1.Giriş
Makalemizde, kamu düzenine ilişkin davalardan olan ve TBK M.344/3 maddesine dayanılarak açılan kira bedelinin tespiti davalarını [1],[2], emsal taşınmaz kira bedelinin tespiti, hakkaniyet indirimi, ıslah, süre ve kiraya verenin ölümünün kira sözleşmesine etkisi hususuları üzerinden, güncel Yargıtay Kararları çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağız.
2. TBK m.344/3 Hükmü Uyarınca Kira Bedelinin Belirlenmesi Hususu
TBK m.344/3 hükmü uyarınca "Kira bedeli taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir." Söz konusu maddeye göre, 5 yıldan uzun süren kira sözleşmelerinde, taraflarca bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın TÜFE oranı, Kiralananın Durumu, emsal kira bedelleri ve hakkaniyet indirimi göz önünde bulundurularak kira bedeli mahkemece tespit edilebilecektir.[3]
3. Emsal Kira Bedelleri
Kira tespit davalarında emsal kira bedellerinin doğru biçimde tespit edilerek dosyaya dahil edilmesi önemli bir aşamadır. Bu aşamada konunun uzmanından alınacak bir bilirkişi raporu zaruridir. TBK m.344/3'e göre hazırlanacak bu raporlarda, yeni kiralama bedellerine ek olarak, en az geçmiş üç yıllık emsal kira ortalamasının dikkate alınması, uygun kira bedeline ulaşılmasını sağlayacağı değerlendirilmektedir.
Nitekim, konuya ilişkin kapsamlı açıklama getiren, 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, kira parasının tespitine karar verilirken öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.
4. Hakkaniyet İndirimi
Yargıtay tarafından uzun yıllar boyunca yerleşik olarak uygulanan "hak ve nesafet indirimi" kuralı, TBK m.344/3 üncü maddesinde "hakkaniyet" şeklinde ifade edilmiştir. Madde metninde belirtilen kira tespit kriterlerine göre yeni kira bedeli belirlenirken son olarak hâkimin bir hakkaniyet denetimi yapması gerektiği de hükümde açıkça belirtilmiştir. (TBK m.344/3). Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de eski kiracıya %10-%20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin tespit edilmesi gerekmektedir. Dolayısı ile, eski kiracı indirimi olarak da adlandırılan bu hakkaniyet kriteri ile belirlenecek yeni dönem kira bedeli, emsal kira bedelleri bir miktar altında belirlenecektir.[4],[5]
Konuya ilişkin bir diğer önem arz eden husus ise, eski kiracıya karşı açılan kira tespit davalarında, talep edilen kira bedeli üzerinden mi yoksa bilirkişi raporu ile belirlenen bedel üzerinden mi hak ve nefaset indirimi yapılacağıdır. Bu noktada Yargıtay, eski kiracıya karşı açılan kira tespit davalarında hak ve nefaset indiriminin bilirkişi raporu ile belirlenen bedel üzerinden yapılması gerektiği yönünde bir içtihat geliştirmiştir.[6]
5. Kira Bedelinin Tespitine İlişkin Davalarda Islah Müessesesi
Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli husus ise kira bedelinin tespiti davalarında davacının talep ettiği kira bedeli miktarı ile bağlı olması bir diğer deyişle bu talebini ıslah yolu ile arttıramamasıdır. Nitekim Yargıtay da yerleşik içtihatlarında, kira bedelinin tespiti davalarında ıslah talebinde bulunmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu ifade etmiştir.[7],[8],[9]
6. Kira Tespit Davasının Ne Zaman Açılabileceği Hususu
TBK. m.345/1 dayanılarak kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir[10],[11]. Söz konusu maddeye göre, ortada haklı bir neden mevcutsa kira bedelinin güncellenmesi dava konusu edilebilir. Ancak, makale konumuz olan TBK 344/3 maddesine dayanılarak, herhangi bir kısıtlama olmaksızın, kira sözleşmesi imzalanması üzerinden 5 yıl geçtikten sonra işbu dava açılabilmektedir.
Bu noktada sıklıkla karşılaşılan sorunlarda bir diğeri de, yenilenen sözleşmelerde, sürenin ilk sözleşmeye göre hesap edilip edilemeyeceğidir. Yukarıda da belirtildiği üzere, aynı kiracı ile imzalanan yeni kira sözleşmelerinde, süreler yeni kira sözleşmesine göre tespit edilmektedir.
Genel uygulama bu olmakla birlikte, Yargıtay bir kararında aynı kiracı ile imzalanan yeni kira sözleşmesinde kira bedelinin emsal kiralara uygun olmadığı gerekçesi davanın kabulüne karar vermiştir [12]. Yine bir diğer kararında, sözleşmede kira artış oranına yer verilmemesi nedeni ile, artış yapılmamasını hatalı bulmuş ve 5 yıl geçmediği halde, hak ve nesafete göre kiranın güncellenebileceği karar vermiştir.[13], [14]
Diğer taraftan, kira bedelinin belirlenmesi davasının açılma zamanı yönünden kanun koyucu tarafından bir kısıtlamaya gidilmemiş olsa da belirlenen yeni kira bedelinin hangi kira döneminden itibaren geçerli olacağına ilişkin bir sınırlama mevcuttur. TBK m.345/2’ye göre kira bedelinin tespiti davası yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Nitekim Yargıtay’da bu konudaki sınırlamalara içtihatlarında yer vermiş ve bu şekilde uygulama yapılmamasını bozma sebebi olarak saymıştır.[15]
Konuya ilişkin bir diğer husus ise, mahkemece tespit edilen kira bedelinin hangi tarihten itibaren geçerli olacağıdır. Konuya örnek teşkil eden Yargıtay 3. HD. 2017/6552 E, 2019/2619 K. kararında https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8491&Kira-artirim-davasi-sonucu-belirlenen-bedelin-hangi-tarihten-itibaren-uygulanacagi-hakkinda-aciklayici-ornek-Kr “Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.” denilmek sureti ile yeni kira döneminin başlangıcından itibaren tespit edilen kiranın uygulanacağı vurgulanmıştır.
7. Kiraya Verenin Ölümünden Sonra Mirasçılar Açısından Kira Sözleşmesinin Yenilenip Yenilenmediği Hususu
Kiraya verenin ölümünden sonra muris ile yapılan önceki tarihli kira sözleşmesini sona erdirip erdirmeyeceği, önem arz eden bir konudur. Bu noktada, mirasçılar, külli halefiyet gereği ölüm anında kira sözleşmesinin tarafı haline gelir. Bir başka anlatımla, kira sözleşmesinden doğan tüm haklar ve yükümlülükler ölümle birlikte mirasçılara geçer. [16], Ancak, murislerce yeni kira sözleşmesi imzalandığı bir halde 5 yıllık sürenin yeniden başlayacağı değerlendirilmektedir.
[1] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2019/1914, K. 2019/7955 sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11973&Kira-bedelinin-belirlenmesinin-kamu-duzenine-iliskin-oldugu-hk "Türk Borçlar Kanununun kira artışına ilişkin 344.maddesindeki düzenleme kiracıları koruyucu nitelikte olup, kamu düzenine ilişkindir."
[2] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/974 K. 2021/1058 sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11971&Kira-bedelinin-belirlenmesinin-kamu-duzenine-iliskin-oldugu-hk “Kira bedelinin tespiti davalarının en çarpıcı özelliği kamu düzeni ile ilgili olmalarıdır. Bununla ilgili yöntemleri tarafların belirleyemeyeceği yargısal uygulamada kabul edilmiştir.”
[3] Üfe oranlarının Tüik tarafından belirlenmesi ve kiralanın durumunun her taşınmaz için farklılık arz etmesi nedeni ile, bu hususlara ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır.
[4] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/974 K. 2021/1058 sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11970&Eski-kiraciya-hakkaniyete-uygun-bir-miktarda-indirim-yapildiktan-sonra-kira-bedelinin-tespit-edilmesi-gerektigi-hk "23. O hâlde, mahkemece; bilirkişi tarafından tespit edilen kira bedelinden yerleşik Yargıtay uygulamasını da yansıtacak biçimde hak ve nesafet ilkesi uyarınca indirim yapılmalı; buna yönelik olarak verilecek kararda denetime elverişli gerekçe yazılmalıdır."
