örgüt kurma fiili ile aynı ağırlıkta bir ihlal olarak görmesi, gerek mülga 765 sayılı TCK'nın 168 maddesinde yer alan, "silahlı çetede amirliği ve kumandayı haiz olmak" ve 141. maddesindeki, "cemiyetlerin faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare etmek" kavramları ile mer'i 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinde yer verilen "örgütün faaliyetlerini düzenleyenlerin de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılacağına" dair kavramlar gerekse örgütle kurulan "organik bağın" sonucu olarak her seviyede belli ölçüde talimat alma-verme, astları yönetme olgusunun, örgütlü suçların doğasında mündemiç bulunması birlikte değerlendirildiğinde, yöneticilikten maksadın hiyerarşik yapının belli seviyede üst katlarını ifade ettiğini kabul etmek gerekir. Bu görüş Yüksek Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamalarında da benimsenmiştir. Nitekim silahlı terör örgütlerinin kırsalda faaliyet gösteren tim, manga, bölük sorumluları ile faaliyet yoğunluğu bulunmayan kimi il sorumluları örgüt yöneticisi olarak değil, örgüt üyesi olarak cezalandırılmaktadır.
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/2528
Karar Numarası: 2023/182
Karar Tarihi: 23.01.2023
İNCELENEN KARARIN;
SAYISI : 2018/3042 E., 2020/41 K.
1-Sanık ... hakkında;
a-TCK’nın 314/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 54 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
b- ... Kanununa muhalefet suçundan; CMK'nın 223/2-a,e maddeleri uyarınca beraat,
2- Sanık ... hakkında;
a-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 54 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
b- ... Kanununa muhalefet suçundan; CMK'nın 223/2-a,e maddeleri uyarınca beraat,
3-Sanıklar ... ..., ..., ..., ..., ... hakkında TCK nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK nın 62, 53, 58/9, 54/6 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
II-Müsadere yönünden;
1-... Holding A.Ş.
2-... ... Sanayi ve Ticaret A.Ş.
3-... Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
4-... Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
5-... Dış Ticaret A.Ş.
6-... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama A.Ş.
7-... Mobilya ve Mağazacılık Ticaret ve Sanayi A.Ş.
8-... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret A.Ş.
9-... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
10-... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.
11-... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama A.Ş.
12-... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama A.Ş.
13-... Pazarlama A.Ş.
14-... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret A.Ş.
15-... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret A.Ş.
16-... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret A.Ş.
17-... Yay Sanayi ve Ticaret A.Ş.
18-... Havacılık Taşımacılık ve Ticaret A.Ş.
19-... Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş.
20-... Menkul Değerler A.Ş.
21-... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
22-... Portföy Yönetimi A.Ş.
23-... Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.
24-... Elektrik Üretim A.Ş.
25-... Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.
26-... Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş. 27-... Elektrik Üretim A.Ş.
28-... Elektrik Üretim A.Ş.
29-... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
30-... İnşaat Yatırımları Ticaret ve Sanayi A.Ş.
31-... ... Halat Tel Sanayi ve Ticaret A.Ş.
32-... Kablolama Sistemleri Sanayi ve A.Ş.
33-... Telekominikasyon İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.
34-... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
35-... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş isimli şirketlerin sanıklar ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın ortaklık hisselerinin TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddine,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanıklar ... ve ...'ın ... Kanununa muhalefet suçundan beraatlerine ilişkin hükme yönelik katılan ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararının CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince kesin olup, temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla; temyiz talebinin CMK'nın 296/1. maddesi uyarınca reddine dair karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan ... Başkanlığı vekilinin 24.02.2020 tarihli ek karara karşı yaptığı başvurunun REDDİ ile redde ilişkin ek kararın ONANMASINA,
Sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin takdiren ve yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlığında İlk Derece Mahkemesinin esas numarasının 2016/342 yerine zuhulen 2016/432 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Katılan şirketler vekilinin, müsadere kararına konu edilmeyen şirket hisseleri ile ilgili olarak el konulması ve müsadere edilmesine yönelik talepleri hakkında; TCK nın 54. ve devamı, CMK nın 128, 133, 256 ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca talep halinde ilk derece mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I-HUKUKİ SÜREÇ
... Cumhuriyet Başsavcılığının 19.08.2016 tarih ve 2014/21792 soruşturma, 2016/10022 esas sayılı iddianamesiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.07.2018 tarih ve 2016/342 Esas - 2018/707 sayılı kararı ile;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın üzerlerine atılı anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Sanıklar ... ve ...'ın üzerlerine atılı resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle emniyeti suistimal, ... Kanununa muhalefet ve nitelikli dolandırıcılık ve sanık ... hakkında hakkı olmayan yere Tecavüz suçlarından CMK'nın 223/2-a,e maddeleri uyarınca beraatlerine,
Sanık ...'ın Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,
Sanık ...'ın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetlerine,
Kayyım atanan ve kayyımlık görevi TMSF'ye devredilen tüm şirketler ile TMSF'nin 7082 sayılı Kanun (eski 675 sayılı KHK) uyarınca hisselerine kayyım olarak atandığı şirketlerdeki tüm hisseler dahil olmak üzere; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın,
... Holding Anonim Şirketi,
... ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Dış Ticaret Anonim Şirketi,
... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi,
... Mobilya ve Mağazacılık Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi,
... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret Anonim Şirketi,
... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi,
... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama Anonim Şirketi,
... Pazarlama Anonim Şirketi,
... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret Anonim Şirketi,
... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Yay Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Havacılık Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Menkul Değerler Anonim Şirketi,
... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Portföy Yönetimi Anonim Şirketi,
... Enerji Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Elektrik Üretim Anonim Şirketi,
... Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Elektrik Üretim Anonim Şirketi,
... Elektrik Üretim Anonim Şirketi,
... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... İnşaat Yatırımları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi,
... ... Halat Tel Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Telekominikasyon İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ndeki hisselerinin müsaderesine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi 21.1.2020 tarih ve 2018/3042 Esas - 2020/41 Karar sayılı kararı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile katılan ... (...) vekili ve ... Başkanlığı vekilinin taleplerinin yerinde görülmediği belirtilerek CMK'nın 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
II- OLAY VE OLGULAR:
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.07.2018 tarih ve 2016/342 Esas - 2018/707 K sayılı kararının gerekçesinde özetle;
A-Genel Olarak
MASAK tarafından görevlendirilen heyetçe dosya kapsamına sunulan rapor içerikleri, yine TMSF görevlileri tarafından tespit edilen şirket yöneticisi ve çalışanlarının şirket içi yazışmalarını içeren mail gönderileri, ... Katılım Bankasına ilişkin belgeler ve bu hususta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu, örgüt elebaşısı ...'in ... Holding'e yönelik operasyonlar sonrası açıklamaları, bir kısım şirket yöneticilerinin 17-25 Aralık süreci ve devamında çeşitli basın yayın kuruluşlarında yer alan beyanatları, sosyal medya paylaşımları, şirket içi yazışmaları, ... isimli şahsa ait bylock içerikleri ve bu şahsın beyanları ve tanık beyanları dikkate alınarak;
2008-2016 yılları arasında resmi kayıtlara göre, ... Holding A.Ş. ve çok sayıda iştiraki tarafından vakfedenler arasında FETÖ Terör Örgütünün lideri ...'in de bizzat yer aldığı ... Vakfı'da dahil olmak üzere 7 (yedi) farklı vakıf ve kuruluşa toplamda 40.894.351,34-TL tutarında bağış ve yardım yapıldığı, 2008-2016 yılları arasında ... Holding ve iştiraklerinin yaptığı bütün yardımların (FETÖ/PDY ile ilişkili olan ve olmayan bütün kuruluşlar dahil) tutarının ise 105.076.107,79 TL olduğu, (FETÖ/PDY) ile ilişkili olduğu tespit edilen sadece bu 7 (yedi) kuruluşa yapılan bağış/yardım tutarının toplam bağış ve yardımlara oranının (40.894.351,34/105.076.107,79=) %38.92 olduğu, bu şekilde Holding ve diğer şirketlerin örgüte sistematik ve sürekli olacak şekilde finans sağladığının tespit edildiği,
Yine ... Holding ve diğer şirketlerde resmi muhasebe programı olan SAP programı dışında, ... isimli muhasebe programının kullanıldığı, iki farklı muhasebe kaydının tespit edildiği, soruşturma süreci içerisinde ... ... A.Ş.'ye bağlı serverlara bağlı olarak tutulan bu kayıtların iki farklı ve birbiri ile bağlantılı laptoplara yedeklenmesi akabinde silinmek suretiyle imha edildiği, bu ikinci ve üçüncü muhasebe kaydının kapalı devre sistemi içerisinde laptoplar üzerinde tutulmaya devam edildiğinin anlaşıldığı, bu ikinci ve üçüncü kayda ilişkin fiziki evrakın sanık ...'ın talimatı ile ... ... A.Ş.'nin kazan dairesinde imha edildiği, her iki laptopun soruşturma ve kovuşturma süreci içerisinde saklandığı, ikinci ve üçüncü kayıt dışı kayıtların gizlenilmesi konusunda finans departmanında çalışan kişilere karşı yoğun bir baskı uygulandığı, bu şekilde eylemlerin ve terör örgütüne yapılan yardımların gizlenmeye çalışıldığının tespit edildiği,
Örgüt tarafından gerek yurt içinde gerekse yurt dışından gelen finans taleplerinin şirket yöneticileri tarafından kabul edilerek örgütün finanse edilmesi konusunda örgüt yöneticileri tarafından talimatlar verildiği,
Yine örgüt liderinin Bank ...'ya para yatırılması yönünde çağrısının yapıldığı dönemde Holding bünyesindeki ... AŞ.'nin yüklü miktarda ... Katılım Bankasına para yatırdığı, yine şirket yöneticisi ve hissedarı olan sanıkların da gerek bizzat gerekse aile fertleri adına açtıkları hesaplar üzerinden ... Katılım Bankasında bulunan hesaplarına yüklü miktarda paralar yatırdıkları,
Himmet adı altında Holding adına aylık düzenli ödemeler yapıldığı ve bunun örgüte aktarıldığı,
Bu şekilde kayyım atanan şirketlerin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile sıkı bir organik bağının bulunduğu, bu şirketler tarafından sistematik ve devamlılık arz edecek şekilde hayatın olağan akışına aykırı olarak yüksek meblağlarda paraların örgütün ihtiyaçlarının karşılaması amacıyla bu örgüte aktarılıp böylece FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün finanse edildiği, bu kapsamda resmi rakamlara göre tespit edilen bağış ve yardımların tutarlarının bile örgütün finansmanı konusunda dikkat çekici olduğu ve örgütsel faaliyetlerin devamını sağlayacak düzeyde olduğunun değerlendirildiği, kayyım atanan şirketler üzerinden FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda işlemler yapıldığı, dosya kapsamına alınan resmi verilerin yanı sıra bir takım bilgi belgelerin gizlenmesi amacıyla ikinci bir gayri resmi muhasebe kayıtlarının da tutulduğu, kayyım atanan şirketlerin yöneticisi ve hissedarı olan sanıkların hem kendi şirketleri aracılığı ile hemde bu şirketlerin ekonomik gücünü kullanmak suretiyle diğer şirketlerden de himmet adı altında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne finans sağladıkları, bu şekilde bu şirketleri FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün amaç ve hedeflerini gerçekleştirme konusunda kullandıkları ve tahsis ettiklerinin kabul edildiği belirtilmiştir.
B- Sanıklar Yönünden
1-Sanık ... yönünden;
Sanığın kayyım atanan şirketlerden ... Holding A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda CEO'su olduğu, ... Mobilya Malz.Tic.ve San.A.Ş, ... Dış Ticaret A.Ş., ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş, ... ... San. ve Tic.A.Ş, ... Yatak Yorgan San.ve Tic.A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olduğu, ... Enerji Üretim ve Tic.A.Ş, ... Mobilya San ve Tic.A.Ş, ... ... Halat Tel.San.ve Tic.A.Ş, ... ...Elektrik San.ve Tic.A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Lojistik Hizm.Tic.A.Ş., ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş, ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş'nin hissedarı olduğu,
... Üniversitesinin mütevelli heyetinde 01/10/2009 tarihi itibariyle mütevelli heyeti başkanı olarak görev aldığı,
... Üniversitesi ve Kurucu Vakıf olan ... Eğitim ve Kültür Vakfının farklı bankalardan kullandıkları kredileri kurumsal hesaplarından Bank ...'ya yatırdıkları,
... Eğitim Kültür Vakfı ve ... Üniversitesinin milli güvenliğe tehdit oluşturduğu, Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ/PDY aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedenleriyle 23 Temmuz 2016 tarihli 667 sayılı KHK ile kapatılmasına karar verildiği,
Dosyada beyanı bulunan ..., ..., ... ..., ..., ... ve ...'nin ifadelerine göre ... Üniversitesinin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne ait olup örgütün gizli amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla kurulmuş bir üniversite olduğunun kabul edildiği,
482423 ID'ye ait tespit ve değerlendirme tutanağına göre; kullanıcı adının mb38 olması ve içeriğindeki mesaj ve maillere göre, sanığın 482423 ID numarası ile FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün gizli haberleşme aracı olan Bylock adlı programı kullandığı, Bylock programında örgütün ... il yapılanmasında il imamı olan ...'dan sonra yerine gelen ... Kod adlı ... ... ve örgütün en üst düzeydeki yöneticilerinden olup firarı durumda bulunan ... kod adlı ... isimli şahıslarla örgütsel içerikli yazışmalarının olduğunun anlaşıldığı,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına ve çocukları adına açılan Bank ... hesaplarında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Elektronik Posta İnceleme Raporuna göre, örgüte yapılacak maddi yardımlara ilişkin talep ve talimatların, örgüt liderini ve örgütü öven içeriklerin, zekat hesabı ve hayır hesabının kullanılmasına ilişkin içeriklerin, örgüte yapılacak eşya yardımlarına ilişkin yazışmaların tespit edildiği,
Tanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., gizli tanık ..., gizli tanık ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın beyanlarına göre sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü adına bağış ve himmet topladığı, yöneticisi ve ortağı olduğu şirketlerin ekonomik gücünü kullanarak bu şirketlerle iş yapan esnaf ve iş adamlarından himmet, burs, bağış ve benzeri yardımlar adı altında örgüte para topladığı, örgütün ... il imamı olan ... ile sürekli irtibat halinde olduğu ve bu şahısla birlikte örgütsel toplantılar yaptığı, sanığın örgütün ... ilindeki yapılanmasında il imamı ... ile birlikte en üst yönetiminde bulunduğu ve il imamı ... ile aynı pozisyonda bulunduğu, örgütün hedef ve amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla yapılan toplantılara il imamı ... ile birlikte başkanlık yaptığı, esnaf ve iş adamlarının vereceği himmet miktarlarını belirlediği, il imamı olan ... ile birlikte, Amerikada bulunan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü lideri ...'den bizzat aldıkları talimatları diğer mütevelli gruplara aktarılmasını sağladığı, sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün ... il yapılanmasında özellikle iş adamları ve esnaflara örgütün amaçları ve hedefleri doğrultusunda örgütsel talimatlar verdiği, örgüt adına yapılan faaliyetlerde aktif olarak rol aldığı, bu şekilde sanığın hiyerarşik olarak örgüt üyeleri üzerinde bulunduğu geniş bir alanda iş bölümü yapabildiği, örgüt üyeleri üzerinde sevk ve idarede bulunabildiği, örgütsel faaliyetlerin organizasyonunda, icrasında harekete geçiren, engelleyen veya durduran olarak rol üstlenebildiği, bu faaliyetleri denetleyebildiği ve bu şekilde yönetici olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, sanık hakkında TCK'nın 314/1 maddesi gereğince hüküm kurulmuş, hüküm kurulurken sanığın yukarıda belirtilen eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki en üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırıldığı belirtilmiştir.
2- Sanık ... yönünden;
Sanığın kayyım atanan şirketlerden ... Holding A.Ş., ... Metal San.ve Tic.A.Ş., ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Yay ve San.Tic.A.Ş, ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı olduğu, ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, ... Mobilya San ve Tic.A.Ş. ve ... ... San. ve Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Enerji Üretim ve Tic.A.Ş, ... Lojistik Hizm.Tic.A.Ş., ... Yatak Yorgan San.ve Tic.A.Ş. ve ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş'nin hissedarı olduğu,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan ... isimli derneğin 01.03.2014 tarihinde İstanbul da gerçekleştirilen 5. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldığı, ... Yönetim Kurulu Başkanı ...'in yaptığı açılış konuşması içeriğine bakıldığında, adı geçen şüphelinin kullandığı birçok ifadenin ve genel olarak söyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kuruluş ve varoluş amacıyla birebir örtüştüğü, FETÖ/PDY elebaşı ...'in ve örgütün propagandasını yapan bir metin olduğu, sanık ...'ın ... Yönetim Kurulu Başkanı ...'in konuşmasını ayakta alkışlayarak söylemlerine destek verenler arasında bulunduğu,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına ve çocuğu adına açılan Bank ... hesaplarında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Açık kaynak verilerine göre örgüt lideri ile sık sık görüştüğüne dair, örgüt liderini savunur ve över şekilde ve yine dershanelerin kapatılması süreci ile alakalı örgüt lehine demeçler verdiği,
Dijital Materyal İnceleme Raporuna göre örgüt lideri ile yan yana çekilmiş fotoğrafın, örgütün ... İl Yapılanmasında üst düzey imam olarak görev yapan ... e ... isimli şahısların da yer aldığı bir grupla sohbet adı altındaki toplantıda çekilmiş fotoğrafların tespit edildiği,
Şirketlerden yapılan yardımlardan bağımsız olarak şahsi hesabından Kimse Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğine maddi yardımda bulunduğu,
Örgütün ... il yapılanmasında görevli kişilerle birlikte yurtdışı giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu,
Başka dosya sanığı ...'ın kullanımında olan Bylock tespit ve değerlendirme tutanağında yer alan görüşme içeriklerine göre sanığa ait iş yerinde örgütsel içeriklere ilişkin örgütsel tabiriyle "arama-tarama" yapılarak delil karartıldığı,
Elektronik Posta İnceleme Raporuna göre, sohbet toplantıları davetlerine ilişkin, Kimse Yok Mu Derneği'ne yardım gönderilmesine ilişkin, şirketin sosyal yardım hesabından gönderilecek maddi yardıma ilişkin, yurtlara gönderilecek eşya yardımlarına ilişkin mail içeriklerinin tespit edildiği,
Tanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., gizli tanık ..., gizli tanık ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ... ..., ..., ...'ın beyanlarına göre, sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü adına bağış ve himmet topladığı, yöneticisi ve ortağı olduğu şirketlerin ekonomik gücünü kullanarak bu şirketlerle iş yapan esnaf ve iş adamlarından himmet, burs, bağış ve benzeri yardımlar adı altında örgüte para topladığı, örgütün ... il imamı olan ... ile sürekli irtibat halinde olduğu ve bu şahısla birlikte örgütsel toplantılar yaptığı, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün ... il yapılanmasında üst düzey mütevelli heyeti içerisinde yer aldığı, sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi mi yoksa üyesi mi olduğu hususu irdelendiğinde ise hiyerarşik olarak örgüt üyeleri üzerinde bulunduğu geniş bir alanda iş bölümü yapabilme, örgüt üyeleri üzerinde sevk ve idarede bulunabilme, örgütsel faaliyetlerin organizasyonunda, icrasında harekete geçiren, engelleyen veya durduran olarak rol üstlenebilme, bu faaliyetleri denetleyebilme ve bu şekilde yönetici olarak kabul edilebilme hususlarının tespit edilemediği, sanığın kabul edilen bu delil ve eylemler yönünden örgütte kurucu yada yönetici konumunda olmayan, örgütün amacına yönelik nedensel hareketi olan, örgüt disipliline bağlı, örgüt hiyerarşisi içinde yer alan kişilerden olup örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılarak hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulmuş, hüküm kurulurken sanığın yukarıda belirtilen eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği belirtilmiştir.
3-Sanık ... yönünden;
Sanığın ... Kablolama Sist.San.ve Tic.A.Ş, ... ... Halat A.Ş, ... ...Elektrik San.ve Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı olduğu, ... Holding A.Ş'nin yönetim kurulu başkan vekili olduğu, ... Enerji Üretim ve Tic.A.Ş, ... Mobilya San ve Tic.A.Ş, ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş.ve ... Yatak Yorgan San.ve Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş., ... ... A.Ş. ve ... Yay ve San.Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Metal San.ve Tic.A.Ş., ... Lojistik Hizm.ve Tic.A.Ş., ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş.'nin hissedarı olduğu,
Örgütün ... il yapılanmasında görevli kişilerle birlikte yurt dışı giriş çıkış kaydının bulunduğu,
... Holding A.Ş ve bünyesindeki şirketlerde görevlendirilen TMSF ve MASAK görevlilerince yapılan çalışmalar neticesi şirket bünyesindeki bilgisayarların incelemesi neticesi tespit edilerek yargılama dosyasına dahil edilen dokümanlara göre, ... tarafından şirket yöneticileri ..., ..., ... ve bir kısım diğer yöneticilere gönderdiği elektronik postada ... Holding A.Ş. ve yetkilileri tarafından terör örgütüne direkt, endirekt, zekat, hayır, sponsorluk, reklam bağış vs. adı altında en az 500 Milyon TL fon aktardıklarını belirttiği, "DEĞERLİ ORTAKLARIMIZ,ABİLER ... Holding Yönetim Kurulu toplantılarımızda, sizlerin de müşahade ettiği gibi, daha sakin gitmeye başladık, bence iyi de oldu. Saygınlığımızı kaybetmeden, konular üzerinden geçmemiz yerinde olmaktadır. Daha derinlemesine konuları kendi içimizde değerlendirmek daha da faydalı oluyor. Bugüne kadar malum camiaya, direk endirek, zekat, hayır, sponsorluk, reklam, bağış, vs.adı altında en az 500 Milyon TL fon aktardık. Allah kabul etsin, endişem o ki, yapılmakta olan denetimlerde, bir yerlerden afişe edilmemiz ve daha da büyük problemlerle karşı karşıya kalabilmemiz ve sistemimizin Allah korusun kilitlenme riskidir." şeklinde ibarelerin yer aldığının tespit edildiği,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına açılan Bank ... hesabında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Evinde yapılan aramada 6 adet F-F-F-L-B-K seri nolu bir dolarların ele geçirildiği,
Elektronik Posta İnceleme Raporuna göre, örgüte müzahir dernek ve kurumlara yapılacak yardımlara ilişkin mail içeriklerinin, yapılacak bağışlara ilişkin miktar ve dağılımına ilişkin talimat içeren mail içeriğinin tespit edildiği,
Tanık ...'ın beyanına göre sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü adına himmet topladığı, örgüte destek olduğu, ortağı olduğu şirketlerden örgüte finansal destek amacıyla zekat ve sosyal yardım adı altında para kestiği
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmadığı ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılmış, hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulmuş, hüküm kurulurken eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği belirtilmiştir.
4-Sanık ... yönünden;
Sanığın kayyım atanan şirketlerden ... Mobilya San ve Tic.A.Ş, ve ... Lojistik Hizm.ve Tic.A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olduğu, ... Holding A.Ş'nin yönetim kurulu başkan vekili olduğu, ... Metal San.ve Tic.A.Ş. ve ... ... A.Ş'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, ... Enerji Üretim ve Tic.A.Ş, ... Kablolama Sist.San.ve Tic.A.Ş, ... ...Elektrik San.ve Tic.A.Ş., ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş., ... Yatak Yorgan San.ve Tic.A.Ş. ve ... Yay ve San.Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş., ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş.'nin hissedarı olduğu,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu tespit edilen ... adlı derneğin yönetim kurulu asil üyesi olarak görev aldığı,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına açılan Bank ... hesabında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Örgütün ... il yapılanmasında üst düzey imam olarak görev yapan ... ve ... isimli şahısların da yer aldığı bir grupla sohbet adı altındaki toplantıda çekilmiş fotoğrafların tespit edildiği,
Örgütün ... il yapılanmasında görevli kişilerle birlikte yurtdışı giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu,
Dosyaya sunduğu dilekçesine göre; 1984 yılında örgüt ile tanışmasından sonra örgüt ile irtibatını 2015 yılı Kasım Ayına kadar sürdürdüğü, örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığı,örgütün organize ettiği gezilere katıldığı,örgüte aktarılmak üzere farklı isimler altında yardımlarda bulunduğu,örgüt ile irtibatlı ... adlı derneğin Yönetim kurulunda yer aldığı,bu kapsamda Dernek tarafından düzenlenen ve örgütsel stratejilerin belirlendiği toplantılara iştirak ettiği, Derneğin sekreteri ... ın kendisine ...-... fahri konsolosluğu unvanını verdiği, 2015 yılında örgüt elebaşısı ... ile ... da görüştüğü,
Elektronik Posta İnceleme Raporuna göre, sohbet toplantısı davetine ilişkin mail içeriğinin, maddi yardıma ilişkin mail içeriğinin tespit edildiği,
Tanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ... kod adlı gizli tanık beyanlarına göre sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün ... il yapılanmasında önde gelen isimlerden olup FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün sohbet adı altında düzenlenen toplantılara katıldığı, örgütün ... ilindeki iş adamları yapılanmasında mütevelli heyetinde yer aldığı,
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmadığı ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği, sanık hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulduğu, eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği,
Şirketlerin yönetiminde bulunan ve hissedarı olan sanığın bu şirketlerin örgüt bünyesindeki faaliyetlerine ve ilişkilerine ilişkin hiçbir bilgi vermeksizin sadece katıldığı sohbet adı altındaki toplantılardan ve resmi kayıtlarda da bulunan ... üyeliği ile firari ... isimli şahıstan bahsetmesi sebebiyle bu beyanlarının etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
5-Sanık ... yönünden;
Sanığın kayyım atanan şirketlerden ... ... Halat Tic.San.A.Ş.'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, ... Metal San.ve Tic.A.Ş.'nin genel müdürü olduğu, ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Holding A.Ş., ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş., ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş.'nin hissedarı olduğu,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi ve eşi adına açılan Bank ... hesaplarında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Örgütün ... il yapılanmasında görevli kişilerle birlikte yurtdışı giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu,
Kullanıcısı olduğu twitter adresinden terör örgütünü övücü paylaşımlarda bulunduğu,
Tanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nin beyanlarına göre, sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün ... il yapılanmasında iş adamlarının sohbet adı altında düzenlediği toplantılara katıldığı, örgüt adına himmet topladığı, örgüte yardım adı altında finans sağladığı,
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmadığı ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılmış, sanık hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulup, eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği belirtilmiştir.
6-Sanık ... yönünden;
Sanığın kayyım atanan şirketlerden ... Holding A.Ş., ... Dış Tic.A.Ş., ... Enerji Üretim ve Tic.A.Ş, ... Mobilya San ve Tic.A.Ş, ... ...Elektrik San.ve Tic.A.Ş., ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş.ve ... ... A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Lojistik Hizm.ve Tic.A.Ş., ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş.ve ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş.'nin hissedarı olduğu,
Şirketlerden yapılan yardımlardan bağımsız olarak şahsi hesabından ... Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğine maddi yardımda bulunduğu,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına açılan Bank ... hesabında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
... Ailesinden olan ve başka dosya şüphelisi ... ...’ın ... Cumhuriyet Başsavcılığında 09.03.2018 tarihinde verdiği ifadesinde ... Holding bünyesindeki ... Dış Ticaret Şirketinde hisse ortağı olduğu ABD ülkesindeki ... isimli şirketin ortaklarından olan ... ile birlikte 2005 yılında ABD’deki bu şirketin faaliyetini yürütürken ...’nin, ABD ülkesine gelen ..., ... ile birlikte kendilerini ...’ya götürdüğünü, burada terör örgütü elebaşı ile birkaç saat süreyle görüştüklerini beyan ettiği,
Kullanıcısı olduğu twitter adresinden terör örgütünü övücü paylaşımlarda bulunduğu,
Tanıklar ... ..., ... ve ...'ın beyanlarına göre, sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü lideri ile ...'ya gidip görüştüğü, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü adına himmet topladığı, örgüte destek olduğu, ortağı olduğu şirketlerden örgüte finansal destek amacıyla zekat ve sosyal yardım adı altında para kestiği,
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmadığı ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulup belirtilen eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği belirtilmiştir.
7-... yönünden;
Sanığın kayyım atanan şirketlerden ... Lojistik Hizm.ve Tic.A.Ş'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, ... Dış Ticaret A.Ş, ... ... Halat Tic.San.A.Ş, ... ...Elektrik San.ve Tic.A.Ş., ... Yatak Yorgan San.ve Tic.A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olduğu, ... Holding A.Ş., ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş, ... Sünger ve Yatak San.Tic.A.Ş., ... Day.Tüketim Mal.Paz.A.Ş., ... Mobilya San.ve Tic.A.Ş.'nin hissedarı olduğu,
Dijital Materyal İnceleme Raporuna göre sanık ...’ın konumunda belirtilen ve bu sanığın terör örgütü elebaşısı ... ile çekilmiş fotoğrafı ve sohbet adı altında organize edilen toplantılara katıldığına dair fotoğrafların kayıtlı olduğu,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına açılan Bank ... hesabında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Elektronik Posta İnceleme Raporuna göre, ''abiler aşağıdaki linkte hizmet ile ilgili bir belgesel çalışması var, ne kadar fazla kişi destek olursa daha faydalı oluyor, az bile olsa katılmaya çalışırsak güzel olur'' şeklindeki e-mailin rapor edildiği,bu şekilde sanığın örgütsel bir amaç ile diğer şirket ortak yöneticilerine mail gönderdiği;
... ve Yardımlaşma Derneği hesabına 12.000 ABD. Doları ( 35.826,00 Tl.) para gönderdiği,
19.11.2015 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri ülkesindeki bankada hesabı bulunan VIVISO İNC isimli hesaba 50.048 ABD. Doları (143.278,00 Tl.) para gönderdiğinin tespit edildiği, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeliği suçundan yargılanıp hüküm verilen ...'in aynı kuruluşa 10/06/2015 tarihinde 108.450 Dolar, 03.08.2015 tarihinde 6.000 Dolar, 24.11.2015 tarihinde 10.050,51 Dolar, 22.06.2015 tarihinde 6.000 Dolar para transferi işlemi gerçekleştirdiği; FETÖ/PDY Terör Örgütü üyeliğinden soruşturması bulunan ve firari konumda olup Amerika da FETÖ/PDY Terör Örgütü lideri ...'in yanında olduğu iddia edilen ...'ın da aynı kuruluşa 11/06/2015 tarihinde 108.450 dolar transfer işlemi gerçekleştirdiği, yine aynı rapora göre Fetö/PDY Terör Örgütünün ... il yapılanmasında yönetici konumunda olduğu iddia edilen ve mahkememizde ayrı bir dosyada yargılanan ve FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Yöneticiliği suçundan hüküm verilen ... isimli şahsın da aynı kuruluşa yüksek miktarda para transfer işlemi gerçekleştirdiği, bahsedilen Vivico isimli şirketin Fetö/PDY Terör Örgütü ile bağlantılı olduğunun açık kaynak araştırması ile de tespit edildiği,
Tanıklar ..., ... ve ...'nin beyanlarına göre, sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün ... il yapılanmasında iş adamlarının sohbet adı altında düzenlediği toplantılara katıldığı, örgüt adına himmet topladığı, örgüte yardım adı altında finans sağladığı,
Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmayan ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulup belirtilen eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği belirtilmiştir.
8- Sanık ... yönünden;
Sanığın ... Holding A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi olduğu,
Dijital Materyal İnceleme Raporuna göre; terör örgütü elebaşısı ...’e ait çok sayıda resim, video vb. kaydın olduğunun tespit edildiği,
Dosyada bulunan Masak ve Bilirkişi raporlarına göre kendi adına açılan Bank ... hesabında meydana gelen artışların terör örgütü liderinin Bank ...'ya destekte bulunulması çağrısının üzerine gerçekleştiği,
Kullanıcısı olduğu twitter adresinden terör örgütünü övücü paylaşımlarda bulunduğu,
Tanıklar ..., ... ve ... ...'ın beyanlarına göre, sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün ... il yapılanmasında iş adamlarının sohbet adı altında düzenlediği toplantılara katıldığı, örgüt adına himmet topladığı, örgüte yardım adı altında finans sağladığı,
Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmayan ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince hüküm kurulup belirtilen eylemlerinin çeşitliliği, örgütün ... il yapılanmasındaki üst düzeydeki konumu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması yoluna gidildiği belirtilmiştir.
C- Müsadere yönünden;
MASAK tarafından görevlendirilen heyetçe düzenlenen rapor içerikleri, TMSF görevlileri tarafından tespit edilen şirket yönetici ve çalışanlarının şirket içi yazışmalarını içerir mailler, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü lideri ...'in ... Holding'e yönelik yapılan operasyonlar sonrası yaptığı açıklamalar, sanıklardan bir kısmının 17-25 Aralık süreci ve devamında basın yayın kuruluşlarında yer alan açıklamaları, yine bir kısım sanıkların sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlar, sanıkların örgüt ile organik bağını ortaya koyan dosya kapsamına yansıyan tanık anlatımları dikkate alınarak;
Sanıkların gerek bizzat gerekse de yöneticisi oldukları kayyım atanan şirketler üzerinden örgüt ile doğrudan ilişki içerisinde bulundukları, sanıkların ortağı ve yöneticisi oldukları kayyım atanan şirketlere ilişkin bu şirketler üzerinden FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne sistematik ve yoğun bir miktarda para aktarımı yapıldığı, bunun devamlılık ve süreklilik arz ettiği, bu şekilde sahip oldukları ekonomik gücü örgütün çıkarları doğrultusunda kullandıkları ve örgütü bu şekilde finanse ettikleri, yine ... Holding ve bağlı şirketlerde resmi muhasebe programı olan SAP programı dışında, ... isimli muhasebe programının kullanıldığı iki farklı muhasebe kaydının tespit edildiği, soruşturma süreci içerisinde ... ... A.Ş.'ye bağlı serverlara bağlı olarak tutulan bu kayıtların iki farklı ve birbiri ile bağlantılı laptoplara yedeklenmesi akabinde silinmek suretiyle imha edildiği, bu ikinci ve üçüncü muhasebe kaydının kapalı devre sistemi içerisinde laptoplar üzerinde tutulmaya devam edildiğinin anlaşıldığı, bu ikinci ve üçüncü kayda ilişkin fiziki evrakın sanık ...'ın talimatı ile ... ... A.Ş.'nin kazan dairesinde imha edildiği, her iki laptopun soruşturma ve kovuşturma süreci içerisinde saklandığı, ikinci ve üçüncü kayıt dışı kayıtların gizlenilmesi konusunda finans departmanında çalışan kişilere karşı yoğun bir baskı uygulandığı, bu şekilde eylemlerin ve terör örgütüne yapılan yardımların gizlenmeye çalışıldığı tespit edildiği yönünde raporların dosya kapsamına alındığı, dosya kapsamına alınan şirket yöneticilerine ait birçok mail içeriği ve yazışmalardan da anlaşılacağı üzere örgüt tarafından gerek yurt içinde gerekse yurt dışından gelen finans taleplerinin şirket yöneticileri tarafından kabul edilerek örgütün finanse edilmesi konusunda örgüt yöneticileri tarafından talimatlar verildiği, yine dosya kapsamına alınan sanık ...'a ait mail içeriklerinden de anlaşılacağı üzere kayyım atanan şirketler üzerinden FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik finansal destek çabalarının tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulduğu ve yaşanan süreç nedeniyle bu hususta dikkatli olunması gerektiği, malum örgüte o ana kadar 500 milyona yakın finansal destek sağlandığı yönünde özeleştiri de içeren mail gönderdiğinin anlaşıldığı, yine örgüt liderinin Bank ...'ya para yatırılması yönünde çağrısının yapıldığı dönemde Holding bünyesindeki ... A.Ş.'nin yüklü miktarda ... Katılım Bankasına para yatırdığı, yine şirket yöneticisi olan sanıkların da gerek bizzat gerekse aile fertleri adına açtıkları hesaplar üzerinden ... Katılım Bankasında bulunan hesaplarından yüklü miktarda paralar yatırdıkları, dosya kapsamına alınan ... isimli sanığa ait bylock içerikleri ve savunmasından da anlaşılacağı üzere himmet adı altında Holding adına süreklilik arz edecek şekilde aylık düzenli ödemeler yapıldığı ve bunun örgüte aktarıldığının anlaşıldığı, yine tanık beyanları ve tüm dosya kapsamındaki delillere göre, Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren şirketlerin %80 ine yakınının sanıkların yönetici ve ortağı oldukları kayyım atanan şirketlere fason olarak iş yaptığı, sanıkların bu güçlerini kullanarak kendilerine fason olarak iş yapan şirket sahiplerinden FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne aktarılmak üzere himmet adı altında yüklü miktarlarda para talep ettikleri, kendilerine himmet vermeyen şirketlerle ticari ilişkilerini bitirdikleri ve bu şirketlerin ekonomik anlamda zor duruma düşmesine neden oldukları, bu korku ve baskı altında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne aktarılmak üzere himmet talep edilen Organize Sanayi Bölgesinde bulunan şirket sahiplerinin bu talepleri kabul etmek zorunda kaldıkları, bu şekilde kayyım atanan şirketlerin ortağı ve yöneticisi pozisyonunda olan sanıkların şirketlerinin ekonomik gücünü kullanmak suretiyle FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne himmet adı altında finans sağladıkları, kayyım atanan şirketleri örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda kullandıkları, böylece FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Türkiye içerisinde en önemli finans kaynaklarından birisinin sanıkların yöneticisi ve ortağı oldukları kayyım atanan şirketler olduğu, ayrıca kayyım atanan şirketlerin yöneticisi ve ortağı olan sanıklardan ...'ın eylemlerinin silahlı terör örgütünün yöneticisi olma suçu kapsamında değerlendirildiği, diğer sanıkların ise eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında değerlendirildiği, dolayısıyla kayyım atanan şirketlerin yöneticisi ve ortağı olan bütün sanıkların FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile organik bağlarının tespit edildiği, gerek sanıkların şahsi olarak gerekse ortağı ve yöneticisi oldukları şirketler aracılığı ile FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne sistematik ve sürekli olacak şekilde finans sağladıkları, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket ettikleri kanaatine varıldığı,
Kayyım atanan şirketlerin yöneticisi ve ortağı olan sanıkların gerek şahıs olarak yaptıkları eylemler, gerekse ortağı ve yöneticisi oldukları şirketler aracılığı ile yaptıkları işlemlerle tamamen FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket ettikleri, bu örgütün finansmanı için şirketlerinin ekonomik gücünü, hem şirket aracılığı ile FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yapılan yardımlarla hemde başka şirketlere ekonomik anlamda korku ve baskı oluşturmak suretiyle onlarında bu örgüte yardım yapmalarını sağlamak suretiyle kullandıkları, bu şekilde sanıkların yöneticisi ve ortağı oldukları şirketlerin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Türkiye içerisinde en önemli finans kaynaklarından birisi olduğu,
Yasal olarak faaliyet gösteren şirket ve tüzel kişiliklerin faaliyetlerini bu kanun kapsamında terör örgütü olarak kabul edilen yapı ve oluşumlara tahsis etmesi, terör örgütlerini sistematik bir şekilde desteklemesi, şirket ve tüzel kişiliklerin örgütsel söylem ve eylemlerin odağı haline gelmesi terör örgütlerinin devamlılığını sağlamaya yönelik finansal destek çabalarının bulunması gibi nedenlerin bulunması halinde bunların bir bütün olarak bu gerekçeler ile müsaderesinin yasal olarak mümkün ve gerekli olduğu, terörle mücadele edilmesi anlamında etkin ve sonuca yönelik tedbirlerin alınmasının esas olduğu, bu kapsamda somut olayımızda değerlendirildiğinde, halen güncel olarak varlığını sürdüren ve Devlet ve Türk milletine yönelik güvenliğe tehdit oluşturan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün faaliyetlerinin tamamen bitirilmesine, örgütü besleyen ekonomik, sosyal tüm sebeplerin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak örgütü sistematik ve sürekli olarak desteklediği tespit edilen ve şirket yöneticilerinin iradelerini örgütün amaçları doğrultusunda terk ettikleri sabit olan bu şekilde örgütsel söylem ve eylemlerin odağı haline geldiği anlaşılan kayyım atanan şirketlerin müsaderesinin kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük ilkelerine uygun olduğu,
Kayyım atanan ve kayyımlık görevi TMSF'ye devredilen tüm şirketler ile TMSF'nin 7082 sayılı Kanun (eski 675 sayılı KHK) uyarınca hisselerine kayyım olarak atandığı şirketlerdeki tüm hisseler dahil olmak üzere; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın ... Holding Anonim Şirketi, ... ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dış Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Mobilya ve Mağazacılık Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, ... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama Anonim Şirketi, ... Pazarlama Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret Anonim Şirketi, ... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Yay Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Havacılık Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Menkul Değerler Anonim Şirketi, ... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Portföy Yönetimi Anonim Şirketi, ... Enerji Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... İnşaat Yatırımları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, ... ... Halat Tel Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Telekominikasyon İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ndeki hisselerinin müsaderesine karar verildiği belirtilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi 21.01.2020 tarih ve 2018/3042 - 2020/41 sayılı kararında; ilk derece mahkemesinin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
III-HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
A-SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ KURMA VEYA YÖNETME SUÇU
Terör örgütünü yönetme suçu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
5237 sayılı TCK uyarınca;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
Madde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır
Silahlı örgüt
Madde 314- (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
3713 sayılı TMK uyarınca;
Terör örgütleri
Madde 7 – (Değişik: 29/6/2006-5532/6 md.)
Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ceza Kanununun 314 üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır. Örgütün faaliyetini düzenleyenler de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır.
Doktrin ve yerleşik uygulamalara göre;
Terör örgütünü yönetmek örgüt hiyerarşisinin çeşitli basamaklarında örgütü amaçlarına ve yöntemlerine uygun biçimde örgüt faaliyetlerini sevk ve idare etmek olarak tanımlanabilir. Yönetici suç ortaklığına komuta eden ve örgütün kurallarını gösteren kişidir. (Simeone I ReatiAssociativi,op.cit.s 257 aktaran Turinay Faruk Terör Amaçlı Örgütlenme Suçu sh.269)
Suç veya terör örgütünü yönetmek; onu sevk ve idare etmek, kısmen veya tamamen, bölgesel, yerel veya genel olarak yönetip yönlendirmek, hiyerarşik yapıya ve varsa işbölümüne uygun olarak emir ve talimat vermek, bunların yerine getirilmesini bekleyip denetlemek, gerekli olduğunda da emrine veya örgütün talimatlarına riayet etmelerini cezalandırmaktadır. Kişinin somut olayda yönetme kudretine, sevk ve idare yeteneğine fiilen sahip olup olmadığına bakılmalıdır (Şen E.-Eryıldız S.Suç Örgütü sh.107).
Fail, hiyerarşik olarak örgüt üyeleri üzerinde bulunuyor, geniş bir alanda iş bölümü yapabiliyor, örgüt üyeleri üzerinde sevk ve idarede bulunabiliyor, örgütsel faaliyetlerin organizasyonunda, icrasında; harekete geçiren, engelleyen veya durduran olarak rol üstlenebiliyor, bu faaliyetleri denetleyebiliyor ise yönetici olarak kabul edilebilecektir.
Örgüt yönetmek; örgütün amaçları doğrultusunda örgütü idare etmeyi, emir ve direktif vermeyi, örgüt içinde inisiyatif ve karar verme gücüne sahip olmayı gerektirir. Örgütün varlığının, etkinliğinin ve gelişiminin sağlanması, hedeflerinin belirlenmesi, program ve stratejilerinin saptanmasını ifade eder. Ancak örgütün faaliyetleri çerçevesinde sadece belirli bir suçun işlenmesini organize edenler bu suçun işlenmesini planlayıp yönetenler örgüt yöneticisi olarak kabul edilemez.
Geniş bir alanda faaliyet yürüten örgütlerin yöneticileri, örgüt yapılanması da dikkate alınarak somut olayın özelliklerine, bu kişilerin örgütün hiyerarşik yapısı içerisindeki konum ve görevlerine göre belirlenmelidir. Bu tür örgütlenmelerde her yöneticinin örgütün tamamını yönetmesi mümkün olmadığından, örgütün bölge, il, ilçe sorumlularının yönetici olup olmadıklarının sorumluluk sahalarındaki örgütsel faaliyetlerin yoğunluğu da gözetilerek belirlenmesi gerekir.
Örgüt yöneticileri, hiyerarşik açıdan emir ve talimat vermeye yetkili olduğu mensupların, örgütün amaçları doğrultusunda işledikleri suçlardan dolaylı fail olarak sorumludurlar (TCK 220/5m.) (Dairenin 18.07.2017 tarih, 2016/7162- 2017/4786 sayılı kararından ).
Failin örgüt yöneticisi olup olmadığı, örgütün organizasyon yapısı, hiyerarşisi ve kişilere verilen görevlerin önemi esas alınmak suretiyle belirlenecektir (Baltacı Vahit Terör Suçları ve Yargılaması sh.183). Bu tespitte belirleyici olan, failin örgüt hiyerarşisi içindeki sıfatı değil ve fakat yönetip yönlendirdiği faaliyetlerin, örgütün amaç ve etkinliği bakımından önemidir. Bu nedenle failin hiyerarşik konumu, üstlendiği görevler esas alındığında dahi belli bir hiyerarşik seviyenin üstünde bulunan kişilerin yönetici olarak kabulünde zaruret vardır. Zira gerek kanun koyucunun aynı cezai yaptırımı öngörerek örgüt yöneticiliğini, örgüt kurma fiili ile aynı ağırlıkta bir ihlal olarak görmesi, gerek mülga 765 sayılı TCK'nın 168 maddesinde yer alan, "silahlı çetede amirliği ve kumandayı haiz olmak" ve 141. maddesindeki, "cemiyetlerin faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare etmek" kavramları ile mer'i 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinde yer verilen "örgütün faaliyetlerini düzenleyenlerin de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılacağına" dair kavramlar gerekse örgütle kurulan "organik bağın" sonucu olarak her seviyede belli ölçüde talimat alma-verme, astları yönetme olgusunun, örgütlü suçların doğasında mündemiç bulunması birlikte değerlendirildiğinde, yöneticilikten maksadın hiyerarşik yapının belli seviyede üst katlarını ifade ettiğini kabul etmek gerekir. Bu görüş Yüksek Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamalarında da benimsenmiştir. Nitekim silahlı terör örgütlerinin kırsalda faaliyet gösteren tim, manga, bölük sorumluları ile faaliyet yoğunluğu bulunmayan kimi il sorumluları örgüt yöneticisi olarak değil, örgüt üyesi olarak cezalandırılmaktadır.
TCK m.220/1'de düzenlenen örgütü yönetme suçu niteliği gereği devamlılık gerektirdiğinden, mütemadi bir suçtur.
Suç işlemek üzere kurulmuş bir örgütü yönetme saikine dayanan doğrudan kastla işlenebilen bir suçtur. Bu suç olası kast ile işlenemez. Suç örgütünün varlığı için suç işlemek amacının açık bir şekilde ortaya konulmuş olması gerekir. Bir oluşumun çekirdeğini oluşturan kişiler suç işlemek amacıyla hareket etmekle birlikte, oluşumun içinde yer alan fakat bu amaçtan habersiz olan kişiler, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüte üye olmaktan veya bu örgütü yönetmekten sorumlu tutulamazlar. (Özgenç, Suç Örgütleri sh.21,22) Bu halde sorumluluk, TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen "hata" kurumuna göre çözüme kavuşturulmalıdır.(Dairenin 18.07.2017 tarih, 2016/7162- 2017/4786 sayılı kararından )
Kişi hak ve hürriyetlerinden hiç birisinin, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağına dair Anayasanın 14. maddesinde de açıkça vurgulandığı üzere, bu suç herhangi bir hukuka uygunluk sebebi kapsamında işlenemez. Hiç bir devlet, hiç kimseye birliği ve ülke bütünlüğünü, anayasal düzenini bozacak bir hukuk düzeni kurmaz.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 16-956 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3- 2017/3 sayılı kararında açıklandığı üzere FETÖ'nün dikey yapılanması şöyledir;
Örgütün sorumlu yöneticisi “imam” olarak isimlendirilir. Hiyerarşi içerisinde yer alan örgütün yöneticisi, raporları toplayan ve emirleri veren kişidir. Kainat imamı, kıta imamı, ülke imamı, bölge imamı, şehir imamı, semt ve mahalle imamı, kurum imamı gibi bir çok değişik pozisyonu vardır.
Örgütün lideri, mensuplarınca kainat imamı, mehdi, mesih olarak kabul edilmektedir. Kainat imamına bağlı olarak üst kurullar örgütün birimlerini yönetmekte faaliyetlerini düzenlemektedirler. Bu kurullar “istişare kurulu”, “mollalar”, “tayin heyeti” ve “özel hizmet” birimleridir.
Örgütün yurt içi yapılanmasında ise, “Türkiye imamı”, “bölge imamları”, “il imamları”, “küçük il ve bölge imamları”, “ilçe imamları”, “semt imamları”, “mahalle imamları”, “ev imamları (abileri)”, “talebe imamları”, “serrehberler”, “belletmenler” şeklinde hiyerarşik bir yapı izlenmekte ve örgüt tabana yayılmaktadır.
Örgüt içi hiyerarşide itaat ve teslimiyet, katı bir kuraldır. Teslimiyet hem örgüte hem de liderin emrine ona atfen verilen göreve adanmışlıktır. Örgüt sivil toplumu kendi haline bırakmayıp, kendine hizmet eden bağlı unsurlara dönüştürmektedir. Kadrolaşma ile yargı, ordu, emniyet ve bakanlık birimleri bu gücün denetimine girip, örgütsel amaçlar doğrultusunda kullanılabilmektedir.
Örgütün hiyerarşik yapılanmasındaki tabaka sistemi kat sistemine dayanır. Katlar arasında geçişler mümkündür ama dördüncü tabakadan sonrasını önder belirler. Katlar şu şekildedir;
-Birinci Kat, Halk Tabakası: Örgüte iman ve gönül bağı ile bağlı olanlar, fiili ve maddi destek sağlayanlardan oluşur. Bunların birçoğu örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmayan bilinçli veya bilinçsiz hizmet ettirilen kesimdir. Genellikle faaliyetlerden habersizdirler. Bu katmandakileri örgüte bağlayan ana unsur istismar edilen İslami duyarlılık ve din duygularıdır.
-İkinci Kat, Sadık Tabaka: Okul, dershane, yurt, banka, gazete, vakıf ve kurum görevlilerinden oluşan sadık gruptur. Bunlar örgüt sohbetlerine katılır, düzenli aidat öder, az veya çok örgüt ideolojisini bilen kişilerdir.
-Üçüncü Kat, İdeolojik Örgütlenme Tabakası: Gayri resmi faaliyetlerde görev alırlar. Örgüt ideolojisini benimseyen ve ona bağlı çevresine propaganda yapan kişilerden oluşur.
-Dördüncü Kat, Teftiş Kontrol Tabakası: Bütün hizmeti (legal ve illegal)denetler. Bağlılık ve itaatte dereceye girenler buraya yükselebilir. Bu tabakaya girenler örgütte çocuk yaşta kazandırılanlardan seçilir. Örgüte sonradan katılanlar genellikle bu katta ve daha üst katlarda görev alamazlar.
-Beşinci Kat, Organize Eden ve Yürüten Tabaka: Üst düzey gizlilik gerektirir. Birbirlerini çok az tanırlar. Örgüt lideri tarafından atanır. Devletteki yapıyı organize edip yürüten tabakadır. Evliliklerinin örgüt içinden olması zorunludur.
-Altıncı Kat, Has Tabaka: ... ile alt tabakaların irtibatını sağlar. Örgüt içi görev değişiklikleri yapar. Azillere bakar. Örgüt liderince bizzat atanırlar.
-Yedinci Kat, Kurmay Tabaka: Örgüt lideri tarafından doğrudan seçilen 17 kişiden oluşan örgütün en seçkin kesimidir.
Yedi katmanın en üstünde “Sözde Fethullah Hoca arşı” yer almaktadır. Beşinci, altıncı ve yedinci katmanlar örgütü yöneten katmanlardır. Altıncı ve yedinci katmandakilerinin örgütten kopmalarına kesinlikle izin verilmez. Altıncı katmandakiler örgüt liderinin bildiği ve takip ettiği hayati önemi haiz gördükleri hizmetleri yapan kişilerdir. Beşinci katmanda çok nadir halde örgütten kopma olmuştur. Bu katmanda olup örgütten ayrılanlar takip edilerek etkisiz hale getirilmiştir. Dördüncü katman örgütü bir arada tutar ve alt katmandakilerin teftiş ve kontrolünü yapar. Hizmet denen işleri ise ilk üç katmandakiler yürütmektedir.
Şu hale göre; anılan örgüt yönünden, örgütün lideri ... ile beşinci, altıncı ve yedinci katmanlarda yer alanların, bu cümleden olarak kıta imamı, ülke imamı, “Türkiye imamı” ve “bölge imamlarının”, her halükarda örgütün üst düzey yöneticisi olduklarında kuşku yoktur. Ancak örgütü bir arada tutan ve alt katmanlardakilerin teftiş ve kontrolünü yapan dördüncü katman örgüt mensupları ile ilgili olarak, il ve ilçe sorumluları/imamları ile kamu kurumları imamlarının yönetici olup olmadıkları, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, somut olayın özellikleri, bu kişilerin örgütün hiyerarşik yapısı içerisindeki konum ve görevleri, sorumluluk sahalarında sevk ve idare ettiği örgütsel faaliyetlerin örgütün amaç ve etkinliği bakımından önem ve yoğunluğu ile kontrol ettikleri kamu personelinin devletin güvenliği bakımından ifade ettiği stratejik değer de gözetilerek belirlenmelidir. Örgüt yöneticisinin mutlaka illegal faaliyetleri yönetmesi gerekmez. Örgütün amacına ve varlığının devamına katkı sunan sözde legal faaliyetleri sevk ve idare etmek de bu kapsamda değerlendirilmelidir.
B-SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU
Örgüte üye olanlar, örgütte kurucu ya da yönetici konumunda olmayan, örgütün amacına yönelik nedensel hareketi olan, örgüt disiplinine bağlı, örgüt hiyerarşisi içinde yer alan kişilerdir. (Özek, Organize Suç, Syf. 241)
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir.Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de örgüt yöneteticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
Örgüt üyesinin bu suçtan cezalandırılması için örgüt faaliyeti kapsamında ve amacı doğrultusunda bir suç işlemesi gerekmez ise de, örgütün varlığına veya güçlendirilmesine nedensel bir bağ taşıyan maddi ya da manevi somut bir katkısının bulunması gerekir. Üyelik mütemadi bir suç olması nedeniyle de eylemlerde bir süre devam eden yoğunluk aranır.
Doktrinde farklı görüşler (Özgenç, Suç örgütleri, Syf. 22, Sözüer, Gökçen, vb.) olsa da istikrar kazanmış uygulamaya (Yargıtay Ceza Genel Kurulun 10.06.2008 tarih ve 2007/9-270-164 sayılı kararı vb.) göre, tek taraflı irade beyanıyla örgüte üye olmak imkanı bulunmamaktadır. Örgüt yönetiminin açık ya da zımni bir kabulü olmalıdır. Örgüt yöneticilerinin, örgüt faaliyeti kapsamında işledikleri bütün suçlardan asli fail olarak sorumlu tutuldukları (TCK 220/5 md) bir sistemin, tek taraflı irade beyanı ile kendi içinde gizlilik, disiplin ve mutlak sadakat gibi zorunlu kuralları barındıran, dış dünyaya kapalı bir yapıya üye olunabileceğini de kabul etmesi beklenemez.
Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda da; silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasada ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir.
Temadi eden suçlardan olan örgüt üyeliği, hukuki veya fiili kesinti gerçekleşinceye kadar tek suç sayılır. Örgüt üyeliği, yakalanma, örgütün dağılması, örgütten ihraç ya da kendiliğinden örgütten ayrılma gibi sebeplerden sona erer. Yakalanmayan sanık hakkında düzenlenen iddianame temadi eden suç için hukuki kesinti oluşturmaz. Örgüt üyeliğinden mahkum olduktan sonra tekrar örgütle hiyerarşik bağ kurup süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren faaliyetlere katılması halinde yeniden üyelik suçu oluşacaktır.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur. (TCK. 220/4) Örgüt kurma ve yönetme ya da üye olmak fiillerinin cezalandırılabilmesi için örgütün amacı doğrultusunda ve faaliyeti çerçevesinde bir suç işlenmesi şart değildir. Ancak bu kapsamda bir suç işlenirse bu düzenleme doğrultusunda gerçek içtima kurallarına göre cezalandırılacaklardır.
Suçun manevi unsuru,doğrudan kast ve "suç işlemek amacı/saiki"dir. Örgüte giren kişinin, girdiği örgütün suç işleyen, suç işlemeyi amaçlayan bir örgüt olduğunu bilmesi gerekir.
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (... özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280)
Tüm faillerin kastının suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüte katılmak olması gerekirken hepsinin de aynı suçları işlemek amacında olması gerekmez. Bir oluşuma dahil olan kişinin bu oluşumun suç işlemek amacında olduğunun bilincinde olması aranır.
C-SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETME SUÇU
Türk Ceza Hukukunda silahlı terör örgütlerine yardım suçu, aşağıdaki sistematik içinde düzenlenmiştir.
01.06.2005 tarihinden itibaren yürürlükte olan TCK'nın 314/3, 220/7, 314/2. maddelerinde düzenlenen silahlı terör örgütüne genel nitelikte yardım suçu,
01.06.2005 tarihinden itibaren yürürlükte olan TCK'nın 315. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne silah sağlama suçu,
18.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5532 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen ve 16.02.2013 tarihine kadar yürürlükte kalan 3713 sayılı Kanunun 8. maddesinde yer alan ve 16.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçu.
Bu çerçeve içerisinde, terör örgütlerine silah sağlamak veya finansman sağlamak suçunun, terör örgütlerine yardım suçunun özel bir düzenleniş şekli olduğu anlaşılmaktadır.
Silahlı terör örgütlerine yardım suçunda yardım fiili, örgütün bizzat kendisi veya mensupları lehine gerçekleştirilebilir. Ceza Genel Kurulunun 31.10.2012 tarih ve 2012/1234 Esas, 2012/1825 sayılı kararında da belirtildiği gibi, yardımın mutlaka örgüte ulaşması, sonuç vermesi gerekmez ve her bir fail, örgütçe verilen veya kendiliğinden üstlenilen görev kapsamında kendi fiilinin gerçekleştirilmesinden sorumlu olacaktır.
Silahlı terör örgütü üyesi olmayıp, örgütün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silâh temin eden, nakleden veya depolayanların TCK'nın 315. maddesi;
Terör örgütlerine veya mensuplarına para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belgeyi sağlayan veya toplayan kişilerin 6415 sayılı Kanunun 4. maddesi;
Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte, örgüte veya örgüt üyelerine bilerek ve isteyerek yukarıda sayılanlar dışında barındırma, nakletme, istihbari bilgi sağlama, örgüt mensuplarının araştırılmasını, yakalanmasını engellemeye yönelik imkan sağlama gibi her türlü yardım TCK'nın 314/3, 220/7. maddeleri yollamasıyla 314/2. maddesi kapsamında kalacaktır." şeklindeki hukuki yoruma Dairemizce de iştirak edilmektedir.
Örgüte yardım suçunda kast unsuru yönünden öğretideki görüşler incelendiğinde;
Bir suçun kanuni tanımında "bilerek", "bildiği halde", "bilmesine rağmen" gibi ifadelere açıkça yer veren suçlar olası kastla işlenemez. (Prof.Dr. İzzet ÖZGENÇ, TCK Genel Hükümler, 7. Baskı, syf. 241)
Kişi, örgütün işlediği somut fiili bilmese de terör örgütü olduğunu, sağladığı yardımın örgütün yararına kullanılacağını bilmeli ve bu irade ile hareket etmelidir. İnsani mülahazalarla yapılan yardımlar örgüte yardım suçunu oluşturmaz. Yapılacak her türlü yardımın suç olarak değerlendirilmemesi gerekir. (Prof. Dr. A. Caner YENİDÜNYA - Arşt. Görv. Zafer İÇER, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, 1. Baskı, syf. 56)
Örgüte yardım suçunda manevi unsurun oluşması için genel kasıt yeterli değildir. Özel kasıt ile işlenen bir suçtur. Fail örgütün amacını gerçekleştirmesine katkı sağlamak kastı ile hareket etmelidir. (Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal TOPÇU, Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları, syf. 164)
Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte bilerek ve isteyerek yardım edilmiş olması gerekir. Başka bir ifadeyle, yardım fiilinin örgütün suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğu bilinerek gerçekleştirilmiş olması gerekir. Fıkra metninde geçen "bilerek" ibaresi doğrudan kastı ifade eder. Doğrudan örgüte değil de örgüt mensuplarına yardım edilmesi halinde, yardım edilen kişilerin suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt mensubu olduklarının da bilinmesi gerekmektedir. Örgüt mensuplarına yapılan yardım, aynı zamanda örgüte yapılan yardım olarak değerlendirmek gerekir. Ancak, bu yardımın örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden bir yardım olması gerekmektedir. (Prof.Dr.İzzet ÖZGENÇ, Suç Örgütleri, 7. Baskı, s. 38-39)
Dairemizce de benimsenen,yerleşik yargısal uygulamalara ( Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 05.11.2009 tarih ve 2009/10374 E- 2009/11111 K. ) göre de, sanığın, örgütün amacını ve faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek yardımda bulunması gerekir.
Yukarıda yer verilen öğretideki görüşler ve istikrar kazanmış Yargıtay uygulamaları göz önüne alındığında; suç örgütleri veya silahlı terör örgütlerine yardım suçunun ancak doğrudan kastla işlenebileceği, yardımın örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet etmesi gerektiği, örgüt üyelerine yapılan yardımın da örgüte yapılmış gibi kabul edilmekle birlikte örgüt üyesinin mensup olduğu örgütün bilinmesi ve bu yardımın da insani mülahazalarla değil örgütün amaçlarını gerçekleştirme gayesiyle yapılması hususunda ortak bir kanaat mevcuttur.
D-ETKİN PİŞMANLIK
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-1878 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
Şahsi cezasızlık nedeni olarak; sanığın amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi (TCK’nın 221/2 maddesi), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili samimi ve faydalı bilgi vermesi (TCK’nın 221/4 maddesinin ilk cümlesi), yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi (TCK’nın 221/3 maddesi) hallerinde sanık hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde ise cezadan indirim yapılacaktır (TCK’nın 221/4 maddesinin ikinci cümlesi).
Kanun vazıının, etkin pişmanlığı şahsi cezasızlık sebebi olarak kabul ettiği durumlarda, örgütten ayrılma veya güvenlik güçlerine teslim olma bakımından “gönüllülük” esasını benimsediği görülmektedir. Gönüllülük, Türk Dil Kurumu sözlüğünde; “bir iş yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken üstlenen” olarak tanımlanmıştır.
Örgütten ayrılma bağlamında gönüllülük,örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde kalması imkanını ortadan kaldıran veya zorlaştıran bir dış etken bulunmaksızın kendi hür iradesiyle gönüllü olarak örgütten ayrılmasıdır. (Ersan Şen - H. Sefa Eryıldız, Suç Örgütü 2018 Baskı syf 346)
E-TERÖRİZMİN FİNANSMANI:
1-Genel Olarak:
Terör; şiddet unsurunu içeren, ideolojik yönü olan, içinde gerçekleştiği toplumu korkutmayı ve sindirmeyi hedeflemenin yanı sıra siyasi iktidarın gücünü zayıflatmayı ya da tamamen ortadan kaldırmayı, sosyal yapıya zarar vermeyi ve hedef aldığı toplum içinde karşıt kutupların oluşmasını, hatta alınan önlemler karşısında devlet ile halkı karşı karşıya getirmeyi amaçlayan bir yapı ve örgütlenme biçimidir. Dolayısıyla terör, kısaca politik, ideolojik ya da dinsel hedeflere ulaşabilmek amacıyla gerçekleştirilen planlı şiddet hareketleridir.
Ülkemizde de terörizm, uzun bir süredir gündemimizde önemli bir yeri işgal etmektedir. Uzun yıllardır yaygın bir şiddet uygulayan, toplumun belirli bir kesimini baskı altına almak suretiyle etkinlik alanı sağlamaya çalışan PKK, MLKP, DHKP – C, TİKKO ve DEAŞ gibi terör örgütleri, ülkemizde kapanması mümkün olmayan pek çok yara açmıştır.
Bu gibi örgütlerin yanında; toplumun dinamiklerini kullanarak ve değer yargılarını sömürerek, devlet içerisinde gizli bir şekilde yapılanan ve sahte mehdilik temeline dayanan bir terörist yapılanma da bulunmaktadır. Bu yapılanma talimatlar yoluyla kolektif biçimde mobilize olmuş, anayasal kurumlara örgüt üyelerini yerleştirmek suretiyle devletin tamamını ele geçirme refleksiyle hareket etmiştir.
Mülkiye, adliye, emniyet, eğitim ve ordu içerisinde kendi özel hiyerarşisi ile illegal şekilde kadrolaşmış, devletin tüm kurumlarına yerleştirdiği örgüt üyeleri ile devleti kendisine hizmet eder hale getirmiş ve adeta devlet içerisinde ayrı bir devlet yapısı oluşturmuştur. Uzun süredir bu konuda faaliyet gösteren ve bu durum deşifre olunca, bir darbe girişimine yeltenen FETÖ/PDY örgütü, terör ve organize suçlulukla mücadeleyi farklı bir boyutu ile ülke gündemine yeniden taşımıştır.
Asıl amaçları gelir elde etmek olmayan ve çoğu zaman siyasal hedefleri bulunan terör örgütlerinin, her açıdan varlıklarını devam ettirebilmek için mali kaynağa ihtiyaçları olduğu konusunda herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Dolayısıyla terör örgütleri de mali kaynak bulma çabası içerisine girmektedirler. Günümüzde yabancı devletlerin terör örgütlerine eskisi kadar rahat yardım yapamaması, terör örgütlerinin kendi mali kaynaklarını yaratma ihtiyacını daha fazla hissetmelerine neden olmuştur.
2-Terörün Finans Kaynakları
a-Örgüte yapılan mali yardımlar: Terör örgütleri propaganda yoluyla örgüt üyelerinden veya örgüte üye olmamakla birlikle örgüte yardım edenlerden örgüte yardım toplamaktadır. Örgüte yapılan mali yardımlar örgüte doğrudan gelir aktarmak şeklinde olabildiği gibi örgütle organik bağı olan ve yasal görünümlü dernek, vakıf, şirket vb. gibi tüzel kişiler üzerinden dolaylı şekilde de gerçekleşebilmektedir.
b-Vakıf ve derneklerin kullanımı: Kar amacı gütmeyen vakıf ve derneklerden, terör örgütleri ile organik bağı bulunanların kamuoyuna yansıtılan meşru amaçlarının arkasına gizlenen gerçek amacın örgüte finans yaratmak olduğu, günümüzde bilinen bir gerçek olup yasal görünümlü vakıf ve dernekler üzerinden terör örgütlerine kaynak aktarılması en sık başvurulan yöntemlerden biridir.
Kâr amacı gütmeyen tüzel kişilikler, örgütler tarafından oluşturulup yasal kazançların aktarılması ile de terör örgütlerine destek verilebileceği gibi, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) raporlarında belirtildiği üzere, örgüt tarafından oluşturulmasa da bu kurum ve kuruluşların örgüt tarafından suistimal edilmeleri de mümkündür. Mali Eylem Görev Gücü’nün “Dokuz Özel Tavsiye” olarak bilinen değerlendirmesinde bu husus şu şekilde açıklanmış ve ülkelere birtakım tedbirlerin alınması yönünde tavsiyelerde bulunulmuştur:
“Kar amacı gütmeyen kuruluşlar özellikle istismara açıktır ve ülkeler bunların;
Terörist örgütler tarafından yasal varlık süsü verilerek,
Varlıkların dondurulması önlemlerinden kaçmak amacı da dâhil olmak üzere, terörizmin finansmanının sağlanması amacıyla kendi çıkarları doğrultusunda kullanılarak,
Yasal amaçlı fonların el altından terörist örgütlere saptırılmasını gizleyerek veya saklayarak, kötüye kullanılmasını engelleyecek tedbirleri almalıdır.”
Bu gibi durumlarda, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar doğrudan örgütle ilişkili olmasa da,bu kurumlarda çalışan ya da yönetici gibi pozisyonlardaki örgüt üyelerine para aktarılmış olmakta ve bu şekilde terörle ilişkilendirilemeyecek ve denetlenemeyecek bir fon sağlanması amaçlanmaktadır
c-Basın ve yayın araçları: Terör örgütleri, basın ve yayın yoluyla propagandalarını yaptıkları gibi, bu organlar sayesinde önemli bir gelir kaynağı da elde edebilmektedirler.
d-Ticari faaliyetler: Terör örgütlerinin propaganda sonucu sağladığı fonlar sayesinde toplanan sermayenin bir kısmı yasal görünüm kazandırılması amacıyla ticari faaliyetlere aktarılabilmektedir. Terör örgütlerinin bu yöntemi kullanmasının nedeni ticari işletmeler ile terör örgütleri arasındaki bağlantının kamu otoritesince tespitinde yaşanan zorluklardır. Yine ticari faaliyet sırasında çeşitli dolambaçlı yöntemler kullanılarak, elde edilen meşru ticari kazanç ile örgüte sağlanan fon arasında geçişkenlik, perdeleme ve karartma uygulanmasının mümkün olması bu yöntemin terör örgütlerince kullanılmasının en önemli nedenlerindendir. Ticari faaliyet maksadıyla kurulan şirketlerin doğrudan terör örgütünün elde ettiği fonlar ile kurulması mümkün olduğu gibi başlangıçta meşru kaynak ve sermaye ile kurulmuş olmasına karşın zaman içerisinde örgütle kurulan organik bağ sonucu örgütün faaliyetlerine tahsis edildiği de bilinen ve yaşanan bir gerçekliktir.
e-Sosyal etkinlikler: Düzenlenen konser, şölen, sergi ve gösteri gibi sosyal etkinlikler yoluyla da terör örgütleri tarafından yüksek tutarlı paralar toplanabilmektedir.
f-Örgütün suç faaliyetlerinden elde ettiği gelirler: Terör örgütleri büyük çaplı uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı, yağma ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama gibi suçlardan gelir elde etmektedir. İşlenen suçlar örgütün yapısına göre değişiklik ve çeşitlilik gösterebilmektedir. Terör örgütleri büyüdükçe ve güçlendikçe işledikleri suçların ve bu suçlardan elde ettikleri gelirlerin boyutu da büyümektedir.
3-Terörizmin Finansmanı Suçu Bağlamında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gelir kaynakları;
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün finans sağlama ve mali kaynak kullanımı açısından geleneksel anlamdaki terör örgütlerinden farklılaşması ve yeni nesil bir terör örgütü olması nedeniyle sadece 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun yönünden değerlendirmek bütünü görme ve tedbir alma açısından yeterli olmayabilir. Bunun yanında örgüt üyesi gerçek ve tüzel kişiler ortaklaşa hareket etmekte ve yalnızca örgüt üyesi olma sebebiyle elde ettikleri pek çok kazanç bulunmaktadır. Hatta örgüt ilişkili şirketler, örgütün sızmış olduğu kamu kurumları vasıtasıyla pek çok ... elde etmekte ve örgüt menfaatleri adına varlıklarını sürdürmeleri ve kazançlarını arttırmalarını sağlamaktadır. Bunlar terörizmin finansmanı ile yakın ilişkili olmakla birlikte örgüt ilişkili şirket yöneticilerinin örgüt üyesi olma sebebiyle elde ettikleri suç gelirleri altında düşünülmelidir.
Finansal kaynakları nazara alındığında örgütün kendine özgü bir yapı oluşturduğu görülmektedir. Bir yandan, “himmet” adı altında ve bağış, burs, zekât, fitre şeklinde örgüte yapılan yardımlar, diğer yandan doğrudan örgütün finansmanı için oluşturulan veya örgütün amacına tahsis edilen ticari şirketler bu örgüte sabit bir finansal kaynak sağlamıştır. Bu türden yapılan yardımlar, örgüt mensuplarından ve örgüt mensubu olmayıp çeşitli yollardan baskılarla adeta “haraç” gibi toplanarak sağlanmaktadır. Himmet şeklindeki zorunlu kesintiler; örgüt iltisaklı şirketler için aylık bağış ve sponsorluklar, örgüt üyesi kişiler için maaşlarının bir kısmı olmaktadır.
Öte yandan örgüt, sabit olmayan gelirler de elde etmektedir. Bunlar da özellikle örgüte yakın olmasa da örgütün kamusal ve iş hayatındaki gücünden yararlanmak isteyen kişilerin örgüte sağlamış olduğu doğrudan ya da dolaylı kazançlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca örgüt, kamu kurumlarındaki örgütlü insan gücünü kullanarak kamu kaynaklarından da pek çok gelir elde etmiş ve bunlar sayesinde finansmanı için kurduğu ya da kendisini finanse eden ticari şirketlerin gelirlerini arttırmıştır. Gelirleri katlanan ticari şirketler ise kazançlarının bir kısmını kendi uhdelerinde tutarken büyük kısmını da örgüte veya örgütün amaçları doğrultusunda kurulan başka kurumlara aktarmışlardır.
FETÖ/PDY, zamanla faaliyetlerini birçok alanda genişletmiş ve Türkiye’nin yanı sıra yüz elliyi aşkın ülkede yaygınlaştırmıştır. Ülke içindeki pek çok şirket örgütün yurtdışı faaliyetlerini finanse eder duruma gelmiştir. Ayrıca söz konusu yapılanmanın yurt içinde ve yurt dışında eğitim, sağlık, medya, finans, ticaret, sivil toplum gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren çok sayıda kuruluşu bulunmaktadır.
FETÖ/PDY’nin dünya çapında tahmin edilen sermaye değeri 150 milyar dolardır. Bu sermaye birikimi başta özel sektör olmak üzere kamu sektörü ve sivil toplum kuruluşlarından gerek emri vaki yöntemlerle gerekse ekonomik faaliyetlerle oluşturulmuştur. Fakat finansman açısından “himmet” gibi öyle örnekler vardır ki halkın iyi niyetinin suistimal edilmesiyle özellikle tüm İslam aleminin dini bayramı olan kurban bayramında, kapı kapı dolaşarak hayvan derilerinin toplanması, yardım, bağış, burs, zekat, fitre, camii yaptırma, okul yaptırma adı altında köylerde ve kentlerden elde edilen gelirler finansman açısından daha önce başka terör örgütlerinde görülmeyen örneklerdir. Yine FETÖ/PDY’nin Türkçe Olimpiyatları organizasyonları ile milli duygular üzerinden yapılan suistimaller ulusal ve uluslararası arenada örgüt sempatizanlarının artmasına neden olmuş, bu durum bağışları ve diğer destekleri artırmıştır. Örgüt eliyle kamuya yerleşen kişiler, ilk maaşlarının tamamını ve sonrasında diğer maaşlarının %10 ile %20 arasında değişen oranını örgüte ödemişlerdir. Aynı şekilde örgütün kamu ihalelerinde yolsuzluk yaparak ihaleleri yandaş şirketlerin kazanmasına vesile olduğu da bilinmektedir. Yaklaşık olarak Türkiye’de 1700, yurt dışında 2500 ilkokul, ortaokul ve lise; Türkiye’de 15, yurt dışında 10 üniversite; Türkiye’de 450, yurt dışında 200 yurt; 1 banka, 1000 dershane, 3 haber ajansı, 16 televizyon kanalı, 23 radyo istasyonu, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi; Türkiye’de 35, yurt dışında 15 hastane; Türkiye’de 1200, yurt dışında 1500 dernek ve vakıf ve Türkiye’de 8 bin, yurt dışında 3000 şirketiyle devasa bir yapı haline gelmiştir. FETÖ/PDY içerisindeki ticari yapılanma, elde ettiği finansal getirisinin yanı sıra örgütün insan kaynağının yetiştirilmesinde de faydalanılmıştır. “Başka bir ifadeyle parasal girdi, örgüt çarkı içinde insan çıktısı üretecek şekilde dizayn edilmiştir.”
Örgütün dışarıdan görünen yüzünün sempatikleştirilmesi, sözde hoşgörü, barış ve demokrasiye dayanan söylemleri, pek çok kişiye moral ve umut vaadederek kendi safına çekmeyi sağlamıştır.
Türkiye’nin şimdiye kadar gördüğü klasik terör örgütü algısını yıkan ve terör, terörizm terimlerine yeni bir boyut kazandıran örgüt, suç dünyasından da himmet adı altında haraç almış, himmet vermek istemeyenlerin kamu gücünü kullanarak tepesine binmiş, himmet verenlerin ise önünü açarak işlerini kolaylaştırmıştır. Bu noktada aslında devleti her zaman kötü olarak görmüş ve “düşman devletten kaçır, himmete yatır” sloganıyla hareket ederek kendisini güçlendirip devleti zayıflatmak istemiş, yine kamu kurumlarındaki örgüt elemanları sayesinde birçok ihaleyi yanlısı olduğu şirketlere kazandırarak vergi muafiyeti sağlatmış, bu yönüyle ise kamu gelirlerini azaltıp ve kamu bütçesini zarara uğratarak kendini finanse etmiştir.
FETÖ paralel devlet yapılanması faaliyetlerinden hareketle kuruluşundan bu yana ele geçirdiği tüm sektörler birbirini destekleyerek örgüt faaliyetlerini kolaylaştırmış ve devleti ele geçirmeye çalışan devasa bir örgüte dönüştürmüştür.
Örgütün mali yapıya sızma amacının;
- Kamu destek ve teşviklerini grup şirketlerine yönlendirme,
- Mali Denetim faaliyetlerinden haberdar olma ve denetimleri yönlendirme, Kamu ihalelerini örgütle bağlantılı şirketlere verme,
- Bilişim altyapısı ve kurum arşivini örgütle bağlantılı kişilerin ve şirketlerin menfaatine kullanma olarak özetlenmesi mümkündür.
FETÖ/PDY’nin özel sektör yapılanması temelde iki faaliyet için kullanılmıştır. Bunlardan birincisi ekonomik gelir elde etme, ikincisi ise ... para aklayarak fon transferlerini kolaylaştırma şeklindedir.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu rapora göre, örgüt, şirketlerinin binlercesi üzerinden elde ettikleri kazançları ticaret gibi göstererek bankacılık sistemine sokmaktadırlar. Bunu yaparken kendine bağlılığı konusunda tereddüt yaşamayacağı iş adamlarının bireysel hesapları üzerinden sisteme para sokmakta fakat söz konusu iş adamının mal varlığı, ürettiği katma değer ve diğer nakit mevcudiyetleri incelendiğinde örgüt kaynağına birebir ulaşılamasa da kişinin sahip olduğu değerlerin yasadışı olduğu sonucuna varılmaktadır.
FETÖ/PDY basın yayın ve medya kuruluşlarının efektif etkisinin her zaman farkında olmuş, amaçlarına ulaşmak için algı yönetimi politikalarını bu kuruluşlar üzerinden yapmaya çalışmıştır. Örgütün basın yayın, medya kuruluşları incelenecek olursa; ... ve ... gazeteleri, ... TV, ... News, ... Radyo ve ... TV ile öne çıkan FETÖ/PDY’nin hedefi dindar-muhafazakâr olmayan kesime hitap etmektir. ... Medya Grubu bu anlamda ... Gazetecilik’i tamamlar niteliktedir.
FETÖ’nün mali anlamda büyüklüğünü anlatabilmek için faaliyetlerini “yatay büyüme” teorisiyle açıklamak faydalı olacaktır. Bu teori aslen bir işletmenin ürettiği mal veya hizmeti, ara mallarını ve parçalarını da üretmek üzere genişlemesidir. Örgüt, topladığı himmet gelirleri ile okullar, yurtlar ve dershaneler açarak eğitim sektörüne yatırım yapmıştır. Daha sonrasında yine eğitim sektöründe şirketler kurarak faaliyetlerini bu şirketler üzerinde yürütmüştür. Bu sistem içerisinde kendi matbaasını ve okulları için kılık kıyafet firmalarını, kırtasiye ve kargo şirketlerini kurarak bir ticaret döngüsüne girmiştir. Sonuç olarak örgüt dış alımlarını olabildiğince azaltmış ve iç alımlar ile parayı kendi şirketlerini güçlendirmekte kullanmıştır. Bu bağlamda eğitim alanında başlayan ticari ilişki, basın, yayın, taşımacılık, tekstil, gıda hatta sağlık ve finans gibi sektörlere uzanmıştır. 1990’lı yıllardan sonra sistemli şekilde gelişme ve genişleme dönemi yaşanmış bazı sektörler hedef olarak özellikle seçilmiştir.
FETÖ/PDY İle İlişkili Şirketler;
Örgüt Şirketleri: Örgüt sermayesi ile kurulan ve örgütü aktif olarak destekleyen şirketlerdir.
Bağlantılı Şirketler: Örgüt ile hareket etmekte olup, kuruluş sermayesi örgüte ait olmamakla birlikte ilerleyen süreçte şirketlerin örgütün amacına tahsis edilen şirketlerdir. Bu şirketlerin bir kısmı örgüte maddi destek sağlamakla birlikte bir kısmı ise tümüyle örgüt kontrolüne girmiştir.
Diğer Şirketler: Bu şirketler, bağlantılı şirketler gibi doğrudan ilişkide bulunmamakla birlikte örgüte kaynak sağlayan şirketlerdir.
Örgüt tarafından 2005 yılında, kendisine bağlı iş adamlarını bir araya getirmek amacıyla kurulan ..., 7 federasyon ve 211 üye dernek ve 2014 yılı itibariyle 55.000 üye iş adamı ve girişimci ile örgütün ekonomi üzerinde ne kadar etkin olduğunu gözler önüne sermektedir. ... içerisinde yer alan “... ... Derneği” örgütün himmet paralarını aklaması bakımından önemli bir sivil toplum kuruluşudur. ...'a bağlı federasyon, dernek yöneticisi ve üyesi 7595 kişi, ... Derneği’nin şubelerindeki yönetici ve üyeleri 895 kişi, ... Eğitimciler Sendikasının temsilcisi 140 kişi ve örgüte bağlı derneklerin üye ve yöneticisi 1164 kişi olduğu tespit edilmiştir.
Örgütle ilişkili şirketlerin genel özelikleri şöyledir:
-Örgüte ait ve örgütle bağlantılı şirketlerin ortaklık yapısı belirsiz ve karmaşıktır.
-Çokça şüpheli hisse devirleri gerçekleştirilmiştir. Söz konusu hisse devirlerinin gerçekleşmesinde bedellerin ödenmesine ilişkin kayıtlara rastlanılmamaktadır.
-Şirketlerin kayıt dışı para giriş çıkışını kolaylaştırabilmek için ortaklarına yüklü miktarda borçlandırıldığı görülmüştür.
-Aynı sermayenin ürünü şirketlerin aralarında mal ve hizmet alımına dayanmayan yüklü miktarda fiktif işlem yoluyla para transferlerinin gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
-Gerçekte şirket ortağı olmayarak görünürde şirket ortağı olan “Emanetçi Ortaklık” ilişkileri bulunmaktadır.
-Şirketlerin birbiri ile olan faaliyetlerinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına gidilmiştir. Bu durumun sonucu olarak yüksek miktarlarda kaynak aktarımları görülmektedir.
-Kâr dağıtımı yapmamışlardır.
-Personel maaş ödemeleri ve bilançoda gider olarak gösterilen kalemleri, geri toplayarak bu paraları örgütün finansmanında kullanmışlardır.
-Şirketlerin bütün işlemlerini örgüte dahil olan diğer şirketler ile gerçekleştirdiği, örgütsel bir yapılanma içerisinde daha önce bahsedilen yatay büyüme konusuyla ilişkili olduğu bilinmektedir. Şirketlerin mal ve hizmet alışlarıın çok büyük çoğunlukla örgüte mensup kişilere ait şirketlerden gerçekleştirildiği, iş ilişkilerinde ağırlıklı olarak örgütle iltisakı şirketlerin tercih edildiği, gözlemlenmiştir.
-Şirketler tarafından örgüte ait kâr amacı gütmeyen kuruluşlara ve yurtdışı okullarına yardım ve bağış adı altında para transferi yapılmaktadır.
-FETÖ/PDY diğer terör örgütlerinden belirli özellikleri ile ayrılmakta, özellikle üyelerinin kamu kurumlarına sızması ve kamu kurumlarının sahip olduğu kamu gücünü örgüt lehine yönlendirmeleri ve kurumlardaki gizli bilgi ve belgeleri örgütün kullanımına açmaları suretiyle örgüte ... sağladıkları da bilinen bir gerçekliktir.
-Himmet olarak toplanan paralar öncelikle şirketlerin faaliyet konularıyla ilişkilendirilmekte sonra ise bu paralarla gazete, dergi vs. aboneliği yapılarak döndürülmektedir.
-Üniversite öğrencilerinin yaşadığı ve yönetimi örgüt tarafından yapılan aynı zamanda kendi içerisinde sürekli denetlenen Işık evleri 1970’lerden itibaren örgüte hizmet etmektedir. Bu evlerde yetişen her örgüt üyesi “takiyye” prensibiyle hareket etmektedir. Takiyye, Arapça kökenli bir kelime olup, “kişinin canına veya malına yönelik bir tehlike karşısında inancını gizleyip gerektiğinde aksini söylemesi”anlamında bir terimdir. Söz konusu evlerden seçilmiş öğrenciler örgütün amacına giden yolda kritik süreçlerde aktif rol oynamaktadırlar. Örgüt militanları bu evlerde tam bir hücre yapılanması gerçekleştirmiş, örgütlenme stratejisini tüm ayrıntılarıyla öğrenmiş ve FETÖ/PDY’nin kullandığı İslami metaforlara ve terminolojilere alıştırılmışlardır. Bunlar Gülen ve örgüt üyeleri arasında kimsenin anlayamayacağı şifreli haberleşme teknikleridir. Kamunun kritik noktalarına alınacak elemanlar bu evlerden seçilmiş, örgüte karşı duran kişiler ya işlerinden edilmiş ya da sindirilmiştir. Farklı devlet kademelerine ve üniversitelere öğrenci alımlarını sağlayan Türkiye ölçekli kritik kurum sınavları dershanelerdeki ve evlerdeki birçok potansiyel örgüt militanına servis edilmiştir. Soruları örgüt mensuplarına servis edildiği belirlenen sınavlar içinde 1986 Askeri Liselere Giriş Sınavı, 1998 Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), 2000 yılı sonrası bütün askeri okul sınavları, 2007 Polis Meslek Yüksekokulu Giriş Sınavı (PMYO), 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ve 2012 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) yer almaktadır. Yine Türkiye Bankalar Birliği’nin yayımladığı bir rapora göre; ... 2010 KPSS sorularının çalınması yönünde talimat vermiş ve bu talimat doğrultusunda çalınan ve dağıtılan sorular sayesinde devletin önemli kurumlarında kadrolaşmaya gidilmiştir. Ayrıca, 2010 KPSS sınavındaki yolsuzluk davasını yürüten savcı Y.E. bu operasyon nedeniyle örgüt tarafından ölümle tehdit edilmiştir.Üstelik kamuya soktuğu kişilerin maaşlarının bir kısmına el koymakta kendisini bu yolla finanse etmektedir.
EGM’nin FETÖ/PDY Raporu’nda örgütün üniversitelerdeki faaliyetleri konusunda şu ifadelere yer verilmektedir: “Akademik kadro örgütün sonradan oluşturduğu bir birimdir. Üniversiteler üzerindeki çalışmaları akademik kadro imamlar aracılığı ile yürütülmektedir. Örgüt bu tür çalışmalarla tüm üniversitelerin işleyişi hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Örgüt Akademik kadrodaki imamları aracılığı ile örgüte müzahir şahısların üniversitelere personel olarak yerleştirilmesi ve öğrencilere yönelik propaganda çalışmalar organize edilmektedir. Ayrıca üniversitelerde teknokent adı altında faaliyet yürüten ve büyük ihalelerle iş yapan şirketleri de bu kadro ile kontrol altında tutmak ve takip etmek mümkün olmaktadır. Her üniversitede bir akademik sorumlu imam vardır.
-15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 667 Sayılı KHK ile FETÖ’ye ait yada örgütle iltisaklı yada irtibatlı olmak üzere 2351 kurum ve kuruluş, 668 sayılı KHK ile 42 özel radyo ve televizyon kuruluşu, 89 gazete dergi ve yayınevi ve dağıtım kanalları olmak üzere toplam da 131 kurum ve kuruluş kapatılmıştır. Yine OHAL kapsamında FETÖ mensubu olduğu tespit edilen pek çok kişi meslekten çıkarılmış, yapılan inceleme sonrasında bunların bir kısmı görevlerine iade edilmiştir. Bunun yanı sıra tehdit ve şantajlarıyla bilinen örgüt, özellikle istihbarat alanında kadrolaşmaya giderek operasyonlarının temellerini atmıştır. Kendi şirketleri dışındaki diğer şirketlere adli ve idari para cezaları uygulatılarak sindirilmesi ve pasifize edilmesi ya da bu firmaların batırılması yoluyla elde edilen gelirler söz konusu olmuştur.
-FETÖ/PDY’nin en büyük gelir kaynaklarından birini de kamu ihaleleri oluşturmaktadır. Örgüt bu ihalelerden himmetini alırken, kamu içerisindeki örgüt üyeleri aracılığı ile yüksek fiyata ihalelere girerek yüksek kârlar elde etmektedir. İhalelere giren diğer şirketleri türlü şekillerde alt edip neredeyse her ihaleyi mutlak kazanan olarak almaktadır. Zaman zaman yasa dışı dinlemeler yaparak, ya da ihalenin şekil şartları açısından yapılan usulsüzlükler sonucu piyasadaki rekabet koşulları bozulmaktadır. Bu durum sonucu olarak örgüt kasası doldurulmakta fakat devlet hazinesi ciddi zararlara uğramaktadır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında teşviklerin kullandırılmasına dair olan yetkiler geniş takdir hakkına sahiptir. Buradan yola çıkarak kurumlardaki örgüt üyeleri söz konusu “teşvikleri” örgüt şirketlerine kullandırarak bu kurumlardan gelir elde etmişlerdir. Bunun yanı sıra bazı projeler aynı teşvik türünden birden fazla teşvik almış, bu durumun denetlenemediği ortaya çıkmıştır. Yine teşvik verilen basit projeler, kamu idaresini ve kamu bütçesini olumsuz etkilemiştir. Teşvikler konusunun sosyolojik boyutuna baktığımızda ise örgüt faaliyetleri yüzünden kamu kurumlarına güvenin sarsıldığını ve girişimcilik faaliyetlerinin azalarak devam ettiği sonucu görülmektedir.
Örgüt, kamu kurumlarına sızmak amacıyla temel olarak “kamu personeli seçme” sınavlarını kullanmıştır. Türkiye’nin öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi olan (...) kurumda kadrolaşarak işe başlamış, kurum bünyesinde yapılan bir kısım sınavların sorularını çalarak örgüt üyelerine servis etmişlerdir. Örgütün okulları, dershaneleri ve test merkezleri dahil olmak üzere her türlü eğitim–öğretim kurumunda bu sorular dağıtılmış sonuç olarak memur adayları arasında fırsat eşitsizliği yaratılmıştır. Böylece, örgüt üyeleri yüksek puanlar ile stratejik kamu kurumlarında kendilerine kadro yaratmışlardır.
Himmet benzeri gönüllülük esaslı diğer gelirler:
-Dini bayramlar öncesi, özellikle Kurban Bayramı, iş adamları ve esnaflardan toplanan “Kurbanlık” paraları ve kurban derileri,
-Zekat ve burs adı altında iş adamlarından toplanan paralar,
-Devlet kurumlarına yerleştirilen memurların ilk maaşlarını örgüte bağışlamasıyla elde edilen gelirlerdir.
F-TERÖRİZMİN FİNANSMANI SUÇU:
Terörizmin finansmanıyla mücadeleyi ve özellikle terörizmin finansmanının suç haline getirilerek bu suçların suçun ağırlığına uygun şekilde cezalandırılması için gerekli ulusal düzenlemelerin yapılması ve devletler arasında işbirliğinin sağlanmasını hedefleyen birtakım uluslararası belge ve sözleşmeler ortaya konulmuştur.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 09.12.1999 tarihinde kabul edilerek 10.01.2000 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından 27.09.2001 tarihinde imzalanan “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme" terörizmin finansmanıyla mücadele konusundaki ayrıntılı düzenlemeler içermektedir. Anılan Sözleşmenin, ülkemiz tarafından 17.01.2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4738 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun'la onaylanması uygun bulunmuş, Bakanlar Kurulunun 01.03.2002 tarih ve 2002/3801 sayılı kararıyla onaylanmasının ardından sözleşme 01.04.2002 tarihli ve 24713 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Sözleşme çerçevesinde, "Terörün finansmanı suçu" ilk kez 18.07.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5532 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la 3713 sayılı Kanun'un 8. maddesinde düzenlenmiştir.
16.02.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'la, anılan uluslararası sözleşme çerçevesinde terörizmin finansmanının önlenmesi konusu yeniden düzenlenmiş ve aynı Kanun'un 18. maddesiyle de 3713 sayılı Kanun'un 8. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
6415 sayılı Kanun'un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesi;
“1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Başkanlık: Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığını,
b)Değerlendirme Komisyonu: Malvarlığının Dondurulmasını Değerlendirme Komisyonunu,
c)Fon: Para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belgeyi,
ç)(Değişik:27/12/2020-7262/35 md.) Malvarlığı: Bir gerçek veya tüzel kişinin;
1)Mülkiyetinde veya zilyetliğinde bulunan ya da doğrudan veya dolaylı olarak kontrolünde olan fon ve gelir ile bunlardan elde edilen veya bunların birbirine dönüştürülmesinden hasıl olan menfaat ve değeri,
2)Adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişinin mülkiyetinde ya da zilyetliğinde bulunan fon ve gelir ile bunlardan elde edilen veya bunların birbirine dönüştürülmesinden hasıl olan menfaat ve değeri,
d)Malvarlığının dondurulması: Malvarlığının ortadan kaldırılmasının, tüketilmesinin, dönüştürülmesinin, transferinin, devir ve temlik edilmesinin ve sair tasarrufi işlemlerin önlenmesi amacıyla, malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılması veya kısıtlanmasını, ifade eder.” şeklinde düzenlenerek başta "fon" olmak üzere, bu Kanun'da geçen terimlerin tanımlarına yer verilmiş,
Aynı Kanun'un "Fon sağlanması veya toplanması yasak fiiller” başlıklı 3. maddesinde;
“(1) Aşağıda sayılan fiillerin gerçekleştirilmesi amacıyla fon sağlanması veya toplanması yasaktır:
a)Bir halkı korkutmak veya sindirmek ya da bir hükûmeti veya uluslararası kuruluşu herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlamak amacıyla, kasten öldürme veya ağır yaralama fiilleri.
b)12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terör suçu olarak kabul edilen fiiller.
c)Türkiye’nin taraf olduğu;
1)Uçakların Kanun Dışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkında Sözleşmede,
2)Sivil Havacılığın Güvenliğine Karşı Kanun Dışı Eylemlerin Önlenmesine İlişkin Sözleşmede,
3)Diplomasi Ajanları da Dahil Olmak Üzere Uluslararası Korunmaya Sahip Kişilere Karşı İşlenen Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmede,
4)Rehine Alınmasına Karşı Uluslararası Sözleşmede,
5)Nükleer Maddelerin Fiziksel Korunması Hakkında Sözleşmede,
6)Sivil Havacılığın Güvenliğine Karşı Kanun Dışı Eylemlerin Önlenmesine İlişkin Sözleşmeye Munzam, Uluslararası Sivil Havacılığa Hizmet Veren Havaalanlarında Kanun Dışı Şiddet Olaylarının Önlenmesine İlişkin Protokolde,
7)Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Sözleşmede,
8)Kıta Sahanlığında Bulunan Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Protokolde,
9)Terörist Bombalamalarının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmede yasaklanan ve suç olarak düzenlenen fiiller.” şeklinde, terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla fon sağlanması veya toplanması yasaklanan fiiller sayılmış,
“Terörizmin finansmanı suçu” başlıklı 4. maddesinde ise;
“(1) 3 üncü madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlayan veya toplayan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2)(Ek:27/12/2020-7262/36 md.)(1) Birinci fıkrada sayılan fiillerin, örgütü kuran veya yöneten ya da örgüt üyesi tarafından gerçekleştirilmesi hâlinde bu kişiler hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları uyarınca verilecek ceza üçte birine kadar artırılır.
(3)Birinci fıkra hükmüne göre ceza verilebilmesi için fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmaz.
(4)Bu madde kapsamına giren suçların kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5)Suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(6)Suçun, yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlıdır.
(7)3713 sayılı Kanunun soruşturmaya, kovuşturmaya ve infaza ilişkin hükümleri, bu suç bakımından da uygulanır.
(8)(Ek: 14/4/2016-6704/29 md.) Bu suç bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
a)133 üncü maddesinde yer alan şirket yönetimi için kayyım tayini,
b)135 inci maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması,
c)139 uncu maddesinde yer alan gizli soruşturmacı görevlendirilmesi,
ç)140 ıncı maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme, tedbirlerine ilişkin hükümler uygulanabilir. (Ek cümle:27/11/2020-7262/36 md.) Ayrıca, 13/11/1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre kontrollü teslimat tedbirine karar verilebilir. ” şeklinde, terörizmin finansmanı suçunun unsurlarına, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine, bu suçların soruşturma, kovuşturma ve infazına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere "fon"; 3713 sayılı Kanun'un suç tarihinden sonra yürürlükten kaldırılan 8. maddesinin ikinci fıkrasında "para veya değeri para ile temsil edilebilen her türlü mal, hak, alacak, gelir ve menfaat ile bunların birbirine dönüştürülmesinden hasıl olan menfaat ve değer" olarak, 6415 sayılı Kanun'un 2. maddesinin (c) bendinde ise, "para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belge" olarak tanımlanmıştır. Her iki kanuna göre de fon; para veya değeri para ile temsil edilebilen her türlü değer veya menfaat olduğundan, maddi değeri olan her şey fon olabilmektedir. Bu bakımdan, fonun para veya eşya olması zorunlu olmayıp “alacak hakkı” gibi bir ekonomik değer ihtiva etmesine rağmen eşya niteliği taşımayan şeyler olması da mümkündür.
6415 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasında; aynı Kanun'un 3. maddesi kapsamına giren suçların işlenmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağı bilinerek, terör örgütlerine veya bir teröriste fon sağlanması veya toplanması yasaklanmakta ve yaptırıma bağlanmaktadır. Bu düzenlemeye göre, terörizmin finansmanı suçunun oluşabilmesi için, 3713 sayılı Kanun'un 3 ve 4. maddelerinde düzenlenen terör suçlarında veya 6415 sayılı Kanun'un 3. maddesinde belirtilen suçların işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütüne fon sağlanması veya toplanması yeterlidir.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise; terörizmin finansmanı suçundan ceza verilebilmesi için, fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmamakta, fonun sağlanması veya toplanması yeterli kabul edilmektedir. Bu bakımdan, terörizmin finansmanı suçu bir tehlike suçudur. Zira, fonun sağlanması veya toplanmasının yarattığı tehlike cezalandırılmakta ve başkaca bir zarar ya da netice öngörülmemektedir.
Fon sağlamayı; failin kendi mal varlığından veya başkasının mal varlığından fon sayılabilecek ekonomik bir değeri örgüte aktarma veya terör örgütünün finansmanında kullanılacak fonun temin edilmesine yönelik her türlü faaliyet olarak, fon toplamayı ise; failin başkalarından temin edilen fonları örgüte aktarma konusunda aracılık yapması olarak tanımlamak mümkündür.
Terörizmin finansmanı suçunun oluşması açısından, toplanan ya da sağlanan fonun miktarının ya da toplama veya sağlama yönteminin herhangi bir önemi yoktur. Ancak fon sağlama ya da toplama eylemlerinin belli yoğunluk ve süreklilik arz ettiği durumlarda, diğer koşulların varlığı halinde, failin eyleminin TCK'nın 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.
Terörizmin finansmanı suçunun manevi unsuru bilme ve istemeden ibaret olan kasttır.
Terörizmin finansmanı suçu, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun özel bir hâli olduğundan, bu suçun faili terör örgütünün kurucusu, yöneticisi ya da üyesi olmayan her gerçek kişi olabilir. Failin kamu görevlisi olması ve suçun kamu görevlisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi ise, 6145 sayılı Kanun'un 4. maddesinin dördüncü fıkrasında nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir.
Anılan maddenin beşinci fıkrasına göre, bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde terörizmin finansmanı suçunun işlenmesi hâlinde, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır. Aynı maddenin altıncı fıkrasında suçun, yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlı kılınmıştır. Söz konusu maddenin yedinci fıkrası ile Terörle Mücadele Kanunu'nun soruşturmaya, kovuşturmaya ve infaza ilişkin hükümlerinin, bu suç bakımından da uygulanacağı hususu düzenlenmiştir.
Terörizmin finansmanı suçu yapısı ve mücadele yöntemleri bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesinde düzenlenen suç gelirlerinin aklanması (karapara aklama) suçu ile bağdaştırılmakta hatta terörizmin finansmanı suçu kimi zaman “tersine ... para aklama” olarak nitelendirilmektedir.
-Terörizmin finansmanında kullanılan gelirler suç işlenerek elde edildiği gibi, tamamen yasal yollardan da elde edilebilmektedir. Suç gelirlerinin aklanmasında ise suçun konusunu oluşturan gelir daima yasadışı bir faaliyet olan öncül suça dayanmaktadır.
-Terörizmin finansmanı için elde edilen gelirlerin yasallaştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Burada gerekli olan paranın terörist hücrelere dağıtımının ve aktarımının yapılabilmesidir. Önemli olan husus finansman zincirinin belli bir noktada kırılması ve parayı gönderenin ortaya çıkmamasının sağlanmasıdır.
-Suç gelirlerinin aklanması gelirin kaynağı ile gelir arasındaki bağın koparılması ile başlayıp elde edilen gelirlerin meşrulaştırılmasıyla sona ererken terörizmin finansmanı gelirin elde edilmesi ile başlayıp bunun dağıtılması ile sona ermektedir. Suç gelirlerini aklamanın ve terörizmin finansmanının esas amaçları dışarıda tutulduğunda her ikisinin de ortak araçları kullandıkları görülmektedir.
Terör örgütlerinin aklama suçu ile olan bağlantısı daha ziyade terör amaçlı kullanılması amaçlanan fonların varlığı halinde ortaya çıkacaktır. Terör örgütleri yasal merciiler tarafından takip edildiklerinin tüm hareketlerinin izlendiğinin farkındadırlar. Bu nedenle de terör örgütüne fon aktarımı da doğal olarak açık şekilde değil bir takım örtülü işlemlerle gerçekleştirilir. Örneğin: arka planda terör örgütünün olduğu bir vakıf veya dernek oluşturulur ve bu kanallarla fonlar örgüte aktarılır.
Dolayısıyla kaynağı yasal veya yasadışı olsun teröre aktarılan fonlar aktarımın yapıldığı süreçte hileli işlemlere tabii tutulur. Diğer bir ifade ile tersine bir aklama sürecine gidilir. Aklama suçunda gizlenen şey suç geliri ile bu gelirin elde edildiği suç arasındaki irtibattır. Terörün finansmanında gizlenen şey ise gelir ile bu gelirin yöneldiği yer arasındaki bağlantıdır. Yani aklama suçunda fonun nereden geldiği, terörün finansmanı suçunda ise fonun nereye gittiği gizlenir.
Bu amaçla bankalarda çok sayıda işlemler yapılarak kaynak gizlenmeye çalışılmakta. Çeşitli alternatif bankacılık yöntemleri ile kimlik tespiti yapılması engellenmekte, kar amacı gütmeyen kuruluşlar oluşturulmak ya da suistimal edilmek suretiyle kullanılmakta, kimi zaman nakit ödemeler örgütle ilişkili kuryeler aracılığıyla yapılmakta, örgütle doğrudan ilişkilendirilemeyen örgüt üyeleri ile yakın ilişkili (aile, akraba, yakın dost gibi) kişilerin üzerinden fon sağlama gerçekleştirilebilmektedir.
-Ayrıca terörizmin finansmanı suçu aklama suçunun önsuçu niteliğini de taşımaktadır. Çünkü terörizmin finansmanı ülkemizde alt sınırı bir yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtur ve terörün finansmanı suçuna konu gelir de suç geliri niteliğini taşır.
G-MÜSADERE
FATF(Financial Action Task Force – ... Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü); FATF suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması, terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadelede uluslararası standartların oluşturulması ve sözkonusu standartlara uyumlu kanuni ve kurumsal tedbirlerin alınması, ve bu tedbirlerin operasyonel açıdan etkili bir şekilde uygulanmasının teşvik edilmesi amacıyla G7 devletleri tarafından 1989 yılında Paris’de kurulan hükümetler arası bir organizasyondur. Organizasyonun 39 üyesi mevcut olup Türkiye bu organizasyona 1991 yılında üye olmuştur. FATF’ın görev süresi 2019 yılının Nisan ayında alınan bir kararla süresiz hale getirilmiştir. FATF 1990 yılında suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ile mücadele amacıyla 40 tavsiye kararını bildiren bir rapor yayınlamış anılan 40 tavsiye 1996,2001,2003 ve 2012 yıllarında güncellenmiştir. FATF 40 tavsiyeyi oluştururken BM Viyana, BM Palermo ve BM New York sözleşmesini esas almış; ancak suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamanın suç haline getirilmesine ek olarak önleyici tedbirlere yoğunlaşmıştır. Bundan sonra da yeni raporlarla çalışmalarını güncelleştirmektedir. Türkiye’nin de üyesi bulunduğu FATF’ın 40 tavsiye kararından dördüncüsü müsadere ve geçici tedbirlere ilişkindir.
Buna göre: Devletler yasal tedbirler dahil olmak üzere Viyana, Palermo Sözleşmesi ve Terörün finansmanı konvansiyonu ile getirilen tedbirlerin benzerlerini uygulamalıdırlar. Bu tedbirler; iyiniyetli üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmeksizin aklanan malvarlığının, suçtan kaynaklanan malvarlığının öncül suçların işlenmesinde kullanılan vasıtaların ve bu vasıtalardan elde edilen mal varlığının terörist organizasyonlarda veya terörist eylemlerde veya terörizmin finansmanında kullanılan, tahsis edilen, kullanılmasına niyet edilen vasıtaların, malvarlıklarının, gelirlerin veya buna karşılık gelen malvarlıklarının dondurulması, el konulması ve müsaderesidir. Bunları mümkün kılacak düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.
Uygulama birimlerine müsadereye tabi mal varlığını ve mal varlığı gelirlerini belirleme, bu tür malvarlığının elden çıkarılması, ticareti ve devrinin önlenmesi için dondurma ve el koyma gibi geçici tedbirler alma, müsadereye tabi mal varlığına el konulma, dondurulma ve müsadere edilme yeteneğine zarar veren, ortadan kaldıran eylemlerle işlemleri hükümsüz kılacak tedbirleri alma ve uygun soruşturma tedbirlerini alma yetkisi verilmelidir.
Devletler kendi iç hukukuna uygun olarak müsadereye tabii malvarlığının bir mahkumiyet şartı olmaksızın müsadere edilmesini veya sanık tarafından söz konusu malvarlığının meşru kaynağını göstermesini gerektirecek tedbirleri alabilirler.
Terörist eylemlerin finansmanının önlenmesi ve durdurulmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Kararları uyarınca, her ülke terörizmin ve terörist örgütlerin finanse edilmesinde kullanılan paraların veya diğer malvarlıklarının gecikmeksizin dondurulması için gerekli önlemleri uygulamalıdır. Her ülke, terörizmin, terörist eylemlerin veya terörist örgütlerin finansmanına ait veya bunların finansmanında kullanılan ya da kullanılması tasarlanan malvarlığına elkonulması ve bu malvarlığının müsaderesi için yetkili otoritelere imkan sağlayan yasal önlemleri de içeren önlemler benimsemeli ve yürürlüğe koymalıdır. Tavsiye Kararının metninden ve açıklamasından, hükmün iki yükümlülükten oluştuğu görülmektedir. Birincisi spesifik Birleşmiş Milletler Kararlarının uygulanması, ikincisi ise genel olarak elkoyma ve müsaderedir. Birinci yükümlülük önleyici nitelikte iken, ikinci yükümlülük ise önleyici ve bastırıcı niteliktedir. Bu Tavsiye Kararı özellikle terörün finansmanında önleyici tedbirin önemini vurgulamaktadır. Bu Karara tam uyumun sağlanabilmesi için, ülkeler tarafından gerekli otoritenin kurulması, standart ve prosedürlerin belirlenmesi gerekir.
Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme’nin 8. maddesi ve Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Müsaderesi ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin(Varşova Sözleşmesi) 2. maddesine göre taraf devletlerden her birinin meşru veya gayrimeşru bir yolla elde edilmiş olup kısmen veya tamamen terörizmin finansmanı için herhangi bir şekilde kullanılan veya kullanılmak için tahsis edilen malın veya bu suçtan elde edilen gelirim araştırılmasını, takip edilmesini, belirlenmesini, dondurulmasını, el konulmasını ve müsaderesini temin edecekleri belirtilmiştir.
Mahkemenin bir eşya veya malvarlığı değeri bakımından müsadereye karar vermesi halinde o eşya veya malvarlığı üzerindeki mülkiyet hakkı sürekli olarak sona erer. Kişinin sahip olduğu malvarlığı üzerinde serbestçe tasarruf etme hakkına ancak belirli koşullarla ve üstün menfaatlerin korunması amacıyla sınırlama getirilebilir. Anayasamıza göre mülkiyet hakkı ancak kanunla ve kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir. AHİS çerçevesinde mülkiyet hakkı “İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek 1 numaralı Protokol” 1. maddesi (EK P1 m.1) ile koruma altına alınmıştır. Protokol’ün 1. maddesinin 1.fıkrasının 2.cümlesine (EK P1 m.1, c.2) göre “Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.” AİHM “kamu yararı” veya “genel yarar” kavramlarını tanımlamaktan kaçınmakta ve neyin genel yarara uygun olduğu konusunu belirlemeyi devletlere bırakmaktadır. Örneğin, Mahkeme İtalya’ya ilişkin kararlarında organize suçluluğun ciddi bir sorun haline gelmesine işaret ederek, suçla mücadele bakımından devletlerin bu konuda geniş bir takdir marjına sahip olduklarını vurgulamaktadır. Yıldırım/İtalya kararında, insan ticareti ve göçmen kaçakçılığında kullanılan aracın müsaderesinin, suçla mücadele meşru amacına dayandığı ve devletlerin bu alanda başvurabilecekleri yaptırımlar ve yaptırımların sonuçlarının genel yarar açısından haklı kılınabilir olup olmadığının tayininde geniş bir takdir yetkisi olduğu belirtilmiştir. Raimondo/İtalya kararında ise AİHM hükümetin ileri sürdüğü yasadışı faaliyetlerden elde edilen mülkün, toplumun aleyhine olacak biçimde başvurucuya veya suç örgütüne ... sağlamamasının güvenceye alınmasındaki genel yarara hizmet ettiğini kabul etmiştir. İtalya’da yaşayan ve inşaat alanında girişimcilik yapan başvurucu Guiseppe Raimondo’nun hakkında mafya tipi örgüte üyelik suçundan 8 Ekim 1985 tarihinde başlatılan dava sırasında 16 gayrimenkulü ile 6 aracına tedbiren elkonulmuş (13 Mayıs 1985), 16 Ekim 1985 tarihli kararla başvurucu ve eşine ait bazı binalar ile 4 aracın “bunların hukuka uygun bir biçimde elde edildiğinin ispatlanamamış olduğu” gerekçesi ile müsaderesine karar verilmiştir. Karar 9 Kasım 1985 itibariyle ilgili sicile kaydedilmiştir. Catanzaro İstinaf Mahkemesi önleyici tedbirlerin şaşırtıcı bir biçimde rastgele uygulanmasının başvurucunun medeni ve ekonomik ölümüne sebep olacağı gerekçesiyle müsadere ve diğer tedbirlerin iptaline karar vermiştir (4 Temmuz 1986). Karar 9 Ağustos 1991 tarihinde sicile kaydedilmiştir. Yargılama 30 Ocak 1986’da delil yetersizliğinden beraatle sonuçlanmış, istinaf yargılaması sonucunda 16 Ocak 1987’de karar onaylanmıştır. Başvurucu her ne kadar temyiz başvurusu sonuçlanmadan uygulamaya konulmasa da müsadere kararının resmi kayıtlara geçmiş olmasının aslında kararın bir çeşit uygulaması olduğunu ve 1.Ek Protokol’ün 1. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucu, müsadere kararının kesinleşmeden önce mülkiyetin devrinin yapılamayacağı yönündeki İtalyan içtihatlarını da ortaya koymuştur. Mahkeme İtalyan Hükümetinin mafya ile mücadelesinin zorluğuna dikkat çektikten sonra, sözkonusu örgütün özellikle uyuşturucu ticareti neticesinde gayrimenkul sektöründe geniş bir iş hacmine sahip olduğuna dikkat çekmiştir. Müsadere, şüpheli sermayenin hareketlerini engellemek için tasarlanmış olup, bu kansere karşı mücadelede etkili ve gerekli bir silahtır ve güdülen amaca ulaşmak bakımından orantılıdır. Raimondo davasından farklı olarak başvuran hakkında müsadere yargılaması dışında ayrı bir ceza davasının açılmadığı ancak başvuranın suç geçmişi bulunduğu Arcuri/İtalya kararında ise AİHM, devletin takdir marjını biraz daha genişleterek “müsadere kararının, hukuka aykırı yollardan elde edildiği ispatlanamamış olan malvarlığının toplum için tehlikeli olabilecek biçimde yasadışı kullanımını önlemeye dönük bir işlevi olduğu” sonucuna varmıştır. AİHM bir başka kararında müdahalenin orantılı olup olmadığını değerlendirirken, “Devlet, hem uygulanacak yöntemi seçmek, hem de belirlenen hukuksal amaca ulaşmak için kullanılan yöntemlerin genel çıkarlar açısından haklı olup olmadığını değerlendirmek konusunda geniş bir takdir hakkına sahiptir. Adil dengenin kurulması, mülk sahibinin davranışlarında gösterdiği kusur veya özenin derecesi de dahil olmak üzere, bir çok etkene dayanmaktadır” şeklinde karar vermiştir. (Agosi/İngiltere, Başvuru no: 9118/80, Tarih: 24.10.1986, par. 54, Ayrıca bkz. Silickee/Litvanya, par. 66. ) AİHM müsadere konusundaki kararları devletlere geniş takdir yetkisi bırakma yönündedir. Örgütlü suçla mücadele amacı, zaten hali hazırda dar olan ölçülülük testini iyice zayıflatmakta ve kullanılan sınırlama araçlarının seçiminde kamu makamlarına çok kuvvetli bir takdir marjı bırakmaktadır.Yine de müsaderenin Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına dokunulmaksızın düzenlenmesi ve infaz edilmesi zorunludur. Bu hak ancak kamu yararı gerekçesiyle ve kanunla sınırlandırılabilir. Gerek 35. maddede gerekse AİHS’da geçen kamu yararı nedeniyle sınırlandırmanın müsadere bakımından gerekçesi, müsadere edilecek eşya veya değerlerin bir suçla bağlantılı olması ve toplumun suçtan korunmasıdır.
Genel müsadere, öğretide suçlunun taşınabilir ve taşınmaz bütün malvarlığı üzerindeki mülkiyetini ortadan kaldıran ve bunu devlete geçiren bir ceza olarak ifade edilmektedir. (Dönmzer/Erman, C.II, s. 710, par.) Öğretide hemen bütün yazarlar genel müsadereyi tanımlarken, müsaderenin failin tüm malvarlığına ilişkin olarak gerçekleştirilmesine vurgu yapmaktadırlar. Genel müsaderenin varlığından sözedebilmek için kişinin bir suç işlemesi yeterli olup, müsadere edilecek olan eşyanın suçla ilgisinin bulunması aranmaz. Fail, malvarlığının bir kısmını veya bir eşyasını suçta kullanmış, suça özgülemiş veya suçtan elde etmişse, sadece sözkonusu eşya veya malvarlığı değeri değil, bütün malvarlığı müsadere ediliyorsa genel müsadereden sözedilebilir. Başka bir deyişle genel müsadereyi, suç işleyen kimsenin suçla ilgili olmayan malvarlığını da kapsayacak biçimde tüm malvarlığının müsaderesi olarak tanımlamak gerekir.
Suç işleyen kimsenin tabiri caizse tüm malvarlığını söz konusu suçun işlenmesine tahsis etmesi veya suçun işlenmesinde kullanması durumunda suçun işlenmesine tahsis edildiği veya suçun işlenmesinde kullanıldığı belirlenen eşyaların tüm malvarlığını kapsaması halinde dahi malvarlığının tamamının müsadere edilmesi genel müsadere yasağına aykırılık oluşturmayacaktır. Zira artık suçla ilgisi olmayan bir eşyanın müsaderesi söz konusu değildir.
Türk Ceza Hukukunda bir suçun karşılığında uygulanabilecek yaptırımlar, cezalar ve güvenlik tedbirleri olarak belirlenmiştir. Bir suçun karşılığında uygulanacak yaptırım olarak cezalar hapis ve adli para cezasından( TCK madde 45) ibarettir. Güvenlik tedbirleri ise belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma(TCK madde 53), eşya müsaderesi (TCK madde 54), kazanç müsaderesi (TCK madde 55), çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (TCK madde 56), akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri (TCK madde 57), mükerrir ve özel tehlikeli suçlulara özgü güvenlik tedbirleri (TCK madde 58), tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinden (TCK madde 60) ve TCK’nın 60. maddesini daha da genişleten 6415 sayılı Kanunun 4/5. maddesinde hüküm altına alınan tedbirlerden oluşmaktadır.
Türk Ceza Kanununda müsadere TCK’nın 20, 54, 55 ve 60. maddeleri ile 6415 sayılı Kanuun 4/5. maddesinde düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanununun Cezaların Şahsiliği başlıklı 20. maddesinde;
“(1) Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.
(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Türk Ceza Kanununun Eşya Müsaderesi başlıklı 54. maddesinde;
“(1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/11 md.) Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.
(2)Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.” şeklinde hükümlere yer verilmiştir.
TCK’nın 54. maddesinde esasen suçta kullanılan suça tahsis edilen veya suç işlemek için hazırlanan eşyanın bir güvenlik tedbiri olarak devlete geçirilmesi, bir başka deyişle müsaderesi ifade edilmektedir.
Türk Ceza Kanunun Kazanç Müsaderesi başlıklı 55. maddesinde;
“(1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere elkonulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.
(3)(Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.” şeklinde hükümlere yer verilmiştir.
Kazanç müsaderesini düzenleyen TCK’nın 55. maddesi mülga 765 sayılı TCK’da yer almayan bir hüküm olup bir güvenlik tedbiri olarak suçtan elde edilen gelirin müsaderesi ifade edilmektedir.
Türk Ceza Kanunun Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbiri başlıklı 60. maddesinde;
“(1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.
(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.
(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hallerde uygulanır.” şeklinde hükme yer verilmiştir.
6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 4. maddesinin 5. fıkrasında ise “Suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” şeklinde hükme yer verilmiştir.
Tüzel kişi, kendisine özgü fiziksel varlığı bulunmamakla birlikte, varlığına hukuksal bir sonuç bağlanan ve hukuk tarafından tanınan, belli ve sürekli bir amacı gerçekleştirmek üzere bağımsız bir şekilde bir araya gelen kişilerin ya da kurumların örgütlenmesinden veya bu amaca tahsis edilen malların bir araya getirilmesinden oluşan topluluklardır.
Özel hukuk tüzel kişileri, kuruluşu, organları, sorumlulukları, sona ermesi özel hukuk hükümlerine göre belirlenen, kanunda sınırlı sayıda düzenlenen tiplere uygun olarak ortaya çıkan tüzel kişilerdir. Özel hukuk tüzel kişileri, kamu hukuku tüzel kişilerinden farklı olarak bir hukuki işlem neticesinde kurulur.
Türk hukukunda, özel hukuk tüzel kişileri, Dernekler, ..., Ticaret şirketleri, Kooperatifler , Sendikalar, Siyasi Partiler’den oluşmaktadır.
Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.
Bir ticari ortaklığın paylarına sahip olan gerçek ve tüzel kişiler, aslında o payın miktarıyla ve niteliğiyle orantılı olarak ortaklığın sahibi konumundadırlar. Ticari ortaklıklar hem mülkiyet hakkının hem de bazı diğer hakların öznesi konumundadırlar. Buna göre, ticari ortaklık niteliğindeki tüzel kişiler, hukuken kişi olmalarına rağmen aynı zamanda eşya statüsündedir. Zira bunların paylarına diğer gerçek ve tüzel kişiler sahip olabilir. Teoride pay kavramı; “sermayeyi temsil eden bir bölümü, senede bağlanmış payı, ortaklık statüsünü ve hak sahipliğini” barındıran birden fazla anlamda kullanılmaktadır. Paya bağlanan ikinci anlam ise; pay itibari değere sahip ve kıymetli evrak niteliğine haiz pay senetleri özelliğini ifade etmektedir.
TCK’nın 60. maddesinde bir güvenlik tedbiri olarak müsadere hükümlerinin yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanacağı belirtilmesine karşın 6415 sayılı Kanun’un 4/5. maddesinde uygulama alanını daha da genişletici şekilde suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi yeterli görülmüştür.
Ceza hukukunda çok eski devirlerden beri uygulanan bir müeyyide türü olarak hemen hemen bütün hukuk düzenlerinde rastlanmakta olan müsadere işlenen bir suçtan dolayı belirli kanuni şartlar altında kişinin bir şey üzerindeki mülkiyet hakkına son verilerek mülkiyetin kamusal karakter taşıyan bir teşekküle geçmesini sonuçlayan bir yaptırımdır.
Bir başka deyişle müsadere suçun icrasında kullanılan suçun işlenmesine tahsis edilen veya suçun işlenmesinden meydana gelen eşya ile suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen malvarlığı değerlerinin failin elinden alınarak devletin mülkiyetine geçmesini sağlayan bir ceza hukuku yaptırımıdır. Suç teşkil eden fiille bir bağlantı halinde bulunan bu malvarlığı değerlerinin failin, bazı koşulların gerçekleşmesi halinde de üçüncü kişinin elinden alınmasına yol açan müsadere kurumunun amacı öncelikle suçların işlenmesini önlemektir.
Müsadere yaptırımının uygulanabilmesi için ilk şart kasten işlenen bir suçun varlığıdır. Bunun yanı sıra işlenen suç ile müsadereye konu eşya veya malvarlığı değerleri arasında bir ilginin de bulunması gerekir.
Türk Ceza Kanununda müsadere eşya müsaderesi(TCK madde 54) ve kazanç müsaderesi (TCK madde 55) olmak üzere ikili bir ayrım çerçevesinde düzenlenmiştir.
Eşya müsaderesi suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine özgülenen, suçun işlenmesinden meydana gelen veya niteliği itibariyle kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olup suçta kullanılmak üzere hazırlanan eşyanın mülkiyetinin, eşyanın ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka surette imkansız kılınması halinde bu eşyanın değeri kadar para tutarının devlete geçmesini amaçlayan bir güvenlik tedbiridir.
TCK 54 ve devamı maddeleri uyarınca müsadere kararı, suçun işlenmesinde kullanılan eşyanın yanında ayrıca, suça tahsis edilen ve suçtan meydana gelen eşyalar hakkında verilebilecektir. Bu bakımdan, suçun işlenmesine tahsis edilen eşyalar da müsadereye tabidir.
“Tahsis” kelimesi sözlükte, bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırma, “tahsis etmek” ise ayırmak, özgülemek anlamlarına gelmektedir. Suçun işlenmesinde kullanılan eşya genellikle kısa süreli ve geçici bir amaçla kullanılırken suça tahsis edilen eşyada bir süreklilik ve devamlılık söz konusudur.
Müsadere hükümleri uygulanırken uyulması gereken “Orantılılık İlkesi” ya da “Müsaderenin Hakkaniyete Aykırı Olmaması İlkesi” uyarınca işlenen suç ile uygulanacak yaptırım arasında haklı bir oran ve denge bulunmalıdır. Sanık aleyhine hakkaniyete aykırı olacak ölçüye varacak şekilde müsadereye hükmedilemeyecektir. Ancak “orantılılık ilkesi” yalnızca suçta kullanılan eşya bakımından kabul edilmiştir. Yoksa; suçun işlenmesine tahsis edilen, suçtan meydana gelen eşya ile üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya açısından orantılılık ilkesi geçerli olmayacaktır.
Nitekim orantılılık ilkesinin yalnızca suçta kullanılan eşya bakımından uygulanacağı ve suçun işlenmesine tahsis edilen eşya bakımından geçerli olmayacağı hususu, TCK'nın 54. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir." ifadesiyle açıkça hüküm altına alınmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu suç işlemenin bir kazanç kaynağı olarak görülemeyeceği ve suçtan elde edilen gelirin kişinin yanında kar olarak kalamayacağı düşüncesiyle çıkar amacına yönelik olarak işlenen suçlarda suçun işlenmesi suretiyle veya dolayısıyla elde edilen gelirlerin müsadere edilmesi esasını benimsemiştir. Türk Ceza Kanunun 55. maddesinde bir güvenlik tedbiri olarak kazanç müsaderesi düzenlenmiştir. Bu yolla suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen tüm ekonomik kazançlar kişinin elinden alınacaktır. Bu kazançlar faile bırakılmayıp elinden alınacağı için toplumun diğer fertleri de suçun bir kazanç kapısı olmadığını görmüş olacaklardır. Böylece suç işleyerek zengin olma hayali kuranlar bakımından kazanç müsaderesi bu hayalin akim kalmasına yol açacağı gibi bu amaçla suç işlemeyi düşünen toplumun diğer fertleri bakımından da caydırıcılık fonksiyonu ifa edecektir.
Kazanç müsaderesinin en önemli amaçlarından birisi de örgütlü suçlulukla mücadeleye katkı sağlamasıdır. Kazanç müsaderesinin etkin şekilde uygulanmasıyla bir taraftan örgüte başka suçların işlenmesine yönelik olarak sermaye sağlanmasının önüne geçilmiş, diğer taraftan kişilerin devamlı suç işlemek suretiyle kalıcı şekilde kazanç beklentisinin mümkün olmayacağı gösterilmiş olacaktır.Kuşkusuz bu durum bu suçların işlenmesi bakımından yüksek bir genel önleme etkisi de meydana getirecektir.
Kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan kazançlar suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlardır.
Kazanç müsaderesine hükmedilebilmesinin iki koşulu bulunmaktadır. Bunlar kasıtlı bir suçun işlenmiş olması ve bu suçun işlenmesi ile bağlantılı olarak bir kazancın elde edilmesidir.
Kişinin meşru yollarla elde ettiği kazancıyla bir terör örgütüne maddi yardımda bulunarak destek sağlaması halinde bu kişinin sorumluluğu duruma göre örgüt üyeliği, örgüte yardım etme ya da terörün finansmanı suçu bağlamında bir değerlendirmeye tabii tutulacaktır. Bu suçların işlendiğinin belirlenmesi halinde terör örgütü mesuplarına sağlanan ekonomik yardımların yardım sağlanan kişilerden kazanç müsaderesi kapsamında müsadere edileceğinde şüphe bulunmamaktadır. Keza terör örgütü üyesi olduğu belirlenen kişiler örgüt mensuplarından örgütün faaliyeti kapsamında suç işlemek amacıyla maddi bir yardım almış iseler bunların da kazanç müsaderesine konu olacağı açıktır.
Bunun karşısında terörizmin finansmanı suçunun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlendiği durumlarda, örgütün mensuplarından topladığı bağışlar neticesinde oluşturduğu fonun veya başka yöntemlerle elde ettiği haksız kazançların vakıf, dernek, şirket vb yasal görünümlü kurumlar kullanılarak kayıtdışı paralar kayıt altına alınıp aklandıktan sonra yeniden örgütün finansmanında ve faaliyetlerinde kullanıldığı halde ise artık bu faaliyete tahsis edilen tüzel kişi hakkında suça tahsis edilen eşya hakkındaki müsadere hükümlerine göre müsadere yapılmalıdır.
Ülkemizde terörizmin finansmanı suçu, 6415 sayılı Kanun ile özerk bir normatif alana kavuşturulmuş, bu düzenleme ile terörizmin finansmanı ve mücadelesinde öngörülen “malvarlığının dondurulması” ile suç ve yaptırımların esas ve usullerine de yer verilmiştir. Terörizmin finansmanı ile mücadele, BM sözleşmesi uyarınca, taraf ülkelerin yerine getirmesi sorumluluk olarak karşımıza çıkmakta; suçluların cezalandırılması, terörü finanse eden gerçek kişi ve tüzel kişiler hakkında şartların varlığı halinde malvarlıklarının dondurulması ve müsadere hükümlerinin uygulanması ile terörle mücadele edilmesi gerekliliği bulunmaktadır. Nitekim günümüzde artık terör, uluslararası bir sorun haline gelmiş ve bu uluslararası sorunun sona erdirilmesi için terörizmin can damarı olan ekonomik kaynakların kurutulması gerekliliği belirmiştir.
IV-SOMUT OLAYIN DEĞERLENDİRİLMESİ
... Üniversitesinin kurucu vakfının ... Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı olduğu, 19.08.2008 tarih ve 5796 sayılı Kanun ile kurulduğu, Mütevelli Heyet Başkanının ..., Mütevelli Heyet Üyelerinin ise 2008 yılında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... olduğu, 2009 yılında ... ve ... ... yerine ... ve ...'ın atandığı, ... isimli şahsın ise 27.07.2012 tarihinde Mütevelli Heyeti Üyeliğine atandığı, dosyada bulunan çok sayıda tanık beyanına göre ...'ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ... İl İmamı olarak görev yaptığı, tanıklar ..., ... ve ...'in beyanlarına göre ... Üniversitesinin Konferans Salonunda yıllık himmet toplantıları düzenlendiği, toplantıda verilecek himmet miktarlarının belirlendiği, toplantıları örgütün il imamı olan ... ile birlikte ...'ın yönettiği, toplantılara 200-300 kişilik işadamı ve esnafın katıldığı, ...'ın Organize Sanayi Bölgesindeki iş adamlarının verecekleri himmet miktarlarını belirlediği, ... Üniversitesi Mütevelli heyeti başkanı ve ... ilindeki organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren ... Holdingin yetkililerinden olması nedeniyle ... ilindeki ticari alanlarda söz sahibi olarak tanınan isimlerden olduğu; tanık ...'un beyanına göre İl İmamı olan ...'ın üniversite arsası ile ilgili bir takım kararlarda son sözü söyleyen kişi olduğu; başka dosya şüphelisi ...'nun Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadeye göre ... Üniversitesinin FETÖ örgütüne ait olduğu, atanan rektörlerin il imamı ... tarafından belirlendiği, örgütün himmet, burs ve kurban adı altında gelir kaynaklarının olduğu, himmet toplantılarının Kılıçaslan, ... Koleji ve ... Üniversitesinin Konferans Salonunda yapıldığı, ...'un üniversitede herhangi bir görevi olamamasına rağmen örgütün il imamı ile birlikte arsa ile ilgili toplantı yaptığı, ... Üniversitesinin Garanti Bankasından aldığı 5 milyon TL değerindeki krediyi Bankasya'nın desteklenmesi amacıyla Bankasyaya yatırıldığı, bu konudaki fetvanın örgütün il imamı olan ... tarafından verildiği; tanık ...'ın beyanına göre ... ve ...'nun üniversitenin kampüs alanını genişletmeyi düşündüklerinden bahisle parasal destek talep ettikleri; müşteki ...'ın beyanına göre ... Üniversitesinin kurulduğu bölgedeki arsaların üniversite genişleme alanına dahil edilerek konut imarından çıkartıldığı ve arsa sahiplerinden düşük fiyatlarla satın alındığı; müşteki ...'in beyanına göre ... Üniversitesi mütevelli heyetinde yer alan şahıslar ve Üniversite Genel Sekreteri'nin arsa satın alma konusunda baskı yaptıkları; ... Üniversitesinde Uluslararası Ticaret ve İşletmeciliği Bölümünde Bölüm Başkanı olarak görev yapan ...'in beyanına göre üniversitenin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait olduğu, üniversite çalışanlarının katıldığı sohbet adı altında toplantılar yapıldığı; Üniversite Mütevelli Heyetinde görev alan ... ...'ın beyanına göre üniversitede göreve getirilen bazı kişilerin örgüt imamı tarafından görevlendirildiğinin anlaşıldığı; etkin pişmanlık kapsamında ifade veren ...'ın ifadesine göre üniversitenin bu yapıya bir kamuflaj aracı olduğu, ...'ın şahsi ve ticari pozisyonunu kullanarak örgütün yardım almasında ve örgüte eleman kazandırılmasında çok etkili olduğu; etkin pişmanlık kapsamında ifade veren ...'nin beyanına göre örgüt yapılanmasında ... yönetimi, ... Üniversitesi yönetimi ve mütevelli heyetinin en hassas yer olduğu, buraya örgüte sıkı olarak bağlı, maddi olarak ... örgüt tarafından kullanılabilecek kişilerin seçildiği, bu kişilerin seçiminin ... ve ... tarafından yapıldığı, yüksek miktarda bağış ve para aktarımının söz konusu olduğu; etkin pişmanlık kapsamında ifade veren ... ...'in beyanına göre örgütün ... İl yapılanmasında kurumlar altında üniversite olarak ... Üniversitesi'nin olduğu, ... Üniversitesi'nin ana yapıdan tamamen bağımsız bir kurum olduğu, Üniversite Yönetim Kurulu Başkanı ve Rektör Başkanlığında belirli periyotlarla toplantılar yaptıkları, Üniversitenin rektörünün Prof. Dr. ..., Üniversite Yönetim Kurulu Başkanının ise ... olduğu, Üniversitenin mütevelli heyetinde ..., ..., ...isimli şahısların olduğu, ... il yapılanmasında Mütevelli Heyetinin ... Üniversitesi Mütevelli heyeti olduğu, ..., ..., ..., ..., ... isimli şahısların bulunduğu; dosyada bulunan müfettiş raporuna göre ... Üniversitesi ile Üniversitenin Kurucu Vakfı olan ... Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından farklı bankalardan kredi kullanılıp Bankasya Katılım Bankasına yatırıldığı; 16.03.2017 tarih ve 2017/mar.84/18 sayılı Masak Raporuna göre ... Üniversitesinin 2014 yılı Ocak ayı sonundan itibaren 2013-2014 ve 2014-2015 hesap dönemlerinde farklı bankalardan farklı tarihlerde ve yüksek tutarlarda krediler çektiği, çekilen kredi tutarlarının tamamına yakınının aynı tarihte veya ertesi ... Bank ... A.Ş. hesabına yatırıldığı, 29.01.2014 tarihinden itibaren üniversitenin banka hesap bakiyesinin yüksek miktarlarda seyrettiği ve bu bakiyenin %90'ından fazlasının Bank ... hesabında bulunduğu, Üniversitenin başka bankalardan kredi çekip Bank ...'ya yatırmasının ve bu bankada bekletmesinin iktisadi ve teknik icaplara aykırı olduğu; Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulunun 24.10.2016 tarihli ... Üniversitesi ve ... Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfına ilişkin vergi müfettişi raporuna göre 2011 ile 2015 yılları arasında Mütevelli Heyeti Başkanlığı yapan ...'ın banka swift işlemleri ile ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli ... kuruluşlara finans sağladığının tespit edildiği,
... Holding ve İştirak Ettiği Şirketlere ait Ticaret Sicil Kayıtlarına göre; ... Holding Anonim Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanının ..., Yönetim Kurulu Başkan Vekilinin ... ve ..., CEO'sunun ..., Yönetim Kurulu Üyelerinin ... ..., ..., ..., ... ve ... olduğu,
... Holding Anonim Şirketinin başkaca küçük hissedarları da bulunmakla birlikte hisse çoğunluğunun ... Ailesi mensuplarında toplandığı, bunun yanı sıra ... Holding Anonim Şirketinin pek çok şirketin hakim ortağı konumunda bulunduğu,
... Holding Anonim Şirketinin;
... ... Sanayi ve Ticaret A.Ş., ... Mobilya San.ve Tic. A.Ş., ... Mobilya San. ve Tic. A.Ş., ... Dış Ticaret A.Ş., ... Dayanıklı Tük.Malları Paz. A.Ş., ... Mobilya ve Mağazacılık Tic. Ve San. A.Ş., ... Sünger ve Yatak San. Tic. A.Ş., ... Tekstik Sanayi ve Tic. A.Ş., ... Lojistik Hizmetler ve Tic A.Ş., ... Dayanıklı Tüketim Malları Paz. A.Ş., ... Dayanıklı Tüketim Malları Paz. A.Ş., ... Pazarlama A.Ş., ... Day. Tük. Mal. Paz. Ve Tic. A.Ş., ... Day. Tük. Mal. Tic. A.Ş., ... Yatak Yorgan San. Ve Tic. A.Ş., ... Havacılık Taşımacılık ve Tic. A.Ş., ... Menkul Değerler A.Ş, isimli şirketlerin paylarının %70'ine;
... Yay. San. Ve Tic. A.Ş., isimli şirketin paylarının % 67,5'ine;
... İnşaat Yatırımları Tic. ve San. A.Ş., isimli şirketin paylarının %50'sine sahip olduğu,
Yine yukarıda sayılan şirketlerden bir kısmının başka şirketlerin hakim ortağı konumunda bulunduğu, ... Metal San. ve Tic. A.Ş. isimli şirketin paylarının tamamına ... ... San. ve Tic. A.Ş.'nin sahip olduğu; ... Servis Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. isimli şirketin paylarının çoğunluğuna ... ... San. ve Tic. A.Ş., ... Mob. San. Ve Tic. A.Ş.'nin sahip olduğu; ... Portföy Yönetim A.Ş. isimli şirketin paylarının tamamına ... Menkul Değerler A.Ş.'nin sahip olduğu; ..., ..., ..., ... ..., ... isimli şirketlerin hakim ortağının ... Dış Ticaret A.Ş. olduğu; ... Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. isimli şirketin hakim ortaklarının ... ... San. Ve Tic. A.Ş., ... Mob. San. ve Tic A.Ş., ... Mob. San. ve Tic. A.Ş. olduğu; ... Elektrik Üretim A.Ş., ... Güneş Enerjisi
Elekt. Ürt. San. ve Tic A.Ş., ... Enerji A.Ş., ... Elektrik Üretim A.Ş, isimli şirketlerin hisselerinin tamamının veya çoğunluğunun ... Enerji Üretim ve Tic. A.Ş. isimli şirkete ait olduğu,
Şirketlerin büyük çoğunluğunun Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Üyeliklerinin ... Ailesi Mensupları tarafından yürütüldüğü, finans, demir-..., kimya, pazarlama, mobilya, tekstil, enerji, lojistik gibi farklı sektörlerde faaliyet yürüten şirketlerin çatı şirket olan ... Holding A.Ş yöneticileri tarafından yönetildiği, şirketlerin ortaklık yapısı dikkate alındığında Holdingin iştirak ettiği şirketlerle bir bütünlük oluşturup tek bir elden yönetildiği,
1 Kıdemli Bankalar Yeminli Başmurakıbı ve 2 Vergi Müfettişi tarafından düzenlenen 16.01.2019 tarih ve R-16 sayılı; 27.09.2018 tarih ve R-10 sayılı; 11.10.2018 tarih ve R-11 sayılı; 19.12.2018 tarih ve R-14 sayılı; 16.01.2019 tarih ve R-15 sayılı; 08.03.2018 tarih ve R-6 sayılı, 10.01.2018 tarih ve R-5 sayılı; 27.08.2019 tarih ve R-24 sayılı; 16.10.2019 tarih ve R-27 sayılı; 03.07.2019 tarih ve S-40 sayılı; 02.11.2017 tarih ve S-4 sayılı raporlar ile eklerindeki belgelere ve tanık beyanlarına göre;
¦ ... Holding A..Ş dijital kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde; ana ortak ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu üyesi olan ...'ın diğer ana ortak ve yönetim kurulu üyelerine yolladığı 20 Ağustos 2015 tarih ve "... Grubu mali durum değerlendirmesi ve kamu ile ilişkiler" konulu elektronik postada "...Bugüne kadar malum camiaya, direk endirek, zekat, hayır, sponsorluk, reklam, bağış, v.s adı altında en az 500 milyon TL fon ayırdık. Allah kabul etsin, endişem o ki, yapılmakta olan denetimlerde, bir yerlerden afişe edilmemiz ve daha da büyük problemlerle karşı karşıya kalabilmemiz ve sistemimizin Allah korusun kilitlenme riskidir. Memduh Bey bize kızsa da darılsa da, bu risklerimizi yöneteceğiz" ifadesi ile FETÖ terör örgütüne çeşitli yollarla yapılan parasal aktarımları açıkça belirttiği, ilgili elektronik postanın ... Holding Yönetim Kurulu Başkanı ... ve CEO ...'a gönderildiği, ..., ... ... ve ... ile de paylaşıldığı,
¦... Holding A..Ş İT departmanı mail sunucu üzerinde yapılan incelemelerde ilk etapta 2015 yılı öncesine ait kayıtlara ulaşılamadığı, 2015 yılından günümüze kadar mevcut olan bir kısım elektronik postaların bazılarında şirket yöneticileri tarafından Bank ... hesaplarına yüksek miktarda para yatırılması yönünde Finans bölümü çalışanlarına talimat verdildiği, FETÖ elebaşının videolarını çeşitli sosyal paylaşım sitelerinden paylaşılıp paylaşım linklerinin şirket çalışanlarına elektronik posta ortamında gönderildiği, ... Derneği ve ... Üniversitesine bağışta bulunulması yönünde elektronik postalara ulaşıldığı,
¦2015 öncesindeki kayıtların ise önce filtreler uygulanarak silindiği akabinde hard disklerin değiştirildiği,
... Holding Sistem ve Uygulama Müdürü olarak ilgili yıllarda görev yapmış olan ...'un anlatımına göre 2015 yılı temmuz ayından başlayarak e-mail kayıtlarının ... Holding AŞ ortaklarından ...'nun talimatıyla çeşitli filtreler (zekat hesabı, hayır hesabı, bağış) kullanılarak silindiği, 2015 yılı Ağustos ayında şirket ortaklarından ...'ın e-maillerinin Hukuk Koordinatörü Av. ...'in talimatıyla çeşitli filtreler kullanılarak mail ve arşiv sisteminden silindiği, 2015 yılı Eylül ayında yine Hukuk Koordinatörü ...'in talimatıyla mail jurnel yapısının ve yedeklerinin silindiği, bu işlemlerin devam eden süreçte tekrarlandığı, Hukuk Koordinatörü ...'in talimatıyla mail sistemine ait disklerin değiştirildiği ve İT Koordinatörü ...'ın talimatıyla yenilerinin alındığı,
İlgili yıllarda ... Holding A.Ş. Sistem ve Uygulama Yönetim uzmanı olarak görev yapan ...'ın anlatımına göre 2014 yılı Mart ayından itibaren Hukuk Koordinatörü ...'in talimatı ve amiri ...'un isteğiyle disklerin değiştirildiği, diskleri değiştirilen bilgisayarların Yönetim Kurulu üyeleri, Mali İşler, İç Denetim, Finans, İdari İşler, ... vakfı çalışanlarına ait olduğu, Hukuk Koordinatörü ...'in talimatı ve amiri ...'un isteğiyle değiştirilen kullanıcı hard disklerin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ...,... olduğu, hard disklerin zaman kaybetmeme adına dönemin Finans Koordinatörü ... ile görüşülerek paranın ödemesinin sağlandığı, eski hard disklerin ... tarafından ...'na gönderilmesi talimatının verildiği, dönemin İç Denetim Koordinatörü ...'ın kendi bilgisayarını ... Dış Ticaret Müdürü ...'e gönderdiği,
... Holding A.Ş.'nin ilgili yıllarda Sistem ve Yön. Uzman Yard olarak görev yapan ...'nin anlatımına göre; ... Holding A.Ş.'ye polis tarafından baskın yapılmadan 2 ay öncesinde ...'un isteğiyle Holding üyelerinin tüm mail hesaplarında (mail konusunda ve gövde metninde bağış, zekat gibi kelimeleri aratmamı) çıkan sonuçların ise sistemden tamamen silindiği, Av. ...'in toplantı salonunda kendisini çağırarak mail hesaplarına kendisinin nasıl bakabileceğini sorduğunu, ...'un isteği ile ... Grup bünyesindeki Exchange Mail hesabı olan tüm kişilerin gönderdiği ve aldığı maillerin bir kopyasını tutan sunucunun yedekleriyle beraber tamamen silindiği, yine Exchange mail sunucular sanal ortamında bulunduğu için sanal sunucu disk formatı olan VMDK dosyasından veri kurtarılmasını önlemek amacıyla mevcut yazılımı güncellemek bahanesiyle Agilis isimli firmaya yeniden kurdurulduğu, Yine LYNC olarak adlandırılan şirket içi yazışmaların yapıldığı sunucu üzerinde bulunan konuşma geçmişlerinin silindiği, yine Outlook mail alma ve gönderme programının üzerinde bulunan konuşmaların kayıtlarının tutulduğu konuşma geçmişlerinin de tamamen silindiği,
İlgili yıllarda ... Dış Tic. A.Ş.'de Bilgi İşlem Müdürü olarak görev yapan ...'nun anlatımına göre; 2015 yılı ekim ayında bağlı olduğu mali işlerden sorumlu ...'nun talimatıyla SAP sisteminden önce eski cari kayıtların bulunduğu İpekyolu ERP sisteminin devre dışı bırakılmasını istediği, bu eski sistemin kayıtlarının bulunduğu sistemin bir kopyasının alınmasını istediği ve mevcut sunucuların silindiği, bununla birlikte geçmiş verilere ihtiyaç duyulduğu için ilgili verilerin iki adet harici NAS DİSK alınmasını, birincisine eski veritaban bilgilerinin aslı gibi kopyalandığı, ikinci diske cari kayıtların tablosunun silinmesinden sonra kopyasının alındığı, bu işlemler sonucunda orijinal verinin bulunduğu birinci diskin kendisine verildiği, cari kayıtların tutulduğu tablonun tutulduğu ikinci diskin kullanılmaya devam edildiği,
İlgili yıllarda ... Dış Tic. A.Ş.'de Mali İşler Şefi olarak görev yapan ...'ın anlatımına göre; 2013 yılı Mayıs ayına kadar çift defter uygulaması olduğu, Mayıs 2013'te SAP sistemine geçilmesi ve bu sistem nedeniyle hesapların fark vermeye başladığı bu hesapların finansmanının ... Holding A..Ş Finans Koordinatörlüğünün açıktan gelen para ile döndürüldüğü, 2015 yılı ekim ayına kadar bu şekilde devam edildiği, Ekim ayında geriye dönük veri bilişim sistemindeki 2. defter kayıtlarının Genel Müdür Yardımcısı ...'in talimatıyla başka bir diske taşındığı, bu diskin de kendisi tarafından bilgi işlem departmanına verildiği, aynı zamanda geriye dönük tüm gayri resmi yazışmalar ve belgelerin bulunduğu 2. defter ile ilgili vesikaların imha edilmesi talimatının ... tarafından muhasebe departmanına verildiği, muhasebe departmanı tarafından ilgili belgelerin toplanmasından sonra belgelerin ... vasıtasıyla imha ettirildiği,
... Holding A.Ş.'de İş Geliştirme ve Hukuk Koordinatörü olarak görev yapmış olan Av. ...'in; "... Holding personeli ve yetkililerinin beyan ettikleri 2015 yılı Eylül ayında Holding mail sunucusunda kayıtlı mailleri ve bunun yedeklerini ...'ın verdiği talimatla bilgi işlem yetkilisi ile paylaşmak suretiyle sildirdik. ... bazı sıkıntılı işler Holdinge bulaşmasın, temizleyelim talimatı verdi. Hangi içerikteki maillerin silineceğini de ... belirtti. ... ile görüştüm. Silinen yedeklerin de silinmesi gerektiğini belirtip sildi. Olay ...'ın talimatı ve baskısı ile gerçekleşmiştir. ..., ... ve ...'a ait mail trafikleri silinmiştir. Talimatı ... vermekle birlikte diğer ana hissedar kişiler olan ... ve ...'ın da bundan haberleri vardır. Burada irade, yönetim kurulu üyelerine aittir. ... bu maillerin kalıcı olarak silinmesi için disklerin değiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. ... ve ... tüm bu yaşanan süreç boyunca gizli tutulması yönünde telkinlerde bulunmuşlardır. Çifte kayıt ve varlık yönetim sistemi geçmişten beri başta ... olmak üzere ... ailesi tarafından talimatlanmıştır. Mali işler ve finans çalışanlarınca yürütülmüştür. Mail ve evrak yok etme süreçleri 2015-2016 yıllarında ... tarafından talimatlanmış, diğer ortaklar ... ve ... tarafından da onay görmüştür. Hard disk silme ve bilgi saklama operasyonları ... ve ... tarafından talimatlanmış ve hard diskleri değiştirilen kişilerce yürütülmüştür. Bilgisayarın saklanması operasyonu da ... tarafından yürütülmüştür." şeklinde beyanlarda bulunduğu,
¦... Holding A.Ş.'nin hali hazırda ... Katılım Bankasında hissesinin bulunduğu; Bankaların tüm işlemlerini Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak kayıt altına alınması gerektiği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan Tekdüzen Hesap planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğin 26.01.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, tebliğin temel amacının tüm bankalar için muhasebeleştirme ve mali raporlama açısından tekdüzeni sağlama, tek tip bilanço ve gelir tablosunun elde edilmesi, denetim ve gözetim için gerekli olan bilgilerin doğrulanabilir ve denetlenebilir bir şekilde doğrudan ve sağlıklı olarak elde edilmesi, ekonominin izlenmesi ve yönlendirilmesi için yetkili mercilerin ihtiyaç duyduğu bilgilerle diğer istatistiki bilgilere doğrudan ulaşılması, finansal analiz, risk analizi, verimlilik analizi gibi çeşitli analiz ve yorumlar için ihtiyaç duyulan bilgilerin standart bir şekilde elde edilmesini sağlamak olduğu, aynı şekilde 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Muhasebe ve Raporlama Sistemi başlıklı 37. Maddesinin de aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik hüküm içerdiği,
... Katılım Bankası A.Ş. ve Şubelerine ait her bir şube için ... numaralı özel cari hesaplar bulunduğu, hesapların "392-Alacaklı Geçici Hesaplar" altında "392997000-Dahili Müşteri Numaralı İşlemler" hesabında izlendiği, banka sisteminde "Tacir Çek Hesabı" olarak tanımlandığının belirlendiği,
"392-Alacaklı Geçici Hesaplar" hesabının mahiyet olarak, mahsup yeri ve şekli önceden kesin olarak belli olmayan veya kısa sürede tediye olunacak veya ilgili hesaplara aktarılacak paralardan, katılım bankası için gerçek bir borç özelliği taşımayan ve genellikle katılım bankasının iç işlemleri ile ilgili geçici durumda olanların kaydedilmesine özgü pasif nitelikli bir hesap olduğu,
... Katılım Bankası A.Ş.'nin ... numaralı şube hesaplarının; satışı ödemesi için döviz satış işlemleri, müşterinin geri gelen hatalı satıcı ödemeleri, gümrük vergisi fonlamaları tahsilatı, ... Katılım Bankası yabancı para fatura ödemeleri, DEK bireysel kredi ödemeleri, yurtiçi yabancı para leasing ödemeleri, yabancı para teminat mektubu tazminleri, banka adına tahakkuk eden vergi ödemeleri, banka adına tahakkuk eden sigorta ödemeleri, kurum business card ödemeleri, elektrik,su, doğalgaz fatura otomatik ödemeleri, dava ve mahkeme dosya masraf iadeleri için yatırılan havale/EFT, satış amaçlı elde tutulan varlıkların satış bedelleri için yatırılan havale EFT, sigorta şirketlerinin komisyon ödemesi için yatırılan havale/EFT, mahkemelere ödenmiş nakit teminatların iadesi için yatırılan havale/EFT işlemlerinde kullanılabildiği,
Ancak ... Katılım Bankası A.Ş. ... ... Ticari Şubesine ait ...-130 ek numaralı özel cari hesap üzerinde yapılan incelemelerde, hesabın FETÖ/PDY ile iltisaklı kurum, vakıf, dernek, şahıslara para aktarmakta kullanıldığının tespit edildiği, işlem gerçekleştirilmeden önce işlem kimin adına gerçekleştirilecekse önce o kişinin adı soyadı açıklama kısmına yazılarak paranın ...-130 ek numaralı hesaba yatırıldığı sonra yatırılan tutarın aynı kişinin adı soyadı açıklama kısmına yazılarak havale işlemi yapıldığı,
... Grubu mutemetleri tarafından nakit olarak yatırılan veya ... sonunda ortaklara ait kasa hesapları kullanılarak çekilen grup içi mahsup işlemlerine ait tutarların 285.622,70 TL'lik kısmının yine ...-130 ek numaralı özel cari hesap kullanılarak yapılan havale/EFT işlemi ile FETÖ/PDY ile iltisaklı ... derneği, ... Vakfı, ... Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı, ... Eğitim Vakfı hesaplarına aktarıldığı,
... Grubu mutemetleri tarafından ... Şubesi ...-3 ek numaralı özel cari hesabına nakit olarak yatırılan veya ... sonunda ortaklara ait kasa hesapları kullanılarak çekilen grup içi mahsup işlemlerine ait tutarların 1.329.650,00 TL'lik kısmının yine ...-3 ek numaralı özel cari hesabı kullanılarak havale/EFT işlemi ile FETÖ/PDY ile iltisaklı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, ... Eğitim Vakfı, ... Eğitim Yayın Dağıtım Tic. A.Ş., ... Eğitim Ltd, ..., ..., ... isimli şahıs, dernek, vakıf ve şirket hesaplarına aktarıldığı,
... numaralı hesapların banka ve/veya şubelerin iş süreçlerinde ihtiyaçlarını karşılaması için açılmış, alacaklı geçici hesap altında çalışan işlemin taraflarından en az birinin veya her ikisinin banka veya şubeleri olduğu işlemler için kullanılan ya da bankayı ilgilendiren işlemler için kullanılan pasif nitelikli bir hesap olduğu, ancak ortakların hesabından çıkan paranın, ... hesap amacı dışında kullanılarak örtülü ödemeler ve terörün finansmanında kullanıldığı,
¦Varlık hesabı ve ikili kayıtların tutulduğu iki adet laptop üzerinde yapılan çalışmalarda; yasa dışı varlık ve ikili kayıt sistemleri kurulup işletilerek FETÖ/PDY terör örgütünün hayır, zekat ve yardım adları altında çeşitli yollarla desteklendiğinin tespit edildiği görülmüştür.
... Katılım Bankası A.Ş.'nin belli orandaki kısmının satışından elde edilen yaklaşık 588 milyon doların Varlık/Havuz Hesabı olarak adlandırılan gayri resmi muhasebe sistemi yoluyla yönetildiği, Varlık hesabındaki paradan ikili kayıt sistemine aktarılan para ile örgüte aktarılan paranın kayıtlarının tutulduğu, ... isimli şahsın ... Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde; 2007 yılından itibaren ...
Holding Finans Departmanında Finans Elemanı olarak çalıştığını, ... Katılım Bankasının Satışından elde edilen paraya ilişkin olarak Varlık Hesabı adı altında bir muhasebe kaydı tutmasının istendiğini, bu kaydın ... Holding ve bağlı şirketlerin resmi hesap ve defterlerinden farklı bir kayıt olduğunu, ... isimli bir muhasebe programı kullandığını, ... Katılım Bankasında hissedar olan tüm patronların hesaplarının ayrı ayrı tutulduğunu, satıştan gelen paranın ilk önce ...'a geldiğini, daha sonra ..., ..., ..., ..., ... ... ve ... hesaplarına dağıtım yapıldığını, varlık hesabına ilişkin talimatların ... tarafından verildiğini, kayıtların dijital kısmının ... ...'e bağlı server üzerinde tutulduğunu, ...'ın tutuklanmasından sonra serverdaki bilgilerin laptopa aktarılacağı ve hard diske yedekleme yapılacağı talimatının verildiğini, kendisine bu bilgisayarın saklı tutulması gerektiğinin söylendiğini, bir kısım evrakı ... ...'in kazan dairesinde imha ettiklerini, finans bölümünde çalışan tüm kişilerin ikinci hesap ve varlık hesabından haberleri olduğunu, sürekli ikinci kayıt ve varlık hesabının gizli tutulmasının tembih edildiğini bildiren açıklamalarda bulunduğu,
¦İkili kayıt sisteminin ana kaynağının varlık hesabı olduğu, ... Holding A.Ş. çalışanı ... tarafından ayrı bir bilgisayarda ve muhasebe sistemi altında izlendiği, Varlık (Havuz) hesabından ikili kayıt sistemi üzerinden aktarılan paraların tek kaynağının banka satışından elde edilen para olmayıp ... Grubu firmalarının yıllık kar payları ve kayıtdışı satışlardan elde edilen gelirlerinin de yer aldığı,
İkili kayıt sistemi yoluyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ortakların hisseleri oranında aktarılan finansmanın terör örgütü ile iltisaklı kişi ve yapılara nakit ödeme yoluyla veya ... Grubu firmaları üzerinden ürün yoluyla gerçekleştirildiği,
Şirket ortakları adına zekat, hayır, yardım adı altında yapılan ödemelerin ilgili ortağın varlık hesabındaki hissesi oranında mahsuplaştırma yapıldığı, ikili kayıt sisteminde her ortağın hayır hesabının muhasebe sistemindeki T hesap mantığıyla Borç-Alacak olarak çalışmakta olduğu, ortakların her birine aylık olarak ikili kayıt ekstresi verildiği, hesap yönetiminin ana ortaklar tarafından yapıldığı ancak diğer her ortakların da bu durumu bildikleri,
Varlık hesabı kayıtlarının tutulduğu bilgisayar ile ortakların şahsi hesaplarının ve FETÖ/PDY terör örgütü ile diğer kişi ve kurumlara aktarılacak bağış, yardım, zekat vb.isimler altında kayıtların tutulduğu, bilgisayar arasındaki borç-alacak ilişkisini oluşturan bağlantılı köprü hesabının Varlık Hesabı bilgisayarında "... Holding" olarak adlandırıldığı, ikili kayıt hesaplarının tutulduğu bilgisayarda ise "... Ortaklar Hesabı" olarak adlandırıldığı, muhasebe sisteminin aynı gerçek yasal muhasebe sistemi mantığı ile dizayn edildiği, mizan, muavin hesaplar, bilanço mantığına uygun Tablo, Ana ve Tali Skontlu Hesaplar, Hesap Planı detayları gibi muhasebe araçları kullanıldığı, Sermaye Hesabının ekstesinin görüldüğü muavin defterin o yıldaki sermaye hesabında görülen tüm hareketleri gösterdiği, zekat hesabı olarak adlandırılan gider hesabına yapılan ödemelerin varlık hesabından 6 numaralı ortaklar şahsi hesaplarına aktarıldığı, buradaki tutarların ortak tarafından belirlendiği, Zekat Hesabına aktarılması istenilen tutarların genellikle ... Katılım Bankası A.Ş'de yer alan ... 1982-5 veya 1453-5 numaralı hesaplara aktarıldığı, bu tutarların 6 numaralı ... Ortaklar Hesabının tutulduğu bilgisayarda kayda alındığı,
¦... Katılım Bankası A.Ş.'nin 2008 yılında bir kısım hisselerinin ... Grubu tarafından yabancılara satışına ilişkin olarak yurt dışından ... hesabına gelen yaklaşık 582 milyon doların yatırıldığı hesabın hesap hareketlerine esas talimatlar, yetki belgeleri ile diğer tevsik edici fiş ve belgelerin asıllarının, ... Bank A.Ş. Genel Müdürlüğünden istendiği ancak, ... firmasından Banka Genel Müdürlüğüne getirtilen kolilerin operasyonel bir hata sonucu kaybolmuş olabileceğinin bildirildiği, 11 Haziran 2019 günü ... Katılım Bankası A.Ş'nin tüm evrak, kayıt ve belgelerinin saklandığı ... saklama Firmasının Gebze Deposunda çıkan yangın sonucunda Bankanın ve diğer kuruluşlara ait dokümanların tamamen yandığı, Bankanın araştırmalarına göre Ocak 2006-Aralık 2018 dönemine ilişkin evrak ve fiş torbalarının önemli bir kısımı Gebze deposunda bulunduğundan Bankaya ait yaklaşık 120 bin adet kutunun zayi olduğu, kalan 1.128 adet kutunun diğer depolarında yer aldığı için zayi olmadığı fakat bunların hangi tür belgeler olduğunun netlik kazanmadığı, neticede ... Grubu ve işlemlerine ilişkin mezkur iki bankanın belgelerinin ... firmasında saklandığı, inceleme kapsamında talep edilen belgelerin orijinallerinin yer aldığı iki kolinin, ... Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü binasında yok edildiği, Bankaya ait fiş ve evrakların bulunduğu 120.000 kutu belgenin adı geçen firmanın deposunda çıkan yangında zayi olduğu, bu yaşanan olayların hayatın olağan akışına aykırı olduğunun bildirildiği,
¦Yapılan incelemelerde ...'ın ... Bank A.Ş. ... Şube Müdürlüğü nezdindeki hesabından yine ...'ın ... ... Bank (UK) Ltd. nezdindeki hesabına 23.06.2008 tarihinde 10.000.000 Dolar; ..., ..., ... ve ... ...'ın ... Bank nezdindeki hesaplarından toplam 8.000.000 Doların ... Bank nezdindeki hesaplarına aktarıldığı, söz konusu işlemlerin şüpheli bulunduğunun bildirildiği,
¦Yasa dışı ikili kayıt sisteminde sosyal yardım, hayır ve zekat hesapları altında muhasebeleştirilerek FETÖ/PDY terör örgütüne para aktarılmasının yöntemlerinden birinin, takibinin zor olmasından dolayı nakit olarak, elden yapılan ödemeler olduğu, aktarılmasına karar verilen meblağın varlık hesabından (Varlık hesabı, esas itibarıyla ...'ın ... Katılım A.Ş. nezdinde bulunan 1453, 1982 ve ... numaralı hesaplar) nakit olarak çekildikten sonra ... Holding A.Ş. binasında para kasalarında muhafaza edildiği, terör örgütü ile iltisaklı şahsın Holdinge gelerek nakit parayı elden teslim aldığı, paranın teslim edileceği şahsın kimlik bilgilerinin ortaya çıkmaması isteniyorsa güvenlik kapısına kimlik sorulmaması ve kayıt yapılmaması yönünde talimat verildiği, anonim şahıslar için sonu tek ile biten TC numaralarının sisteme kaydedilip sahte isim beyan edildiği, bu şekilde sahte kimlik bilgileri ile şirkete giren kişi sayısının 2010-2016 döneminde 660 kişi olduğu, ... ... sahte ismiyle 34 kez, ... sahte ismiyle 22 kez olmak üzere ziyaret yapıldığı,
Şahıslara yapılan ödemelerin ikili kayıt sisteminde muhasebeleştirildiği ayrıca bir de şahsın isminin ve imzasının yer aldığı dekont hazırlandığı, kağıt ortamındaki kayıtların bir kısmının yok edildiği ancak ele geçirilen bilgisayardan ... Holding A.Ş. Finans Koordinatörlüğü departmanında mutemet olarak çalışan ... tarafından bir kısım belgelerin ortaya çıkartıldığı,
... Holding A.Ş.'nin Organize Sanayi Bölgesi 6. Cadde, No: 35 .../ ... adresindeki binasında yapılan incelemelerde ... isimli şahsın 04.01.2013-19.02.2015 tarihleri arasında 29 kez Holding binasına gelerek ana ortak ... ve yetkilendirdiği ... yetkililerini ziyaret ettiği, bu ziyaretlerde şahsa varlık hesabından ... ve oradan ... hesabına aktarılan paralardan FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne iletilmek üzere Dolar ve Türk Lirası bazında elden ödeme yapıldığı, ayrıca yine ziyaretlerde sahte isim kullanan ve ...'ın amiri gibi davranan bir şahıs ziyarete geldiğinde ... ve Sekreteri tarafından gelen kişiden kimlik sorulmaması yönünde talimat verildiği, ilgili şahsın ... adıyla şirkete giriş yaptığı, nüfus kayıtlarında bu isme rastlanamadığı, ...'un Holdingin ziyaretçi kayıtlarına göre 16.11.2013-25.03.2015 tarihleri arasında 22 kez Holding'e ziyarette bulunduğu, ... ismiyle şirkete gelen bu kişinin ... olduğunun beyanlar ve fotoğraflardan tespit edildiği, ayrıca ...'nın gerçek adıyla da 27.03.2013-07.03.2014 döneminde 6 kez ... ve ...'ı ziyaret ettiğinin belirlendiği,
... isimli şahsın ... ile yaptığı görüşmelerde terör örgütüne yapılacak nakit finansmanın zaman ve miktarını kararlaştırdıktan sonra, ... isimli şahsın Holdinge gelerek örgüt adına tahsilatı yaptığı, ... Holding A.Ş. nezdinde yasa dışı ikili kayıt sisteminin kurulu olduğu bilgisayardaki LOGO UNITY Muhasebe programındaki kayıtlardan elde edilen belgelere göre tamamı ... sahte ismine yapılmış 18 adet ödeme kaydının tespit edildiği, (2013, 2014, 2015 yılları, USD ve TL bazda olarak 225.000 TL ve 540.000 USD) belirtilen rakamların belli bir tarihe kadar sadece bu şahsa yapılan ve kurtarılan kayıtlardan elde edilebilen ödemeleri gösterdiği, banka kayıtları esas alındığı zaman, bu mahiyetteki ödemelerin 2013-2015 dönemi için 903.000 USD'na ulaştığı, ... adına yapılan ödemelere ilişkin ikili kayıt sistemi kapsamında ilgili şahsa ödemenin yapıldığını tevsik etmek üzere Holding içinde bir tür banka dekontu tarzında Cari Hesap Ödeme Fişlerinin de tespit edildiği,
İkili kayıt sistemi kapsamında yapılan ödemelerin ... Katılım Bankası ... ... Şubesi nezdindeki ... ve ... hesapları kullanılarak gerçekleştirildiği, adı geçen Banka şubesindeki ... ve ... adına olan hesaplara havale yapılıp bu tutarların ...'ın aynı bankadaki USD hesabına aktarılarak dolara çevrildiği ve sonra anılan şahsın talimatına istinaden nakit olarak şubeden çekilip ... Holding binasındaki 3. katta bulunan kasada muhafaza edildiği, ...'ın Holding'e geldiği tarihlerde ödemelerin bu kasadan imzası karşılığında yapıldığı, açıklama kısmında ... sahte isimli şahıs adına yapılan ve fakat ... tarafından teslim alınan 10.01.2014 tarihli ve 50.000 USD; 10.02.2014 tarihli ve 70.000 USD tutarındaki işlemlere ilişkin ikili kayıtların rapor ekinde bulunduğu,
...'ın 17.02.2018 tarihinde ... İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde müdafii huzurunda alınan ifadesinde; ... ile 2013 yılında Zirve Muhasebe isimli iş yerinde çalışırken tanıştığını, ...'nın tanışmalarından 4-5 ay sonra ... Erkek Öğrenci Yurdunda çalışmaya başladığını, ...'nın kendisine işlerini takip etmeyi teklif ettiğini, zamanla bu yurdun ve yapmış olduğu işlerin o dönem cemaat olarak bilinen terör örgütüne ait olduğunu öğrendiğini, 2014 yılında ... ile tanıştığını, ...'un ... eyalet sorumlusu olduğunu, kendisinin onun altında ... Muhasebe sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, kendisi ve kendisi gibi çalışanların esnaf veya iş adamlarından sorumlu oldukları bölgedeki esnaflardan bizzat iş yeri sahibinden veya muhasebesinden paraları aldıklarını, bölge ihtiyaçlarının r1,r2,r3,r4 şeklinde belirlendiğini, bunların üniversite öğrencilerinin ev giderleri için ayrılan para, yurt, vakıf, dernek giderleri ve burada çalışanların maaşları için ayrılan para, yurtdışından gelen yabancı öğrencilerin ihtiyaçları için harcanan para ve talebe mesullerine verilen para şeklinde olduğunu, ...'ın ...'nın organize ettiği yemek, kandil vb.organizasyonlara katıldığını, ... Holding'ten aylık 20.000 TL civarında himmet parası alındığını, bu paraları genellikle ...'nın alıp kendilerine teslim ettiğini, bazen de ...'un talimatı ile kendisinin ... Holding'e giderek ... isimli muhasebeciden paraları aldığını bildirdiği,
¦... Holding A.Ş.'nin Organize Sanayi Bölgesi ... adresindeki binasında yapılan incelemelerde ... ... ve ... Hoca sahte isimlerini kullanan ...'un gerçek adıyla 14.10.2010-11.10.2015 tarihleri arasında 29 kez Holding binasına geldiği, ana ortak ve yetkilendirdiği ... yetkililerini ziyaret ederek varlık hesabı ve ikili kayıt sistemi üzerinden para tahsilatı yaptığı, adı geçen şahsın 17 kez ..., 4 kez ..., 3 kez ...'ın talimat verdiği ...'ı ve kalan günlerde de ...'ın talimat verdiği diğer kişileri ziyaret ettiğinin tespit edildiği,
... veya Sekreterinin ana bina nizamiye güvenlik kapısını arayarak gelen kişiden kimlik belgesi sorulmamasını, doğrudan içeri alınmasını talimatlandırdıkları,
Ayrıca Holding ziyaretçi program kayıtlarına göre ...'un 22.01.2011-19.10.2015 tarihleri arasında 34 kez ... ... sahte adıyla ziyarete geldiği, şahsın sahte isimle 21 kez ..., 1 kez ..., 1 kez ..., 5 kez ... ve kalan günlerde de ...'ın yetkilendirdiği diğer kişileri ziyaret ettiğinin tespit edildiği,
... Holding A.Ş. nezdinde yasa dışı İkili Kayıt Sisteminin kurulu olduğu bilgisayardaki ... Muhasebe programındaki kayıtlardan elde edilen belgelere göre, tamamı ... ... sahte ismine yapılmış 25 adet ödeme kaydı tespit edildiği, (2011, 2012, 2013 yılları, USD ve TL bazda olarak, yirmi adette 578.000 TL ve beş adette 182.000 USD) bu rakamların ikili kayıt sistemi kayıtlarına göre sadece belli bir tarihe kadar ve sadece ... ... sahte ismi açıklamasıyla gerçekte ... adlı şahsa yapılan ve kurtarılan kayıtlardan elde edilebilen ödemeleri gösterdiği, bilgisayar, hard disk, program ve bilgi işlem sistemlerine müdahale edilip çoğu fiziki kayıtlar da şirketlerin kazan dairelerinde yakılmak suretiyle yok edildiğinden, sadece ikili kayıtlardan kurtarılan ve ulaşılabilen veriler itibarıyla raporun oluşturulduğu,
... ... ismine beş adette toplam 182.000 USD ile ilgili Holding içinde yasa dışı sistem kapsamındaki kayıtlar ve üretilen belgeler ile ... Katılım Bankası A.Ş. ... ... ve ... şubelerinin kayıtları detaylı olarak incelendiği, yalnızca ikili kayıt muhasebe sisteminde ... ikili kayıt hesabından ... ... ismine yapılmış ödemeleri gösteren ... hesap ekstresine ulaşılabildiği,
İkili kayıt sistemi kapsamında tespit edilen ödemelerin ... Katılım Bankası A.Ş. ... ... şubesi nezdindeki ana ortaklara ait hesaplardan yapıldığı,
İkili kayıt sistemi kapsamında ... hesabından ... ... adına yapılan 04.03.2013 tarihli 30.000 USD tutarlı ödemenin, ... ... ve ...'ın Banka nezdindeki hesapları kullanılarak dolar satın alındıktan sonra ... tarafından ... Holding binasında elden ödeme şeklinde yapıldığı, ziyaret listesine göre ... Hoca açıklamasıyla ...'un 04.03.2013 tarihinde saat 13.16'da Holdinge giriş yaptığı, netice olarak ikili kayıt, Banka kayıtları, ziyaret trafiği ve diğer bulguların terör örgütünün finansmanını doğruladığı,
İkili kayıt sistemi kapsamında ... hesabından ... ... adına yapılan 07.03.2013 tarihli 50.000 USD tutarlı ödemenin, ...'ın banka nezdindeki hesapları kullanılarak ...'ın 1982-111 numaralı Varlık Hesabına 738.900 USD nakit olarak teslimat yapıldıktan sonra nakit olarak çekilerek ...'a ... talimatı ile onun adına Holding Binasında, nakit olarak elden ödendiği,
15.04.2013 tarihli 50.000 USD tutarlı ödemenin ...'ın banka nezdindeki hesabından ...'ın hesabına 112.157 USD dolar havale yapıldıktan sonra, aynı tarihte 57.000 USD nakit olarak çekilerek yine ...'a ... tarafından Holding binasında elden teslim edildiği,
15.05.2013 tarihli 50.000 USD tutarlı ödemenin ...'ın banka nezdindeki hesabı kullanılarak gişeden ... adına dolar satın alınıp döviz nakden çekildikten sonra yine ... tarafından ve onun adına Holding binasında elden fiziken ...'a ödeme yapıldığı,
21.02.2012 tarihli 2.000 USD tutarlı ödemenin Banka gişesine 3.512 TL verilerek ... adına 2.000 USD alındıktan sonra ikili kayıt sistemi kullanılarak ... ... açıklamasıyla ...'a elden ... tarafından ve onun adına Holding binasında elden ödenmesinin sağlandığı, aynı ... 48.000 TL'nin de ... ...'ya elden verildiği,
...'un silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu yargılandığı, bylock kullanıcısı olduğu ve ... ile yoğun yazışma trafiği içinde olduğunun tespit edildiği,
¦...'ın kullandığı (482423 ID) numaralı ByLock hesabına ait tespit ve değerlendirme tutanağına göre;
... ile (359010 ID) ile yapılan yazışmada;
(359010 ID)--"abi bir daha sorduk ... net bilgi kimse duymasın diye yalvarıyorlar, itirafçı abi. Bu birimde bilgi alacak bir kişi varmış duyulursa orayı dağıtıyorlar diyorlar, çok hassas, ... ile ilgili meseleyi sorup detay almaya çalışayım. Siz zaten hep iyilik yaptınız, onlar karakterinin gereğini yaptılar"
(359010 ID)--"9 gibi üniversitede görüşebiliriz. Halit abi de gelecek, Sizden gelecek cevaba göre biz de geçeceğiz."
(482423 ID)--"Filiz'i aradım, ... bey aradı. Eski Gelir İdaresi Başkanı, Kilci'mi abi, damadı bir girişim yapsa netice alamaz mı acaba? evet ... hatta müsteşar olan ... abisi."
(359010 ID)--"abi dosyayı gönderiyorum. ... gibi bilgiler paylaştığını söylüyorlar. Şu an bilgilerin detayı yok. Bir dosya daha gönderiyorum. ... doğru mu departamanı ve çalışma yılları."
(359010 ID)--"akşam 20:00'de halit abilerde yemekli toplantı olacak, abiler sizi de beklyor."
(482423 ID)--"bu konuda altı boş birşey olduğunu zannetmem. Bazı itirafçılar vardır. Bir üniversite tanıtımı yaptık. İnsanlardan yardım etmek isteyenler oldu onları da arkadaşlar not etmişti. Sonrasını bilmiyoruz"
(359010 ID)--"abi avukatların öyle demenizi isteyeceklerini zanetmiyorum. Öyle bir şey olmadı dedirtirler. Üniversitede birçok esnaf bürokrat tarzı olur abi. Detaylı bakacağız bir böyle bir şey yapmadık."
