YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇUNUN HUKUKİ YÖNDEN İNCELENMESİ. (STJ. AV. MUSTAFA KOÇ)

Özeti

                                                           

 

 

1. GİRİŞ

 

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. Maddesinde suç işlemek amacıyla örgüt kurma suç tipi düzenlenmiştir. Bu suç kapsamına giren hususları, suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek, bu örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlemek veya bu örgüte üye olmaktan şeklinde sıralayabiliriz.[1] 

 

2. KORUNAN HUKUKİ DEĞER

 

Bu suçun oluşabilmesi için kanunda suç olarak düzenlenmiş olan fiillerin işlenmesi amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgüte üye olmak gerekir. Örgütün oluşumu, işlenmesi amaç edinilmiş olan suçlar bakımından sadece araç niteliğine haizdir. Esasında kanun koyucunun sadece örgütü meydana getirmeyi suç olarak tanımlamasının sebebi toplumda hakim olan düzenin tehlikeye maruz kalmasıdır. Bu tehlikeden nedeni ile kanun koyucu aslında hazırlık hareketi niteliğindeki hareketleri suç haline getirmiş ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu diğer suçlardan bağımsız bir suç olarak düzenlemiştir.

 

Bu suçta korunan değer kamu güvenliği ve barışıdır. Eğer kamu güvenliği ve barışı bozulursa bu durumda toplumda yaşayan bireyin barış ve güvenli bir biçimde yaşama hakkı zedelenmiş olacaktır. Keza 220. Maddenin gerekçesinde de ilgili suçta korunan hukuki değer bu şekilde ifade edilmiştir.

 

Kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillerin işlenmesi amacıyla örgüt kurmak veya yönetmek ile bu amaçla kurulmuş olan örgüte üye olmak suçlarını ayrı ayrı incelemek yerinde olacaktır.

 

3. SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA VEYA KURULMUŞ ÖRGÜTÜ YÖNETME SUÇU

 

a.Suçun Maddi Unsurları

 

TCK’nın 220. Maddesinin 1. Fıkrasında düzenlenen bu suçu, kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kurmak veya kurulmuş olan örgütü yönetmek fiilleri oluşturur. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bu suç seçimlik hareketli bir suçtur.

 

İlk seçimlik hareket kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kurmaktır. Burada söz konusu olan suçun oluşabilmesi için oluşturulmuş bir örgütün varlığı aranmaktadır. Suç örgütlerinin yapılanma biçiminin suçun oluşumu açısından bir önemi yoktur.

 

Örgüt somut bir birleşmedir. Örgütün kendi bünyesi içinde hiyerarşik bir yapının olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bu hiyerarşik yapı emir-komuta zinciri veya bir ast-üst ilişkisi şeklinde tezahür edebilir. Belli bir suçu işlemek için bir araya gelme halinde bir suç örgütünün varlığından bahsetmek mümkün değildir. Böyle bir halde suç ortaklarının sorumluluk rejimi iştirak bahsine göre şekillenecektir.

 

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu niteliği itibarıyla çok failli bir suçtur. Suç işlemek örgüt kurma suçu sadece çok sayıda failin katılımı ile gerçekleşebilen bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. TCK’nın 220. Maddesinin 1. Fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan düzenlemeye göre “örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir”. Mülga 765 sayılı TCK’da bugünkü düzenlemeden farklı olarak iki kişi bir araya gelerek suç işlemek amacıyla örgüt kurabilmekteydi.[2]

 

Suç işlemek için örgüt kurma suçu somut tehlike suçudur. Kurulan bu örgüt silahlı bir örgüt olabileceği gibi silahsızda olabilir. Bu durum somut tehlikenin belirlenmesinde dikkate alınması gereken önemli bir husustur. Fakat, belirtmek gerekir ki TCK m.220 f.3’te yer alan düzenlemeye göre suç işlemek için oluşturulan örgütün silahlı olması bu suçun nitelikli hali olarak kanun koyucu tarafından düzenlenmiştir. Suç örgütünün oluşabilmesi için fiili birleşmenin gerçekleşmesi yeterlidir.

 

TCK’nın 220. Maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçu oluşturan ikinci seçimlik hareket ise suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütü yönetmektir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütü yönetme suçu kesintisiz (mütemadi) bir suçtur. Buradan yola çıkarak yönetmek fiilinin temadi eden yani kesintisiz olduğunu söylemek yerinde olacaktır.

 

b. Suçun Manevi Unsurları

 

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya kurulmuş olan örgütü yönetme suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Özgenç’e göre bu suç amaç suç niteliği taşıdığından ancak doğrudan kast ile işlenebilmektedir.  Bu sebeple bu suçun olası kast ile işlenmesi mümkün değildir.