[5] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2017/3682, K. 2017/17115 sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11972&Eski-kiraciya-10-20-oraninda-hakkaniyete-uygun-bir-miktarda-indirim-yapildiktan-sonra-kira-bedelinin-tespit-edilmesi-gerektigi-hk "Bu durumda Mahkemece öncelikle bilirkişi kurulundan hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli bir şekilde ek rapor alınarak, taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedeli belirlenmeli, daha sonra Mahkemece bu bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %10-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir."
[6] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/977 E. , 2021/1168 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11370&Eski-kiraciya-karsi-acilan-kira-tespit-davalarinda-talep-edilen-kira-bedeli-uzerinden-mi--bilirkisi-raporu-ile-belirlenen-bedel-uzerinden-mi-hak-ve-nefaset-indirimi-yapilmasi-gerektigi-hkHGK 21. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.08.2002 başlangıç tarihli ve 8 yıl süreli olup sözleşmenin 10. maddesinde 5 yıl sonunda tarafların karşılıklı anlaşması sonucu kalan diğer 5 yılın devamına karar verileceği hususu kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmenin 3. maddesinde “Her yıl Ağustos ayı ÜFE tüketici fiyatları yıllık enflasyon oranına göre kira artışı yapılacaktır.” hükmü bulunmaktadır. Anılan sözleşme maddesi göz önüne alındığında talep edilen dönem için hak ve nesafet ilkeleri uygulanarak kira bedeli tespit edilecektir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın alanı, özellikleri (cephesi, konumu, ticari faaliyeti), semti, çevre faktörleri ile davalının 11 yıllık kiracı olması dikkate alındığında 01.08.2013 tarihi itibariyle boş olarak kiraya verilmesi hâlinde getirebileceği aylık kira bedelinin brüt 14.375TL (net 11.500TL) olduğu tespit edilmiştir.
22. 18.11.1964 tarihli ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bilirkişilerin taşınmazın serbest şartlarda boş olarak kiraya verilmesi hâlinde getireceğini bildirdikleri kira bedelinden (14.375TL) hak ve nesafet ilkesi gözetilerek uygun ve makul bir indirim yapılarak kira bedelinin tespiti yoluna gidilmesi gerekir. Ancak mahkeme tarafından bilirkişilerce tespit edilen bedel üzerinden değil davacının talep ettiği kira bedeli üzerinden (10.000TL) hak ve nesafete göre bir miktar indirim yapılarak kira bedelinin 9.000TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
23. O hâlde, mahkemece; bilirkişi tarafından tespit edilen kira bedelinden (14.375TL) yerleşik Yargıtay uygulamasını da yansıtacak biçimde hak ve nesafet ilkesi uyarınca indirim yapılmalı; davacının talebi de dikkate alınarak talep aşılmaksızın kira bedelinin tespiti yoluna gidilmelidir.
[7] Yargıtay HGK 2017/2792 E., 2021/267 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8488&Kira-bedelinin-tespiti-davalarinda-dava-bedeli-islahla-artirilabilir-mi-HGK “28. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacılar vekili, davalı ile aralarında 01.02.2011 tarihinde başlayıp 01.02.2016 tarihinde sona erecek kira sözleşmenin 3. maddesine göre kira bedelinin 2011 yılı için 4.500,00TL olarak belirlendiğini, sonraki yıllarda kira bedelinin (ÜFE+TEFE)/2 oranında artırıldığını, sözleşmenin 3. maddesinin son fıkrasında, tarafların ilk üç yılın sonunda kira bedelinde yapılacak olan artışa ilişkin mutabakata varamazlar ise, kira bedeli artışının bilirkişi marifeti ile tespit ettirileceğinin düzenlendiğini, ancak davalının kira bedeli konusunda ortak mutabakata varılmaksızın 2014 yılı için 5.693,27TL ödeme yaptığını ileri sürerek taşınmazın kira bedelinin 17.02.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 8.000,00TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiş, 12.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de davayı brüt 8.000,00TL kira bedeli üzerinden açtıklarını belirterek kira bedelinin brüt 9.200,00TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Daha önce de belirtildiği gibi kira bedelinin tespiti davaları kendine özgü bir dava olup inşai davalar sonunda verilen kararlara yakın bir niteliktedir. Bu davalarda sadece ilgili kira döneminde geçerli olacak kira bedelinin tespiti istenir ve kira bedelinin tespiti davasının sınırlı bir konusu vardır. Dava sonucunda hâkim, ileriye yönelik olarak bir yıllık süre zarfında uygulanacak olan kira bedelini belirler ve kira sözleşmesinde yer alan kira bedeli, hâkim kararı ile değiştirilmiş olur. Davanın bu niteliği gereğince kira bedelinin tespitine ilişkin talep bölünemez ve kira bedeli davacı tarafından bir seferde açık ve net olarak istenilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamaz ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamaz.”
[8] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3835 E., 2018/9602 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11969&Kira-bedelinin-tespiti-davalarinda-islah-talebinde-bulunmanin-usul-ve-yasaya-aykiri-oldugu-hk “Davadaki istem kira parasının tespitine yönelik olup, davacılar dava dilekçesinde talep edilen dönem için kiralananın bulunduğu konum, çevrede meydana gelen değişimler, günün ekonomik koşulları vb. etkenleri değerlendirerek talepte bulunmuşlardır. Dava dilekçesi ile istenilen miktar davacıların iradesini ve kira sözleşmesinden elde etmeyi amaçladıkları yararı yansıtmaktadır. Bu itibarla her ne kadar fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açılmış ise de, alınan bilirkişi raporu çerçevesinde davanın ıslah edilerek talep edilen kira parasının üstünde istemde bulunulması mümkün değildir. Davacıların dava dilekçesindeki talebi kendilerini bağlayıcı niteliktedir. Bu itibarla mahkemenin ıslah dilekçesine değer vererek aylık kira parasını bilirkişi raporu ve ıslah talebi doğrultusunda tespit etmesi usul ve yasaya aykırıdır.”
[9] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/977 E. , 2021/1168 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11974&Kira-bedelinin-tespiti-davalarinda-kiraya-veren-davacinin-talebinin-asilmaksizin-kira-bedelinin-tespiti-yoluna-gidilmesi-gerektigi-hk “O hâlde, mahkemece; bilirkişi tarafından tespit edilen kira bedelinden (14.375TL) yerleşik Yargıtay uygulamasını da yansıtacak biçimde hak ve nesafet ilkesi uyarınca indirim yapılmalı; davacının talebi de dikkate alınarak talep aşılmaksızın kira bedelinin tespiti yoluna gidilmelidir.”
[11] YARGITAY 3. HD. 2017/6958 E., 2019/3016 K.
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11425&Dava-tarihinde-5-yillik-kira-tespit-davasi-suresi-dolmamakla-birlikte-dava-surecinde-doldugu-bir-halde-davanin-reddinin-hatali-oldugu-6-yil-icin-kira-artisi-istenilip-istenilmediginin-davaciya-sorulmasi-gerektigi-hk “Olayımıza gelince; Dava, kira bedelinin tespiti istemi olup taraflar arasında 01/01/2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli aylık 300 TL bedelli yazılı kira sözleşmesi bulunmaktadır. Bu kapsamda; Dava tarihi itibariyle 5 yıllık kira süresi dolmadığından 18/06/2015 tarihinde açılan dava ile 30/04/2015 tarihinden itibaren kira parasının tespitine karar verilemez ise de yargılama sırasında 5 yıllık kira süresinin sonu olan dönemin (01/01/2016) başladığı göz önünde bulundurularak, mahkemece bir sonraki dönem için (2016-2017) kira bedelinin tespitini isteyip istemediği hususunun davacı taraftan sorularak, istemesi halinde bir sonraki dönem için hak ve nesafete göre kira parasının tespitine karar verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme sonucu davanın uyarlama davası olduğu kanaati ve uyarlama şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
[12] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5411 E., 2018/11236 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11445&Kiraci-ile-yeni-kira-sozlesmesi-imzalandigi-bir-halde-ilk-kira-sozlesmesine-gore-5-yillik-sure-dolmus-ise-yeni-sozlesmeye-gore-sure-dolmadigi-bir-halde-kira-tespit-davasi-acilabilecegi-hk “Muris ile davalı arasında imzalanan 15.08.2009 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli aylık 800 TL bedelli, 01.01.2013 başlangıç tarihli ve dört yıl süreli aylık 900 TL bedelli kira sözleşmelerinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yenileme sözleşmesinde kira bedeli emsal ve rayiçlere uygun değil ise yenileme sözleşmenin imzalanmasından itibaren 5 yıl geçmemiş olsa dahi ilk sözleşmenin başlangıcına göre geçen süre gözetilerek şartları varsa kira parasının hak ve nesafete göre tespiti talep edilebilir.”
[13]https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8493&Kira-sozlesmesinde-artis-oranina-iliskin-bir-hukum-bulunmadigi-takdirde-5-yil-gecmeden-kira-artisi-istenebilir-mi “Davaya dayanak yapılan, davacıların murisi ile davalı arasında düzenlenen 19/02/2013 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, her ne kadar, kira sözleşmesinde artış hükmü bulunmadığı, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe kira bedelinin tespiti istenemeyeceği gerekçesiyle kira bedelinin tespiti davasının reddine karar verilmiş ise de; kira sözleşmesinde artış şartı yer aldığı gibi Mahkemenin kabulünde olduğu gibi artış şartı bulunmasa dahi davacıların kira bedelinin tespitini talep etmesi mümkündür. Kira parasının miktarına ilişkin olarak taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira parasının dava yoluyla tespiti istenildiğine göre kira bedelinin tespitine karar verilmelidir. Taraflar arasında hükmen tespit edilmiş ya da sözleşme ile kararlaştırılmış bir kira parası olmadığı için davacının yeni dönem kira parasının mahkemece tespiti ile hüküm altına alınmasını istemekte hukuki yararı vardır. Kira sözleşmesinin başlangıcı 19.02.2013 tarihi olduğuna göre TBK'nun 344. maddesinin 1. ve 2. fıkraları gereğince bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”
[14] https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11425&Dava-tarihinde-5-yillik-kira-tespit-davasi-suresi-dolmamakla-birlikte-dava-surecinde-doldugu-bir-halde-davanin-reddinin-hatali-oldugu-6-yil-icin-kira-artisi-istenilip-istenilmediginin-davaciya-sorulmasi-gerektigi-hk “Olayımıza gelince; Dava, kira bedelinin tespiti istemi olup taraflar arasında 01/01/2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli aylık 300 TL bedelli yazılı kira sözleşmesi bulunmaktadır. Bu kapsamda; Dava tarihi itibariyle 5 yıllık kira süresi dolmadığından 18/06/2015 tarihinde açılan dava ile 30/04/2015 tarihinden itibaren kira parasının tespitine karar verilemez ise de yargılama sırasında 5 yıllık kira süresinin sonu olan dönemin (01/01/2016) başladığı göz önünde bulundurularak, mahkemece bir sonraki dönem için (2016-2017) kira bedelinin tespitini isteyip istemediği hususunun davacı taraftan sorularak, istemesi halinde bir sonraki dönem için hak ve nesafete göre kira parasının tespitine karar verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme sonucu davanın uyarlama davası olduğu kanaati ve uyarlama şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
[15] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5586 E., 2019/435 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8483&Kira-tespit-davasinin-sozlesme-yenilenme-tarihinden-ne-kadar-sure-once-acilmasi-gerektigi-hakkinda-aciklayici-ornek-Kr Olayımıza gelince; 01.01.1985 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde artış hükmüne yer verilmemiştir. Bu durumda davacı sözleşmenin yenilendiği 01.01.2015 tarihinden itibaren kira bedelinin tespitini talep edebilmesi için, davanın bu dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açılması ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerekir.
[16] Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/14597 E. , 2019/7326 K. sayılı ilamında;
https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=12018&Mirascilardan-biri-tarafindan-murisin-olumunden-sonra-yapilan-kira-sozlesmesinin-kayit-maliki-ile-yapilan-eski-tarihli-kira-sozlesmesini-sona-erdirmeyecegi-hk Geçerli olan bir kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Kayıt maliki ...’nin 09/08/2007 tarihinde vefat etmesi ile tüm mirasçıları kiraya veren sıfatını kendiliğinden kazanırlar. Mirasçılardan biri tarafından murisin ölümünden sonra yapılan kira sözleşmesi, kayıt maliki ile yapılan 01/05/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesini sona erdirmez.