(359010 ID)--"bu orkide yağlarının sahibi ile görüştünüz mü abi, bu adam sizle görüşüp ikazatta bulunacakmış galiba, size ulaşıp randevu istedi mi, bize bulunduğu yerden söylediler. ... abi size detayını söyler, Allah bize acısında hizmetten ayırmasın"
(503954 ID)--"biz ismi geçen ve bizimle irtibatlı olan ev işyeri temizliklerini yaptırıyoruz" şeklinde yürütülen soruşturmalar ve ne şekilde hareket edileceğine ilişkin örgütsel yazışma içeriklerinin tespit edildiği,
¦... Holding'in .../... adresindeki binasında yapılan incelemelerde ... isimli şahsın 08.11.2010-14.12.2015 tarihleri arasında Holding Binasına 117 kez ziyaret gerçekleştirdiği, ..., ..., ... ve ... yetkilileri ile görüştüğü, bu ziyaretlerde ikili kayıt sistemi kullanılarak elden nakit para aldığı, ayrıca ... adına tahsilat yapmak için gelen ..., ..., ..., ... isimli şahısların imzasıyla makbuzun açıklama kısmında ... ismi belirtilmek suretiyle elden ödeme yapıldığının tespit edildiği,
Yasa dışı ikili kayıt sisteminin kurulu olduğu bilgisayardaki LOGO UNITY Muhasebe Programındaki kayıtlardan elde edilen belgelerin incelenmesinde imza karşılığı bizzat ... adına veya makbuzun açıklama kısmına ... adı belirtilmek suretiyle başka şahısların isim ve imzasıyla kayıt yapıldığının anlaşıldığı, 01.03.2010 - 02.10.2015 tarihleri arasında 105 adet ödeme kaydının tespit edildiği, 2010-2015 dönemi için 2.481.200 TL ve 28.000 Euro olarak tespit edildiği,
...'ın Bank ... hesabını 1997 tarihinde açtığı, 2006 yılının sonundan itibaren hesabın çek tahsilat işlemleri için yoğun olarak kullandığı, hesaba ... ailesi üyeleri tarafından (... ..., ..., ..., ..., ... ..., ...) farklı bankalardaki hesaplardan 2007-2015 arasında 9 adette 14.800 TL tutarında EFT işlemi gerçekleştirildiği, açıklamalarına bakıldığında bir kısımının kurban parası, bir kısmının da Türkçe Olimpiyatlarına katılım bedeli olduğunun tespit edildiği,
Raporda adı geçen ...'ın (TCKN:...) ... Cumhuriyet Başasvcılığı'nın 19/08/2016 tarih ve 2016/10022 Esas ve 2016/608 sayılı iddianamesi ile açılan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/342 Esas sayılı dosyasının sanıklarından olduğu ve yakalanması mümkün olmadığından dosyasının tefrik edildiği, yargılama sırasında dinlenen tanıkların ... hakkında beyanlarının olduğunun tespit edildiği,
Bu beyanların;
Tanık ...'in duruşmada alınan beyanında; "sohbet hocamız ... idi, kod adı yoktu, parayı ve kurbanları ağırlıklı olarak ... alıyordu,"
Tanık ... duruşmada alınan beyanında; "... iş paraya dökülüyor olmaz böyle dedim, cemaat farklı bir konuma geliyor dedim ve ayrıldım, devam etmem konusunda ısrar eden de olmadı. ... bey senede bir kere ya da iki kere gelirdi, hocam okulların ihtiyacı var derdi, arkadaşları aramızda görmek istiyoruz dedikleri olurdu, başka bir ısrar olmadı, ... bir iki kere senede gelirdi, kendisi son geldiğinde 2013 yılında Mayıs ayı gibiydi bir bağışta bulunmamı istedi, bende gayri resmi ödememiz yok, gayri resmi ödeme yapmıyoruz diye söyledim, biz onu çözeriz dedi, dolayısıyla bir fatura getirdi, o fatura karşılığı yardımda bulunduk,"
Tanık ... duruşmada alınan beyanında "......, ..., ... ve ... aynı salonda ... da böyle bir himmet toplantıları yıllık rütin olarak olurdu, daha önceden hocalar kişileri vereceği parayı söylerlerdi, sonra himmet toplantısı olurdu... ... gezilerin nereye yapılacağını program olarak ayarlardı, turizm firmaları vardı, bu firma üzerinden de nerelere seyahat yapılacak ise ... ile koordineli olarak bu işleri yürütürlerdi, bu yapılan gezilerde paralar genelde katılımcılardan çıkardı, katılımcılar bütün masrafları kendileri öderdi, bizle giden hocaların masrafları da buna dahil olurdu, bildiğim kadarıyla hocalar masraf ödemezdi,"
Tanık ... duruşmada alınan beyanında "... Üniversitesinde konferansa katıldım, konferansta ..., ..., ..., ..., ... vs kalabalık bir toplantıydı, yönetici bölümünde ..., ... ve ... vardı, toplantıda zekatlarla ilgili hayırlar ile ilgili görüşmeler yapıldı, dini sohbet yapıldı, daha sonrasında bir yıllık vereceğimiz yardımlar konuşuldu, toplantının konusu cemaate bir yıllık vereceğimiz miktarlar belirleniyordu, isimler okunuyordu, rakamlar söyleniyordu, bunu himmet yada yardım gibi bir yıllık yurt içi ve yurt dışı okullara yapacağımız yardımlar gibiydi, ... kuran okudu, daha sonra sohbet yapıldı, bu sohbette inşaatla ve esnaf kısmı ile ... vardı o ilgileniyordu, üç kişiden ismini kim tanıyorsa o onla ilgileniyor ağbi size şu kadar yazılmış diyorlardı"
Gizli Tanık ...duruşmada alınan beyanında "...'da konuşulan konularla ilgili olarak alınacak arsalar, yapılacak binalar vs gibi şeyler konuşurlardı, toplantılara mütevelli olarak ..., ..., ..., ..., ... ve hocalar katılıyordu. Bu toplantılara üst düzey iş adamları katılırdı. 01 Kasım 2015 tarihinde benim çalıştığım ... Öğrenci yurdunda bir toplantı olmuştu, bu tarihi 03 Kasım seçimleri dolayısıyla hatırlıyorum. Toplantıya kimlerin katıldığı bize söylenmedi, ancak bindiğim asansörde ...'ı bizzat gördüm, diğer gelen kişileri görmedim, onlar daha önceden gelmişler, ben sonradan geldiğim için görmedim, toplantının içeriğini bilmiyorum. ... Nüans Şirketinin sahibiydi, kendisi o şirketi işletmekle birlikte hep ...'ın yanında gezerdi,"
Gizli Tanık ... duruşmada alınan beyanında "en son ki pozisyona göre il imamı olarak ...'ı biliyorum, bir nolu mütevelli heyetinde yani çatı kısmında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vardı."
Gizli Tanık ...duruşmada alınan beyanında "... cemaatin önemli isimlerindendir, ...'de o dönemdeki il imamı ...'tü, ikinci adam ise ... idi, bunu herkes bilir, ben bu sebeple il imamı yardımcısı olduğunu söylemiştim," şeklinde olduğunun anlaşıldığı,
¦... Holding A.Ş.'nin ... adresindeki binasında yapılan incelemeler sırasında, ...'nun 2011-2015 döneminde 19 kez ... Holding binasına geldiği, ana ortak ...'ı ve çoğunlukla da ...'ı ziyaret ettiği, adı geçen şahsa 02.10.2014 tarihinde saat 16.28'de 33.000 TL ... isimli muhasebe programı üzerinde tutulan ikili kayıt sistemi kapsamında elden ödeme yapıldığı, ziyaretçi kayıt programına göre adı geçen şahsın 02.10.2014 günü saat 16.27'de ...'ı ziyaret ettiği ve 16.33'te ise çıkış yaptığı, ikili kayıt sisteminden elde edilen 1 adet ödeme kaydında ...'nun dekonta parayı aldığına dair imza attığının tespit edildiği, söz konusu dekont incelendiğinde paranın ...'ın (1934 doğumlu) ikili kayıttaki sosyal yardım hesabından ... açıklamasıyla ... adı ve imzasına ödemenin yapıldığı,
...'ın 2007-2016 döneminde 22.895.763,65 TL ve 600.000 USD yasal ve yasa dışı yapılara ikili kayıt kapsamında zekat, sosyal yardım, bağış ve hayır adı altında aktarım yaptığı,
... hakkında yapılan araştırmada, ...'ın savunmasında ... ile ilgili olarak cemaat oturumlarında ... kod ... hoca, sonralarında ise ... kod isimli ...'nun hocalık yaptığını, ... Hocanın kendisine Twitter hesabı açtığını belirttiği, ...'nun sosyal medya hesabında çok sayıda FETÖ lehine paylaşımlarda bulunduğu şahıs hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma bulunduğu anlaşılmıştır,
¦Tanık ...'ın savcılık ifadesinde, imzasının bulunduğu bazı banka dekontlarındaki imzaların kendisine ait olmadığını bildirmesi üzerine yapılan incelemelerde 12.04.2013 tarihli ve 2.698.893 TL tutarlı işleme ait dekontun ... Finans Katılım Bankası ... Şubesi müşterisi olan ... ve banka yetkilisi ... imzasını taşıdığı, imzaya ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal laboratuvarında yapılan incelemede 29.03.2016 ... ve 2017-00340 sayılı uzmanlık raporunda imzanın ...'ın elinden çıkmadığının belirtildiği, bahse konu ...'ın hesabından 12 Nisan 2013 tarihinde 2.698.893,00 TL paranın çekildiğinin tespit edildiği, muhasebe kayıtlarına göre 2.698.893,00 TL'nin fiilen ve fiziken şubeye nakit girişi olmaksızın veya herhangi bir hesaptan nakit çıkışı olmaksızın (Virman) fakat nakit varmış gibi aynı ... saat 16:08'de 1982-90 hesap nolu ... hesabına 2.698.893,00 TL paranın nakit olarak yatırılmış gibi gösterilerek dekont düzenlendiği, daha sonra belirtilen paranın 1982-90 nolu ... hesabından aynı ... 16:12 ile 16:18 arasında muhtelif tutarlara bölünerek ... - 116.25 TL, ... - 232.650 TL, İbrahim ... - 581.625 TL, ... ... - 581.625 TL, ... - 368.208 TL, ... - 77.981 TL, ... - 175.144 TL, ... - 209.350 TL, ... - 17.556 TL, ... ... - 29.003 TL, ... (başka bir hesaba) - 309.426 TL Hesaplarına havale işlemi ile gönderildiği, 11 adet ... ve ... imzalarını içerir dekont düzenlendiği, akabinde anılan şahıslar tarafından gelen tutarların 2.698.893 TL olarak şekilde hisse alım bedeli açıklaması ile 19543-... hesabına havale işlemi ile gönderildiğine dair muhasebe kayıtları yapılıp dekont düzenlendiği, son olarak da ... hesabına gönderilen 2.698.893 TL'nin tamamının 17:09'da nakit olarak çekildiğine dair muhasebe kaydı yapıldığı ve 1 adet ... ve ...'nun imzalarını içeren dekont düzenlendiği; aynı şekilde ...'ın imzasının bulunduğu 140.000 TL'lik miktarla ilgili olarak 140.000 TL tutarlı tediye işlemini gerçekleştiren ... ...'ın konuya ilişkin 11.07.2017 tarihli yazılı ifadesinde: "söz konusu işlem esnasında hesap sahibi ...'ın şubede olmadığını, hesaptan çıkan paranın benzer şekilde diğer hissedarların hesaplarından çıkan paralar ile birleştirilerek ... Holding hesabına büyük hissedarlar adına yatırıldığını, işlemlerde fiziki para hareketi olmadığını, dekont üzerinde bulunan imzaların huzurunda alınmadığını, dekontları imzalatılmak üzere ... Holding mutemedi ... veya ...'a teslim ettiğini, birkaç ... içinde adı geçenlerin dekontları imzalı şekilde teslim aldığını, yapılan işlemin hissedarlar arası kar payı veya hisse devri olduğunu düşündüğünü" belirttiği, genel olarak, işlemin yapıldığı dönemde Şube Müdürü olarak görev yapan ... ... ..., ilgili işlemde sistemsel onayı bulunan ... ve işlemi yapan ... ... ile yapılan görüşmelerde, ... ve diğer hissedarların hesaplarından gerçekleştirilen işlemler esnasında şube lokalinde bulunulmadığı, işlemlerin Holding finansmanı tarafından mutemetlere verilen işlem talimat listesi ile ... Grubu mutemetleri ... ve/veya ... tarafından yapıldığı, yapılan işlemlere ilişkin dekontların mutemetlere teslim edildiği ve mutemetlerin hesap sahiplerinden/yetkililerinden imzaları alıp dekontları imzalı bir şekilde Şubeye teslim ettiği bilgisi edinildiği, Banka Doküman Yönetim Sistemi üzerinde yapılan incelemede, ... hesabından kendisi dışında başka birinin işlem yapmasına imkan veren vekaletname ya da başkaca yazılı bir yetki belgesi bulunmadığının belirlendiği,
Hesaplarda yapılan incelemelerde; ... Koçabaş tarafından yapılan toplu havale işlemleri kapsamında ... hesabından ... hesabına 140.000 TL havale gönderildiğinin, bu havale işleminden sonra ... hesabında kalan 1.668.000 TL'nin saat 15.32'de nakit olarak çekildiğinin belirlendiği, böylece ...'ın hesabında para kalmadığı, ikinci olarak saat 15.02-18.19 arasında bir taraftan ... Holding A.Ş. hesabına ... ... tarafından 7 işlemde 6.827.300 TL para yatırıldığının tespit edildiği, diğer taraftan da adı geçen tarafından aralarında ... ve ... hesabı olmak üzere hissedarların hesaplarından 14 tediye işleminde 6.839.800 TL tutarda para çekildiğinin tespit edildiği, söz konusu tediye işlemlerinin mahiyetinin ... Holding A.Ş. hesabına 7 adet işlemde yatırılan 6.827.300 TL'lik tutar olduğu ve işlemlerin hesaben yapılması yerine şube kasasının kullanılması suretiyle yapıldığının tespit edildiği,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığındaki beyanında; "Ben ... Holding A.Ş.'nin %1.77 hissedarıyım. Biz yıllık olarak hissemiz oranında kar payı alırız. ... buna bir müdahalemiz olmaz. Yaklaşık 4 yıldır kar payımızdan ciddi oranda zekat adı altında bir para kesintisi yapılmaktadır. Daha doğrusu ... Bankasındaki hesaplarımıza kar payı olarak giren paranın büyük bir kısmı ... müdahalemiz olmadan yani bu konuda yazılı bir talimat vermeden zekat adı altında geri alınmaktadır. Bazen de şirkette sermaye arttırımı yoluna gidilerek tekrar kar payı bizden alınmaktadır. Tekrar çekilen paralara ilişkin olarak düzenlenen dokantlardaki imzalar bana ait değildir. Ayrıca ... hisse oranı olarak büyümemizin önüne geçilmek istenmektedir. Yıl sonu itibariyle bize kar payı olarak almamız gereken miktar üzerinden şu kadar lira zekat hesabınıza yazıldı şeklinde bilgisayar çıktısı gelmektedir. Ben bu durumu bir kaç defa ...'a söyledim. O da ... ile ...'la konuşmamızı söyledi. Zekat adı altında benim kar payımdan kesilen paranın nereye gittiği konusunda bilgim yoktur. Bu kesintilerin yapılması konusundaki talimatı ..., ... ya da ... vermiş olabilir. Bu konuya ilişkin ben ... ile hiç görüşmedim. ... üniversitesine de benim kar payım üzerinden para kesilmiştir. Fakat ne kadar kesildiğini bilmiyorum. Çünkü ... bir toplantı sırasından hissedarlardan ...'a 100'er bin TL para kesileceğini söylemişti. Bu toplantıda bütün ortaklar vardı. ... başta olmak üzere bütün ... vardı. 17-25 Aralıktan önce 2005 yıllarında bizide oturmalara katılmamız amacıyla çiğ köfte adı altında ... ile ...'ın evlerine ailece davet edildik. Bu davetlerde ... isimli bir şahısta vardı. Bu şahıs ...'ye yeni gelmişti. Hoca olarak tanıtıldı. Bu kişinin fakir çocuklara baktığı şeklinde anlatıldı. Bu kişinin ...'e bağlı olduğu söylendi. Katıldığımız davetlerde bu şahıs çiğ köfte yaptı. Biz ailecek kafamız sarmadığımız için bu davetlere katılmadık. ... ile ..., ... ve ...'ın arası iyiydi. Bu şahsın şirkete gelip gittiğini de duydum. Himmet, zekat ve kurban adı altında para toplanıyordu. Para toplama işini ..., ... yapıyordu. Fakat perde arkasında ...'da vardı. Ayrıca eşleride para topluyordu. ... toplanan bu paraları veya şirketten verilecek çekleri alıyor daha sonra bu çeklerle tekrar ... grubundan çekyat kanepe gibi eşyalar aldığını duydum. Yani ... kurban parası olarak verdiğimiz para ve çekle tekrar bizden malzeme aldığını biliyorum. Ayrıca şirketten de bağışlar yapılıyordu. Her bir şirket ayrı ayrı bağışlar yapıyor. Bunu yıl sonu itibariyle Holdinge devrediyordu. Holdingde yapılan bağışları ortaklara dağıtıyordu. Büyük bağışları ise ... tarafından yapıldığını biliyorum. Bu konuda ...'ın yetkili kılındığını özellikle ... ve ...'ın geri planda kaldıklarını biliyorum. Bu kesilen paraların yüzde 90'ı FETÖ örgütüne gittiğini düşünüyorum. ...'ın ayrıca fason iş yapan şirketlerden himmet adı altında para kesintisi yaptıklarını biliyorum. Mesela 300.000 TL alacağı olan bir şirkete ... tarafından 220.000 TL ödendiğini, 80.000 TL'nin himmet olarak kesildiğini duydum. ...^de böyle örnekler çoktur fakat şahıslar korktukları için hiç kimse ifade vermeye yanaşmıyorlar. Hatta 80.000 TL'si kesilen kişi bu payı ben zekat mı yazacağım yoksa kaybettim mi olarak değerlendireceğim tarzında cümleler sarfetmiş...Biz Holdingin işleri ile ilgili olarak bilgilendirilmediğimiz için para akışı ile ilgili olarakta herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Nereye ne kadar para veriliyor bilmiyoruz. Çoğunluk ... Grubunda olduğu için kendileri karar vermektedirler. ... Türkçe Olimpiyatlarında sponsor adı altında bağışlar yapmıştır. ... Dış Ticaret A.Ş'den ... sorumludur. Özellikle yurtdışına yapılan ihracatlarda gönderilen malın değerinden fazla elde edilen gelirim özellikle Amerika'daki şirket ve şirketler tarafınan cemaate aktarılmış olabileceğini düşünüyorum. Bizimde bu şirketlerde ortaklığımız söz konusuydu. Bunları yok edip ... Dış Ticaret adı altında topladılar. ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ve eşleri ... cemaatiyle çok sıkı ilişki içinde olduklarını, cemaat adına himmet, burs ve kurban adı altında para topladıklarını biliyorum" şeklinde anlatımda bulunduğu,
Tanık ... duruşmadaki beyanında "Ben ... Holding de hissedardım, yönetimlerde bizlere görev vermezlerdi, tamamen kendileri yaparlardı, bu nedenle detaylar konusunda bilgim yoktu, biz ... ailesi olarak yönetimde yoktuk, ...'ların bu yapı ile ilgili bizlerden bir talepleri olmadı, daha sonra aldığım ekstralarda zekat için hesabımızdan para almışlar, bunu da zekat olarak yazmışlar, bunu ...'a sordum, ... ve ...'a sor dedi, onlara sordum cevap vermediler, bu şekilde değişik değişik meblağlarda her yıl kesinti oluyordu, finansman ve yönetim ellerindeydi, bizler pek söz sahibi değildik, bu kesilen paraların nerelere gittiğini bilmiyorum, bu zekat kesintileri ortalama olarak 400-700 bin TL arasıydı, tamamen bütün ailemiz ortaktık, hepimizden kesinti oluyordu, ben sadece şahsi hesabımı biliyorum, onlarda da kesinti olmuş ancak ellerinde belge yokmuş, ben 2007 yılında şirketten ayrıldım, ancak ortaklığımız devam ediyordu, en son 2015 yılından sonra ekstraları alamadık, bu nedenle kesinti olup olmadığını göremedik, ... cari hesap ekstrelerimiz gelirdi, onları daha önce dosyaya sunmuştuk. 2000 yılı başlarında ... hoca efendi geliyor diye ... bizi evinde bir toplantıya çağırmıştı, sonra da ... ın şirkete gelip gittiğini gördüm, toplantıya 2000 li yıllarda çağırmışlardı, ... ... ye o zaman yeni gelmişti, böyle bir şey yaşadım, daha sonra 2012 yılı ... ve ... fabrikama gelerek kurban istediler, Kurban Bayramına yakındı, Fethullah Cemaati için kurban istediler. Bir toplantıda ... ... Üniversitesi için holdingdeki paramızdan oraya 100 bin TL kesileceğini genel kurul toplantısında söyledi, ancak kesilip kesilmediğini bilmiyorum, ben kabul etmedim, hesap ellerinde olduğu için ... hiç söz hakkımız yoktu, kesilip kesilmediğini fark etmedim, ...larla aramızda iş gereği zaman zaman gerginliğimiz oluyordu, uzun boylu tartışma ve kavgalarımız ortaklık sürecinde olmadı, benim başka şahit olduğum bir husus yoktur, dedi.
Önceki beyanı okundu, soruldu; Şirket tarafından organize sanayi bölgesindeki fason iş yapan esnaflardan himmet adı altında kesinti yapılın ödeme yapıldığını duydum, bir mecliste ortamda söylediler, ancak kimin söylediğini hatırlayamıyorum, bunu bir kez duymuştum, kastettiğim budur, bağışların nereye ne şekilde yapıldığını bilmiyorum, ben bağışların yüzde doksanının bu örgüte gittiğini düşündüğümü söyledim, ancak görgüye dayalı bilgim yoktur. Zaman zaman bizden Savcılık ifademde ismini saydığım ... ailesindeki şahıslar bizden ve eşlerimizden zekat, burs olarak yardım istiyorlardı, ben vermiyordum, dışarıdan da bu şekilde istediklerini duymuştum, ancak ben bunlara şahit olmadım, dedi.
Sanık ...'ın talebi üzerine tanıktan soruldu; 2007 yılının başına kadar fiilen mesai arkadaşlığı yaptık, ben 1980 yılından beri bu holding de çalışırım, çalıştığım süreçte makam mevki yönünde haksız yapıldığı düşüncem olmuştur, bu ifadeyi haksızlık yapıldığı düşüncesi ile vermedim, örneğin 2003 ün 4-5 ayı gibi ..., ... ve ... Beyin servis müdürlüğü görevimden alarak beni ... Kabloda makara üretim tesisine şef yardımcısı olarak atadılar ve benim makamımı düşürmüş olup rencide etmiş oldular, o tarihlerde ben üniversite de okuyordum, sonradan mezun oldum. ...'ın himmet, burs, kurban olarak benimle diaoğu olmamıştır, dialoğa girdiğim kişi ... dır, 2000 li yıllarda bizi oturmaya ... çağırmıştı, aile bireyleriyle bir araya gelmemizi istediler, ... da toplantıda oluyordu, iki sefer katıldım, daha sonra katılmadım, sohbet ediliyordu, çiğ köfte yeniyor muhabbet ediliyordu, daha sonra bizi yine davet ettiler, ancak ben katılmadım. Tüm yönetim ellerindeydi, ... de tüm bürokrasi ellerindeydi, bu nedenle rızam dışında kesinti olmasına rağmen hukuki yollara başvurmadım, 2007 yılında ... beni o zaman ki il emniyet müdürü ... beyin yanına götürdü, bana göz dağı verdiler, seni tutuklarız dediler, ben ...'lara ortaklığımız haricinde bir hakarette vs bulunmadım, biz hep hakir görüldük, çünkü biz küçük hissedardık, tamamen kendi isteklerini yaparlar, bizden kendilerine biat etmemizi isterlerdi. ... benim kayınbiraderim olur, ... o zamanlar finans koordinatörü ...'ın yardımcısıydı, hesabımdan para kesilmesini ...'a söylemedim, ... da bana böyle bir şey söylemedi, benim hesaplarımı o takip etmiyordu, ben ...'a bu şekilde kesintiyi de sormadım, her sene düzenlenen genel kurullara katıldım, bizlere sadece genel kurullarda el kaldırıp indirmemizi ne okunursa onaylamamızı söylerler en sonunda da söz hakkı verirlerdi, bizde teşekkür ederdik, genel kurullarda bu yapılan kesintileri gündeme getirmemizi istemezlerdi, bizi konuşturmazlardı, dedi.
Tanık söz aldı, darbenin olduğu ... ... bütün ... olarak ... ve ... ailelerini holdinge toplayarak ...'daki hisseler satılacak diye tehditvari ile bizden vekalet aldılar, ... aleyhimizde Emniyette ifade verilmiş diye ortama söyledi, orada ifadeyi veren tek ben olduğum için bana söylediğini biliyordum, bunları söyleyen ... dı, genel ortama söyledi, ... ve ... ailesi vardı, bu bahsettiğim ... darbenin olduğu ... olan Cuma gününün sabahıydı, henüz daha darbe teşebbüsü olmamıştı, darbe ile ilgili bir konuşma vs yoktu, sadece bu şekilde ifadeyi kim yaptıysa ifademizi geri almamızı istediler, hazırlanmış metinlere noter huzurunda imzalayıp vekalet aldılar, noteri Holding binasına getirdiler, biz o ... imzaladık, daha sonra da 15 ... sonra aynı noterden tekrar vekaleti iptal ettirdim, ... da ki satış işini şahsımın yapacağını söyleyerek ... ailesi olarak tamamen iptal ettirdik, dedi.
Sanık ...'ın talebi üzerine tanıktan soruldu; Banka satışı ile ilgili hisselerimizin satılacağı daha önce söylenti olarak vardı, şahsıma sadece o ... söylendi, daha önce 2008 de hisse satıldı, babam o zaman hissedardı, 2008 de hissedar olduğumu hatırlamıyorum, o ... toplantıda ben, ..., ..., ..., ... oğlu ... ... adına katıldı, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve şirketteki bazı yönetici arkadaşlar vardı, isimlerini tam hatırlamıyorum, vekaleti ... ... ve ... adına verdik. Detayını göremediğim için şirketlerin kar dağıtımdan herhangi bir kesinti yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, herhangi bir kesinti yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi verilmedi, bende herhangi bir araştırma yapmadım. 2012 yılından sonra temeddüğü dağılımlarından sonra bankadan adıma olan hesabımdan yatırılan temeddüğü paralarının sahte imza ile para çekilmiş, imzalar bana ait değildi, bu yönde raporda alındı, tespit edildi, kimin yaptığı da belli değil, soruşturma devam ediyor, ancak kriminal raporları emniyette vardır, 2 milyon 698 bin TL civarında benim bilgim dışında imzam taklit edilmek suretiyle çekilmiş, nereye kullanıldığını ve kimin yaptığını da bilmiyorum. Zaman zaman havaleler yapılırdı, zekat dağıtmamız için para gönderilirdi, bunu dağıtmanız gerekir, bunu yemeyin bu zekat diye söylerlerdi, küçük meblağlardı, büyük meblağlar değildi, bu şekilde para gönderildiği oluyordu. Holding de ortağımız olduğu için kardeşim ile aramızda ki sorunu çözmek için ... Bey, ... Bey ... beyle zaman zaman görüşmeler yaptık, arabuluculuğu onlar yaptılar, o konuda yardımcı oldukları için teşekkür ediyorum, benim holding de ne kadar param olduğunu bilmediğim için bu işlemleri ben yürütürüm ağbi sen merak etme diye ... bana söylemişti, benim şirket içinde halledileceği söylenince itiraz etmedim, kabul ettim. Hesabıma para yatırılıp tekrar zekat diye alınması söz konusu değildir, böyle bir şey olmamıştır, ... Kabloya gönderilmem olayı ile ilgili yeri geldi ... sahip çıktı, yeri geldi aşağıladı, dedi. " şeklinde beyanda bulunduğu,
İkili kayıt sisteminden yurt dışında bulunan örgütle iltisaklı yapılara 1.351.958,92 USD, 590.248,16 Euro, 1.036.615,44 TL finansman sağlandığı, işlemlerin ... Katılım Bankası ... ... ve ... Şubeleri nezdindeki ... soyadlı ana ortaklara ait kasa veya şahsi hesaplardan döviz veya döviz yoksa TL karşılığı satış yaparak döviz almak suretiyle yurt dışı yapılara verilecek paraların ... Grubu firmaları üzerinden ürün veya nakit yoluyla aktarılması şeklinde gerçekleştirildiği, "Örneğin, Almanya'da bulunan ... grubu firması ... Model, Almanya'da bulunan FETÖ iltisaklı yapı veya şahıslara (FETÖ yöneticisi ... gibi) nakit veya ürün olarak aktarımı yapar. Bu şekilde ... Dış Ticaret AŞ hesaplarında yapılan terör finasmanı kadar bir açık oluşur. Bu açık, yasa dışı ikili kayıttan karşılanır. Bu işlem banka kanalıyla yapılır. Ana ortağın bankadaki hesabından döviz veya döviz yoksa TL karşılığı döviz alınarak ... Dış Ticaret Firmasının, ... Katılım bankası AŞ ... Şubeleri nezdindeki hesabına ... Model teslimatı olarak yatırılır. Bu işlem ikili kayıt sistemine de muhasebe kaydı olarak işlenir. Sonuçta ikili kayıttan nakit veya ürün olarak yurt dışı FETÖ kuruluşuna terör finansmanı yapılmış olur."
¦... Holding A.Ş.'nin resmi kayıtları üzerinde yapılan incelemede, Holding ve iştirak ettiği şirketlerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olması nedeniyle Ohal KHK'ları ile kapatılan vakıf, dernek, şirket v.b. 63 farklı kuruluşa 2008 - 2016 yılları arasında 48.637.242,25 TL bağış ve yardım yapıldığı, grup şirketlerinden 17'sinden bağış ve yardım yapıldığı, bu şirketlerin ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama Anonim Şirketi,... Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dış Ticaret Anonim Şirketi, ... Holding Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, ... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Pazarlama Anonim Şirketi isimli şirketler olduğu, en fazla bağış ve yardımın ... ..., ... Mobilya ve ... Mobilya isimli şirketlerden yapıldığı, en fazla bağışın 2013 yılında yapıldığı, en fazla bağış yapılan iltisaklı kurumların ise ... Üniversitesi, ... Eğitim ve Kültür Vakfı, ... Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, ... Öğrenim ve İhtisas Vakfı, ... Kültür, Yardım ve Dayanışma Vakfı, Antalya Resanet Gençlik Vakfı isimli kurumlar olduğu, bu kurumlardan en fazla bağışı 19.473.730,49 TL ile ... Üniversitesinin aldığı, örgüt için önemli olan ..., Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı gibi kuruluşlara, ... ilinde örgütün talimatı ile kurulan Zirve Üniversitesine bağış ve yardımda bulunulduğu, holding bünyesindeki şirketlerin hesabından yapılan bağışın ödeme ve muhasebe işlemlerinin tüm aşamalarının merkezden yürütülüp koordine edildiği, bağış ve yardımlara ilişkin genel politikayı gösteren yönetim kurulu kararının bulunmadığı, yalnızca bazı bağış kalemlerine ilişkin her bir şirketin aldığı yönetim kurulu kararlarının bulunduğu,
¦Elektronik Posta Sisteminde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre silahlı terör örgütü yöneticisi ...'in Amerika Birleşik Devletleri ... Eyaletinde konakladığı yerin misafir odalarının tefrişatının ... Holding tarafından gönderildiği, bu tefrişat ürünlerinin holdingin sosyal yardım hesabından karşılanacağına ilişkin içeriğin tespit edildiği, Kimse Yok mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğine 1.700 m3 beton yardımı yapılması ve ... Öğrenim ve İhtisas Vakfına 1 milyon TL bağış yapılması yönünde ...'ın talimatını içeren elektronik postanın tespit edildiği, örgüt tabiriyle "hizmet" hakkında bir belgesel çalışmasına destek istenen elektronik postanın, ... Okullarının ... isimli şirkete olan borçlarının ... ve ...'ın şahsi hesaplarından karşılanacağının bildirildiği elektronik postanın, ABD New York/Amity ihtiyaçları için sosyal yardım hesabından para gönderilmesine ilişkin elektronik postanın, ... Üniversitesine yapılacak bağış ile ilgili elektronik postanın tespit edildiği,
¦Gizli Tanık ...'nin duruşmadaki beyanında; "Ben bu örgüte ait bir çok yurtta çalıştım, yurdun eksikleri ile uğraşıyordum, yurdun pazar işleri, alış veriş işleriyle uğraşıyordum, 1990 lı yıllarda söz konusu yurtlarda çalışmaya başladım. ... isimli şahıs esnaftan tahsilat yapardı, bende kendisini gezdirirdim, bu kişi cemaat adına himmet toplardı, bunlar alt muhasebeci, üst muhasebeci ve en üst muhasebeci şeklindeydi, ... en üstteki il muhasebecisi olarak geçerdi, bütün paralar onda toplanırdı, ... 3 bölgeye bölünmüştü, ..., ... ve ... olarak bölünmüştü, üç eyaletin üç muhasebecisi vardı, bu muhasebeciler sürekli değişirdi, hatırladığım kadarıyla ... vardı, ... diye birisi daha vardı, muhasebeciler genelde bir yıl görev yapıp değişirlerdi, ... yanlış hatırlamıyorsam 2005 veya 2007 yıllarında ...'ye gelmişti, önce bölge muhasebecisi oldu, sonra ... eyalet sorumlusu oldu, 2013 yılında ise il muhasebecisi oldu, yakalandığı tarihe kadar sürdürdü, ... alt birimlerden topladığı himmet, burs ve benzeri örgüt için toplanan paraları ismini hatırlamadığım bir şirketin kasasında muhafaza ederdi, kendi adına şirket vardı ancak kendi şirketinin kasasında muhafaza etmezdi, paralar uzun süre muhafaza edilmezdi, ödemeler olduğundan dolayı ... yada yurt dışına gönderirdi, bir keresinde ...da ... bir şahsa elden nakit olarak vermişti, yaklaşık 1 milyon TL nakit parayı vermişti, ben buna şahit olmuştum, kendisini ...'ya araçla ben götürmüştüm, ...'ya bu şekilde bir çok kez gitmiştik, bana çok güvendiklerinden dolayı başka bir şahısla bu işi yapmazlardı, en son ...'ın ... ile birlikte ...'a kaçtığını biliyorum, ..., ..., ..., ... ve ...'den ... sorumluydu, bu iller ...'ye bağlıydı. ...'dan nakit para istendiği olurdu, Dolar veya Euro da olabiliyordu, nakit paranın bulunabileceği kişi ... idi, bu şahıs ... de cemaatin kasasıydı, acil paraya ihtiyaç olunca bu şahıstan alınır, sonradan bu para kendisine iade edilirdi, ...'ın Bank ... da ki para hareketleri hususunda benim bilgim yoktur. ...'ı ben cemaatin mütevellisi olarak bilirim, ...'ı kurban bayramından kurban bayramına görürdüm, deri organizesini ben yaptığım için bu şekilde görürdüm, oda gelir çalışırdı, ...'ın şirketlerin defterlerini tuttuğunu biliyorum, ... ile ... sık sık görüşürdü, ben daha çok ... ile birlikte olduğum için onun yaptıklarını görüyordum, ancak ...'ı ...'ın yanına geldiğinde görürdüm, onun dışında kurban bayramından kurban bayramına görürdüm. ...'ı ben çok iyi tanırım. ... ...'de cemaatin valisi gibi bir şeydi, 2-3 yılda bir ...'nin imamı değişir, en son ... il imamıydı, 8 yıl gibi en uzun süre o yaptı, darbe girişiminde de il imamı oydu, ... ile çok samimiydi, ... de ... ne derse o olurdu, şu kadar para bulunacak dendi mi bulunurdu, iş adamları ona çok saygı gösterirdi, ... Ankara da üniversite okumuş, branşını bilmiyorum. ... toplantısına bir kaç kez ...'ı götürdüm, ... toplantısında ... gelirdi, ... ... gelirdi, ...'lardan ... katılırdı, ... da bulunurdu, ... da vardı. ... cemaatin içine çok girmezdi, aktif olarak ... olurdu, ... bir adım daha geride dururdu, ... fabrikadaydı, konumunu bilmiyorum. ...'da konuşulan konularla ilgili olarak alınacak arsalar, yapılacak binalar vs gibi şeyler konuşurlardı, toplantılara mütevelli olarak ..., ..., ..., ..., ... ve hocalar katılıyordu. Bu toplantılara üst düzey iş adamları katılırdı. 01 Kasım 2015 tarihinde benim çalıştığım ... Öğrenci yurdunda bir toplantı olmuştu, bu tarihi 03 Kasım seçimleri dolayısıyla hatırlıyorum. Toplantıya kimlerin katıldığı bize söylenmedi, ancak bindiğim asansörde ...'ı bizzat gördüm, diğer gelen kişileri görmedim, onlar daha önceden gelmişler, ben sonradan geldiğim için görmedim, toplantının içeriğini bilmiyorum. ... Nüans Şirketinin sahibiydi, kendisi o şirketi işletmekle birlikte hep ...'ın yanında gezerdi, ben ...'ı ... dan dolayı sık sık görürdüm, ...'ı da onların yanında görürdüm, ben tarihi tam olarak hatırlamamakla birlikte 2015 yılının sonları gibi bu yapıdan ayrıldım. Çünkü benim yapabileceğim hiçbir iş kalmamıştı, grubumuz ayrılınca en son ... ile Yozgat iline gitmiştik, ...'i 3-5 kere Samsun, ... ve ...'ya götürdüm, buralarda sohbet veriyordu, ...'nda iki yurt vardı, kız ve erkek yurdu vardı, biz Esnafların bir bağında ziyafet vardı, esnafı hatırlamıyorum oraya gitmiştik. Yukarıda ismini saydığım üst düzey iş adamları ben bu yapıdan ayrılıncaya kadar mütevelli heyet toplantılarına katılıyorlardı, üst düzey iş adamlarından toptan boyacılık yapan ve Asri Mezarlığın orada iş yeri bulunan ... olarak bildiğim şahıs 17-25 Aralık süreçlerinden önce bu yapıdan ayrıldı, yine kuruyemişçilik yapan ... isimli şahıs da 17-25 Aralık sürecinden önce bu yapıdan ayrılmıştı." şeklinde beyanda bulunmuş, ... soy isimli sanıklar müdafi Av....'ın gizli tanık ...'ye sormasını istediği mahkememizce uygun görülen sorular gizli tanığa okunmak suretiyle sorulduğunda; "Ben ...'ı bahsettiğim 01 Kasım 2015 tarihinde ... öğrenci yurdunda asansöre bindiğimde gördüm, oda asansördeydi, kendisini daha önceden tanıyordum, kendisini gördüğümden eminim. Ayrıca bu toplantının yapıldığına ve kimlerin katıldığına ilişkin en iyi bilgiyi yurdun danışmasında bulunan ... ... bilir. Bu toplantının görüşme içeriğini ben bilmiyorum. Benim Savcılıkta ifademi almadan önce herhangi bir ön görüşme yapmadılar." şeklinde anlatımda bulunduğu,
¦Gizli Tanık ...'ın duruşmadaki beyanında " derilerin alınması, himmetlerin toplanması, paraların akışı şekli vs herşeye ben şahit oldum, ben ...'ın yanında çalışırken resmi kurumlardaki vekaleti bendeydi, örgütle alakalı bütün resmi işlerle ilgili vekaleti sigortacı ... da idi, ... bizzat büromuza para getirilmedi, ancak dışarıdaki konumu itibariyle şakayı kaldırmayan ancak şakayı yapan il sorumlularının bizzat gelip odada özel kapılar kitlenerek toplantılar yapıldığı günler oldu, o dönem il sorumlusu daha önceki ifademde ismini söylediğim ancak şuanda hatırlayamadım kişi, ..., ..., ... ve hatırlayamadım toplam 5-6 kişi bu büroya sürekli gelip geliyordu, bu toplantılarda il içinde toplanacak paralar, yapılacak olan ödemeler, ilgili yerlere atanacak personeller, alınacak malzemelerin kimlerden hangi şartlarda alınacağı vs hususlar konuşuluyordu......ben 1990 yılında başladığım için belli bir süreyi aştığı için bana güveniyorlardı, bu nedenle hatta bir keresinde ...'a bir miktar parayı götürüp teslim etmem istendi, bende parayı götürüp ona teslim etmiştim, paralar ... da toplanırdı, hatta bir defasında ben ...'a Garanti Bankasının şu şubesindeki mevduatı söylediğimde onun üç katı ... ağbide var demişti, bütün esnafların toplanan himmet burs paralarından hariç emaneten gönderilen paralarda vardı, mesela Organizedeki esnaf bankaya güvenmeyip bunlara da emanet ediyordu, bu yapıya ait tüm şirket, vakıf yada derneklerin tüm para ihtiyaçlarında ...'a başvurur, ihtiyaç giderilince tekrar ona teslim edildiği olurdu, örgütün mali anlamda ve yönetim anlamında ... üstü Türkiye de ... dir, yurt dışındaki okullara paralardan ... den gönderilirdi, bu paralar bu yapıya mensup kişiler üzerinden gönderiliyordu, bu farklı kişiler oluyordu, ancak il imamı ve ildeki 2-3-4-5.sıradaki imamlar üzerinden bu para gönderme işlemi yapılmıyordu, bunların isimleri burada geçmiyordu, ... Maliye'de de etkiliydi, cemaate bağlı müfettişler gelince önce üçü dördü ... büroya gelir tanışırlardı, teftişe geldiklerinde önce ... büroya uğrarlardı, ... bir ... büroya geldi, elinde dosyası da vardı, ... Maliye'yi aradı, maliyeden iki kişi dosyayı getirdi, birisinin ismi ... diye biriydi, diğerinin ismini hatırlamıyorum, orada görüşme yapıldı, görüşme sırasında ben bir iki kez ...'ın odasına girdim, maliye görevlileri ...'ın yanında ayakta bekliyorlardı, çıkışta ...'ın bir trilyonluk cezasının silindiğini söyledi, hatta ben de kendisine bu kadar cezayı sildiriyorsun bunun karşılığında insan bir Q7 istemez mi diye espiri yaptım, oda cemaate 350-400 bin TL kazandırdık, dedi. Maliye den bu şekilde bir çok kişi ...'ın talimatlarını yerine getiriyordu. Oturmalarda toplanan paralar oturma hocaları tarafından ...'a getirilir, ... da ...'a götürürdü, bu sadece kendi oturduğu bölge ile ilgiliydi, tüm ... için geçerli değildir, ancak tüm ... den ... da paralar toplanırdı. 1993 yılında yapılan polislik sınavlarına ilişkin biz polislik sınavlarına hazırlanıyorduk, Ankara ya gitsen orada ... diye bir hocam sana bir zarf verecek, içinde polislik soruları var dedi, sabah 7 de gittim, orada ... Kolejinde bana sorular teslim edildi, aynı ... geri döndüm, ... zarfın içinden bir kısım soruları aldı, ... Öğrenci yurduna gönderdi, bir kısmı bizde kaldı, biz 4-5 arkadaş çalıştık, 7 sınavın 6.sını verdim, ancak yazılı sınavı bir soru ile kaçırım, sınavda çıkan soruların hepsini bana vermedi, soruların bir kısmı çıktı, cemaate bağlı polislere cevap şıklarını verdiler, onlar da cevapları işaretleyip çıktılar ve hepsi kazandılar. Ben yanında çalıştığım dönemde ...'ın 5-6 kez Amerika'ya gittiğini biliyorum, ...'ın Amerika ya gittiği dönemde ..., ..., ..., ..., ... olduğunu hatırlıyorum, Amerika ya ancak bir ve iki nolu mütevelli heyetinde yer alanlar gidebilirdi, bu şahıslar ... ile görüştürülür ve daha çok para alınırdı, ...'ın yanında çalıştığım ve uçak biletini de aldığım için ve bana da söylediğinden dolayı yanında kimlerle gittiğini biliyordum, Amerika dan geldiklerinde aldıkları talimatları piramit şeklinde alta doğru aktarırlardı. Ben en son ki pozisyona göre il imamı olarak ...'ı biliyorum, bir nolu mütevelli heyetinde yani çatı kısmında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vardı. ... bana Amerika'ya gittiğinde yanında ... olduğunu söylemişti, ben Amerika'ya gidiş gelişleri ... dan dolayı biliyordum, orada ... ile konuşmalarını da ... söylüyordu, aldıkları talimatların içeriklerini bana söylemezlerdi, ben ifademi vermeden önce kimseyle ön görüşme yapmadım, kimse de yönlendirmedi. Ayrıca ... ile ilgili hatırladığım bir husus var, eşi ... Amerika ya gidip geldiğinde "hanım hanım beni öyle küçük biri olarak görme, beni öyle bir konuma getirdiler ki, ... de ben ne dersem o " diye bizzat eşinin ağzından duymuştum." şeklinde anlatımda bulunduğu,
Örgütün büyük bölge imamı olarak görev yapmış ...'in etkin pişmanlık ifadesinde; "İl yapısında İl İstişare Kurulu (İl Mütevelli heyeti) bulunmakta idi. Bu kurul, ilin yıllık bilanço, yapılacak yatırım, örgütün mali konuları, ildeki örgütün yapısının problemleri, yıl içerisinde ... ve yurt dışına gönderilecek paraların tespiti bu kurulda görüşülürdü. Bu kurul il imamı ...'ın imamlığında toplanır ve kurulda: ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli şahıslar bulunmakta idi. Ayrıca ilde (..., ... gibi) çok büyük iş adamları ile il imamı ... birebir görüşerek İstişare Kurulunun kararlarını paylaşarak, kendilerinden maddi destek talep edilirdi." şeklinde anlatımlarının olduğu,
¦Temyiz aşamasında dosyaya gelen Kıdemli Bankalar Yeminli Başmurakıbı Dr. ... tarafından düzenlenen ve yukarıdaki bilgileri tamamlayıcı nitelikte bulunan 26.03.2021 tarihli rapora göre; yapılan incelemelerde ... Grubu firmalarda yasal olarak bildirilen defter ve kayıtların haricinde, gizli kayıtların yer aldığı, yasadışı olarak tutulan ikili kayıt sisteminin tespit edildiği, ... A.Ş, ... A.Ş, ... ... A.Ş, ... A.Ş isimli şirketler ile pazarlama bayiileri arasında para hareketleri, borç-alacak kayıtlarının tespit edildiği, ... Grubuna ait bazı şirketlerin faturasız satış işlemlerine ilişkin paraların yasadışı ikili kayıt sistemine kaydedilerek, fatura ve irsaliye gibi belgeler düzenlenmeden ... Grubu Ana Ortakları adına ... Katılım Bankası A.Ş. ... Şubeleri nezdindeki ticari hesaplara yatırıldıkları ve elden fiziken şirkete getirildiği, para aktarımının çek, fiziki hareket ve havale sistemi yoluyla yapıldığı, holding bünyesinde ikili kaydı tutmaktan sorumlu mutemetlerin beyanlarına göre nakit paraların kamyon, otomobil gibi araçlarla Holdinge veya şirketlere getirildiği, bunların mutemetlerce karşılandığı, ikili kayıt sistemine kaydı yapılarak banka sistemine aktarıldığı, bu amaçla oluşturlan yasadışı organizasyonun 1997 yılından bu yana devam ettiği, ... Holding'in faturasız satışlar karşılığı elde ettiği paraların ... Katılım Bankası A.Ş üzerinden gerçekleştirilen çeşitli bankacılık işlemleri ve muvazaalı/fiktif işlemler aracılığıyla yasal görünüme kavuşturulduğu, dış ana bayiler tarafından gruba aktarılan paraların kaynağının sadece faturasız satışlar olup olmadığının bilinmediği, örneğin Holding bünyesinde tutulan ikili kayıtlara göre 2008 yılı için bu tür ikili kayıtlar toplamının 13.656.990,00 TL olduğu, öte yandan Bellona A.Ş firmasının ticari finansman departmanının sistemden ürettikleri faturasız satış tutarının 17.846.817,00 TL olduğu, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarının toplamına bakıldığında 43.427.304,00 TL faturasız satış olduğu, paranın zaman değeri dikkate alındığında söz konusu miktarın çok büyük olduğu dolar karşılığının yaklaşık 33.299.976 USD olduğu, aklama operasyonu kurgulanmış bir sistem olduğunun değerlendirildiği,
?Terör örgütü elebaşısı ...’in örgüte ait herkul.org. isimli siteden 08.03.2016 tarihinde yayınlanan ve açık kaynaklardan temin edilen sesli ve görüntülü videoda; “Siz hepiniz kiminiz ayrılıp hicret ederken kiminiz arkadan destek olurken burs verirken kimisi okul yaptı yurtlar yaptı kimisi oraya giden öğretmenler devletin imkânları ile gitmediler aidatın ve messureyin tikalarla gitmediler geniş imkânlarla gitmediler çoğunu ben biliyorum gittikleri zaman belki bir ay iki ay maaşları geriden gitti işçilik yaptılar amelelik yaptılar kurmak istedikleri müesselerde çıraklar ırgatlar gibi çalıştılar sıvasını yaptılar sıralarını yaptılar okulları kendileri inşaa ettiler dünyada eşini emsalini göstermek mümkün değildir misyoner cemiyetler bu işi yaptılarsa arkalarındaki süper güçler yaptı onu ama ... insanı fedakâr evladı yapılacak şeyi bir şey yapılacaksa allahın izniyle onu ben yaparım dedi bu allahın izni inayetiyle tekrara lüzum yok dünya çapında çok olumlu çok pozitif meleği alanın sakinleri tarafından alkışlanabilecek bir şeye muavfak oldular allahın izni inayetiyle şimdi varsın birileri onların verdikleri o burslara terör örgütüne yardım falan desinler terör örgütüne efendim okul filan desinler dini diyaneti milli mefkuresi atalarından tevarus ettiği o yüksek gayeyi hayali reazi etmeye çalışan insanlar onlar biliyorlardı ki bencillikten sıyrılmanın yolu kendini başka hizmetlere adamadan geçer kendimizi böyle ulvi yüksek gayelere adamazsak bi yönüyle kendi benliğimize tapmaya başlarız hafizan allah frenk ifadesiyle böyle kaskatı egoist oluruz egosatrist oluruz marsist oluruz gayeyi hayalleri oldu bu hayali takip ettiler atalarının bıraktığı bir iz vardı kahraman ... insanının bıraktığı bir iz vardı kürdüyle türküyle değişik ırktan olan insanlarıyla değişik anlayışlı olan insanlarıyla madem bu iş bize emanet edildi onların bıraktığı yerden işi alıp daha ileriye götürmek bize düşüyor dediler ... bunu yaptı ... bunu yaptılar ve öyle şeyler yaptılarki allahın izni inayeti ile efendimiz sallahı selem müşlimi şerifte maizde ve gamıdiyeli kadınla alakalı bir şeyi anlatmış öyle bir tövbe etti öyle bir sevap kazandıki yani medinenin bir tarafındaki tepe öbür tarafındaki tepe bu iki mübarek tepe arasında bulunan insanlara dağıtılsaydı o teveccühün o tevbenin o evbenin o inabenin sevabı hepsini kurtarırdı ... öyle bir hayır yaptı öyle bir sevap yaptıki zannediyorum imanları varsa kendilerine zulmeden insanlara bile tevzi edilse onların bile kurtulmasına vesile olur ... öyle sevaplar yaptılarki kimse görmeden bilmeden hadisi şerifte ifade edildiği gibi bir ellerinin verdiğini diğer ellerinden sakladılar biliyorum bunları ve bunlara kalkıp siz terör örgütüne yardım ediyorsunuz diyorlar devletin yaptığı kadar tek başlarına hayır yaptılar onca insana burs verdiler onca açı doyurdular onca insanı binlerce insanı maiş vererek çalıştırdılar onların yaptıkları sevap elde ettikleri sevap kendilerine zulmeden insanlar şayet imanları onlara tevzi edilse ihtimalki onlarda o sevapla kurtulurlar bir tarafta onlar var bir onlar var allah bizi sevabı tevzi edildiğinde başkalarını da kurtulabileceği o zümreye ilhak buyursun diğer zeleme fecere fesaka gaddar kaddar insanların durumuna düşmekten bizleri muhafaza buyursun” şeklinde olduğunun görüldüğü,
... ailesinin hakim ortağı ve yöneticisi olduğu ... Holding Anonim şirketi ve hakim ortak olarak iştirak ettiği şirketlerin tek bir elden yönetildiği, ... Holding Anonim şirketinin yönetiminin ... Ailesi'nin elinde olduğu gibi iştirak edilen şirketlerin yöneticilerinin de ... Ailesi mensupları olduğu, keza ... Holding'in iştirak etmediği şirketlerde de ... Ailesi fertlerinin söz sahibi olduğu ve doğal olarak nüfuzlarını kullandıkları, Holding bünyesinde şirketin yasal kayıtları dışında yasa dışı ikinci bir kayıt tutulduğu, ayrıca ... Katılım Bankası A.Ş.'de bulunan şirket hisselerinin satışından elde edilen 582 milyon doların Varlık Hesabı adı altında yönetildiği, bu Varlık Hesabının ikili kayıt sistemiyle birlikte işletildiği, bu hesaptan şirket ortakları adına örgüte ve örgütle iltisaklı yapılara para aktarıldığı, şirketin hissesi bulunan ... Katılım Bankası A.Ş.'nin ... ilinde bulunan şubelerinin bir takım hesaplarının olağan dışı kullanılması suretiyle örtülü işlemlerin yapıldığı, örgütün ... ilinde görevlendirdiği imamlarla birlikte hareket edilerek gerek şirket bünyesinden gerekse şirketin ekonomik gücü ve ... Ailesi'nin nüfuzu kullanılarak başka iş insanlarından örgüte bağış, yardım, burs adı altında finansal kaynak sağlandığı, şirketin yasal hesaplarından örgütle iltisaklı olan vakıf, dernek v.b. kuruluşlara bağış yapıldığı gibi ayrıca yasa dışı ikili kayıt sistemi kullanılarak örtülü şekilde örgüte finansal destek sağlandığı, şirkete sahte kimliklerle giriş yapan örgüt imamlarına elden nakit para verildiğine dair tespitlerin yapıldığı, her ne kadar Vakıf Üniversitesi olarak kurulmuş olsa da ... Ailesi ve FETÖ/PDY ile anılan ... Üniversitesi'nin kurulması ve finansal olarak desteklenmesi konusunda ... Ailesi'nin yoğun çabalarının ve faaliyetlerinin olduğu, örgütün ... il imamının da ... ile birlikte üniversite üzerinde söz sahibi olan kişi olduğunun ve söz konusu üniversitenin örgüt yapılanmasının içerisindeki kurumlardan olduğunun anlaşıldığı,
Ekonomik bir değeri olan, edinmeye elverişli her şey eşya olarak kabul edildiğinden, şirket hukuken kişi olmasına rağmen aynı zamanda bir eşya statüsündedir.
Bir eşya statüsünde olan bir şirketin suçun işlenmesine tahsis edilmesi ile kast edilen, şirketin tümüyle suç olarak tanımlanan hareketin gerçekleştirilmesine, katkı sağlanmasına, kolaylaştırılmasına, kullanılmasına, işletilmesine, yönetilmesine ayrılması, özgülenmesidir. Şirketin tehlikeliliği, şirketin yönetiminin/kontrolünün failde bulunmasının failde yaratabileceği subjektif tehlikeliliktir. Suçun işlenmesinde ve suçun finansmanın bir vasıtası olarak kullanılan şirkete el konulmadan ve müsadere edilmeden etkin mücadelenin sağlanması mümkün değildir.
Şirketin; terör örgütü ile irtibatlı şirket olması, para transferinde bulunması, örgütün amacına özgülendiğinin örgütün yurt dışı yapılanmalarına para gönderdiğinin, örgütün amacına hizmet eder nitelikte sistematik şekilde para havaleleri gerçekleştirdiğinin, silahlı terör örgütünün Türkiye içerisinde ve yurt dışında en önemli finans kaynaklarından biri haline geldiğinin, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda hareket ettiğinin, bu yönde odak haline geldiğinin, terör örgütlerinin devamlılığını sağlamaya yönelik finansal destek çabalarının bulunduğunun ve örgütün kontrolüne girdiğinin anlaşılması halinde bütün olarak müsaderesi yasal olarak mümkün ve gereklidir.
FETÖ/PDY’nin gelir kaynakları somut dosya ve örgütle irtibat ve iltisakı tespit edilen sanıklar bakımından birlikte bir değerlendirme yapıldığında sanıkların sahip olduğu ekonomik değerleri örgüt faaliyetine özgüledikleri ve suç işlenmesine tahsis ettikleri, örgütün finansmanında ODAK konumuna geldiklerini söylemek isabetsiz olmayacaktır.
Yukarıda yapılan hukuki açıklamalar ve tespitler ışığında; FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün finansman kaynakları da nazara alındığında somut dosyada suça tahsis edilen eşya hükümleri ile kazanç müsaderesi hükümleri iç içe girmiş durumdadır. Şirketlerin suça tahsis edildikleri nazara alınarak şirketlerin suça tahsis edilen eşya hükümlerine göre müsaderesine karar verilmesi gerekecektir.
Sonuç olarak hakim ortağı ... Holding Anonim Şirketi olan ve sanıkların aile şirketi konumunda bulunduğu anlaşılan ... Holding Anonim Şirketi, ... ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dış Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Mobilya ve Mağazacılık Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, ... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama Anonim Şirketi, ... Pazarlama Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret Anonim Şirketi, ... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Yay Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Havacılık Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Menkul Değerler Anonim Şirketi, ... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Portföy Yönetimi Anonim Şirketi, ... Enerji Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... İnşaat Yatırımları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, ... ... Halat Tel Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Telekominikasyon İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin; FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü finanse ettiği, örgütün amaç ve faaliyetlerine özgülenip örgüte tahsis edildiği, böylece müsaderesine karar verilmesi gerekeceği;
Ancak, müsadere kararı verilebilmesi için şirketin tamamına el koyma işleminin gerçekleştirilmiş olması gerektiğinden; sanıkların ... ... Halat Tel. San.ve Tic. Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri San.ve Tic. Anonim Şirketi, ... Telek.İnş.Taah.San.ve Tic. Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri San. ve Tic. Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri San.ve Tic.Anonim Şirketi ve ... İnş.Yatırımları Tic.ve San. Anonim Şirketindeki şirket payları yönünden sadece temsil kayyımı atanmış olması, şirketlerin tamamına el koyma tedbiri uygulanmamış olması ve sadece sanıkların şirket paylarına el konulması sebebiyle sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın bu şirketler yönünden yalnızca hisseleri oranında müsadere kararı verilmesinde, bir isabetsizlik bulunduğundan bahsedilemeyeceği cihetle;
Aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
V-HUKUKİ AÇIKLAMALAR VE SOMUT OLAY MUVACEHESİNDE ULAŞILAN SONUÇ VE KARAR
A-SANIKLAR YÖNÜNDEN
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B-MÜSADERE YÖNÜNDEN;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gerekçe ve mahkemenin takdirine göre aşağıda belirtilen sebepler dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1-Yönetim kayyımı atanan; ... Holding Anonim Şirketi, ... ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dış Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Mobilya ve Mağazacılık Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, ... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama Anonim Şirketi, ... Pazarlama Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret Anonim Şirketi, ... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Yay Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Havacılık Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Menkul Değerler Anonim Şirketi, ... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Portföy Yönetimi Anonim Şirketi, ... Enerji Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi, ... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi isimli şirketlerin;
a-İyi niyetli üçüncü kişilerin haklarının saklı tutulması kaydıyla, müsaderelerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde yalnızca sanıkların şirketlerdeki paylarının müsaderesine karar verilmesi,
b-Uygulama maddesi olarak TCK’nın 54/1. maddesinin karar yerinde gösterilmesi ve ilgili şirketlerin hüküm fıkrasında belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Temsil kayyımı atanan; ... ... Halat Tel. San.ve Tic. Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri San.ve Tic. Anonim Şirketi, ... Telek.İnş.Taah.San.ve Tic. Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri San. ve Tic. Anonim Şirketi, ... Kablolama Sistemleri San.ve Tic.Anonim Şirketi ve ... İnş.Yatırımları Tic.ve San. Anonim Şirketi isimli şirketlerin sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın hisselerinin müsaderesine karar verilirken uygulama maddesi olarak TCK'nın 54/6. yerine TCK'nın 54. maddesinin gösterilmesi ve anılan şirketlerde sanık ...'ın hissesinin bulunmadığının düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün müsadereye ilişkin K bendinde yer alan "Kayyım atanan ve kayyımlık görevi ... (TMSF)'na devredilen tüm şirketlerde sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın hisselerinin TCK'nın 54.maddesi gereğince MÜSADERESİNE," ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine K-1 bendi olarak “İyi niyetli üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1-... Holding A.Ş.2-... ... Sanayi ve Ticaret A.Ş.3-... Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.4-... Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.5-... Dış Ticaret A.Ş.6-... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama A.Ş.7-... Mobilya ve Mağazacılık Ticaret ve Sanayi A.Ş.8-... Sünger ve Yatak Sanayi Ticaret A.Ş.9-... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.10-... Lojistik Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.11-... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama A.Ş.12-... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama A.Ş.13-... Pazarlama A.Ş.14-... Dayanıklı Tüketim Mallari Pazarlama ve Ticaret A.Ş.15-... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret A.Ş.16-... Yatak Yorgan Sanayi ve Ticaret A.Ş.17-... Yay Sanayi ve Ticaret A.Ş.18-... Havacılık Taşımacılık ve Ticaret A.Ş.19-... Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş.20-... Menkul Değerler A.Ş.21-... Servis Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.22-... Portföy Yönetimi A.Ş.23-... Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.24-... Elektrik Üretim A.Ş.25-... Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.26-... Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş.27-... Elektrik Üretim A.Ş.28-... Elektrik Üretim A.Ş.29-... ...Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli şirketlerin TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine ” ibaresinin yazılması;
K-2 bendi olarak "sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın 1-... İnşaat Yatırımları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, 2-... ... Halat Tel Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 3-... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 4-... Telekominikasyon İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 5-... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve 6-... Kablolama Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nde bulunan hisselerinin TCK'nın 54/6.maddesi uyarınca müsaderesine" şeklinde bir bent eklenmesi;
Hüküm fıkrasının diğer bentlerinin buna göre kaydırılması,
Suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.01.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.