 

4. SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA KURULMUŞ ÖRGÜTE ÜYE OLMA SUÇU

 

a.Suçun Maddi Unsurları

 

Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçu TCK’nın m. 220 f. 2 hükmünde ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buradan hareketle suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçunun birinci fıkrada tanımlanmış olan suçtan müstakil olduğunu söylemek gerekir.[3]

 

Örgüte üyelik daha önce kurulmuş bir örgüte katılma şeklinde gerçekleşir. Burada fiili katılma söz konusudur. Örgüte üye olmak için tek taraflı irade yeterlidir. Örgüte üye olmak için örgüt yöneticilerinin iznine ihtiyaç yoktur.

 

Örgüte üyelik, yönetmek fiilinde olduğu gibi kesintisiz (mütemadi) bir fiildir.

 

b. Suçun Manevi Unsurları

 

Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçu da örgüt kurma veya yönetme suçunda olduğu gibi ancak doğrudan kast ile işlenebilmektedir.

 

5. Örgütün Faaliyeti Çerçevesinde Suç İşlenmesi

 

TCK’nın 220. Maddesinin 4. Fıkrasında “Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.” hükmü düzenlenmiştir. Önemle belirtmek gerekir ki örgüt kurmak veya yönetmek ya da üye olmak suçundan ceza verilmesi için ayrıca örgütün amacı doğrultusunda ve örgütün faaliyeti çerçevesinde bir suçun işlenmesi şart değildir.

 

Tanımlanan fıkra hükmü uyarınca eğer ki örgütün amacı doğrultusunda ve faaliyeti çerçevesinde bir suç işlenirse işlenen suç bakımından gerçek içtima hükmü uygulanacaktır.

 

Özgenç’e göre örgüt yöneticilerinin örgütün yönetimini elinde bulundurdukları zaman zarfında örgütün amacı ve faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olan suçlar dolayısıyla ayrıca sorumlu tutulması gerekir. Bu sebeple örgüt yöneticileri suçun işlenmesinde sevk idare görevini üstlenirse müşterek fail olarak sorumlu tutulması gerekecektir.

 

6. Örgüt Üyesi Olmayan Kişilerin Örgüt Adına Suç İşlemesi

 

Örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer almamasına karşın örgüte duyduğu sempatinin[4] etkisiyle birlikte örgüt adına faaliyette bulunan kişi TCK’nın 220. Maddesinin 6. Fıkrasına göre cezalandırılır.[5]

 

Bu düzenlemeye örnek olarak terör örgütünün propagandasını yapan kişi bu fıkra hükmüne göre yaptırıma tabi tutulacaktır.

 

7. Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçunda Etkin Pişmanlık

 

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz. Burada soruşturmaya başlanılmadan ifadesi önemlidir. Eğer soruşturmaya başlanılmış ancak kovuşturmaya geçilmeden fail etkin pişmanlık gösterirse bu fıkra hükmünden yararlanamamaktadır.

 

- Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. Kanun koyucu, failin kendi isteğiyle örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde ceza verilmeyeceğini hüküm altına almıştır.

 

- Bir diğer düzenlemeye göre örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

 

- Yine suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.

 

- Kanun koyucunun TCK’nın 221. Maddesinin 5. Fıkrasında yer alan düzenlemesine göre “Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.”

 

- Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz. Bu hükümle birlikte yasa koyucu etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında bir sınır getirmiştir.

 

Kaynakça

 

ÖZGENÇ, İzzet ,"Suç Örgütleri",Seçkin Yayınevi,14.Baskı, Mart 2022.

 


[1] Önemle belirtmek gerekir ki, suç örgütü suçunun ceza muhakemesi ile de önemli bir ilişkisi vardır. Zira, bireysel suçlar kapsamında öne sürülemeyen delil toplama ve soruşturma yöntemleri, kullanılamayan koruma tedbirleri ve başvurulamayan yetkiler bir suçun örgütle ilişkilendirilmesi durumunda kolaylıkla işletilebilecektir. 

 

[2] Mülga olan 765 s. TCK m.313 f.6 hükmüne göre “Bu maddede yazılı teşekkül iki veya daha fazla kimsenin birlikte cürüm işlemek amacı etrafında birleşmesi ile oluşur.”

 

[3] Alman Ceza Kanununa göre örgüte üye olmak, örgüt kurmak veya örgütü yönetmek fiillerinin yanında bir seçimlik hareket olarak düzenlemiştir.

 

[4] Yargıtay’ın E. 2021/10258K. 2021/10478 , 09.12.2021 tarihli kararında; Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).

 

Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).

 

[5] Yer alan düzenlemeye göre “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır”.

 

 


 

 

 


Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor